Konu Başlığı: Fetih Sonrası Gönderen: Ekvan üzerinde 18 Temmuz 2011, 17:42:15 Fetih Sonrası Resulüllah, bölük komutanlarına çatışmasız bir şekilde, kan akıtmadan Mekke'ye girmelerini emretmiş ve insanlara zarar verilmemesi konusunda uyarmıştı. Fakat bundan bir grup insanı da istisna etmişti. Onlar geleneklere göre dokunulmazlık hakkı elde etmenin en emin yolu olan Kabe'nin örtüsünün altına girseler bile öl-dürülmeliydiler. Bunlar arasında İkrime b. Ebû Cehil, Safvan b. Umeyye gibi Ku-reyş'in liderleri, şiir ve şarkılarıyla Müslümanlara sıkıntılar veren, İslâm karşıtı propagandaların bayraktarlığını yapan bazı şairler ve risâletin Mekke döneminde Müslümanlara işkenceler eden kimseler ve imandan sonra küfre dönmüş Abdullah b. Sâ'd bin Ebî Serh, Hamza'nm katili Vahşi, Zeyneb'in ölümüne neden olan Hebbar b. Esved vardı. Öldürülmeleri konusunda emir verilenler on beş civarındaydı. Bunlardan Abdullah b. Hatal, Haris b. Tulâtıla, Mıkyes b. Sulâbe, şarkıcı Sâ-re ile İbn-i Hatal'm şarkıcı kadınlarından birisi hemen öldürüldüler. Abdullah b. Sâ'd bin Ebî Serh, Osman'ın girişim ve ısrarlarıyla affedildi. İkrime b. Ebû Cehil Müslüman olan eşi Ümm-ü Hakim'in ricası ile affedildi ve Yemen'e gitmek üzereyken kendisine yetişen eşinin haberiyle geri dönüp Mekke'ye gelerek Müslüman olduğunu bildirdi. Safvan b. Umeyye kaçıp Yemen'e gitti. Ancak aracıların ricası üzerine Resulüllah onu da affetti. Safvan, Mekke'ye gelince Müslüman olup-olmama konusunda düşünmek için izin istedi; kendisine dört ay süre verildi. Fakat sürenin sonunu beklemeden Müslüman oldu, Hamza'nm katili Vahşi ise Taife kaçarak canını kurtardı. Bir süre sonra Müslüman oldu. Resulüllah'ın kızı Zeyneb'e hicreti sırasında saldırarak devesinden düşmesine ve yaralanmasına yol açan ve bu yara nedeniyle de Zeyneb'in ölümüne sebep olan Hebbar b. Esved önce Mekke'den kaçtı, fakat sonradan gelip Müslüman oldu. Resulüllah, Mekke'nin fethinden bir hafta sonra, bazı Müslümanları sayısı bir-'kaç kişiyle üç yüz arasında değişen birliklerin komutanı tayin edip Mekke'nin civarında bulunan putları imha etmek ve oralardaki insanlara İslâm'ı anlatmakla görevlendirdi. Halid b. Velid Uzza putunu, Sâ'd b. Zeyd Menat putunu, Amr b. As Süva putunu, Tufeyl bin Amr Müşellel de bulunan Zülkeffeyn putunu, Halid b. Said Urana bölgesindeki bir putu, Hişam b. As Yelemlem bölgesindeki putu imha etmek için birlikleriyle birlikte aynı gün yola çıktılar ve hepsi de birkaç gün sonra görevlerini başarıyla tamamlamış bir halde Mekke'ye döndüler. Resulüllah, Mekke'de bulunduğu süre içerisinde bir kadın hırsızlık ederken yakalandı. Kadın Mahzûm kabilesinin ileri gelenlerinden birisinin kızıydı. Suçu sabitti ve cezasının verilmesi gerekiyordu. Ancak, kadının bir seçkinin kızı olması Kureyşli dostlarını ve kendi kabilesinin ileri gelenlerini rahatsız etti. İleri gelen birisinin kızının böylesi yüz kızartıcı bir suçun izini hayatı boyunca taşımasını kabullenemediler. Cezayı engellemenin veya değiştirip hafifletmenin yollarını aradılar. Resulüllah'ın Usâme b. Zeyd'e yönelik sevgisini bildikleri, bu nedenle Usâme'yi kırmayacağım düşündükleri için, Usâme ile konuşup, onu aracı olarak Resulüllah'a gönderdiler. Usâme kendisine bildirilen isteği Resulüllah'a iletti. Resulüllah duyduklarına üzüldü ve kızdı; 'Ey Usâme! Sen kötülükleri önlemek İçin Allah'ın koymuş olduğu bir cezayı uygulamamam için mi benimle konuşuyorsun?' dedi. Usâme yaptığı hatayı anlayarak özür diledi, affını istedi. Resulüllah, kadının affını isteyenleri ve çevrede bulunan diğer insanları yanma çağırıp kararım bildirdi; 'Sizden önceki toplulukların helak olma nedenlerinden birisi de içlerinden güçsüz ve yoksul birisi bir suç işlediği zaman cezasını vermeleri, ancak aynı suçu soylu ve ileri gelen birisi işlediği zaman cezayı hafifletmeleri veya uygulamamalarıydı. Muhammed'in varlığı kudret elinde olan Allah'a yemin ederim ki eğer kızım Fâtıma hırsızlık edecek olsa onun ellini kesmekten çekinmem. [47] Sonra emretti ve hırsız kadının cezası verildi. [47] Buharı, Şahadet 8, Meğazi 53, Hudûd, 11, 12, 14. |