๑۩۞۩๑ Kitap Dünyası - İlim Dünyası Kütüphanesi ๑۩۞۩๑ => Hz.Muhammedin İslam Daveti => Konuyu başlatan: Ekvan üzerinde 18 Temmuz 2011, 17:40:46



Konu Başlığı: Bir Hata
Gönderen: Ekvan üzerinde 18 Temmuz 2011, 17:40:46
Bir Hata


Halid b. Velid emrindeki birlikle Uzza putunu imha edip Mekke'ye dönünce, üç yüz elli kişiden oluşan bir mücahit grubuyla Cüzeymlere gönderildi. Verilen gö­rev gereği, Cüzeymlere İslâm'ı anlatacak, İslâm açısından bilmediklerini öğrete­cekti. Halid birliğiyle Cüzeymlerin köyüne gitti ve köyün dışında yatsı namazı vaktine kadar bekledi. Böylelikle Cüzeymlerin Müslüman olup-olmadıklarını an­lamak istiyordu. Beklediği süre içinde köyden ezan sesi gelmeyince, Cezeymlerin Müslüman olmadıklarına karar verip, birliğiyle köye girdi. Aslında Müslüman olmuş bulunan Cüzeymler bir düşman birliğinin geldiğini düşünerek Halid b. Ve­lid komutasındaki birliğe saldırdılar. Fakat o sırada gelenlerin Müslüman kimse­ler olduklarını anladılar. Hemen kendilerinin de Müslüman olduğunu bağırmaya başladılar. Ancak Halid birliğine saldırı emrini vermişti. Cüzeymlerin gerçekte Müslüman olmadıklarını, öldürülmekten korktukları için Müslüman görünme ih­tiyacı hissettiklerini düşünüyordu. Çatışma sonunda Cüzeymlerden bazı kimseler öldürüldüler ve diğer bazıları da esir alınıp elleri bağlandı. Halid esirlerin de öl­dürülmesini emretti. Müslümanlardan bazıları bu emri yerine getirirlerken, diğer bazıları emre karşı gelip, istenileni yapmadılar. Sonunda yaklaşık otuz kişi öldü­rülmüş oldu.

Cüzeymlerden birisi Mekke'ye gelip .köylerinde gerçekleşenleri Resulüllah'a anlattı. Resulüllah haberi duyunca çok üzüldü. Yapılan İslâm'la hiçbir şekilde bağdaşmayacak bir durumdu. Ellerini kaldırıp: 'Ey Allahım! Halid'in yaptığından uzak olduğumu sana arz ederim [48] diye dua etti. Sonra 'Halid'i hiç kimse Önlemedi mi?' di­ye sordu, islâm'a henüz yeni girmiş olan Halid'in yanlış yapma ihtimaline karşı­lık, onu yanlışından vazgeçirecek birilerinin olması gerektiğini düşünüyordu. Ay­rıca, yıllar önce Müslüman olan ve İslâm'ı bilenlerin Halid'in hatasına ortak olup olmadıklarını anlamak istiyordu. İki kişinin engel olmaya çalıştığı, fakat Halid'in onları dinlemediği söylendi. Tarife göre engel olmaya çalışanlar Abdullah b. Ömer ile Ebû Huzeyfe'nin azadlısı Salim'di. Resulüllah hemen Ali'yi yola çıkardı. Ali'ye çokça para ve hayvan verdi. Öldürülenlerin diyetlerini fazlasıyla ödemesini söyle­di; 'Ey Ali! Cüzeymlere gitve işlerini gör. Cahiliyeden kalma her türlü davayı ayak­larım altına al. Cahiliye hükümsüzdür [49] dedi. Ali, Cüzeymlerin diyetlerini fazla­sıyla, memnun kalacakları miktarlarda ödedi. Problem bu şekilde çözülmeye çalı­şıldı. Halid ise Mekke'ye geldiğinde öncelikle Resulüllah'ın öfkesiyle karşılaştı; Resulüllah daha önce hiç kimseye yapmadığı şekilde Halid'i azarladı. Birçok Müs­lüman da Halid'i suçlayıp yaptığı büyük hata nedeniyle kızgınlıklarını dile getir­diler. Halid'e en çok kızanlardan birisi Abdurrahman b. Avf idi. Halid ile araların­da sözlü tartışma çıktı. Halid, Abdurrahman'a ağır sözler söyledi. Resulüllah du­rumdan haberdar olunca Halid'i çağırdı ve yine hata yaptığını bildirip, kendisi ile İslâm davasının sıkıntılarını çekmiş Müslümanların aynı olmadığı ihtarını yaptı: yavaş ol Ey Halid! Ashabıma ilişme. Vallahi, eğer senin Uhud dağı kadar altının olup «a onun hepsini Allah yolunda harcasan, ashabımdan bir kişinin verdiği bir dirhemin, hatta yansının sevabım bile elde edemezsin [50] dedi.


[48] Ahmed, Müsned, 11/151; İbn Hişam, es-Siretü'n-Nebeviyye, IV/72; Vakıdî, Meğa^i, 111/881.

[49] îbn Hişam, es-Siretü'n-Nebeviyye, IV/72; Vakıdî, Meğazi, 111/882.

[50] Buharî, Fe^aîli's Sahabe 5; Müslim, Fe^aiJi's Sahabe 4; îbn Hişam, es-Siretü'n-Nebeviy­ye, IV/74; Taberî, Tarihu'r-Rusül ve'l-Mülûk, 111/124; Ibnü'l Esir, el-Kâmil fi't-Târih, 11/256.