๑۩۞۩๑ Kitap Dünyası - İlim Dünyası Kütüphanesi ๑۩۞۩๑ => Hz.Muhammedin İslam Daveti => Konuyu başlatan: Ekvan üzerinde 29 Temmuz 2011, 15:47:08



Konu Başlığı: Şiddete Rağmen Davet
Gönderen: Ekvan üzerinde 29 Temmuz 2011, 15:47:08
Şiddete Rağmen Davet


Yasîn. Hikmetli Kur'an'a andolsun. Sen elbette ki gönderilmiş elçilerdensin. Dosdoğru bir yol üzerinde, üstün ve çok merhametli Allah'ın indirdiği (Kur'an yolu) üzerindesin. Babalan uyarılmamış, bu yüzden kendileri de gaflet içinde kalmış bir toplumu uyarman için gönderildin. Andolsun, on­ların çoğuna o söz (cinlerden ve insanlardan bir kısmını cehennem doldu­racağım sözü) hak oldu; artık onlar inanmazlar. Biz, onların boyunlarına halkalar geçirdik, çenelerine kadar dayanmıştır; onun için kafaları yukarıya kalkıktır. Önlerinden bir set, arkalarından bir set çektik de onları kapattık; artık görmezler. Onları uyarsan da uyarmasan da onlar için birdir, inanmaz­lar. Sen ancak zikre (Kur'an'a) uyan ve görmediği halde Rabb'inden korkan kimseyi uyarabilirsin. İşte böylesi bir mağfiret ve güzel bir mükafatla müj­dele..[239]

Mekke'nin güçlü ailelerinden olan Haşim oğullarının tepkisinden çekinip Resu-lüllah'a ilişmekte zorlanan müşrik liderler, Resulûllah'a yapamadıkları zorbalıkla­rı, güçlü bir aileye veya soya mensup olmayan müminlere; köle veya mevalî mü­minlere yaptılar. Fiilî engelleme ve baskılarla islâm davetini durdurmaya çalıştı­lar. Can alan işkenceleri, amaçlarına ulaşmakta en önemli araç olarak gördüler. Amaçlarına, o günün şartlarında kısmen de olsa ulaştılar. Can alan, sakat bırakan, akılları durduran işkenceleri, her ne kadar bütün bunlara muhatap olan mümin­lerin islâm'a bağlılıklarını artırdıysa da; İslâm'a ilgi gösteren veya İslâm'a henüz girmiş bulunan bazı kimseleri kararlarından vazgeçirdi. Onlar, işkenceye uğra­maktan korktular. Henüz imanı tadamamış bu kişiler, o şartlar içerisinde imanla­rını bir müddet daha ertelemeyi uygun buldular. Ancak elbette ki bütün bunlar ilâhî imtihanın bir gereğiydi. Müşriklerin ellerinden çıkan zorluk ve zorbalıklar, imanlarının gereğini yaparak direnen ve böylelikle kıyamete kadar sürecek bir ümmetin temeli olacak şahsiyetlerin yetişmesine vesile oldu. isimleri kıyamete kadar hayırla anılacak seçkin şahsiyetlerin yetişmesine imkân sağladı. İmanları henüz kalplerinde kök salmamış, islâm'a ilgileri taraf olmak veya eğilim göster­mek aşamasını geçememiş kişilerin bu seçkin şahsiyetlere karışması bir süreliği­ne engellenerek, esas olanların daha mükemmel yetiştirilmesi temin edildi. Böy­lelikle ümmetin sağlam temelleri, en sağlam kişilerle inşa edilmiş oldu.

İşkence günlerinde İslâm'a katılımlar büyük oranda dujrdu. islâm davetini kabul eden yeni birilerine rastlanmadı. Fakat bu, İslâm'a katılımın hiç olmadığı an­lamına gelmedi. İmanları samimi ve güçlü olan şahsiyetler için işkence günleri, imanlanndaki samimiyeti göstermeleri için önemli bir imkân oldu. Bu nedenle iş­kencelerin had safhada olduğu günlerde birkaç kişi de olsa, islâm'a katılanlar bu­lundu. Bunlardan en önemlileri Ebû Zerr el-Gıfarî ile Amr b. Abese idi.


[239] Yasin sûresi, 36:1-11