Konu Başlığı: Kuran'ın Doğru Anlaşılması Gönderen: Ekvan üzerinde 02 Ağustos 2011, 17:03:34 Kur'an'ın Doğru Anlaşılması Resulüllah vahyolunan her ayeti insanlara bildiriyordu. Ayetler açıktı, anlaşılırdı. Ama bazen, duydukları ayetlerle veya ayetlerde açıklanan konularla ilgili birşey-ler soranlar oluyordu. Her soru Resulüllah için bir zorluktu; düşünüyor, sorulara ayetler ışığında en uygun ve doğru cevabı vermeye çalışıyordu. Bazen ise, ek bilgi gerekmese bile, okuduğu ayeti muhatabına anlayacağı bir dille, örneklendirerek açıklaması gerekiyordu. Bu ise, zihninde, açıklama ve örneklerinin doğru olup olmadığı sorusunun doğmasına neden oldu. Zaman geçip ayetler çoğaldıkça, açıklaması gereken konular da hızla arttı. Bunun hep böyle gideceği belli olmuştu. Bu sırada zihnindeki soru büyüdü, ağırlaştı. Kur'an'ın mutlak ve evrensel olmasına karşılık, insan hayatım teşkil eden bireysel ve toplumsal durum ve konular değişken ve izafîydi. Mutlak olanla, değişken olan; evrensel olanla, izafî olan arasındaki bağlantının kurulması; yani Kur'an'ın bireyin ve toplumun hayatına hitap edip, rehberlik yapmasını sağlamak gerekiyordu. Üstelik, her ayet, kolaylıkla herkesin aynı şeyleri anlayabileceği şekilde ayrıntılı bir anlatım tarzına sahip değildi. Bazılarının anlamı kısmen de olsa kapalı veya geneldi. Bu durumda, o ayetle emredilen veya istenen şeyin açıklanıp anlaşılır hale getirilmesi gerekiyordu. Elbette ki ayetleri ilâhî murada uygun şekilde doğru anlamak ve uygulamaya yönelik olanları doğru uygulamak öncelikle Resulüllah'm göreviydi. O sadece ilâhî hakikatleri bildirmekle değil, aynı zamanda herkesin anlayabileceği şekilde açıklamakla da sorumluydu. Zira, kendisine vahyolunan ebedî bilgileri tebliğ ve beyan sorumluluğuna sahipti. Daha sonraları vahyolunan bir ayet de bu konuyu olanca açıklığıyla net bir şekilde ifade etmiştir: 'Ey Peygamber! Sana, insanlara beyan edesin diye Kur'an'ı indirdik. Belki düşünürler.[146] Hz. Peygamber, ayetleri açıklamak zorundaydı. Bunu tecrübelerine, mevcut bilgilerine, aklına, sezgilerine güvenerek yapabilirdi. Fakat, ayetleri doğru anla-yıp-anlamadığmı nasıl bilecekti? Önemli olan sadece açıklamak değil, açıklamaları doğru yapmaktı; ilâhî muradı ifade edebilmekti. îşte bu, risâletin ilk günlerin-de Resulüllah için bir sıkıntı nedeni oldu. Fakat, bu konuda da ilâhî yardım hiç gecikmeden Resulüllah'a müjdelendi. Böylelikle, bu konuyla ilgili problem de çözülmüş oldu. Konuyla ilgili ayet şöyleydi; 'Onu (Kur'an'ı) açıklamak bize (Allah'a) aittir.[147] Bu ayetle, gerek Resulüllah ve gerekse diğer müminler bütün tereddütlerden uzak şekilde anladılar ki, ayetlerin doğru anlaşılmasını sağlayacak bilgiler bizzat Allah tarafından Resulüne bildirilecekti. Söz konusu açıklayıcı, tamamlayıcı bilgiler bir başka ayetle verilebileceği gibi, daha başka yollarla da olabilirdi. Kur'an'a dahil olmayan vahiy veya ilham, sezgi gibi özel durumlar ise diğer yollardan bazılarıydı. Ayrıca, Peygamberin aklını, düşüncesini yönlendiren ilâhî müdahale veya Resulüllah'm kendi beşerî bilgi ve tecrübelerinden hareketle yaptığı açıklamaların ve uygulamaların doğruluk veya yanlışlığının ayetle bildirilmesi de bilgi verme yolu olabilirdi. Bunlardan hangisi olursa olsun, önemli olan şu idi: Resulüllah'm görevi dahilinde yaptığı açıklamalar, yorumlar, tavsiyeler veya getirdiği yasaklamalar, verdiği izinler... tamamıyla ilâhî kontrol altında gerçekleşecekti. Kur'an'la ilgili açıklamalarının yanlış olmasına hiçbir şekilde izin verilmeyecekti. [146] Nahi, 16:44 [147] Kıyamet, 75:19 Konu Başlığı: Ynt: Kuran'ın Doğru Anlaşılması Gönderen: ibrahim7c üzerinde 27 Mart 2015, 14:47:52 peygambe refendimiz sav için bir zorluktu; düşünüyor, sorulara ayetler ışığında en uygun ve doğru cevabı vermeye
|