Konu Başlığı: Ezan Gönderen: Ekvan üzerinde 28 Temmuz 2011, 15:58:10 Ezan Mescit inşa edildikten sonra, çözüm bekleyen problemlerden birisi, namaz vakitlerinde Müslümanların mescide nasıl çağrılacakları konusunda açığa çıktı. Bu konuda farklı görüşler ileri sürüldü. Bazıları boru çalınmasını teklif etti. Resulüllah 'Bu Yahudilerin uygulamasıdır' diyerek, boru çalınmasından farklı bir yöntem bulunmasını istedi. Bu sefer bazıları ateş yakılmasını, ateşin dumanım görenlerin namaz vaktinden haberdar olacaklarını söyleyince, Resulüllah 'Bu Mecusilerin uygulamasıdır' diyerek bu görüşü de kabul etmedi. Bazıları çan çalınmasını teklif etti, fakat Resulüllah 'Bu Hıristiyanların uygulamasıdır' diyerek bu teklifi de beğenmedi. Resulüllah hiçbir şekilde, İslâm ile diğer dinler arasında ortak bir özelliğin, görünümün olmasını istemiyordu. Tekliflerin reddedilme gerekçesinden bu açıkça anlaşılmıştı. Son teklif Hz. Ömer'den geldi. Ömer, özel olarak görevlendirilen bir kişinin bağırarak Müslümanları mescide çağırmasını teklif etti. Bu teklif Resulüllah tarafından uygun bulundu. Müslümanları namaza çağırma işi için Bilâl'ı görevlendirdi. Fakat bir süre sonra Abdullah b. Zeyd uygulamada değişikliğe neden olacak bir teklifle geldi. Ona göre Müslümanları namaza çağırmanın özel bir biçimi olmalıydı. Söylediğine göre, Müslümanları namaza çağırmak için kullanılacak olan çağrı sözlerini rüyasında duymuştu. Rüyasını Resulüllah'a anlattığı zaman, bu rüyadan hareketle getirilen teklifi çok beğendi ve ezan okunmasına verdi. O sırada aynı rüyayı Hz. Ömer'in de gördüğü anlaşıldı. Bu durum, görlen rüyaların ilâhî bir niteliğe sahip olduğu kanaatinin oluşmasına yol açtı. Bir re sonra vahyolunan ve Cuma namazıyla ilgili olarak açıklamada bulunan bir vet ise ezan uygulamasının ilâhî katta kabul edildiğini ifade etti: 'Ey iman edenler! Cuma günü namaza çağırıldığınız (ezan okunduğu) zaman, hemen Allah'ı anmaya koşun ve alış verişi bırakın. Eğer bilirseniz, bu, sizin için daha hayırlıdır.[46] Ezan ilk zamanlar bütün namazlar için aynı sözlere sahipti. Ancak daha sonraları, Resulüllah'm sabah namazına geç kaldığı bir gün, Hz. Bilâl'in kendiliğinden ezana eklediği "Namaz uykudan hayırlıdır' sözü, Resulüllah tarafından sabah ezanının sözlerine ilâve edildi. Bu şekliyle de uygulamaya devam edildi. [46] Cuma, 62:9 |