๑۩۞۩๑ Kitap Dünyası - İlim Dünyası Kütüphanesi ๑۩۞۩๑ => Hz.Muhammedin İslam Daveti => Konuyu başlatan: Ekvan üzerinde 18 Temmuz 2011, 17:55:05



Konu Başlığı: Habat Harekâtı
Gönderen: Ekvan üzerinde 18 Temmuz 2011, 17:55:05
Habat Harekâtı


Resulüllah, Suriye sınırını emniyet akma alma ve İslâm'ın yarımadadan çıkışma bir koridor açma gayretleriyle kuzeye birlikler gönderdiği günlerde, Mûte'de düş­man saflarında yer alan Cüheynelere gözdağı vermek ve aynı zamanda bölgeden geçecek Kureyş kervanına saldıracaklarına ilişkin alınan duyumlar gereği muhte­mel saldırıyı önlemek için Ebû Ubeyde b. Cerrah komutasında yüz kişilik bir bir­liği denize sınır olan Habat bölgesine gönderdi. Resulüllah Cüheynelere düşman­ca girişimlerinin hesabını sormanın yanı sıra, Kureyş'in kervanını koruma girişi­mi ile stratejik bir davranış da sergiliyordu. Aslında içten içe eriyip çökme aşama­sına gelmiş olan Mekke şehir devletinin gücünü iyice kırmayı planlamıştı. Zaten halkın kalbini kazanmıştı ve bir de daha çok yiyecek taşıyan kervanın Mekke'ye zararsız ulaşmasını sağlarsa Mekke halkının kalbinde daha da önemli bir yer elde edeceğini biliyordu.

Yol uzun olduğu için Ebû Ubeyde komutasındaki birliğin bir müddet sonra yi­yecekleri bitti. Harekâtın uzun süreceği düşünülmemişti. Cüheyneler bulunmadığı ve kervana da bir türlü rast gelinemediği için harekâtın süresi uzadıkça uzadı. Açlık baş gösterdi. Müslümanlar ağaç yapraklarını yiyerek veya ağaç kabuklarını kaynatıp suyunu içerek hayatta kalmaya çalışıyorlardı. Keşifleri sırasında bir ara sahile kadar gitmişlerdi. Sahilde denizin attığı yeni ölmüş son derece büyük bir balina buldular. Açlıktan zayıf düştükleri için bir kısmı zaruretlerin haramları helâl kılacağı esasına göre balinanın etinden yemek istediklerini, diğer kısmı ise nasıl öldüğünü bilmedik­leri için balinanın etinin yenilmeyeceğini iddia ettilerse de, sonunda açlık baskın çıktı ve sahilde kaldıkları günler içerisinde balinanın etinden bolca yediler. Dönüş­te de güneşte kuruttukları balina etinden yanlarına çokça aldılar.

Cüheynelerle karşılaşılmamış ti, ancak Cüheynelerin Kureyş kervanına saldır­ması da önlenmişti. Böylelikle harekât amacına ulaşmıştı. Fakat harekâta katılan Müslümanların zihnini kurcalayan bir konu vardı. Hepsi de yedikleri balinanın etinin helâl olup olmadığım bilmek istiyordu. Biraz çekinerek durumu Resulül­lah'a anlattılar. Durumlarının ne olduğunu sordular. Resulüllah 'O Allah'ın sizler için denizden çıkardığı bir yiyecektir [25] diyerek yaptıklarının yanlış olmadığını bil­dirdi. Ancak Resulüllah'ın kendilerinin üzülmemesini istediği için böyle dediğini düşünüp, sevinemediler. Yaptıklarını içlerine bir türlü sindiremiyorlardı. Bunu tark eden Resulüllah, söylediğinin sadece gönül almak için söylenmiş sözler olma­dığını göstermek için' O baliğin etinden yanınızda var mı?' diye sordu. Balık etin­den yanlarında biraz kaldığını söylediklerinde, Resulüllah ondan bir parça istedi ve eti alıp yedi. Böylelikle harekâta katılan Müslümanlar o balığın etinin gerçek­ten kendileri için helâl olduğunu anladılar. Bunun üzerine gerçekten sevindiler; bütün üzüntüleri kayboldu.


[25] Buharı, Meğazi, 63; Ahmed, Müsned III/311; Ibn Sâ'd, rt-Tabafcatül-Kübra, III/411.