Konu Başlığı: İslâm Davetinin Muhalifleri Muhatapları Gönderen: Ekvan üzerinde 01 Ağustos 2011, 11:08:06 İslâm Davetinin Muhalifleri ve Muhatapları Kafir olanlar dediler ki: "Biz hiçbir zaman bu Kur'an'a ve bundan önce gelen kitaplara İnanmayacağız'- Sen o zalimleri Rabb'lerinin huzurunda tutuklanmış bir halde birbirlerine söz atarlarken bir görsen! Zayıf sayılanlar (Müs-tez'aflar), büyüklük taslayanlara (nıüstekbirlere) derler ki: 'Siz olmasaydınız, biz inanan insanlar olurduk'. Büyüklük taslayanlar zayıf sayılanlara-derler ki: 'Size hidayet geldikten sonra sizi ondan biz mi çevirdik. Bilakis siz suç işliyordunuz'. Zayıf sayılanlar da büyüklük taslayanlara derler ki: 'Hayır.' Gece gündüz (işiniz-gücünüz) tuzak kurmaktı. Çünkü siz daima Allah'ı inkar etmemizi, O'na ortaklar koşmamızı bize emrederdiniz'. (Onlar) artık azabı gördüklerinde, için için yanarlar; biz de o inkâr edenlerin boyunlarına demir halkaları takarız. Onlar ancak yapmakta oldukları günahları yüzünden cezalandırılırlar. [287] Mekke şehir devletinin liderleri konumundaki aile temsilcilerinin veya yaygın isimlendirmeyle eşrafın çok farklı girişimlerle İslâm davetini durdurma veya İslâm'ı istedikleri yönde değişikliğe uğratma çabalarının risâlet sürecinde güçlü bir şekilde hissedilmeye başlanmasıyla, tüm bu tepkilerin nedenini ve niteliğini açıklamak, davetin muhaliflerini tanıtmak ve müminlere ne yapmaları gerektiğini bildirmek için peş peşe birçok ayet vahyolundu. Söz konusu ayetlerde, İslâm davetine yönelik tüm tepkilerin temelinde 'Allah'tan başka ilâh yoktur' (Lâ îlâhe illallah) çağrısının bulunduğu bildirildi. Geçmişte yaşanmış örneklerden hareketle, her nerede 'Allah'tan başka ilâh yoktur' çağrısı gerçekleşmişse, orada bu çağrıyı susturmaya, eğer bunu başaramamışlarsa çarpıtmaya çalışanların bulunduğu ve bunların her zaman bazı ortak özelliklere sahip kişiler oldukları açıklandı. Failleri değişse bile, tepkilerin nedeninin ve faillerin bazı özelliklerinin hemen hiç değişmediği bildirildi. Ayrıca, İslâm davetinin Mekke'de karşılaştığı tepkinin özel bir durumu temsil etmediği, Mekke'de yaşananların, "Allah'tan başka ilâh yoktur' çağrısının gerçekleştiği her çağda ve toplumda açığa çıkan tevhid-şirk çatışmasının Mekke'deki tezahüründen başka bir şey olmadığı açıklandı, islâm davetine muhalif olanlar kişilik ve karakterleriyle, ahlâk ve düşünceleriyle ayrıntılı bir şekilde tanıtıldı. Tüm bu bilgilendirme, açıklama ve hatırlatmaları yapılırken de bazı kavramlara özellikle vurguda bulunuldu. Ağırlıklı olarak 'istihbar', 'teğa', 'tağut', 'teref, 'bağy\ 'müstekbir', 'istiz'af gibi kavramların üzerinde duruldu. 'Allah'tan başka ilâh yoktur' çağrısına verilen tepkiler söz konusu kavramlar bağlamında açıklığa kavuşturuldu. 'Müstez'af ise tüm diğer kavramlarla özellikleri açıklanan kimselerin tutum ve davranışlarının etkisini taşıyan, ama davetin de muhatapları olan kesimin tanıtılmasında öncelenen bir kavram oldu. Burada önemli olan, Kur'an'ın, insanları salt isimlerinden hareketle 'inanan-inanmayan' veya 'mümin-kâfif biçimde kategorize etmemesi, insanları ayrımda onların hakikat karşısındaki durumlarını dikkate almasıydı. Şimdi davetin muhaliflerini ve muhataplarının kimler ve özelliklerinin neler olduğunu Kur'an'ın esas aldığı bazı temel kavramlardan hareketle tespit etmeye çalışalım: [287] Sebe sûresi, 34:31-33 |