> Forum > ๑۩۞۩๑ Kitap Dünyası - İlim Dünyası Kütüphanesi ๑۩۞۩๑ > İslam Tarihi Eserleri > Hz.Muhammedin İslam Daveti > İhanet
Sayfa: [1]   Aşağı git
  Yazdır  
Gönderen Konu: İhanet  (Okunma Sayısı 1089 defa)
22 Temmuz 2011, 14:23:19
Ekvan
Varlıklar, alemler, dünyalar. (Evren).
Tecrübeli Üyeler
*
Çevrimdışı Çevrimdışı

Cinsiyet: Bayan
Mesaj Sayısı: 19.233


« : 22 Temmuz 2011, 14:23:19 »



İhanet


Resulüllah Medine'ye hicret edişinden sonra oluşturulan ve birçok bakımdan ana­yasa niteliğinde olan anlaşma metnine göre. Müslümanlarla Yahudiler Medine toplumunun iki ayrı kesimini oluşturuyorlardı. Anlaşma gereği tarafların karşılık­lı haklan ve sorumlulukları vardı. Anlaşmanın giriş maddesinde taraflar ismen sa­yıldıktan sonra şöyle deniyordu: 'İşte bunlar, diğer insanlardan ayrı bir toplum tes­hil ederler'. Ayrıca bir değer maddede de 'Müslümanlar ve Yahudiler arasında, Me­dine'ye hücum edecek kimselere karşı yardımlaşma yapılacaktır' denilmekteydi. Bu nedenle Medine'ye yönelik bir düşman saldırısında, bu saldırı hangi kesime yöne­lik olursa olsun, diğer kesim o saldırıyı kendisine de yönelmiş kabul edip gerekli desteği vermekle sorumluydu. Ayrıca, iki taraftan birisi, diğer tarafın aleyhine o tarafın düşmanlarıyla antlaşma yapmayacak, düşmana yardımcı olmayacaktı. Bu bir maddede şu şekilde ifade edilmişti: 'Ne Kureyş ve ne de onlara yardım edecek olanlar, (anlaşmanın taraflarınca birbirlerinin aleyhine olacak şekilde) himaye altı­na alınmayacaktır'. Bütün bu nedenlerden dolayı, neredeyse tüm müşrik Arapla­rın saldırısına uğramış olan Müslümanların, Medine'de kalmış olan son Yahudi topluluğu Kurayzalar tarafından desteklenmesi gerekiyordu. Müşrik ordusuyla Müslümanların aleyhine hiçbir irtibat kurmamaları, onlarla bir anlaşma yapma­maları, onlara Müslümanların aleyhine destekte bulunmamaları gerekiyordu. Fa­kat Kurayzalar anlaşmaya uymak niyetinde değillerdi. Müslümanların akıbetini kötü gördükleri için, çekinmeden anlaşmanın hükümlerinin karşıtı davranışlar sergilemeye başladılar. Bu nedenledir ki, Müslümanlar, savaş süresince, on bin ki­şilik müşrik ordusundan daha çok Kurayzalarm kötülüklerini önlemekle uğraştı­lar; müşrik ordusunun zararlarından çok Kurayzalarm tecavüzlerinden çekindi­ler. Savaş, göründüğü kadarıyla, Müslümanlarla Kureyş önderliğindeki şirk ordu­su arasındaydı. Ancak en az bir o kadar da Müslümanlarla Kurayzalar arasınday­dı. Müslümanlar, Kurayzalarm neden oldukları olaylar ve ihanetleri sebebiyle bü­yük zorluklar yaşadılar. Onların neden olduğu sıkıntı, şirk ordunun sıkıntı ve korkularım bastırdı.

Kurayzalar, anlaşmaya uymayıp Müslümanlara ihanet eden Kaynukalarm ve Nadirlerin başlarına gelenleri yakinen bildikleri için, Hendek savaşının kızıştığı anlara kadar Müslümanların aleyhine bir tutum ve tavır içerisine girmediler. Hat­ta hendek kazımı sırasında Müslümanlara araç-gereç yardımında bulunma sorum­luluğunu yerine getirdiler. Ancak Nadir Ya hu dil erinden olup Mekke liderliğinde­ki müşrik ordusunun teşkilinde önemli bir rol üstlenmiş bulunan Huyey b. Ah-tab'ın girişimleriyle durumlarım değiştirdiler. Huyey b. Ahtap, Müslümanların yok edilebilmesi için, Kureyş önderliğindeki şirk ordusunu desteklemeleri gerek­tiğini söylediği zaman, önce çekindiler. Böylesi bir işe girişemeyeceklerini ifade ettiler. Çünkü, Müslümanların savaşı kazanması durumunda ihanetleri nedeniyle cezalandırılacaklarını biliyorlardı. 'Muhammed öldürülemez ve Kureyş de kendi memleketine çekip giderse, biz burada Muhammed'le baş başa kalırız. O zaman Mu­hammed bizi bağışlamaz- Bundan korkuyoruz' diyerek çekincelerinin nedenini açıkladılar. Ancak Huyey'in ısrarlı bir şekilde 'Ben sise bütün Kureyş'i, Kinâne'yi, Gatafan'ı getirdim. On bin kişilik koca bir ordu Medine'den Uhud'a kadar bütün ala­nı kaplamış bekliyor. Muhammed için son belli oldu. Artık elimizden kurtulamaz. Muhammed'in ve adamlarının köklerini kazıyacağız. Bunu gerçekleştirinceye kadar da bu ordu buradan ayrılmayacak' demesi üzerine Kurayza'nın liderlerinden Kâ'b b. Esed ikna oldu ve Yahudi-müşrik ittifakına destek vereceklerini bildirdi. Bütün arkadaşları ve topluluğu onun bu kararım desteklediler. Müslümanları yok ede­cekleri günün hayaliyle sevindiler. İtiraz sadece bir kişiden geldi. Kurayza'nın eş­rafından olan Amr b. Sû'da yapılanın bir ihanet olduğunu, bu ihanetin bedelinin ağır olacağını, Müslümanlarla yapılan anlaşmaya sadık kalınması gerektiğini söy­ledi. Ancak onu dinleyen olmadı. Amr b. Sû'da sözünün dinlenmediğini görünce başka teklifte bulundu. "Madem anlaşmayı bozuyorsunuz, hiç değilse Müslümanla­rın aleyhine müşriklere destek vermeyin. Tarafsız kalın" dedi. Fakat bu görüşü de ta­raftar bulamadı. Amr b. Sû'da, Kurayza topluluğu içinde tek basma kaldı. Ancak buna rağmen durumunu değiştirmedi ve bireysel olarak Müslümanlarla yapılan anlaşmaya sadık kalıp, ihanete dahil olmadı. 'Ben Muhammed'e karşı ihanet içinde olmayacağım [215] diyerek kararının ne olduğunu da açıkça ilan etti.

Kurayzalar, anlaşmayı bozduklarını göstermek için kendilerinde bulunan an­laşma metnini yırtıp attılar. Daha sonra da Huyey'in aracılığıyla Müşrik ordunun temsilcileriyle görüşüp, onlarla Müslümanların aleyhine bir anlaşma yaptılar. Sa­vaş sona erinceye kadar belirli günlerde olmak üzere müşriklerin saflarında Müs­lümanlara karşı savaşmayı, müşriklere savaş araç-gereci temin etmeyi ve yiyecek desteğinde bulunmayı kabul ettiler.

Kurayzalar Müslümanlarla olan anlaşmalarına ihanet edip, müşriklerle yaptık­ları anlaşmanın şartlarına uyma konusunda son derece istekliydiler. Zaten Müslü­manlarla olan anlaşmalarını bozmalarını sağlayacak bir zorlama söz konusu değil­di. Üstelik müşrikler savaşı kazansalar dahi elde edecekleri herhangi bir çıkar yoktu. Onlar, sadece ve sadece dinlerine rakip olarak gördükleri İslâm'ın yok ol­masını istiyorlardı. Fakat müşriklerle anlaşma yaparken içlerindeki korkuyu bir türlü atamamışlardı. Ebû Süfyan'a 'Siz sabır ve sebat edin. Gevşemeyin. Bu iş bura­da bitecek. Siz Önden, biz arkadan Müslümanları vurup yok edeceğiz' diyerek, Müs­lümanlarla olan anlaşmalarına ihanet etme suçunun düşünmek istemedikleri kö­tü sonunun gerçekleşmesini önlemenin çabasını yürütmüşlerdi.

Resulüllah bazı Müslümanlarla birlikte Sal dağındaki çadırında savaşla ilgili planları gözden geçirirken, Kurayzalarm anlaşmaya ihanet ettikleri haberini aldı.

Hz. Ömer, 'Aldığım haberlere göre Kurayza Yahudileri anlaşmayı bozmuşlar. Müş­riklerin tarafında savaşa katilacaklarmış' diyerek bir duyumunu bildirdi. Haber kötüydü. Resulüllah ellerinde doğru-dürüst savaş araç-gereci olmayan ve çocu­ğundan yaşlısına ancak üç bin kişiden oluşan ordusuyla, on bin kişiden oluşan, donanımı mükemmel ve hepsi de savaşçı müşriklere nasıl karşı koyacağını düşü­nüp, bunun planlarını yapmaya çalışırken, Kurayzaların düşman safına geçtiğini duyması üzerine bütün planlarının alt-üst olduğunu fark etti. Bu durum, düşma­nın sayısını artırmaktan da öte, arkadan kuşatılmak anlamına gelen kötü bir ge­lişmeydi. Anlaşmalı oldukları için Kurayzaları hesaba katmamışlar, savaş öncesin­de onlara yönelik önlemler almamışlardı. Aralarında hendek gibi bir engel yoktu. Kurayzalar istedikleri zaman kolayca Medine'deki kadın ve çocuklara zarar vere­bilirler veya islâm ordusuna arkadan saldırabilirlerdi.

Resulüllah haberin doğruluğunu araştırmak istedi. Bu amaçla Zübeyr b. Av-vam'ı görevlendirdi. Zübeyr'den Kurayzalarm bölgesine giderek durumu yerinde araştırmasını istedi. Zübeyr, kendisinden istenilenleri yaptı; Kurayzalarm bölgesi­ne gidip neler olup-bittiğini anlamaya çalıştı Gerekli bilgileri alınca da Resulül-lah'ın yanına döndü. Haber kötüydü; 'Ey Allah'ın Resulü! Onları kalelerim onarır­ken, yollarda savaş eğitimleri yaparken gördüm. Hayvanlarını da topluyorlar.[216] Re­sulüllah, ihanetlerini önlemek için eski dostları Havvat b. Cübeyr'i Kurayzalara gönderdi. Havvat'a Kurayzalara yapılan anlaşmayı hatırlatmasını ve eğer anlaşma­yı bozmuşlarsa yenilemenin çarelerini araştırmasını söyledi. Havvat, görevi gere­ği gidip Kurayzalarla görüştü. Fakat yapabileceği bir şey yoktu. Kurayzalar ihane­te karar vermişler ve kararlarını değiştirmek niyetinde değillerdi, islâm'ın yok ol­masını, Müslümanların imha edilmelerini istiyorlardı. Hiçbir şartta yeni bir anlaş­maya yanaşmıyorlardı. Resulüllah, son bir çare olarak eskiden Yahudilerle dost olan, aralarında birçok anlaşmalar ve dostluk bağları gerçekleşmiş bulunan Evs ve Hazreç'in ileri gelenleri durumundaki Sâ'd b. Ubâde, Sâ'd b. Muaz, Abdullah b. Revâha, Havvat b. Cübeyr, Amr b. Avfdan oluşan bir heyeti Kurayzalara gönder­di. Heyetten, durumu ayrıntılı şekilde anlamalarını, gerekirse yeni bir anlaşma yapmalarını istedi. Dönüşlerinde, eğer haberler kötü ise ve kendisi de Müslüman­larla birlikteyse, Müslümanların moralini bozmamak için durumu şifreli olarak kendisine iletmelerini; ancak haberler iyi ise bunu açıkça söylemelerini bildirdi. Heyet, Kurayzalara gitti. Kurayza eşrafıyla oturup görüştüler. Kurayzalar biraz yu­muşamış gibiydiler. Müslümanlarla yeni bir anlaşma yapmanın ilk şartı olarak Na­dirlerin tekrar Medine'ye dönmesine izin verilmesini istediler. Heyet bunun konu dışı olduğunu, kendileriyle olan anlaşmalarının bozulmasının gerekçesi olamaya­cağını ifade etti. Bunun üzerine Kurayza eşrafı son derece kaba ve şımarık davra­nışlar sergilediler; Müslümanlara küfredip, aşağıladılar. Heyetteki Müslümanlar bir anlaşma zemini bulma umuduyla alttan aldıkça, Kurayza eşrafı şımarıklıklarını daha da artardı; ağır küfürlerle Resulüllah'ı ve Müslümanları aşağıladılar. He­yet herhangi bir olumlu sonuç alamadan ve Kurayzalarla anlaşma yapılabileceği­ne ilişkin bir umuda da sahip olmadan ordugâha döndü. Resulüllah'm yanına gel­diklerinde O'nu bazı Müslümanlarla konuşurken buldular. Selâm verip Adal ve Kare' dediler. Mesajda, Adal ve Kare kabilelerinin Müslümanlara yönelik ihanet­leri ve bu ihanetleri sonucunda İslâm irşat heyetini katletmeleri hatırlatılıyordu. Resulüllah mesajı anladı; Kurayzalar ihanet etmişler ve ihanetlerinden dönmüyor­lardı.

Müslümanlar açısından durum son derece kötüydü. Bir anlamda kapana kıstırılmışlardı. Her taraflarından düşmanla kuşatılmış durumdaydı...
[Bu mesajın devamını görebilmek için kayıt olun ya da giriş yapın
Bu Sayfayi Paylas
Facebook'a Ekle
Kayıtlı

Müslüman
Anahtar Kelime
*****
Offline Pasif

Mesajlar: 132.042


View Profile
Re: İhanet
« Posted on: 01 Mayıs 2024, 04:49:00 »

 
      uyari
Allah-ın (c.c) Selamı Rahmeti ve Ruhu Revani Nuru Muhammed (a.s.v) Efendimizin şefaati Siz Din Kardeşlerimizin Üzerine Olsun.İlimdünyamıza hoşgeldiniz. Ben din kardeşiniz olarak ilim & bilim sitemizden sınırsız bir şekilde yararlanebilmeniz için sitemize üye olmanızı ve bu 3 günlük dünyada ilimdaş kardeşlerinize sitemize üye olarak destek olmanızı tavsiye ederim. Neden sizde bu ilim feyzinden nasibinizi almayasınız ki ? Haydi din kardeşim sende üye ol !.

giris  kayit
Anahtar Kelimeler: İhanet rüya tabiri,İhanet mekke canlı, İhanet kabe canlı yayın, İhanet Üç boyutlu kuran oku İhanet kuran ı kerim, İhanet peygamber kıssaları,İhanet ilitam ders soruları, İhanetönlisans arapça,
Logged
Sayfa: [1]   Yukarı git
  Yazdır  
 
Gitmek istediğiniz yer:  

TinyPortal v1.0 beta 4 © Bloc
|harita|Site Map|Sitemap|Arşiv|Wap|Wap2|Wap Forum|urllist.txt|XML|urllist.php|Rss|GoogleTagged|
|Sitemap1|Sitema2|Sitemap3|Sitema4|Sitema5|urllist|
Powered by SMF 1.1.21 | SMF © 2006-2009, Simple Machines
islami Theme By Tema Alıntı değildir Renkli Theme tabanı kullanılmıştır burak kardeşime teşekkürler... &
Enes