๑۩۞۩๑ Kitap Dünyası - İlim Dünyası Kütüphanesi ๑۩۞۩๑ => Hz.Muhammedin İslam Daveti => Konuyu başlatan: Ekvan üzerinde 01 Ağustos 2011, 11:36:33



Konu Başlığı: Dinî Görevler
Gönderen: Ekvan üzerinde 01 Ağustos 2011, 11:36:33
Dinî Görevler


Îsâr-Ezlâm Fal okları ile yürütülen bir görev idi. Mekkeîiler günlük hayatla-rvndaki birçok işi Kabe'nin içinde bulunan Hübel putunun önündeki fal oklarını çekerek, çekilen okun ifade ettiği şeye göre yürütürlerdi. Îsâr-Ezlâm daha çok inançla ilgili bir görev alanı gibi görünüyorsa da esasında idarî bir niteliğe de sa­hipti. İslâm davetini durdurabilmek için yapılacak işlerin fala bırakılmayıp, Dâ­ru'n Nedve'deki yoğun geçen görüşmelerle kararlaştırılması ise İslam'ın Mekke si­yasî, hukukî ve ekonomik yapısı için ifade ettiği tehlikeyi göstermesi açısından önemlidir.

Sidâne: Kabe'nin korunması göreviydi. Sidâne çok şerefli bir işti. Bu görev, sa­hibine büyük itibar sağlardı. Risâlet yıllarında bu göre Abdüddâr soyu adına Os­man b. Talha üstlenmişti.

Hicâbe; Hicâbe, Kabe'nin kapıcılığı göreviydi. Belirli zamanlarda Kabe'nin ka­pısını açmak ve ziyaretçilerin içeri girip-çıkmasmı düzenlemek, bu işin karşılığın­da ücret almak hicâbe görevi dahilindeydi. Hiç kimse bu görevi üstlenmiş kişinin izni olmadan Kabe'ye giremezdi. Risâlet yıllarında bu görevi Abdüddâr soyu adı­na Osman b. Talha yürütüyordu. Osman b. Talha, sidâne görevini de üstlendiği için, birçok araştırmacı sidâne ve hicâbe görevinin aynı olduğunu zannetmiştir, ancak esasen bunlar ayrı görevlerdi.

Nesî: Takvimi düzenleme göreviydi. Bir diğer ifadeyle, ay takvimi nedeniyle gerçekleşen on günlük kaymaları düzenleyerek, hac zamanını istenen zamana ge­tirme görevini ifade ediyordu. Nesî görevini yapana nasî denirdi. Nasî, takvimde bir düzenlemeye gittiği zaman Kabe'nin kapısı önünde durur ve kararını ilan eder­di. Bu görevi, risâlet yıllarının ilk zamanlarında, Kinâne kabilesinden Huzâfe b. Fukaym yürütüyordu. Daha sonra Ebû Sümame ismiyle bilinen Cünâbe b. Avf üstlenmişti. İslâm, diğer birçok görevi olduğu gibi bu görevi de kaldırdı.

İfâze: Hac ibadetinin yürütülmesini ifade eden ifâze görevi, risâlet yıllarında Temim soyundan birisi tarafından yürütülüyordu. Bu görevi yapana sûfe denirdi.

Sûfe, haccın başladığını ilan eder, o Mina'dan inmeden kimse Mina'dan inmez, ondan önce kimse cemreleri taşlayamazdı.

İcâze: Hacla ilgili bir görevdi. Hac ibadetinin Müzdelife'deki kısmının yürütül­mesi icâzenin sorumluluk alam dahilindeydi. Bu görev, risâlet yıllarında, Advan b. Amir boyu adına Ebû Seyyare lakaplı Urrteyle b. El-Azel tarafından yürütülü­yordu. Esasen nesî, ifâze ve icâze görevleri, ilk zamanlar Kusayy tarafından yürü­tülmüştü. Ancak, Kusayy, başka kabilelerin desteğini alarak Kureyş'in gücünü ar­tırmak için bu görevleri Mekke dışında yaşayan diğer bazı kabilelere vermişti, icâ­ze, sembolik değere sahip bir görev alanıydı.