Konu Başlığı: Kararlı Bir Yürüyüş Gönderen: Ekvan üzerinde 22 Temmuz 2011, 13:50:55 Kararlı Bir Yürüyüş Kureyş ileri gelenleriyle görüşen ve onlara Resulüllah'ın sözlerini bildiren Büsr b. Süfyan, Kureyş'in olumsuz sözlerini işitip, olumsuz tavırlarını görerek tekrar Resulüllah'ın yanına döndü. Kureyş'in, Müslümanları Mekke'ye sokmamak için hazırlık yaptığını bildirdi; 'Ey Allah'ın Resulü! Seni Mekke'ye sokmamak için yemin et-tilef dedi. Duydukları karşısında Resulüllah'ın tepkisi 'Kureyş helak oldu, zaten savaş nedeniyle bitmişlerdi' oldu. Sonra bir temennisini ve davasındaki kararlılığını dile getiren şu sözleri sarf etti: 'Ne olurdu, benimle diğer insanların arasından çekilip, beni insanlarla baş başa bıraksalardı! Onlar kendilerini bir kuvvete sahip mi zannediyorlar? Vallahi, Allah'ın dinini hakim kılıncaya kadar çalışmaktan beni hiçbir şey engelleyemeyecek. Bu uğurda savaşmaktan ve başım gövdemden ayrılıncaya kadar yoluma devam etmekten çekinmem.[275] Resulüllah'ın talimatıyla Müslümanlar yollarına devam ettiler. Mekke'ye 80 km mesafedeki Usfan'a ulaştıklarında Halid b. Velid komutasındaki süvariler tarafından izlendiklerini fark ettiler. Durmayıp yolculuklarına devam ettiler. Gaminı bölgesine geldiklerinde tekrar mola verdiler. Resulüllah Müslümanların arasına girip' bir konuşma yaparak durumu açıkladı; Kureyş'in, Sakif ve Ehabiş kabilelerinin de desteğini alarak kendileriyle savaşa hazırlandıklarını bildirdi. Bu konuda düşüncelerinin ne olduğunu sordu. Ebû Bekir ayağa kalkarak 'Ey Allah'ın Resulü! Allah ve Resulü elbette ki daha iyi bilir. Ne dersen o olsun. Ancak sen Kabe'yi ziyaret amacıyla yola çıktın. Biliyoruz ki ne kimseyle çarpışmak ve ne de kimseyi öldürmek istersin. Durum böyle olunca bence Kabe'ye yolculuğumuza devam edelim. Fakat eğer Kabe'yi ziyaretten engellenirsek savaşmaktan da kaçınmayalım. Şüphe yok ki Allah sana yardım eder. O, Senin yardımcındır'. Ebû Bekir'in görüşü genel kabul gördü. Kalabalıktan 'Ebû Bekir doğru söylüyor. Yolumuza devam edelim. Gerekirse savaşalım' sesleri yükseldi. Resulüllah, bunun üzerine, 'Haydi öyle ise, Allah'ın adıyla yürüyün' dedi ve herkes tekrar yola çıkmak için bineklerinin yanma döndü. Bu sırada Halid b. Velid komutasındaki süvari birliğinin yolları üzerinde durduğunu ve kendilerini gözlediklerini gördüler. Mola verildi. Resulüllah, Ab-bad b. Bişr komutasındaki süvarileri öne çıkarıp, namaz vakti gelince herkesin namaz hazırlığı yapmasını istedi. Daha sonra müşrik süvarilerinin şaşkın bakışları altında cemaat halinde namaz kıldılar. Düşman süvari birliğinin muhtemel bir saldırısına karşı tedbir olmak üzere söz konusu namaz, korku namazı olarak kılınmıştı. Akşam oldu. Havanın iyice karardığı bir saatte Resulüllah hareket emri verdi. Herkes sessizce yerinden kalktı. Yol güzergâhı değiştirilerek müşrik süvari birliğine fark ettirmeden sahile doğru ilerlendi. Hudeybiye'ye ulaşıldı. Hudeybiye Harem'in sınırlarından birisidir. Resulüllah, devesi Kusvayı ilerlemesi için sürdü. Mekke'ye daha da yaklaşmak niyetindeydi. Ancak Kusva çöktü ve yürümek istemedi. Bazı Müslümanlar deveyi kaldırmaya çalıştılar. Ancak başaramadılar; Kusva kalkmıyordu. Resulüllah, 'Devenin inadı tuttu' diyerek zorla Kusvayı kaldırmaya çalışanlardan durmalarını istedi; 'O inatçı değildir. Fili çökerten Kusvayı da çökertti'* diyerek, Ebrehe'nin filiyle ilgili olayı hatırlattı. Daha ileri gidilmeyeceğini bir süre orada kalınacağını bildirdi. Bunun üzerine, daha önce bütün zorlamalara rağmen ayağa kalkmayan Kusva kalktı ve kuyulara doğru gitti. Herkes eşyalarını çözüp Hudeybi'ye kuyusunun çevresine yerleşti. [275] Ahmed, Müsned, 111/323; Ibn Hişam, es-Siretü'n-Nebeviyye, III/321 |