> Forum > ๑۩۞۩๑ Kitap Dünyası - İlim Dünyası Kütüphanesi ๑۩۞۩๑ > İslam Tarihi Eserleri > Hz.Muhammedin İslam Daveti > Boykot Yıllarındaki İslâm Daveti
Sayfa: [1]   Aşağı git
  Yazdır  
Gönderen Konu: Boykot Yıllarındaki İslâm Daveti  (Okunma Sayısı 1070 defa)
28 Temmuz 2011, 16:18:59
Ekvan
Varlıklar, alemler, dünyalar. (Evren).
Tecrübeli Üyeler
*
Çevrimdışı Çevrimdışı

Cinsiyet: Bayan
Mesaj Sayısı: 19.233


« : 28 Temmuz 2011, 16:18:59 »



Boykot Yıllarındaki İslâm Daveti


De ki: 'Gelin Rabbinizin size neleri haram kıldığını söyleyeyim. O'na hiçbir şe­yi ortak koşmayın, ana babaya iyilik edin, yoksulluk korkusuyla çocuklarınızı öldürmeyin; sizleri de, onları da Allah besliyor. Kötülüklerin açığına da, gizli­sine de yaklaşmayın ve haksız yere Allah'ın yasakladığı cana kıymayın. Düşü-nesiniz diye Allah size bunları tavsiye ediyor. Yetimin malına yaklaşmayın; yalnız ergenlik çağına erişinceye kadar (onun malına en güzel şekilde yaklaşa­bilir, onu uygun tarzda kullanabilirsiniz); ölçü ve tartıyı adaletle yapın. Bir ki­şiye gücünün yettiğinden fazlasını teklif etmeyin, söylediğiniz zaman akraba­nız da olsa adalet üzere olun ve Allah'a verdiğiniz sözü tutun. Hatırlayıp öğüt alasınız diye Allah bunları size tavsiye ediyor. îşte benim doğru yolum bu, O'na uyun, başka yollara uymayın ki, sizi O'nun yolundan ayırmasın! Azabından korunmanız için Allah size böyle tavsiye ediyor.[34]

Resulüllah, risâletin 7., 8. ve 9. yıllarında gerçekleşen dayanılması zor sıkıntılarla dolu boykot süresince, risâletin ilk aylarındaki ve hatta yıllarındaki gibi, göreceği tepkiler nedeniyle biraz çekingen, biraz korkan birisi değil; ilâhî görevinin gerek­lerini tüm engellemelere rağmen ısrarla yerine getiren bir elçiydi. Yaşanan tüm zorluklara, insanın tahammül gücünü fazlasıyla aşan sıkıntı, sefalet, açlık ve has­talıklara rağmen görevini bir an olsun ihmal etmedi. Haram aylarının dışında, kendileriyle birlikte boykota maruz kalan müşrik Haşim oğullarına yöneldi. On­lara İslâm'ı anlattı; islâm'a davet etti. Bu arada müminlerin bilgi ve görgülerini ar­tırıcı bir eğitim faaliyetini de sistemli ve yoğun bir şekilde sürdürdü. Haram aylar­da ise, diğer bölgelerden hac için Mekke'ye gelenlere yöneldi; onlara islâm'ı anlat­tı ve islâm'ı kabule davet etti. Bütün engellemelere rağmen, davetini sürdürdü. Bu konuda nakledilen rivayetlerden üçü şöyledir:

Kinâne oğullarından bir görgü tanığı anlatıyor: 'Muhammed'i bir defasında Zû'l Mecaz çarşısında gördüm. Çevresinde/î i insanlara getirdiği dini anlatıyor; 'Ey insan­lar, Allah'tan başka ilâh yoktur deyin ve kurtuluşa erin' diyordu. O insanlarla görü-Şüp konuşurken Ebû Cehil de peşi sıra O'nu takip ediyor ve bir yandan O'nun başına toprak saçıyor, bir yandan da 'Ey insanlar! Bu adam sizi dininizden döndürmek isti­yor. Sakın O'na kanmayın. O sizden ilâhlarınızı terk etmenizi, Lât ve Uzza'yı bırak­manızı istiyor. Sakın O'na uymayın' diye bağırıyordu. Fakat onun bütün engellemele­rine rağmen, Muhammed söylemesi gerekenleri söylemeye devam ediyordu.[35]

Haris b. Haris anlatıyor: 'Babamla çarşıda gezerken bir topluluk gördük. Merak ederek "Acaba neden toplanmışlar?' diye sordum. Babam da 'Onlar kendi dinlerini terk etmiş birisinin başına toplanmış bir kalabalık' dedi. Kalabalığın olduğu yere vardık. Kalabalığın ortasında Mulıammed'i gördüm; insanları Allah'ı birlemeye ve emirlerine itaate davet ediyordu. İnsanlar ise O'nunla alay ediyor, yalanlıyor ve eziyet ediyor­lardı. Bu durum gün ortasına kadar devam etti. Daha sonra etrafındaki kalabalık usa­nıp dağıldı. Onlar dağılınca Muhammed'in yanına telaş içinde bir kadın geldi. Elinde bir testi su ve bir bez vardı. Muhammed suyu içti ve kalamyla elini, yüzünü yıkadı. Sonra kadına dönerek 'Ey kızım! Baban için korkma' dedi. 'Bu kadın Mm?' diye sor­dum, 'Kızı Zeyneb' dediler. [36]

Rabia b. İbad anlatıyor: 'Muhammed'i Zû'l Mecaz çarşısında görmüştüm. Çevre­deki insanlara sesleniyor; 'Ey insanlar. Allah'tan başka ilâh yoktur deyin ki kurtulu­şa eresiniz' diyordu. O'nun konuşmalarını dinlemek için insanlar toplanınca Muham­med'in arkasında duran parlak yüzlü, saçını iki yana salmış bir adam 'Bunu dinlemeyin o kavminin dinini terk etmiş birisidir' diyerek kalabalığa seslenmeye ve dağılma­larım söylemeye başladı. O kişinin kim olduğunu sorduğumda 'O amcası Ebû Leheb' dediler. [37]

Resulüllah, yabancılara İslâm'ı anlattığı günlerin birisinde bir grup insanla kar­şılaştı. Bunlar Medine'deki Evs kabilesine mensup kişilerdi. Düşmanları Hazreç kabilesine karşı Kureyşle anlaşma yapmak ve desteklerini almak için Mekke'ye gelmişlerdi. Ancak, Şam ticaret yolu üzerindeki iki kabilenin arasında gerçekleşen kavgaya taraftarlıklarının, aleyhlerine bir gelişme olacağını düşünen Kureyş eşra­fının desteğini alamamışlardı. Mekke eşrafı, Evs ve Hazreç kabileleri arasında pat­lak veren ve çok kan dökülmesine neden olan savaşla tarafsızlığı tercih etmişti. Arzularına kavuşamayan Evsliler memleketlerine dönmek üzereydiler. Mekke'den ayrılmak üzerelerken Resulüllah'la karşılaştılar. Resulüllah küçük bir sohbetten sonra kendisini tanıttı; 'Ben' dedi 'duyduğunuzu sandığım peygamberim. Sizi, bura­ya geliş amacınızdan daha hayırlı sonuçlara neden olacak şeye davet etsem kabul et­mez misim??'. Evsliler şaşırdılar, 'insanlara ne söylüyor, insanları neleri kabul etme­ye davet ediyorsun?' diye sordular. Resulüllah ise 'Ben insanları Allah'tan başka ilâh olmadığına ve benim Allah'ın elçisi olduğumu kabule davet ediyorum. Ben benimle gönderilenleri insanlara bildirirken, beni koruyacak birilerini arıyorum. Çünkü kav­mim hakkı reddetti, yanlış bir gidişatı kendilerine yol olarak seçtiler' dedi. Konu Evs-lilerin ilgisini çekti. Daha başka şeyler sordular, özellikle, Allah'ın insanlardan ne istediğini merak ediyorlardı. Resulüllah bir grup ayet okuyarak sorularım cevap­ladı: 'De ki: 'Gelin Rabbimsin size neleri haram kıldığını söyleyeyim. O'na hiçbir şe­yi ortak koşmayın, ana babaya iyilik edin, yoksulluk korkusuyla çocuklarınızı öldür­meyin; sizleri de, onları da Allah besliyor. Kötülüklerin açığına da gizlisine de yak­laşmayın ve haksız yere Allah'ın yasakladığı cana kıymayın. Düşünesiniz diye Allah size bunları tavsiye ediyor. Yetimin malına yaklaşmayın; yalnız ergenlik çağına erişinceye kadar (onun malına en güzel şekilde yaklaşabilir, onu uygun tarzda kullana­bilirsiniz); ölçü ve tartıyı adaletle yapın. Bir kişiye gücünün yettiğinden fazlasını tek­lif etmeyin, söylediğini?: zaman akrabanız da olsa adalet üzere olun ve Allah'a verdi­ğiniz sözü tutun. Hatırlayıp öğüt alasınız diye Allah bunları size tavsiye ediyor. îşte benim doğru yolum bu, O'na uyun, başka yollara uymayın ki, sizi O'nun yolundan ayırmasın! Azabından korunmanız için Allah size böyle tavsiye ediyor.[38]

Duydukları karşısında Evslilerin ilk tepkileri şaşkınlık ve hayranlık oldu. lyas b. Muâz ismindeki kişi 'Vallahi bu duyduklarımız buraya geldiğimiz şeyden daha hayırlıdır' dedi. Bir diğer Evsli, arkadaşının bu sözüne kızdı. Eline aldığı toprağı arkadaşının yüzüne atarak onu aşağılayıp, susturdu. Bir başkası ise Resulüllah'a hitaben 'Kureyşfi kardeş' dedi; 'söylediklerin bir insan sözüne benzemiyor. Çok güzel şeyler söylüyorsun. İnsanları güzel ahlâka ve iyi şeylere davet ettiğini görüyoruz. An­ladığımız kadarıyla sana haksızlık yapılmış. Fakat ne var ki yanımıza gelip bir kez oturup bir şeyler söylemenle dinimizi değiştirmemiz çok aceleye getirilmiş bir harar olur. Biz üstelik seni tanımıyoruz; hakkında bilgi sahibi değiliz. Biliyorsun, aceleye getirilen işler genellikle yanlış sonuçlanır. Üstelik biz kavmimizin tamamı değiliz. Bizden başka birçok adam var. Onlar ne der ne düşünürler bilmiyoruz. Sen şimdilik kavmine dön. Bizde kendi kavmimize döneceğiz- Ama bil ki söylediklerini düşüneceğiz. [39] Daha sonra Medine'ye döndüler. Fakat Evs ve Hazreç kabilesi arasında çıkan ve son derece kanlı geçen Buâs savaşının sıkıntılı ortamında Resulüllah'tan dinle­diklerini uzun bir süre hatırlamadılar.


[34] En'am sûresi, 6:151-153

[35] Ahmed, Mümed, IV/63

[36] Heysemî, Mecma'ü'z Zevdid, VI/21; Ibnü'l Esir, Üsdü'l Gabe, V/130.

[37] Ahmed, Mûsned, 111/492; İbn Abdilber, el-htiâbfî Esmai'l-Ashâb, 11/493; Heysemî, Mecma'ü'z Zevâid,VV22.

[38] En'am: 6:151-153

[39] Ahmed, Müsned, V/427; Heysemî, Mecma'ü'z Zevâid,Vl/36.




[Bu mesajın devamını görebilmek için kayıt olun ya da giriş yapın
Bu Sayfayi Paylas
Facebook'a Ekle
Kayıtlı

Müslüman
Anahtar Kelime
*****
Offline Pasif

Mesajlar: 132.042


View Profile
Re: Boykot Yıllarındaki İslâm Daveti
« Posted on: 25 Nisan 2024, 19:45:57 »

 
      uyari
Allah-ın (c.c) Selamı Rahmeti ve Ruhu Revani Nuru Muhammed (a.s.v) Efendimizin şefaati Siz Din Kardeşlerimizin Üzerine Olsun.İlimdünyamıza hoşgeldiniz. Ben din kardeşiniz olarak ilim & bilim sitemizden sınırsız bir şekilde yararlanebilmeniz için sitemize üye olmanızı ve bu 3 günlük dünyada ilimdaş kardeşlerinize sitemize üye olarak destek olmanızı tavsiye ederim. Neden sizde bu ilim feyzinden nasibinizi almayasınız ki ? Haydi din kardeşim sende üye ol !.

giris  kayit
Anahtar Kelimeler: Boykot Yıllarındaki İslâm Daveti rüya tabiri,Boykot Yıllarındaki İslâm Daveti mekke canlı, Boykot Yıllarındaki İslâm Daveti kabe canlı yayın, Boykot Yıllarındaki İslâm Daveti Üç boyutlu kuran oku Boykot Yıllarındaki İslâm Daveti kuran ı kerim, Boykot Yıllarındaki İslâm Daveti peygamber kıssaları,Boykot Yıllarındaki İslâm Daveti ilitam ders soruları, Boykot Yıllarındaki İslâm Davetiönlisans arapça,
Logged
Sayfa: [1]   Yukarı git
  Yazdır  
 
Gitmek istediğiniz yer:  

TinyPortal v1.0 beta 4 © Bloc
|harita|Site Map|Sitemap|Arşiv|Wap|Wap2|Wap Forum|urllist.txt|XML|urllist.php|Rss|GoogleTagged|
|Sitemap1|Sitema2|Sitemap3|Sitema4|Sitema5|urllist|
Powered by SMF 1.1.21 | SMF © 2006-2009, Simple Machines
islami Theme By Tema Alıntı değildir Renkli Theme tabanı kullanılmıştır burak kardeşime teşekkürler... &
Enes