> Forum > ๑۩۞۩๑ Kitap Dünyası - İlim Dünyası Kütüphanesi ๑۩۞۩๑ > İslam Tarihi Eserleri > Hz.Muhammedin İslam Daveti > Girilince Çıkılamayan Ateş
Sayfa: [1]   Aşağı git
  Yazdır  
Gönderen Konu: Girilince Çıkılamayan Ateş  (Okunma Sayısı 708 defa)
16 Temmuz 2011, 15:12:20
Ekvan
Varlıklar, alemler, dünyalar. (Evren).
Tecrübeli Üyeler
*
Çevrimdışı Çevrimdışı

Cinsiyet: Bayan
Mesaj Sayısı: 19.233


« : 16 Temmuz 2011, 15:12:20 »



Girilince Çıkılamayan Ateş


Bir kişinin inanç ve hayat tarzıyla bir başka kişiye itaatinin sınırım belirlemesi, yanlış itaatin insanı nerelere sürükleyebileceğini göstermesi açısından önemli bir örnek olan Abdullah b. Huzâfe ile ilgili olay şöyledir: Hicretin dokuzuncu yılıydı. Topluluk temsilcilerinin Müslüman olduklarım bildirmek için Medine'ye akın et­tikleri bir zamandı. Bir grup Habeşlinin yağmacılık amacıyla, denizi geçerek Mek­ke'ye yakın Şuaybe (Cidde) sahillerine çıktıkları haberi alındı. Resulüllah, Alka-me b. Mücezziz komutasında üç yüz kişiden oluşan birliği bölgeye gönderdi. Müs­lümanlar Şuaybe'ye gittikleri zaman hiç kimseyi göremediler. Bölge insanlarından edindikleri bilgilere göre Habeşliler bir adada toplanmışlardı. Müslümanlar bölge insanlarından edindikleri sallarla adaya hareket ettiler. Bu, Müslümanların deniz­de savaş amaçlı ilk yolculuklarıydı. Adaya varınca bulmayı umdukları kimseleri göremediler. Ortada ya bir yanlış anlama vardı, ya da Habeşliler memleketlerine gitmişlerdi. Müslümanlar fırtına çıkacağını anlayınca tekrar sallarına binerek Şu­aybe'ye döndüler. Komutan Alkame b. Mücezziz'in niyeti bir süre bölgede kal­maktan yanaydı. Fakat bazı adamlar görevlerini yaptıklarını söylüyor ve Medi­ne'ye dönmek istiyorlardı. Alkame b. Mücezziz, bölgede kalmayıp, Medine'ye dönmek isteyenlere müsaade etti. Medine'ye dönen grubun başına da Abdullah b. Huzâfe'yi komutan tayin etti. Çünkü, Müslümanların küçük bir grup halinde bi­le olsa yolculuk yaptıkları zaman, muhtemel karışıklıkları, çekişmeleri önlemek için içlerinden birisinin lider olması gerektiğini Resulüllah'tan işitmişti.

Abdullah b. Huzâfe genç, heyecanlı, duygularını kontrol edecek olgunluğa erişmemiş birisiydi. Komutan olmasının verdiği gururla, arkadaşlarına emirler ve­riyor ve emirlerinin yerine getirilmesinin imanî bir sorumluluk olduğunu söylü­yordu. Yolculukları sırasında emrindeki arkadaşlarıyla arasındaki tartışmaların boyutu büyüdü. Bir ara mola verdiler. Abdullah b. Huzâfe, istediği gibi kendisine itaat etmedikleri için arkadaşlarına kırgın ve kızgındı. Mola yerinde arkadaşların­dan yakmak için odun toplamalarını istedi. Odun toplayınca yiyeceklerini pişir­mek ve ısınmak için ateş yaktılar. Komutanlığı konusunda kendisine istediği gibi itaat etmeyen arkadaşlarına kızgm ve kırgın olan Abdullah b. Huzâfe 'Ben Allah'ın Resulünün komutanı tarafından size komutan tayin edilmiş kişiyim, değil mi?' diye sordu. Bu sorusuyla komutanlığını Resulüllah ile ilişkilendirmek istiyordu. Arka­daşları 'Evet öyledir. Sen bizim komutanımızsın' dediler. Abdullah 'O halde ben ne dersem bana itaat etmeniz gerekiyor, değil mi?' diye sordu. O bu sorusuyla muhtemeldir ki ulu'l emre itaatle ilgili ayeti kendisine referans alıyor ve ulu'l emr/yetki-H olduğu için kendisine itaatin imanı bir sorumluluk olduğuna vurguda bulunu­yordu. Arkadaşları 'Evet sana itaat etmek bizim sorumluluğumuzdur' dediler, istedi­ği cevabı alan Abdullah b. Huzâfe 'O halde emrediyorum. Hepiniz şu yanan ateşe gi­receksiniz' dedi. Arkadaşları şaşırdılar. Bu emri yerine getirmeyeceklerini, itaat so­rumluluklarının böylesi emirleri yerine getirmeyi gerektirmediğini söylediler. Ab­dullah b. Huzâfe emrinde ısrarcıydı. Her ne olursa olsun kendisine itaat edilmesi gerektiğini iddia ediyordu. Müslümanlar, bütün ısrarlara rağmen, komutan Ab­dullah b. Huzâfe'nin emrini yerine getirmediler; ateşe girmediler. Fakat içlerinde de bir kuşku da oluştu. Bu itaatsizlikleri ile imanları zedelenmiş, yanlış bir iş yap­mış mıydılar? Medine'ye gidince hemen ResulüUah'ın yanına vardılar. Harekâtı rapor ettikten sonra komutanlarıyla ilgili olarak aralarında geçen tartışmayı ve ateşe girme emrine uymamakla durumlarının ne olduğunu sordular. ResulüUah'ın cevabı gayet açık ve kesindi: 'Yanlış işlerde, Allah'ın yasakladığı şeylerde hiç kimse­ye itaat olmaz- Ber kim Allah'ın emrine muhalif istekte bulunursa ona itaat edilmez. Eğer sizler o ateşe girseydiniz ebediyen o ateşten çıkamazdınız.[129]


[129] Ahmed, Müsned, 1/82; İbn Hişam, es-Siretü'n-Nebeviyye, IV/289; Vakıdî, Meğazi, III/983, 984; İbn Sâ'd, et-Tabakatü'l-Kübra, 11/163.


[Bu mesajın devamını görebilmek için kayıt olun ya da giriş yapın
Bu Sayfayi Paylas
Facebook'a Ekle
Kayıtlı

Müslüman
Anahtar Kelime
*****
Offline Pasif

Mesajlar: 132.042


View Profile
Re: Girilince Çıkılamayan Ateş
« Posted on: 24 Nisan 2024, 00:51:42 »

 
      uyari
Allah-ın (c.c) Selamı Rahmeti ve Ruhu Revani Nuru Muhammed (a.s.v) Efendimizin şefaati Siz Din Kardeşlerimizin Üzerine Olsun.İlimdünyamıza hoşgeldiniz. Ben din kardeşiniz olarak ilim & bilim sitemizden sınırsız bir şekilde yararlanebilmeniz için sitemize üye olmanızı ve bu 3 günlük dünyada ilimdaş kardeşlerinize sitemize üye olarak destek olmanızı tavsiye ederim. Neden sizde bu ilim feyzinden nasibinizi almayasınız ki ? Haydi din kardeşim sende üye ol !.

giris  kayit
Anahtar Kelimeler: Girilince Çıkılamayan Ateş rüya tabiri,Girilince Çıkılamayan Ateş mekke canlı, Girilince Çıkılamayan Ateş kabe canlı yayın, Girilince Çıkılamayan Ateş Üç boyutlu kuran oku Girilince Çıkılamayan Ateş kuran ı kerim, Girilince Çıkılamayan Ateş peygamber kıssaları,Girilince Çıkılamayan Ateş ilitam ders soruları, Girilince Çıkılamayan Ateşönlisans arapça,
Logged
Sayfa: [1]   Yukarı git
  Yazdır  
 
Gitmek istediğiniz yer:  

TinyPortal v1.0 beta 4 © Bloc
|harita|Site Map|Sitemap|Arşiv|Wap|Wap2|Wap Forum|urllist.txt|XML|urllist.php|Rss|GoogleTagged|
|Sitemap1|Sitema2|Sitemap3|Sitema4|Sitema5|urllist|
Powered by SMF 1.1.21 | SMF © 2006-2009, Simple Machines
islami Theme By Tema Alıntı değildir Renkli Theme tabanı kullanılmıştır burak kardeşime teşekkürler... &
Enes