> Forum > ๑۩۞۩๑ Kitap Dünyası - İlim Dünyası Kütüphanesi ๑۩۞۩๑ > İslam Tarihi Eserleri > Hz.Muhammedin İslam Daveti > İlk Günler
Sayfa: [1]   Aşağı git
  Yazdır  
Gönderen Konu: İlk Günler  (Okunma Sayısı 775 defa)
28 Temmuz 2011, 16:01:52
Ekvan
Varlıklar, alemler, dünyalar. (Evren).
Tecrübeli Üyeler
*
Çevrimdışı Çevrimdışı

Cinsiyet: Bayan
Mesaj Sayısı: 19.233


« : 28 Temmuz 2011, 16:01:52 »



İlk Günler


Hicretin ilk günleriydi. Akabe'de Resulûllah'a biat eden ve hemşehrilerini islâm'a girmeye teşvik eden Berâ b. Ma'rur vefat etti. O, Mekke'deki İslâm davetinin ade­ta durduğu, müşriklerin zorbalıkları nedeniyle hiç kimsenin Müslüman olmaya cesaret edemediği bir zamanda İslâm davetini kabul etmekten kaçınmamış birisiy­di. Mekke'deki Müslümanlar hicret edip Medine'ye geldikleri zaman evinin kapı­sını bu muhacir Müslümanlara açmış ve sahip olduğu bütün imkânları onlara sunmuş birisiydi. O vefat edince Müslümanlar derin bir acıyla üzüldüler. Cenaze namazını Resulüllah kıldırdı. Onun cenaze namazı bir Müslüman için kılınan ilk cenaze namazı oldu. Fakat üzüntü verici durumlar bitmedi; peş peşe daha başka acılar da yaşandı. Berâ b. Ma'rur'un vefatım takip eden günlerde Külsum b. Hidm ile Es'ad b. Zurâre de vefat etti. İkisi de yaşlıydı. Peş peşe vefat eden bu üç Müs­lüman da, ikinci Akabe biatmda, Resulüllah tarafından Medineli Müslümanların işlerinden sorumlu kılınmışlardı; üçü de nakîbdi. Es'ad b. Zurâre vefat edince, Neccar oğullarının büyükleri Resulûllah'a gelerek 'Ey Allah'ın Resulü! Biliyorsun, Es ad bizim nakîbimizdi. Ama o öldü. Şimdi onun yerine birimizi naktb tayin et' de­diler. Başlarında Resulüllah tarafından tayin edilmiş bir sorumlu bulunmasını is­tiyorlardı. Resulüllah onların üzüntülerini azaltmak ve sevindirmek için 'Sisin ha-liibiniz benim' dedi. Bu sevindirici bir haberdi. Medine merkezli islâm davetine bü­yük emekler vermiş Neccar oğullarının mensupları büyük bir sevinçle evlerine döndüler. Nakîblerinin Resulüllah olması nedeniyle övündüler.

Resulüllah'm Medine'ye gelişinin üzerinden bir ay kadar bir zaman geçmişti. Namaz, Miraçtan beri günde beş vakit, fakat her vakti iki rekat kılmıyordu. Resulüllah, hicretin bu ilk ayını takip eden günlerin birinde vakitlere göre namazın re­kat sayısının değiştiğini bildirdi. Hz. Aişe bu değişikliği şöyle anlatmıştır: 'Yüce Al­lah namazı farz kıldığı zaman ikamet halindeyken de yolculuk halindeyken de akşam namazı hariç bütün vakit namazları ikişer rekat kılınıyordu. Hicretten sonra yolcu­luk hali hariç öğle, ikindi ve yatsıya ikişer rekat ilâve edildi.[32]

Resulüılah ve Ebû Bekir tek başlarına hicret etmişlerdi, ikisinin de eşleri ve ço­cukları Mekke'de kalmıştı. Resulüllah, eşi Sevde'yi, kızları Fâtıma ve Ümm-ü Gül-süm'ü ve evlatlığı Zeyd b. Harise'nin eşini ve küçük oğlu Usâme b. Zeyd'i Medi­ne'ye getirtmeyi arzuladı. Diğer kızı Rukayye eşi Osman ile hicret etmişti; o Me­dine'deydi. Bir diğer kızı Zeyneb ise, Müslüman olmayı reddeden Ebû'l As ile ev­liydi ve Mekke'de kalmıştı. Ebû Bekir de Resulüllah'la aynı arzu ve isteğe sahipti; o da yakınlarının Medine'ye gelmelerini istiyordu. Resulüllah ve Ebû Bekir, Medi­ne'ye yerleştikten kısa süre sonra, haram aylar girince, Zeyd b. Harise ile Ebû Râ-fi'yi Mekke'ye gönderdiler Zeyd ve Ebû Râfi, Resulüllah'm ve Ebû Bekir'in yakınlarının Medine'ye gelmelerini sağlayacaklar, yolculuklarında kendi­lerine eşlik edeceklerdi. Zeyd b. Harise ile Ebû Râfî görevlerini başarıyla yerine ge­tirip, Resulüllah'm ve Ebû Bekir'in ailelerini Medine'ye getirdiler. Bunu yaparken herhangi bir zorlukla veya tehlikeyle karşılaşmadılar. Mekkeliler herhangi bir en­gellemede bulunmadılar. Zaten hür kadınlara ve çocuklara dokunmuyorlardı.

Son Akabe görüşmesinde 73'ü erkek, 2'si kadın 75 kişi Resulüllah'a biat etmiş­ti. Ancak daha sonra islâm Medine'de hızla kabul görmüş, çok sayıda kişi Müslü­man olmuştu. Yeni Müslüman olanların çoğu İslâm hakkında çok az şey biliyor­lardı. Özellikle davranışları, ahlâkları konusunda önemli hatırlatmalara ve bilgile­re ihtiyaçları vardı. Gerçi Resulüllah ve diğer birçok Müslüman islâm'a yeni giren­leri bilgilendiriyor ve yanlışları karşısında gerekli uyarılarda bulunmayı ihmal et­miyorlardı ama yine de belirgin bir hatırlatma ve uyarıya ihtiyaçları vardı. Resu­lüllah, Medineli Müslümanları (Ensar) kaldığı eve gruplar halinde davet ederek, onlarla görüşme ve bazı konularda söz alma ihtiyacı hissetti. Hicretin ilk ayların­dan birisinde, ev sahibi Ebû Eyyûb'a Medineli Müslüman erkekleri gruplar halin­de eve davet etmesini istedi. Ebû Eyyûb, Resulüllah'm isteği üzerine Müslüman erkekleri gruplar halinde evine davet etti. Resulüllah her grupla görüşüp, konuş­tu, islâm'la ilgili bazı bilgiler verdi, hatırlatmalarda bulundu ve yanlışları konu­sunda uyardı. Sonra da her birinden durumları ve hayat tarzlarının olması gere­ken niteliği ve biçimiyle ilgili söz aldı. O gün Ensar'a mensup Müslüman erkek­lerden 180 kişi hâl ve hareketlerinin, hayat tarzlarının İslâm'ın istediği gibi olaca­ğına dair Resulüllah'a biat etti.

Resulüllah, Ensar'a mensup erkeklerden biat alışım takip eden günlerde, Enkadınlarıyla da görüşmeyi ve onları bazı durum ve davranışları konusunda lendirip uyarmayı istedi, isteği üzerine Ensar kadınları bir eve toplandılar, ulüllah onlara Hz. Ömer'i gönderdi. Toplantıda bulunan Müslümanlardan Ümm-ü Atiyye o toplantıda gerçekleşenleri şöyle anlatmıştır: 'Peygamberimiz Meâ'ne've çeldikten oir süre sonra Ensar kadınlarının bir evde toplanmalarını istedi. Ka­dınlar toplanınca Ömer'i gönderdi ve Ömer kadınlara şunları söyledi: 'Ben Resulül-lah'ın sizlere gönderdiği elçisiyim. Allah'a hiçbir şeyi ortak koşmayacağınız, zina et­meyeceğiniz, çocuklarınızı öldürmeyeceğiniz, kimseye iftira atmayacağınız, marufta Resulüllah'a karşı gelmeyeceğiniz, ölünün arkasından bağıra bağıra ağlamayacağınız konularında bana biat edeceksiniz. [33] Hz. Ömer, Resulüllah adına Ensar kadınların­dan ilgili konularda sadakat sözü aldı ve 'Allah'ım şahit oV diyerek Allah'ı bu söze şahit tuttu. O gün Hz. Ömer aracılığıyla Resulüllah'a beyat eden kadınların sayısı 350 civarındaydı. Bu sayı, İslâm'ın Medine'de ne kadar hızlı yayıldığım ve kendi­lerine insan olduklarını hatırlatan ve insanca yaşama imkânı sunan İslâm'a özellikle kadınların daha da ilgili olduklarını göstermesi açısından önemlidir


[32] Buharı, Salât 1; Müslim, Salâtü'l Müsâfirîn 1; Ahmed, Müsned, VI/241, 265.

[33] Ahmed, Müsned, V/85.



[Bu mesajın devamını görebilmek için kayıt olun ya da giriş yapın
Bu Sayfayi Paylas
Facebook'a Ekle
Kayıtlı

Müslüman
Anahtar Kelime
*****
Offline Pasif

Mesajlar: 132.042


View Profile
Re: İlk Günler
« Posted on: 26 Nisan 2024, 23:49:57 »

 
      uyari
Allah-ın (c.c) Selamı Rahmeti ve Ruhu Revani Nuru Muhammed (a.s.v) Efendimizin şefaati Siz Din Kardeşlerimizin Üzerine Olsun.İlimdünyamıza hoşgeldiniz. Ben din kardeşiniz olarak ilim & bilim sitemizden sınırsız bir şekilde yararlanebilmeniz için sitemize üye olmanızı ve bu 3 günlük dünyada ilimdaş kardeşlerinize sitemize üye olarak destek olmanızı tavsiye ederim. Neden sizde bu ilim feyzinden nasibinizi almayasınız ki ? Haydi din kardeşim sende üye ol !.

giris  kayit
Anahtar Kelimeler: İlk Günler rüya tabiri,İlk Günler mekke canlı, İlk Günler kabe canlı yayın, İlk Günler Üç boyutlu kuran oku İlk Günler kuran ı kerim, İlk Günler peygamber kıssaları,İlk Günler ilitam ders soruları, İlk Günlerönlisans arapça,
Logged
Sayfa: [1]   Yukarı git
  Yazdır  
 
Gitmek istediğiniz yer:  

TinyPortal v1.0 beta 4 © Bloc
|harita|Site Map|Sitemap|Arşiv|Wap|Wap2|Wap Forum|urllist.txt|XML|urllist.php|Rss|GoogleTagged|
|Sitemap1|Sitema2|Sitemap3|Sitema4|Sitema5|urllist|
Powered by SMF 1.1.21 | SMF © 2006-2009, Simple Machines
islami Theme By Tema Alıntı değildir Renkli Theme tabanı kullanılmıştır burak kardeşime teşekkürler... &
Enes