> Forum > ๑۩۞۩๑ Kitap Dünyası - İlim Dünyası Kütüphanesi ๑۩۞۩๑ > İslam Tarihi Eserleri > Hz.Muhammedin İslam Daveti > Firavnlar Dönemi Mısır
Sayfa: [1]   Aşağı git
  Yazdır  
Gönderen Konu: Firavnlar Dönemi Mısır  (Okunma Sayısı 1516 defa)
29 Temmuz 2011, 16:28:26
Ekvan
Varlıklar, alemler, dünyalar. (Evren).
Tecrübeli Üyeler
*
Çevrimdışı Çevrimdışı

Cinsiyet: Bayan
Mesaj Sayısı: 19.233


« : 29 Temmuz 2011, 16:28:26 »



Türünün Bir Örneği Olarak Firavnlar Dönemi Mısır'ı


Tarihi kaynakların ve arkeolojik araştırmaların şahitlik ettiği üzere, Firavunlar dönemi Mısır Devleti önemli ve güçlü bir devletti. Firavun unvanlı kişi ise bu dev­letin yöneticisiydi. Firavunlar otoritelerini diğer müşrik toplumlarda olduğu gibi, putlarla, putların temsil ettiği inançlarla sağlıyorlardı. Ayrıca, Firavun, Tanrı'nm rvüzündeki temsilcisi, ondan da öte oğlu kabul ediliyordu. Tanrının vücudu utlarda, otoritesi ise Firavunlarda sembolleşiyordu. Mısırda yaygın olan inancı-göre tanrıyla irtibat kurabilen ülkedeki ve hatta dünyadaki yegâne şahsiyet Firavun'du. Ona karşı çıkmak dinden çıkmakla; toplumun inanç ve hayat tarzına, ülkedeki ekonomik, siyasî, hukukî sisteme karşı çıkmakla eş anlamlıydı. Bu ise azap demekti; işkence demekti; ölüm demekti. Mısırlılar tekrar dirilmeye inanı­yor ve ikinci dirilmelerinde saadete erebilmek için Firavun'a kayıtsız/şartsız tes­lim olup, hizmet etmeleri gerektiğine iman ediyorlardı. Yaygın inanca göre, Fira­vun'un temsil ettiği mutlak tanrı bir taneydi ama, onun yanında görece egemen başka tanrılar da vardı. Varlığına inanılan ikinci dereceden tanrıları rahipler tem­sil ediyorlardı. Fakat onlar da Firavun'un otoritesine boyun eğmek zorundaydılar. Zira Firavun onların da ilâhıydı. Firavun otoriteyi, rahipler ise inancı temsil edi­yorlardı. Firavun, sahip olduğuna inanılan ilâhî otorite nedeniyle insan üstü bir varlık kabul ediliyordu. Hatta, insan üstü bir varlık kabul edildiği ve otoritesiyle hiyerarşi piramidinin en üst noktasını teşkil ettiği için, Firavun'un kendisinden aşağı birisiyle evlenmesi kabul edilebilir bir şey olarak görülmüyordu. Bu neden­le Firavunlar otoritelerini başka bir insanla paylaşmamak ve tanrısal kimliklerini kirletmemek için sadece kız kardeşleriyle evlenirlerdi. Ülkenin kraliçesi ancak Fi­ravun'un kız kardeşi olabilirdi. Fakat bu durum Firavun'un başka kadınlarla bir­likte olamayacağı anlamına gelmiyordu. Kraliçe olmamak şartıyla başka kadınlar­la beraberliği problem teşkil etmiyordu.

Bütün Mısır ülkesi, Firavun'un temsil ettiği elit tabakanın kişisel matı kabul ediliyor, dolayısıyla Mısır toplumu ve toprakları üzerinde istedikleri gibi tasarruf­ta bulunabiliyorlardı. Buna bağlı olarak da hiçbir ekonomik sorumluluğa sahip değillerdi. Vergi vermezler, fakat vergi toplarlardı. Ticarî hayat tamamıyla ellerin-deydi. Saray memurlarının, ordu mensuplarının, kâhinlerin, soyluların ve hükü­met adamlarının teşkil ettiği bu kesim, her günü eğlencelerle dolu, son derece lüks şartların teşkil ettiği bir hayat tarzına sahiptiler. Ülkenin servetini elinde tu­tan bu insanlar, harcamakla bitiremedikleri ülke servetini, görkemli tapmaklara, ölmüş Firavunların anıt mezarlarına harcayarak, harcama (tüketme) zevkini tadı­yorlardı. Bu itibarla şu bilgi oldukça kayda değer niteliktedir: 'Firavun'un lüksü, se­fahati aşırı ölçüdedir, dizginsizdir. Öldüğü zaman cenaze giderleri on iki bayındır si­tenin gelirlerini yutar; hiçbir şey onun ölümsüzlük içinde yaşamakta devam etmesi için fazla sayılmaz.[69]

Oldukça büyük meblağlara varan değerli madenleri ve diğer bazı değerli eşya­ları Firavun hanedanından ölenle birlikte gömmek, uygulanan en yaygın âdetler­dendi. Yeni saraylar yapmak Firavun ve yakın çevresinin en önemli uğraşıydı, is­raf sınır tanımaz boyutlara ulaşmıştı. Hanedana mensup olanlar her şeyin daha lüksünün hayalleriyle yaşıyorlardı. Geniş pencereli, güzel bahçeli, yüzme havuz­lu, duvarları resimli, tüllerle ve gergef işlemeli örtülerle kaplı veya süslü, eşyala­rının çoğu altın olan bu saraylar Nil'in kıyılarını kaplamış durumdaydı. Hepsi de binlerce işçinin kırbaçlar altında ölesiye çalıştırılmasıyla inşa edilmişti. Söz konu­su saraylar ve şatafatlı yaşantı, Kur'an'ın da bilhassa dikkat çektiği özelliklerden­dir. Bazı ayetlerde Firavun ve hanedanının sahip oldukları zenginliğin ve yaşadık­ları lüksün izlerini bulmak mümkün olmaktadır. Şu ayetlerde bunun örneğini teş­kil etmektedir; Biz de Firavun ve yandaşlarım o güzelim bahçelerinden ve pınar baş­larından, hazine ve yüce makamlarından, seferberlik için çıkarıp yollara düşürdük. Olaylar böylece gelişti ve bu iş, böylece bitti, israil oğullarım onların yerine mirasçı kıldık.[70]

Mısır'ın bütün imkânları, Firavun idaresinin sahipleri tarafından kullanılması­na karşılık, kitleler sınırsız denebilecek bir sefalet içerisindeydiler. Sazlardan ya­pılmış kulübeler, oldukça iğreti ve tabam sertleştirilmiş toprak veya hasır evler halkın yegâne mekânlarıydı. Ömürlerini, Firavun ve adamları için saray, piramit veya tapmak yapmakla geçiriyorlardı. Kırbaçlar altında gerçekleşen bu zorunlu çalışmaları sırasında yegâne besinleri ise bayır turpu, soğan ve sarımsaktı.[71]Ve bu durum piramitlerin üzerine tarihi bir belge olarak kaydedilmişti.



[69] Ribard, İnsanlığın Tarihi, 22.

[70] Şuara, 26:57-59

[71] israil oğullar!, Firavun'un her türlü zulüm ve baskısı altında yaşadıkları sefil günle­rinde bu yiyeceklere alışık oldukları için, Hz. Musa'nın önderliğinde Mısır'dan çıkıp, çöle girdiklerinde kendilerine lütfedilen güzel yiyeceklere rağmen, Hz. Musa'dan da­ha önce alıştıkları yiyeceklerden istemişlerdi: 'Ey Musa! Her zaman aynı yiyecek... Buna dayanamayız- Öyleyse Rabbine dua et de, bize her yerde yetişen ürünlerden sebze, salatalık, sarımsak, mercimek, soğan gibi ürünler çıkarsın' demiştiniz. Musa: 'Daha ha­yırlı olanları, daha aşağılık olanlarla mı değiştirmek istiyorsunuz? O halde utanç İçinde ve düşkün bir durumda şehre dönün, orada istediğiniz şeylere kavuşabilirsiniz' demişti. Böylece onlar zillet ve hakarete maruz kaldılar ve Allah'ın gazabına uğradılar. Bütün bunlar, Allah'ın mesajının gerçekliğini örtbas ederek kâfir olmaları ve kendilerine göre de haklı bir sebebleri olmaksızın peygamberleri öldürmek gibi bir haksızlık işlemeleri yüzündendir. Yine bütün bunlar, Allah'a isyan etmeleri ve sının aşmalarından dolayıdır.' (Bakara, 2:61)


[Bu mesajın devamını görebilmek için kayıt olun ya da giriş yapın
Bu Sayfayi Paylas
Facebook'a Ekle
Kayıtlı

Müslüman
Anahtar Kelime
*****
Offline Pasif

Mesajlar: 132.042


View Profile
Re: Firavnlar Dönemi Mısır
« Posted on: 23 Nisan 2024, 22:07:47 »

 
      uyari
Allah-ın (c.c) Selamı Rahmeti ve Ruhu Revani Nuru Muhammed (a.s.v) Efendimizin şefaati Siz Din Kardeşlerimizin Üzerine Olsun.İlimdünyamıza hoşgeldiniz. Ben din kardeşiniz olarak ilim & bilim sitemizden sınırsız bir şekilde yararlanebilmeniz için sitemize üye olmanızı ve bu 3 günlük dünyada ilimdaş kardeşlerinize sitemize üye olarak destek olmanızı tavsiye ederim. Neden sizde bu ilim feyzinden nasibinizi almayasınız ki ? Haydi din kardeşim sende üye ol !.

giris  kayit
Anahtar Kelimeler: Firavnlar Dönemi Mısır rüya tabiri,Firavnlar Dönemi Mısır mekke canlı, Firavnlar Dönemi Mısır kabe canlı yayın, Firavnlar Dönemi Mısır Üç boyutlu kuran oku Firavnlar Dönemi Mısır kuran ı kerim, Firavnlar Dönemi Mısır peygamber kıssaları,Firavnlar Dönemi Mısır ilitam ders soruları, Firavnlar Dönemi Mısırönlisans arapça,
Logged
Sayfa: [1]   Yukarı git
  Yazdır  
 
Gitmek istediğiniz yer:  

TinyPortal v1.0 beta 4 © Bloc
|harita|Site Map|Sitemap|Arşiv|Wap|Wap2|Wap Forum|urllist.txt|XML|urllist.php|Rss|GoogleTagged|
|Sitemap1|Sitema2|Sitemap3|Sitema4|Sitema5|urllist|
Powered by SMF 1.1.21 | SMF © 2006-2009, Simple Machines
islami Theme By Tema Alıntı değildir Renkli Theme tabanı kullanılmıştır burak kardeşime teşekkürler... &
Enes