> Forum > ๑۩۞۩๑ Kitap Dünyası - İlim Dünyası Kütüphanesi ๑۩۞۩๑ > İslam Tarihi Eserleri > Hz.Muhammedin İslam Daveti > Müminliğe Dönenler Ve Firavun
Sayfa: [1]   Aşağı git
  Yazdır  
Gönderen Konu: Müminliğe Dönenler Ve Firavun  (Okunma Sayısı 1379 defa)
29 Temmuz 2011, 15:48:55
Ekvan
Varlıklar, alemler, dünyalar. (Evren).
Tecrübeli Üyeler
*
Çevrimdışı Çevrimdışı

Cinsiyet: Bayan
Mesaj Sayısı: 19.233


« : 29 Temmuz 2011, 15:48:55 »



Sihirbazlıktan Müminliğe Dönenler Ve Firavun


İlâhî bilginin kaynağı olan Kur'an'm anlattığına göre, Hz. Musa ve kardeşi Hz. Ha­run, Allah'ın insanlar arasından seçtiği elçileri sıfatıyla, ilâhî hakikatleri bildirmek ve Firavun'u şirkinden, şirkinin gereği olan zorbalığından vazgeçirmek için Mı­sır'a gittikleri zaman, daha ilk andan itibaren büyük bir tepkiyle karşılaştılar. Alaylar, tehditler, hakaretler bu iki elçinin Firavunla ve adamlarıyla görüşmeleri­nin yol açtığı değişmeyen özellikler oldu. Böylesi günlerden birisinde, Firavunca ilâhî hakikatleri bildirip zorbalığı terk etmesini istemeleri büyük bir öfkeye yol aç­tı. Firavun, Hz. Musa ve kardeşini zindana atmakla tehdit etti. Bu hakikati sustur­mak için başvurulan bir yöntemdi. Hz. Musa sordu: ıSana (söylediklerimin doğru olduğunu) apaçık (gösteren) bir delil getirmiş olsumda mı (bizleri zindana atacak­sın?).[221] Firavun, delilin ne olduğunu sordu. Sihrin son derece yay­gın, olduğu Mısır toplumunda, sihir müptelası bu insanlara dinlerinin ve hayat tarzlarının meşruluk dayanağının bir aldanıştan ibaret olduğunu göstermek için Hz. Musa asasını yere attı; o küçük ağaç parçası kocaman, canlı bir yılana dönüş­tü. Sonra elini koynuna sokup çıkardı, eli bembeyaz göründü. Firavun konuyu Çarpıtma ihtiyacı hissetti ve sihirleriyle ün yapmış sihirbazları aracılığıyla kendi saltanatım meşrulaştırdığını unutarak, Hz. Musa'nın yaptıklarını bir sihir gösteri­si olarak değerlendirdi: 'Bu bilgiç bir büyücüdür. [222] dedi. Firavun ve adamları, Hz. Musa'nın kendilerine bildirdiği hakikatleri dinleme ve anlamaya ça­lışma yerine, Hz. Musa'yı bir sihir yarışmasına davet ettiler. Hz. Musa kızdı. Ken­disinin sihirle bir ilgisinin bulunmadığını, sadece ilâhî hakikatleri tebliğ etmekle görevli olduğunu ve bunların önem ifade ettiğini açıkladıysa da, söylediklerine al-dıran olmadı.

Hz. Musa yarışmayı kabul etti. Amacı, Firavun'un saltanatının meşruluk daya­nağı olan sihrin ve sihirbazların foyasını açığa çıkarmaktı. Halkın gıptayla bağlan­dıkları sihirbazların insanları aldatmaktan başka bir şey yapmadığını gözler önü­ne sermekti. Kendi elinde gerçekleşen mucize ile sihirbazları yenilgiye uğrattığı zaman halkın ilgisinin kendisine yöneleceğini düşünüyordu. Nihayet bir süre sonra, büyük bir halk topluluğunun ortasında Hz. Musa ile Firavun'un en seçkin sihirbazları karşı karşıya geldiler. Sihirleriyle Firavun'un saltanatını kurtaracakla­rını bilen sihirbazlar son derece gururlu ve mutluydular. Büyük bir gururla Fira-vun'dan hizmetlerinin karşılığının ne olacağını sordular. Ücretleri yapacakları işin büyüklüğüyle orantılıydı; kendilerine çok pahalı hediyeler verileceği gibi, ülke yönetiminde önemli görevlere de getirileceklerdi.[223] Sihirbazlar, yapacakları işin büyüklüğünün verdiği gururla ve elde edecekleri mükâfat nede­niyle sevinç içerisinde halka seslenerek Hz. Musa'yı suçladılar: 'Bunlar (Musa ve Harun) iki büyücüden başka bir şey değiller. Büyüleriyle aldatıp sizi yurdunuzdan çı­karmak ve sahip olduğunuz örnek (güzel) yolunuzu (hayat tarzınızı, dininizi) yok et­mek istiyorlar.... Ey Musa.' (sihrini öncelikle) ya sen başlat, yahut Önce biz başlata­lım' [224] Hz. Musa'nın 'Hayır (önce) siz başlayın [225] de­mesi üzerine gösterilerine başladılar. Onların "göz boyayan [226] 'hileler­le dolu [227] gösterilerini takiben, Hz. Musa asasını yere attı ve asa koca­man bir yılan olup, sihirbazların bütün hile araçlarını yutup yok etti. Herkesin olup biten karşısında şaşkınlıktan donup kaldığı böylesi bir anda, daha birkaç da­kika önce Hz. Musa'yı yenip, Firavun'un tahtını kurtarmak için çabalayan, şirk di­ninin ve bu dinin gereği olan zorba sistemin payandası durumundaki sihirbazlar bir anda secdeye kapanıp, şirki terk ettiklerini ve İslâm'a girdiklerini ilan ettiler: 'Alemlerin Rabb'ine inandık [228] 'Musa'nın ve Harun'un Rabb'ine inandık [229] dediler.

Çok kısa bir süre içerisinde gerçekleşen bu değişim çok büyük ve çok önem­liydi. Hz. Musa'nın insanlara tebliğ ettiği ilâhî hakikâtleri, sihir alanında Hz. Mu­sa'yı yenerek haksız ve yalan çıkarmaya çalışan; zorba sistemi koruyup kollamak­la övünen; Hz. Musa'yı ülkenin birliğini ve dirliğini bozmakla suçlayan; Hz. Mu­sa ve kardeşini alayla, tehditle karşılayan sihirbazlar, Hz. Musa'nın asasının ken­di hile araçlarını yutması karşısında anladılar ki, Musa'nın yaptığı şey bir hile değidi. Bu ancak kendileri gibi sihirde en maharetlilerinin dahi anlamakta zorlan-diktan mükemmel bir şeydi; bir mucizeydi. Bu ancak ilâhî mesaj taşıyan bir şey­di. Ve sonuçta bu ve bilemediğimiz başka nedenlerden dolayı Hz. Musa'nın dave­tini kabul edip Müslüman oldular. Biraz önce karşı çıkıp alaya aldıklarına büyük bir samimiyetle bağlanırlarken, biraz önce sahip olup büyük bir istekle savunduk­ları şeye düşman kesildiler. Birkaç dakika içerisinde geçirdikleri değişim öylesine büyüktür ki, Firavun'un; 'Ben size izin vermeden ona inandınız ha! [230] '(Ceza olarak) elbette ellerinizi ve ayaklarınızı çaprazlama keseceğim. Sonra hepini­zi asacağım [231] tehditleri karşısında ne korktular ve ne de çekindiler. Sadece şunu söylediler; '(Bizi öldürmen önemli değil. Çünkü) biz zaten Rabbimize döneceğiz (Sen) Rabbimizin delilleri gelince ona inandık diye bizden öç alıyorsun.[232] Sonra karşılaşacakları işkencenin büyüklüğü, yaşayacaklarıacı ve sıkıntıların ağırlığı karşısında sığınılacak tek mercî olan Allah'a yönelip dua et­tiler: 'Ey Rabbimizl üstümüze sabır yağdır. Bizi Müslüman olarak öldür.[233] Onlar bu dualarıyla Firavun'un tehditlerine hiç aldırmadıklarını ilan ettik­leri gibi, işkencelerden korkmadıklarını, ölüme razı olduklarını, ancak tek korku­larının Müslüman olarak ölememek olduğunu bildiriyorlardı. Bunun için de Fira-vun'a 'bizi ajjef yahut, orada bulunan insanlar yönelerek 'Ne olur bize yardım edin, bizi destekleyin' veya Hz. Musa'ya dönüp 'Senden dolayı Müslüman olduk o halde o olağanüstü başarılarından birisini daha gerçekleştir de bizi kurtar1 demiyorlardı. Ga­yet samimi bir tarzda Allah'a yöneldiler. Tek istekleri vardı; sabır: İşkencelere, zorluklara direnebilmek. Bunu ise ünlenmek, şan ve şöhretle anılmak için değil, sadece bir şey için istiyorlardı; işkenceler karşısında geri adım atmayıp, Müslü­man olarak ölebilmek için. Çünkü işkencelerin ne kadar büyük ve ağır olacağını çok iyi biliyorlardı. Zira daha önceleri, o zamanlar mensubu oldukları zulüm sis­teminin sayısız işkencelerine tanık olmuşlardı. Bundan dolayıdır ki, sabır istekle­rinde 'Rabbimiz bize sabır ver' demediler. 'Rabbimizl üzerimize sabırlar yağdır, sa­bırlar boşalt' dediler. Dualarında geçen kelime 'ifrağ olup 'döküp, boşaltmak' anla­mındadır.

Hz. Musa'nın risâlet döneminden bir kesiti anlatan bu ayetlerin Mekke zorba­larının işkenceleri altında, yaşamakla ölmenin ince sınırında gidip gelen mümin­lere ne kadar anlamlı ve büyük mesajlar verdiği açıktır. Onlar, işkencelere uğra­malarının tevhid-küfür farklılığının değişmeyen sonucu olduğunu ve eğer Müslü­man olma vasıflarını devam ettireceklerse, tüm zorluklara göğüs germek zorunda olduklarını böylesi canlı örneklerden hareketle bir kez daha anladılar. Daha da önemlisi, bu ayetlerle kendilerine verilen şu mesajı anlamakta hiç zorlanmadılar: Sihirbazlar birkaç dakika içerisinde sadece bir iki mucize karşısında öylesine bir ırnana sahip oldular ki, Firavun'un büyük mükâfatlarına, makam ve rütbe vaatle­rine rağmen, sadece ve sadece imam tercih ettiler. Bu imanlarının, en ağır işkençeler altında ölmelerine neden olacağım bildikleri halde, imanlarında hiç tereddüt etmediler. Geri adım atmadılar, 'İmanımızı biraz daha uygun zamanlara erteleye­lim1 demediler. Ölüme, işkenceye gönülden razı olup, Allah'tan sadece ve sadece sabretme gücü istediler. Ey Mekke'deki müminler! Sizler, uzun süredir Resulûl-lah'm yanında bulunan ve O'nu yakından tanıyan kimselersiniz. Bu nedenle sihir­bazların bu olumlu özelliklerini göstermeye sisler daha layık olmalısınız. Sizler onlar gibi sadece bir-iki mucizeyle iman etmiş kişiler değil, birçok mucizeye, Re-sulüllah'm Allah'ın Resulü olduğuna şahitlik eden birçok delile, İslâm'ın hak din olduğunu gösterir sayısız bilgiye şahit ve sahip oldunuz. O halde imanlarınızda te­reddüt etmeyin, geri adım atmayın, sadece ve sadece sabır dileyin ve sabredin; zorluk ve zorbalıklara direnin, durumunuzu koruyun. Sakın ha! Mümin oldukla­rını söyleyip de Hz. Musa'yı sorguya çekenler gibi olmayın. Çünkü onlar Hz. Mu­sa'ya şöyle demişlerdi; 'Sen bize peygamber olarak gelmeden önce de., bize peygam­ber olarak geldikten sonra da eziyet gördük.[234] Başınıza gelen sıkıntılar nedeniyle Resulüllah'a sitemde bulunmayın. O görevini yapıyor, sizde görevinizi yapın. Resulüllah'm sizin için yapabileceği tek şey, Hz. Musa'nın dediği ve yaptı­ğı şeydir: 'Ey Kavmim! Siz gerçekten Allah'a iman ettinizse, gerçekten O'na teslim olan insanlarsanız, O'na tevekkül edin.[235]

Peki bütün bu talimatların gereği yerine getirilip, sabredilirse ne olacaktı? Bu­nun cevabı, sihirbaz iken; zorba idaresinin memurları, müşavirleri iken Müslü­man olan şahsiyetlerin Firavun'a karşı sözleri ile açıklandı: '(Ey Firavun ne ister­sen yap) zararı yok... biz Rabb'imize döneceğiz. Biz ilk inananlar olduğumuz için Rabbimizin hatalarımızı bağışlayacağını umarız  Biseni, bize ge­len açık delillere ve bizi yaratana tercih etmeyiz- Yapacağını yap. Sen ancak bu dün­ya hayatında istediğini yapabilirsin. Biz Rabb'imize inandık ki, (O) bizim günahları­mızı senin bizi zorla(yıp yaptır)dığm büyüyü bağışlasın. (Elbette ki) Allah daha ha­yırlı ve (Onun mükafatı) daha süreklidir.[236] Takip eden ayetlerde ise, Allah, bu müminlerin ve benzerlerinin durumlarını şöyle açıkladı: 'Kim Rab-bine suçlu olarak gelirse onun için cehennem vardır; orada ne ölür ne de yaşar. Kim de O'na iyi işler yapmış bir mümin olarak gelirse, işte onl...
[Bu mesajın devamını görebilmek için kayıt olun ya da giriş yapın
Bu Sayfayi Paylas
Facebook'a Ekle
Kayıtlı

Müslüman
Anahtar Kelime
*****
Offline Pasif

Mesajlar: 132.042


View Profile
Re: Müminliğe Dönenler Ve Firavun
« Posted on: 27 Nisan 2024, 03:19:52 »

 
      uyari
Allah-ın (c.c) Selamı Rahmeti ve Ruhu Revani Nuru Muhammed (a.s.v) Efendimizin şefaati Siz Din Kardeşlerimizin Üzerine Olsun.İlimdünyamıza hoşgeldiniz. Ben din kardeşiniz olarak ilim & bilim sitemizden sınırsız bir şekilde yararlanebilmeniz için sitemize üye olmanızı ve bu 3 günlük dünyada ilimdaş kardeşlerinize sitemize üye olarak destek olmanızı tavsiye ederim. Neden sizde bu ilim feyzinden nasibinizi almayasınız ki ? Haydi din kardeşim sende üye ol !.

giris  kayit
Anahtar Kelimeler: Müminliğe Dönenler Ve Firavun rüya tabiri,Müminliğe Dönenler Ve Firavun mekke canlı, Müminliğe Dönenler Ve Firavun kabe canlı yayın, Müminliğe Dönenler Ve Firavun Üç boyutlu kuran oku Müminliğe Dönenler Ve Firavun kuran ı kerim, Müminliğe Dönenler Ve Firavun peygamber kıssaları,Müminliğe Dönenler Ve Firavun ilitam ders soruları, Müminliğe Dönenler Ve Firavunönlisans arapça,
Logged
Sayfa: [1]   Yukarı git
  Yazdır  
 
Gitmek istediğiniz yer:  

TinyPortal v1.0 beta 4 © Bloc
|harita|Site Map|Sitemap|Arşiv|Wap|Wap2|Wap Forum|urllist.txt|XML|urllist.php|Rss|GoogleTagged|
|Sitemap1|Sitema2|Sitemap3|Sitema4|Sitema5|urllist|
Powered by SMF 1.1.21 | SMF © 2006-2009, Simple Machines
islami Theme By Tema Alıntı değildir Renkli Theme tabanı kullanılmıştır burak kardeşime teşekkürler... &
Enes