> Forum > ๑۩۞۩๑ Kitap Dünyası - İlim Dünyası Kütüphanesi ๑۩۞۩๑ > İslam Tarihi Eserleri > Hz.Muhammedin İslam Daveti > İlk Talimatlar
Sayfa: [1]   Aşağı git
  Yazdır  
Gönderen Konu: İlk Talimatlar  (Okunma Sayısı 2332 defa)
02 Ağustos 2011, 17:20:57
Ekvan
Varlıklar, alemler, dünyalar. (Evren).
Tecrübeli Üyeler
*
Çevrimdışı Çevrimdışı

Cinsiyet: Bayan
Mesaj Sayısı: 19.233


« : 02 Ağustos 2011, 17:20:57 »



İlk Talimatlar


Ey elbisesine bürünen!

Kalk ve uyar.

Rabb'ini yücelt.

Elbiseni temiz tut.

Pis şeylerden uzak dur.

Yaptığın iyilikleri çok bularak başa kakma.

Rabb'in için sabret. [80]

Resulüllah, Hıra mağarasında ilk ayetlerin vahyolunmasiyla bir peygamber olarak seçildiğini öğrenmişti. 'îkra', peygamberlik görevini başlatan ilk ayetlerin ilk keli­mesi ve aynı zamanda ilâhî talimatların ilkiydi. Bu kelime ile Resulüllah'a 'okuma­sı' emredildi. Resulüllah'm insanlara 'okuyup' bildireceği şey ise, varlığı, hayatı, va­roluşu anlamayı sağlayacak ebedî hakikatler, ilkeler, bireysel veya toplumsal ha­yatı düzenleyip en güzel şekline kavuşturacak emirler ve yasaklardı. İnsanların inanç yanlışlıklarını düzeltecek bilgilerin birkaçı da 'ıkra'yı takiben verildi. Bu ilk ayetlerde, insanların rabb kabul ederek kendisine sığındıkları, emir ve isteklerine itaat ettikleri, ancak esasında rabb oluşla herhangi bir ilgileri bulunmayan şeyle­rin aksine; mutlak ve gerçek rabbın, insanı yaratan, sonsuz güce/kudrete sahip olan, insana bilgiyi öğreten Allah olduğu bildirildi.

Resulüllah, vahyolunan ilk ayetlerle birlikte, görevinin gereklerini yerine ge­tirmesinin biç de kolay olmayacağını anladı. Daha ilk ayetlerde emredilen ve ye­rine getirmesi istenen şeyler bile, Mekke toplumunun bazı İnançlarıyla çatışıyor­du. Bunların ilanının tepki göreceği kesindi. Biliyordu ki insanlara, inandıkları şeylerin ve yaşadıkları hayat tarzının yanlış olduğunu bildirerek, halihazırdakin-den farklı bir inanç sistemi ve hayat tarzı sunmak kolay bir iş değildir. Böylesi bir işe kalkışmak, zorlukları, sıkıntıları, tepkileri peşinen kabul etmek demektir. Hat­ta Varaka b. Nevfel'in dediği doğru ise, ilâhî görevi dahilinde, düşündüğünün çok daha ötesinde büyük zorluklara muhatap olmayı kabullenmesi ve evinden, yur­dundan sürülmeye hazır olması gerekmektedir. Bu nedenle, peygamberliğinin da­ha ilk günlerinde, bir insan olarak ilâhî görevinden kaynaklanan bazı sıkıntılara sahip oldu. Karşılaşacağı tepkiler nedeniyle 'okuması' emrolunan ayetleri insanla­ra 'okumakta' zorlandı. 'Ne yapayım! Bunları kavmime nasıl söylerim! [81] diyerek en yakın dostu ve destekçisi eşine korku ve sıkıntılarını açtı. Ancak, yıllarca hakika­ti aramış, hayatının önemli bir kısmını hakikate ulaşma çabalarıyla geçirmiş biri­si olarak, şimdi kendisine verilen hakikat bilgisini terk etmesi veya insanlara bil­dirmekten vazgeçmesi mümkün değildi. Önünde tek seçenek vardı: Görevinin ge­reğini yapmak. Başka bir seçeneği yoktu. Bu nedenle, göreceği tepkilerden çekin­mesine rağmen, Hırâ'da vahyolunan ayetleri Mekkelilere, özellikle de çoğu zaman görüşüp konuştuğu Mekke eşrafına 'okudu'. Onları kendisine vahyolunanlardan haberdar etti. Dinleyenler kulaklarına inanamadılar; şaşırdılar.

Mekke eşrafının dikkatini çeken ve şaşırmalarına neden olan asıl şey, Resulül-lah'm Mekke'deki mevcut inançlardan farklı bir inanca mensup olması değildi. Onlar, Resulüllah'ın, Mekke halkının genel inancıyla çatışan bir inanç sistemini insanlara bildirmekle görevli olduğunu söylemesine şaşırdılar. Durumu değerlen­dirmeye ve anlamaya çalıştılar, fakat zorlandılar. O güne kadar kendisiyle ilgili herhangi bir şikayetleri bulunmayan, son zamanlarda ise münzeviligi tercih ede­rek adeta dünyadan el-etek çeken ve 'en güvenilir kişi olarak andıkları hemşehri­lerinin, kendileri için oldukça farklı ve yeni bir söylemle karşılarına geçmesi ya­kın geçmişte yaşadıkları bazı sıkıntıları hatırlamalarına neden oldu. Zeyd b. Amr nedeniyle yaşananların tekrarlanmasından korktular. Zeyd'in, Kabe'nin putlar ta­pmağına dönüşmesini protesto etmesi ve putperestliği reddetmesi nedeniyle tüm Araplar katında itibar kaybına uğrayarak, birçok ekonomik imkân ve avantajları­nı kaybetme tehlikesi yaşadıkları günleri hatırladılar. Bu sefer de Muhammed ne­deniyle aynı durumla karşılaşmamayı temenni ettiler. Fakat takip eden günler en­dişelerini artırdı. Resulüllah, üyelerini Mekke eşrafının teşkil ettiği ve hemen her gün Kabe'nin yanındaki Dârıı'n Nedve'de toplanan şehir meclisine eskiden sıklık­la uğrayıp görüşme ve sohbetlere katılmasına rağmen, artık hiç uğramıyordu. Mekke eşrafı, O'nun Meclise uğramamasını, muhtemel bir ayrılığın ilk işaretleri olarak değerlendirdiler.

Şehir meclisindeki sohbet toplantılardan birisinin gündemini, yıllardır 'en gü­venilir kişi' olarak andıkları hemşehrileri Muhammed'in kendilerine "okuduğu' söz­ler ve kendilerinden uzak durması oluşturdu. Ikİ yıla yakın süredir garip bir tu­tum sergileyen, günlerinin büyük bir kısmını dağdaki mağarada veya şehre indiği zaman da evinde geçiren, ticareti terk eden, insanlarla ilişkilerini seyrelten Mu­hammed'in, topluma çok farklı bir misyonla dönüşünün sebep ve sonuçlarını ko­nuştular. Kâhin olduğunu veya olmayı planladığını düşündüler. Fakat bu iddia

kendilerine de gerçekçi gelmedi ve ikna olacakları bir değerlendirme yapmakta zorlandılar. Toplantı sonunda her şeyi kendisiyle açıkça görüşmeye ve bu görüş­me sonunda edinecekleri bilgi ve kanaate göre bir tavır almaya karar verdiler. Re­sulüllah kendi yanlarına ve özellikle Meclis'e gelmediği için, Meclis'i temsilen kendilerinden birisinin onunla görüşmesini kararlaştırdılar. Bu amaçla, Meclis'in sayem üyelerinden ve Nizâret işlerinden sorumlu Ebû Bekir'i görevlendirdiler. Muhammed'in düşüncesini doğru şekilde ancak Ebû Bekir aracılığıyla öğrenebi­lirlerdi. Zira o, Muhammed'in en yakm arkadaşıydı.

Ebû Bekir, hem Meclis'in temsilcisi sıfatıyla ve hem de kişisel bir merakla ya­km dostunun evine gitti. Arkadaşına, hakkında yapılan dedikoduları bildirdi. Kendisiyle ilgili duyduklarının doğru olup-olmadığını sordu. Oturup konuştular. Ebû Bekir, arkadaşını, ne söylediğini ve ne yaptığını bilen birisi olarak buMu. O'nu, geçici bir hevesin peşinde koşturan bir maceraperest veya zihinsel bir prob­lemi nedeniyle ne yaptığını bilmeyen birisi olarak görmedi. Değerli dostu, kendi­sine, ilâhî bir görevle sorumlu olduğunu, görevinin cinlerle bir ilgisinin bulunma­dığım söylüyordu. Söyledikleriyle, hâl ve hareketleriyle, tutum ve davranışlarıyla karşısında son derece normal, akıllı, bilinci yerinde birisi vardı. Zaten çocuklu­ğundan beri yakından tanıdığı dostu hep böyle birisiydi.

Ebû Bekir, Meclise dönerek sevgili arkadaşı ile ilgili gördüklerini ve işittikleri­ni bildirdi, kanaatini açıkladı. Eşraf, düşündükleri şeyin doğru olduğunu duy­maktan rahatsız oldu. Siyasî açıdan hassas bir denge üzerinde bulunan Mekke'nin seçkin aileleri arasında problem olabilecek bir durumla, Mekke'deki siyasî denge­nin bozulmasına yol açabilecek bir süreçle karşı karşıya kalınacağının ilk işaretle­rini fark etmiş olmanın sıkıntısıyla "başımıza büyük bir iş açıldı [82] demekten kendi­lerini alamadılar. Fakat buna rağmen umutlarını koruyup, Muhammed'in duru­munun geçici bir heves olmasını temenni etmeyi tercih ettiler. Hatta son yıllarda münzevî kimliği ön plana çıkması nedeniyle duygusal patlama yaşıyor olabilece­ğini düşündüler. Bu temenni ve düşünceler o an için kendilerine daha makûl gel­di. Yapılması gereken en uygun davranış, bekleyip görmekti. Mevcut şartlar açı­sından Muhammed'in durumunun geçici bir heves veya problem olmaktan öteye geçmemesini ummaktan ve beklemekten başka yapacakları herhangi bir şey yok­tu. Bu kararlarının doğru olduğunu gösteren bir durumu da kısa süre içerisinde görüp, bu nedenle sevindiler. Muhammed'den, uzun bir süre, mağarada kendisi­ne bildirildiğini söylediği sözlerin dışında yeni bir şey duymadılar, hatta meleğin kendisine gelmemesi nedeniyle sıkıntı içerisinde olduğunu öğrendiler. Vahyin ke­sintiye uğraması mutluluklarını artırmaya fazlasıyla yetti. Sevinç içerisinde 'Eğer Muhammed'e gelen şey, gerçekten Allah katından olsaydı, devam ederdi[83] diyerek ra­hatladılar. Sevincim bizzat Resulüllah'm yüzüne 'Cininin seni terk ettiğini görüyorum [84] diyerek kaba ve aşağılayıcı bir tavırla dile getirenler de oldu. Bazıları ise 'Muhammed'e veda edildi [85] diyerek yeni durumu sevinç içerisinde çevrelerindeki in­sanlara bildirdiler.

Karşılaştığı bu ilk tepkiler, düşündüğü zorlukların sadece zihninde yer alan hayali şeyler olmadığını anlaması açısından Resulüllah için önemliydi. Daha dü­ne kadar kendisine büyük saygı gösterenlerin, hatırını kırmaktan kaçınanların, henüz birkaç ayette kendisine karşı dostane olmayan tavırlar geliştirmeye başla­dıklarını görünce biraz korktu, biraz üzüldü. Vahiy devam ettikçe, 'okuması' gere­ken bilgiler arttıkça durumunun ne olacağını düşündü. Bunları düşündükçe kor­ku ve tedirginliği daha da arttı. Bu korku ve tedirginliğe, vahyin kesilmesi nede­niyle yaşadığı terkedilmiş olma korkusu da eklenince, durumu hepten kötüleşti. İntihar etme düşüncesiyle sarp dağların zirvelerine çıktı. Fakat bunun yanlış bir tercih olduğunu anlayarak, düşüncesini uygulamaya koymadı. Mekke'ye döndü­ğü zamanlar evine kapandı. Kimselerle görüşmedi. Daha önce yalnızlığa eğilimli hayatını hepten yalnızlığa hapsetti. Günler zor geçiyordu, fakat yıllar geçti. Üç yıl sonra Müddessir sûresinin ilk yedi ayetinin vahyolunmasıyla, kaygılarının en önemli nedeni olan terk edilmiş olma düşüncesinden tamamıyla kurtuldu.


[80] Müddesir sûresi, 74:1-7

[81] îbn Kesir, el-Bidaye ve'n-Nihâye, 111/24

[82] Îbn îshak, Siyer 261; Îbn Kesir, el-Bidaye ve'n-Nihâye, 111/35

[83] Îbn Kesir, el-Bidaye ve'n-Nihâye, 111/22

[84] Buharı Fedaüü'l Kur'an 1, Teheccüd 4, Tefsir 93/1; Müslim, Salât 82, 84, 91, Cihad 115; Ebû Davud, Salât 68; Neseî, Sehv 11; îbn Mâce İkâmet 144; Ahmed, Müsned 111/344, ıv/312-                                            ...
[Bu mesajın devamını görebilmek için kayıt olun ya da giriş yapın
Bu Sayfayi Paylas
Facebook'a Ekle
Kayıtlı

Müslüman
Anahtar Kelime
*****
Offline Pasif

Mesajlar: 132.042


View Profile
Re: İlk Talimatlar
« Posted on: 28 Mart 2024, 12:18:25 »

 
      uyari
Allah-ın (c.c) Selamı Rahmeti ve Ruhu Revani Nuru Muhammed (a.s.v) Efendimizin şefaati Siz Din Kardeşlerimizin Üzerine Olsun.İlimdünyamıza hoşgeldiniz. Ben din kardeşiniz olarak ilim & bilim sitemizden sınırsız bir şekilde yararlanebilmeniz için sitemize üye olmanızı ve bu 3 günlük dünyada ilimdaş kardeşlerinize sitemize üye olarak destek olmanızı tavsiye ederim. Neden sizde bu ilim feyzinden nasibinizi almayasınız ki ? Haydi din kardeşim sende üye ol !.

giris  kayit
Anahtar Kelimeler: İlk Talimatlar rüya tabiri,İlk Talimatlar mekke canlı, İlk Talimatlar kabe canlı yayın, İlk Talimatlar Üç boyutlu kuran oku İlk Talimatlar kuran ı kerim, İlk Talimatlar peygamber kıssaları,İlk Talimatlar ilitam ders soruları, İlk Talimatlarönlisans arapça,
Logged
16 Aralık 2015, 19:20:06
Pelinay
Bölüm Görevlisi
*
Çevrimdışı Çevrimdışı

Cinsiyet: Bayan
Mesaj Sayısı: 8.696


« Yanıtla #1 : 16 Aralık 2015, 19:20:06 »

Cahikiye araplari.ne kadar da igrenc,karanlik adetleri,inanislari vardi.ve Efendimiz bu karanligin icine gunes gibi dogdu.elbette bu kolay olmadi.
Hatta cok cok zordu.ama O dauima Rabbine gunvendi ve asla umudunu yitirmedi.
Rabbim Efendimizi hakiyla ornek almayi nasip eylesin insallah bizlere.Allah razi olsun paylasim icin
[Bu mesajın devamını görebilmek için kayıt olun ya da giriş yapın
Bu Sayfayi Paylas
Facebook'a Ekle
Kayıtlı

16 Aralık 2015, 19:50:16
Mustafa/Samed
Dost Üye
*****
Çevrimdışı Çevrimdışı

Cinsiyet: Bay
Mesaj Sayısı: 2.832



« Yanıtla #2 : 16 Aralık 2015, 19:50:16 »

Ve Aleykümüsselam. Peygamber efendimiz dünyanın en ahlaklı insanıdır. Paylaşım için Rabbim razı olsun.
[Bu mesajın devamını görebilmek için kayıt olun ya da giriş yapın
Bu Sayfayi Paylas
Facebook'a Ekle
Kayıtlı

NAMAZ DİNİN DİREĞİDİR...
16 Aralık 2015, 19:53:37
Ceren

Çevrimdışı Çevrimdışı

Mesaj Sayısı: 26.620


« Yanıtla #3 : 16 Aralık 2015, 19:53:37 »

Aleykumselam.Rabbimin emir ve yasaklarina uyan onun yolunda giden ve onun rizasini kazanan kulalrdan olalim insallah...
[Bu mesajın devamını görebilmek için kayıt olun ya da giriş yapın
Bu Sayfayi Paylas
Facebook'a Ekle
Kayıtlı

Sayfa: [1]   Yukarı git
  Yazdır  
 
Gitmek istediğiniz yer:  

TinyPortal v1.0 beta 4 © Bloc
|harita|Site Map|Sitemap|Arşiv|Wap|Wap2|Wap Forum|urllist.txt|XML|urllist.php|Rss|GoogleTagged|
|Sitemap1|Sitema2|Sitemap3|Sitema4|Sitema5|urllist|
Powered by SMF 1.1.21 | SMF © 2006-2009, Simple Machines
islami Theme By Tema Alıntı değildir Renkli Theme tabanı kullanılmıştır burak kardeşime teşekkürler... &
Enes