๑۩۞۩๑ Kitap Dünyası - İlim Dünyası Kütüphanesi ๑۩۞۩๑ => Hz.Muhammedin İslam Daveti => Konuyu başlatan: Ekvan üzerinde 27 Temmuz 2011, 15:47:16



Konu Başlığı: İlk Askerî Harekâtlar
Gönderen: Ekvan üzerinde 27 Temmuz 2011, 15:47:16
İlk Askerî Harekâtlar
 

Resulüllah, savaşa izin verilince gerekli hazırlıkları yaptı ve gerektikçe değişik yerlere askerî birlikler göndermeye başladı. İlk askerî harekâtların tamamının Mekke müşriklerine yönelik olması ise bilhassa önemlidir. Resulüllah, bu askeri harekâtlarla, Mekke müşriklerinin ticaret yollarını keserek, ticarî faaliyetlerinin güvenliğini tehlikeye sokarak veya hacıların yol güvenliklerini sarsarak Mekke'ye karşı ekonomik bir ambargo uygulamayı amaçladı. Mekke'yi ekonomik yoldan sarsmaya çalıştı. Bu istek ve planında, Mekke'yi zor durumda bırakarak Müslüinanlarla anlaşmaya hazır hale getirme arzusunun yanı sıra, Mekke'de kalmış ço­cuk, kadın ve ihtiyarların güvenliğini sağlama arzusunun da etkileri vardı. Mekke eşrafına; 'Eğer islâm karşıtlığınızı sürdürürseniz veya Mekke'deki Müslümanlara za­rar verirseniz, ekonominizi baltalar, hepinizi sefil kılarız' mesajını vermeyi arzulamıştı.

Risâlet sürecinin Medine döneminde birçok askerî harekât gerçekleştirildi. Bunların bir kısmını bizzat Resulûllah komuta etti. Savaşmaya izin verilmesiyle peş peşe düzenlenen askerî harekâtlardan, ilk önemli savaş olan Bedir'e kadarkleri şunlar oluşturdu.

Sifül Bahr harekâtı, risâlet sürecinde gerçekleştirilen ilk askerî harekât olma özel­liğine sahiptir. Bu harekât hicretin 7. ayında, savaşa izin verilen ayetin vahyolun-masının hemen ertesinde gerçekleştirildi. 30 kişilik birliğin komutanı Hz. Hamza idi. Birlik, Sifül Bahr ismiyle bilinen sahil bölgesine gönderildi. Harekâtın nede­ni, Mekke eşrafının Medineli müşrikleri Resulûllah aleyhine kışkırtmaları ve Me­dineli Müslümanları yazılı veya sözlü tehdit etmeleriydi. Harekâtla, Mekke müş­riklerine, boyun egilmeyeceğinin, artık pasif direnişle yetinmeyip, gerektiğinde si­lahla karşılık verileceğinin mesajını vermek amaçlanmıştı. Bu harekâta ve Bedir'e kadar ki diğer tüm harekâtlara katılanların tamamı da muhacirlerdi. Bunun nede­ni ise, Medineli Müslümanların ikinci Akabe biatmda Resulüllah'ı sadece kornma sözü vermiş olmalarıydı. Halbuki bu harekâtlar savunma nitelikli değildi. Resulûl­lah, Medineli Müslümanları sözlerinin dışına çıkmaları konusunda zorlamak iste­medi ve Bedir'e kadar ki bütün harekâtları sadece muhacirlerle gerçekleştirdi.

Hz. Hamza'nın komutasındaki Müslümanlar Sifül Bahr bölgesine geldikleri zaman, Ebû Cehil'in komutasındaki üç yüz savaşçının koruduğu Mekke kervanıy-la karşılaştılar. Kervan, Şam'dan dönüyordu, iki taraf savaş düzeni alıp, karşılıklı olarak savaşmaya hazır hâlde beklemeye başladılar. Her an savaş patlamak üzerey­di. Bu sırada kervanda bulunan Mecdî b. Amr iki taraf arasında elçilik yaparak, sa­vaşın çıkmasını önledi. Kervan Mekke'ye giderken, Müslümanlar Medine'ye dön­düler. Resulûllah, fiilî çatışma çıkmamış olmasına sevindi. Mecdî'nin girişimini işitince memnun oldu; Mecdî'yi 'Doğru ve iyi bir iş yapmış [152]  diyerek övdü. Zira, Resulûllah fiilî çatışma istemiyor, sadece korkmadıklarını göstermek ve gözdağı vermek istiyordu.



[152] Vakıdî, Meğazi, 1/10.