๑۩۞۩๑ Kitap Dünyası - İlim Dünyası Kütüphanesi ๑۩۞۩๑ => Hz.Muhammedin İslam Daveti => Konuyu başlatan: Ekvan üzerinde 26 Temmuz 2011, 12:06:14



Konu Başlığı: Bedir in Önemi
Gönderen: Ekvan üzerinde 26 Temmuz 2011, 12:06:14
Bedir'in Önemi


Sonuç olarak belirtmek gerekirse; Bedir savaşı, insanlık tarihinin hemen her say­fasını dolduran savaşlar dikkate alındığında, iki grubun çatışmasından farklı gö­rünmez. Ancak bu aldatıcı bir görünümdür. O genelde insanlık tarihinin, özelde

ise islâm tarihinin dönüm noktasını teşkil edecek kadar büyük bir öneme sahip olmuştur. Resûlüllah'm savaş öncesinde ve savaş sırasındaki dualarında sıklıkla dile getirdiği üzere, Müslümanlar bu savaşı kaybetseler ve öldürülseydiler îslâm daveti başlangıç aşamasında, ilâhî iradenin hayata, insanlık tarihine müdahalesi­nin 15. yılında sona ermiş olacaktı. Bu savaşı kazanmaları durumunda Mekke müşriklerinin Bedir'deki Müslümanları toptan kılıçtan geçireceği, Medine'deki Arap müşriklerin ve Yahudilerin de Medine'deki kadın, çocuk ve ihtiyarlara aynı şeyi yapacağı kesindi.

Bedir önemliydi. Bir kere tevhid-küfür ayrımının toplumsal boyutunu temsil ediyordu. Kalplerinde hâlâ tevhid-küfür ayrımını tam gerçekleştiremeyen, bu ay­rımında pürüz bulunanlar için bir imtihandı. Böyle olduğu içindir ki, Bedir, Kur'an'da 'Yevmu'l Furkan' (ayırma günü) [210] olarak isimlendirildi. Çün­kü onunla hak ile batıl her yönüyle birbirinden ayrıldı. Evladı, babası, amcası ve­ya bir başka yakın akrabası bile olsa mevcut bütün bu bağların, Müslümanlar için iman kardeşliğine göre geri planda yer aldığının göstergesi oldu. islâm'ın inşa et­tiği iman kardeşliğinin tüm bağların üstünde olduğunun test alanı oldu.

Bedir, bir îslâm toplumunun oluşumunda, İslâm devletinin inşa sürecinde önemli aşamalardan birisini ve hatta en önemlisini teşkil etti. Bu savaşla, Müslü­manlar o günün şartlarında Arap yarımadasının tüm topluluklarına 'Artık biz de varız ve varlığımızın devamım gerekirse savaşarak sağlarız' mesajını vermiş oldu­lar. Artık onlar Mekke veya Medine toplumlarının içinden çıkmış bir alt grup ve­ya farklı bir inanca sahip küçük bir cemaat değillerdi.



[210] Enfal, 8:41