๑۩۞۩๑ Kitap Dünyası - İlim Dünyası Kütüphanesi ๑۩۞۩๑ => Hz.Muhammedin İslam Daveti => Konuyu başlatan: Ekvan üzerinde 01 Ağustos 2011, 11:52:42



Konu Başlığı: Davetin Yöntemi
Gönderen: Ekvan üzerinde 01 Ağustos 2011, 11:52:42
Davetin Yöntemi


Rabb'inin yoluna hikmetle ve güzel öğütle çağır ve onlarla en güzel şekilde mücadele et. [155]

Resulüllah bir ümmi idi; okuma-yazması yoktu; o günün felsefelerinden, bilim­lerinden habersizdi. Seçilip de ilâhî görevle sorumlu kılındığı zaman ne görevi­nin gereklerini ve ne de kendisine verilen ilâhî bilgiyi insanlara nasıl, hangi yön­temle sunacağım biliyordu. Fakat ilâhî irade bunu özellikle tercih etmiş ve ken­disine o toplumun ölçüleri dahilinde ahlâkının güzelliği dışında, entelektüel bi­rikimleri olmayan birisini seçmişti. Zira O'nu risâlet sürecinde aşama aşama ye­tiştirip, insanlığın zirvesi yapacaktı, ilahî bilgi, değiştirici, dönüştürücü gücünü, hedeflediği insan tipini önce elçisi üzerinde gerçekleştirecek ve örnek olarak gös­terecekti. Her vahyolunan ayetle de bu gerçekleştirildi. Vahyolunan her bir ayet Resulüllah'ı hem bilgilendirdi, hem de yetiştirip, geliştirdi; öğretti, eğitti. O'nu 'alemlere rahmet [156] bir şahsiyet, insanlık için 'en güzel örnek [157] kıldı.

Resulûllah'in insanlara neyi sunacağı ne kadar önemliyse, nasıl sunacağı da en az o kadar önemliydi. Zira tecrübeyle sabittir ki, doğrular sırf doğru oldukları için kabul edilmezler. Doğruların kabul edilmesi için aynı zamanda doğru tarzda su­nulmaları gerekir. Sunuştaki yöntem o kadar önemlidir ki, doğru yöntemle sunu­lan şey yanlış olsa bile kabul edilebilir ama, yanlış yöntemle sunulan şey doğru ol­sa bile kolaylıkla reddedilebilir. Bu nedenle 'İşte bu, benim yolumdur. Ben Allah'a Çağırıyorum [158] 'Ey insanlar! Ben sizler için apaçık uyanayım [159] demesi ve 'kötülüğü en güzel bir tutumla savması [160] istenen Resulüllah, risâlet sürecinin ilk günlerinden itibaren islâm davetinin yöntemi ko­nusunda titizlikle bilgilendirilip, yetiştirildi. Özellikle de ilk ayetlerde, yönteme ilişkin bilgi ve açıklamalar hiç eksik olmadı. Şunlar, risâlet sürecinin ilk zamanla­rında vahyolunan ayetlerden, davetin yöntemini konu edinenler arasından rastgele seçilmiş sadece bazı örneklerdir:

Müşriklerin sözlerine katlan, onlardan güzellikle ayrıl. [161]

Sen onlara aldırış bile etme, güzel bir bağışlama ile bağışla. [162]

Şimdi sen, onlardan yüz çevir ve 'size selâm o/sun' de. [163]

Boş kaldın mı hemen başka bir işe koyul! Yalnız Rabbine yönelip, güven. [164]

'Ben, peygamberlik görevime karşılık sizden bir ücret istemiyorum' de. [165]

Kalpleri azim ve kararlılıkla doldurulmuş olan bütün peygamberler gibi, her türlü sıkıntı ve zorluklara karşı sabırlı ve dirençli ol. Zorluklara katlan; onlar için azabın çarçabuk getirilmesini isteme. [166]

Sen onların söyledikleri her şeye, sabırla katlanıp vazifene devam et. [167]

Kur'an'ı yalan sayanı bana bırak. Kendini üzme. [168]

Sakın kafirlere arka çıkma. [169]

Eğer şeytandan gelen kötü bir düşünce seni dürtecek olursa, hemen Allah'a sı­ğın. [170]

Bir görüş belirttiğinizde, yakın akrabanıza karşı olsa da, adaletli olun. [171]

Kötü arzularına uymuş, işi gücü aşırılık olan kimseye boyun eğme. [172]

O zalimler topluluğu ile oturma. [173]

Müminlere karşı alçak gönüllü ol. [174]

Rablerinin rızasını isteyerek sabah akşam dua edenlerle birlikte candan sebat et!

Dünya hayatının süsünü isteyerek, yüzünü onlardan çevirme. [175]

De ki: 'Ben olduğundan başka görünenlerden değilim! [176]

Rablerinin rızasını isteyerek sabah akşam ona yalvaranları huzurundan kov­ma!...

Onları kovup, zalimlerden olma! [177]

Bil ki Allah'ın vaadi gerçektir. Buna inanmayanlar sakın seni gevşekliğe sevk et­mesin. [178]

Dünya malına göz dikme. [179]

Resulüm sen af yolunu tut, iyiliği emret ve cahillerden yüz çevir. [180]

Muhtaç olanı, el açıp isteyeni sakm azarlama. [181]

Sen yine de öğüt ver. Çünkü öğüt müminlere fayda verir. [182]

Kur'an'la öğüt ver. [183]

Bütün bunlar davetin seyrini belirleyen, karşılaşılan zorlukları aşmanın, dave­ti ileri bir aşamaya taşımanın yol ve yöntemini bildiren ayetlerdi. Benzerleri çokça bulunabilecek bu ayetler içerisinde özellikle bir tanesi vardı ki, bunun davet sürecinde özel bir yeri olmuştur. Davetin erken bir döneminde vahyolunan bu ayet, Resulüllah'ı islâm davetini gerçekleştirme yöntemiyle ilgili olarak bilgilendi­ren ayetlerden birisi ve belki de en önemlisi olmuştur. Ayet şöyledir: 'Rabbinin yo­luna hikmetle ve güzel öğütle çağır ve onlarla en güzel tarzda mücadele et' [184] Ayet, üç temel özelliğe değiniyor ve İslâm davetinin bu özelliklere dayan­ması gerektiğini bildiriyordu. Bunlar 'Mkmet güzel öğü ve 'en güzel tarzda mü­cadele' idi. Bunları bilmeden davet görevini uygun şekilde yerine getirmenin mümkün olmadığı açıklanıyordu.



[155] Nahl sûresi, 16:125

[156] Enbiya, 21:107

[157] Ah-zab, 33:21

[158] Yusuf, 12:108

[159] Hac, 22:49

[160] Müminûn, 23:96

[161] Müzzemmil, 73:10

[162] Hicr, 15:85

[163] Zuhruf, 43:89

[164] İn­şirah, 94:7,8

[165] En'am, 6:90

[166] Ahkaf, 46:35

[167] Sad, 38:17

[168] Kalem, 68:44

[169] Kasas, 28:86

[170] Fussilat, 41:36

[171] En'am, 6:153

[172] Kehf, 18:28

[173] En'am, 6:68

[174] Hİcr, 15:88

[175] Kehf, 18:28

[176] Sâd, 38:86

[177] En'am, 6:52

[178] Rûm, 30:60

[179] Hicr, 15:88

[180] Araf, 7:199

[181] Duhâ, 93:10

[182] Zariyat, 51:55

[183] Kaf, 50:45

[184] Nahl, 16:125