> Forum > ๑۩۞۩๑ Kitap Dünyası - İlim Dünyası Kütüphanesi ๑۩۞۩๑ > İslam Tarihi Eserleri > Hz. Muhammed ve Evrensel Mesajı > Peygamberimizin davetçiliği
Sayfa: [1]   Aşağı git
  Yazdır  
Gönderen Konu: Peygamberimizin davetçiliği  (Okunma Sayısı 4245 defa)
16 Mayıs 2011, 11:04:04
Safiye Gül

Çevrimdışı Çevrimdışı

Mesaj Sayısı: 15.436


« : 16 Mayıs 2011, 11:04:04 »



1- Davetçiliği

Kur'ân-ı Kerim'de Hz. Peygamber "Allah'ın davetçisi"[527] olarak vasıflandırılmış; ona yüklenen görev de "öğüt ver", "davet et", "tebliğ et", "ikaz et" gibi emirlerle ifade edilmiştir. Kendisine uyarma (inzâr) ve müjdeleme (tebşîr) görevi verilmiş; uyaran (nezîr), uyarıcı (münzir), ve müjdeci (mübeşşir, beşîr) olarak nitelendirilmiştir.[528] Bütün insanlara müjdeci ve uyarıcı olarak gönderildiği, dolayısıyla peygamberliğinin evrensel niteliğe sahip olduğu belirtilmiştir.[529]

Hz. Peygamber, en yakınlarından başlayan, daha sonra bütün Arap Yarımadası'nı kapsayan, hatta yarımadanın sınırlarını aşan davet faaliyetlerini peygamberlik görevi boyunca sürdürmüş ve bu hususta büyük başarı elde etmiştir. Onun uyguladığı davet metotları tutarlı, mantıklı, sistemli, gerçekçi ve başarıya götürücü özelliğe sahiptir. Bu suretle önce etrafında inançlı bir kitle, daha sonra da başlattığı davet faaliyetlerini başka ülkelere taşıyacak toplumu oluşturmuştur. Kendisi, Allah'ın elçisi sıfatıyla komşu ülkelerin devlet başkanlarına davet mektupları göndermiştir. Bu faaliyetiyle, sonraki yüzyıllarda hızla gelişecek olan evrensel davet çalışmalarını başlatmıştır.

Hz. Peygamber'in davetinin başarıya ulaşmasının çeşitli etkenleri vardır. Bunların başında, bizzat kendisinin, davet ettiği dine samimiyetle bağlanması ve bu dinin prensiplerini kendi hayatında uygulamış olması gelmektedir. Gerçekten o, İslâm'ın insanlara yüklediği yükümlülüklerin hiçbirinden kendisini hariç tutmamıştır. Farzları önce kendisi uygulamış, yasaklara önce kendisi uymuş ve en yakınlarına tatbik etmiştir.

Hz. Peygamber'in davet faaliyetlerinin başarıya ulaşmasının etkenlerinden biri de ümitsizliğe ve karamsarlığa kapılmaksızın çalışmalarını daima sabır, azim, inanç ve kararlılıkla sürdürmüş olmasıdır. O, davet çalışmalarında sosyal ilişkilerini aralıksız bir şekilde sürdürmüş ve bu ilişkilerden büyük ölçüde istifade etmiştir. Örneğin müslüman olanların yanısıra, henüz İslâm'a girmemiş bulunan akraba ve çevresiyle ilgisini de ısrarla devam ettirmiştir. Toplum üzerindeki etkilerini göz önüne alarak, kabile başkanlarına özel ilgi göstermiştir. Davetini sunmak üzere toplantılar düzenlemiş, çarşı, pazar, panayır ve ev gibi, insanların toplu olarak bulunduğu her yerde tebliğ faaliyetini sürdürmüştür. İslâm'a davet için hiç kimseyi hakir görmemiştir.[530]

Hz. Peygamber muhataplarını tanımaya büyük önem verir, onların duygularını, isteklerini ve fert olarak özelliklerini dikkate alır, kendilerine değer verir, ilgi gösterir, yakınlaşma teminine gayret ederdi. Muhataplarıyla ortak noktalarda birleşme esasından hareket ederdi. Faaliyetlerinde af, müsamaha, yumuşaklık, şefkat ve merhameti; kin, öfke ve zorbalığa tercih ederdi. Kur'an-ı Kerim'de Hz. Peygamber'in İlâhî bir lütuf sayesinde insanlara yumuşak davrandığı belirtilir; kaba ve katı kalpli olduğu takdirde çevresinden dağılıp gidecekleri uyarısında bulunulur.[531]

Hz. Peygamber insanların kusurlarını yüzüne vurmazdı; eleştirilerini isim vermeden yapardı. Çünkü kişinin hatasını yüzüne vurmak, mahcup olmasına ve toplumdan uzaklaşmasına yol açabilir. Muhataplarının farklı tepkilerine karşı daima azim ve ümitle davetine devam etmiştir. Özellikle Mekke döneminde daveti kabul etmeyen kabilelerden kimisi kaba, kimisi kibar, kimisi kaçamak bir şekilde olumsuz cevap vermiştir. Fakat o, sebatla, ümitsizliğe kapılmadan, azimle gayret göstermiş, her fırsatta davetini tekrar etmiştir.

Peygamberimiz hiçbir kimseyi İslâm'ı kabule zorlamamıştır. Çünkü onun görevi insanları zorla dine sokmak değil; İslâm'ı tebliğ etmek ve uyarmaktır. İnsanları zorla İslâm'a dahil etmek, arzu edilenin aksine sonuçlar doğurur; İslâm'ın son derece karşı çıktığı ve istemediği münâfıklığı yaygın hale getirir, insanları iki yüzlü yapar. Halbuki İslâm samimi olmaya, samimi olarak inanmaya büyük önem verir. Hz. Peygamber'in, davet faaliyetlerini yürütürken takip etmiş olduğu metot insanları güzel öğütle İslâm'a çağırmaktır. Bu esaslar doğrultusunda hareket eden Hz. Peygamber, hiçbir Yahudiyi, Hristiyanı veya başka bir din mensubunu dinini terkedip İslâm'a girmesi için zorlamamıştır. Bilakis onları zorlamaksızın İslâm'a davet etmiş; kabul etmedikleri takdirde kendilerine belli şartlar çerçevesinde din ve vicdan özgürlüğü sağlamıştır. Kur'an-ı Kerim'de insanların iman etmeleri için zorlanamayacağı, hatta Hz. Peygamber'in bu konuda, sorumluluk duygusuyla gücünün yettiğinin ötesinde kendisini zorlamasının bile uygun olmadığı[532] ifade edilmektedir.

Peygamberimiz çalışmalarında hiçbir zaman şahsî menfaat arzusu gözetmemiştir. Nitekim Kur'an-ı Kerim'de onun uyarma ve müjdeleme görevinin karşılığı olarak bir ücret istemediği bildirilir.[533] Onun vefatından sonra da Müslümanlar İslâm'a daveti, kendilerinin kaçınılmaz görevlerinden biri olarak kabul etmişlerdir.[534]

Burada, bir davetçi olarak Hz. Peygamber'de Allah Teâlâ'nın bulunmasını istediği bir niteliğe işaret ederek bu bahsi bitirmek istiyoruz. Müddessir Sûresinde "Kalk ve (insanları) inzâr et. Rabbini büyük tanı" hitâbıyla insanları dine davet etmesi emrolunduktan sonra Hz. Peygamber'den "elbisesini temiz tutmasının" emredilmesi, davet açısından konuya bakıldığında son derece dikkat çekicidir. Âyet-i kerîmede geçen ve temizlenmesi istenen "elbise"den maksadın ne olduğunu izah hususunda amel, kalp, nefis, beden, ahlak, din ve elbise şeklinde,[535] kişinin maddî ve manevî yönünü kapsayan geniş yorumlar yapılmıştır. Bununla birlikte, maksat ne olursa olsun, gerek beden ve kıyafet, gerekse kalp ve ahlak temizliğinin iletişim açısından önemli olduğu ortadadır. Bu hitaba muhatap olduğunda artık Hz. Muhammed Allah'ın elçisidir, İslâm'a davetle emrolunmuştur, âyet-i kerîmede maddî ve manevî temizliğe dikkat etmesi vurgulanmıştır.


[527]     Ahzâb Sûresi 46.

[528]     Necm Sûresi 56; Sa'd Sûresi 65,70; Fâtır Sûresi 23.

[529]     Sebe' Sûresi 28.

[530]     Örnek için bk. İbn Hişâm, II, 344.

[531]     Al-i İmrân Sûresi 159.

[532]     Şuarâ Sûresi 3-4.

[533]     Furkân Sûresi 56-57.

[534]     Ahmet Önkal, Rasûlüllah'ın İslam'a Davet Metodu, Konya 1989; Mustafa Çağrıcı, "Davet" DİA, IX, 16-19; Şevki Saka, "Kur'an'a Göre İnanç Hürriyeti", Diyanet Dergisi, Ankara 1992, s. 127-137.

[535]     Kurtubî, el-Câmi' li-Ahkâmi'l-Kur'ân, Beyrut 1967, XIX, 62-66.

[Bu mesajın devamını görebilmek için kayıt olun ya da giriş yapın
Bu Sayfayi Paylas
Facebook'a Ekle
Kayıtlı

Müslüman
Anahtar Kelime
*****
Offline Pasif

Mesajlar: 132.042


View Profile
Re: Peygamberimizin davetçiliği
« Posted on: 28 Mart 2024, 22:38:55 »

 
      uyari
Allah-ın (c.c) Selamı Rahmeti ve Ruhu Revani Nuru Muhammed (a.s.v) Efendimizin şefaati Siz Din Kardeşlerimizin Üzerine Olsun.İlimdünyamıza hoşgeldiniz. Ben din kardeşiniz olarak ilim & bilim sitemizden sınırsız bir şekilde yararlanebilmeniz için sitemize üye olmanızı ve bu 3 günlük dünyada ilimdaş kardeşlerinize sitemize üye olarak destek olmanızı tavsiye ederim. Neden sizde bu ilim feyzinden nasibinizi almayasınız ki ? Haydi din kardeşim sende üye ol !.

giris  kayit
Anahtar Kelimeler: Peygamberimizin davetçiliği rüya tabiri,Peygamberimizin davetçiliği mekke canlı, Peygamberimizin davetçiliği kabe canlı yayın, Peygamberimizin davetçiliği Üç boyutlu kuran oku Peygamberimizin davetçiliği kuran ı kerim, Peygamberimizin davetçiliği peygamber kıssaları,Peygamberimizin davetçiliği ilitam ders soruları, Peygamberimizin davetçiliğiönlisans arapça,
Logged
01 Şubat 2015, 22:19:15
Ramazan.
Forum Görevlisi
*
Çevrimdışı Çevrimdışı

Cinsiyet: Bay
Mesaj Sayısı: 6.353



« Yanıtla #1 : 01 Şubat 2015, 22:19:15 »

Es Selamün Aleyküm . Peygamber Efendimiz İslama insanları zorlamadan davet etmiştir , insanlar sadece kendi istekleri ile İslamiyet kabul etmiştir . Ve kısa zamanda Arap Yarımadası sınırları dışına kadar yayılmıştır . Peygamber Efendimiz Hz. Muhammed ( S.A.V ) insanların kusurları yüzlerine Vurmasınlar daima isim vermeden konuşmuştur. Böylece insanları İslama iyilikle samimiyetle yaklaşmaya teşvik etmiştir.
[Bu mesajın devamını görebilmek için kayıt olun ya da giriş yapın
Bu Sayfayi Paylas
Facebook'a Ekle
Kayıtlı
02 Mart 2015, 16:32:13
SeLiNaY 8
Öğrenci Grubu
***
Çevrimdışı Çevrimdışı

Mesaj Sayısı: 1.465


« Yanıtla #2 : 02 Mart 2015, 16:32:13 »

Hz . Peygamber insanları dine davet ederken hiçbir zorlamada bulunmamıştır .


Allah sizden razı olsun...
[Bu mesajın devamını görebilmek için kayıt olun ya da giriş yapın
Bu Sayfayi Paylas
Facebook'a Ekle
Kayıtlı
09 Mart 2015, 22:44:11
8c nazlı

Çevrimdışı Çevrimdışı

Cinsiyet: Bayan
Mesaj Sayısı: 282


« Yanıtla #3 : 09 Mart 2015, 22:44:11 »

PEYGAMBER EFENDİMİZ BİZİ DİNİNE DAVET ETMİŞTİR. İSLAMA , İYİLİĞE,  GÜZELLİĞE,  ÇAĞIRMIŞTIR.
[Bu mesajın devamını görebilmek için kayıt olun ya da giriş yapın
Bu Sayfayi Paylas
Facebook'a Ekle
Kayıtlı
Sayfa: [1]   Yukarı git
  Yazdır  
 
Gitmek istediğiniz yer:  

TinyPortal v1.0 beta 4 © Bloc
|harita|Site Map|Sitemap|Arşiv|Wap|Wap2|Wap Forum|urllist.txt|XML|urllist.php|Rss|GoogleTagged|
|Sitemap1|Sitema2|Sitemap3|Sitema4|Sitema5|urllist|
Powered by SMF 1.1.21 | SMF © 2006-2009, Simple Machines
islami Theme By Tema Alıntı değildir Renkli Theme tabanı kullanılmıştır burak kardeşime teşekkürler... &
Enes