> Forum > ๑۩۞۩๑ Kitap Dünyası - İlim Dünyası Kütüphanesi ๑۩۞۩๑ > İslam Tarihi Eserleri > Hz. Muhammed ve Evrensel Mesajı > Mescidi Nebevi ve Hz Peygamber dönemindeki diğer mescitler
Sayfa: [1]   Aşağı git
  Yazdır  
Gönderen Konu: Mescidi Nebevi ve Hz Peygamber dönemindeki diğer mescitler  (Okunma Sayısı 8043 defa)
17 Mayıs 2011, 11:48:37
Safiye Gül

Çevrimdışı Çevrimdışı

Mesaj Sayısı: 15.436


« : 17 Mayıs 2011, 11:48:37 »



3- Kurumsallaşma Sürecinin Başlaması

a- Mescid-i Nebevî ve Hz. Peygamber Döneminde Diğer Mescitler


Medine’de İslâm toplumunun oluşmasında ve Müslümanlar arasında birlik ve beraberliğin sağlanmasında en önemli unsurlardan birisi Mescid-i Nebevî (Peygamber Mescidi)'dir. Hz. Peygamber devesinin çöktüğü alana bir Mescid inşa etmeye karar verdi. Medinelilerin hurma kuruttuğu bu arsayı satın almak istediğinde sahipleri, karşılıksız olarak vermek istediler. Ancak Hz. Peygamber bunu kabul etmedi. Arsanın değeri olan on dinarı Hz. Ebû Bekir ödedi.[227]

İnşaata, arsanın tesviyesi ile başlandı. Burada bulunan hurma ağaçları kesildi, mezarlar başka yere nakledildi ve tümsekler düzeltildi. Binanın temelinde ve alt kısmında taş, üst kısımlarında ise kerpiç (lebin) kullanıldı. Arsa üzerinde eskiden mevcut olan hurma ağaçları sütun olarak Mescid’in kıblesine dizildi ve bunların üzerine, hurma dal ve yapraklarından bir çatı yapıldı. Mescid’in yapımında başta Hz. Peygamber olmak üzere muhacirler ve ensâr fiilî olarak çalıştılar.

Başlangıçta kıblesi Kudüs’e doğru olan Mescid-i Nebevî'nin üç kapısı vardı. Birinci kapı güneyde, bugünkü kıble duvarında bulunuyordu (Bâbü's-Selâm). İkinci kapı doğu tarafında idi (Bâbü-Cibrîl). Hz. Peygamber bu kapıyı kullanırdı. Üçüncü kapı ise batı yönünde bulunuyordu (Bâbü-Âtike). Güney duvarı boyunca Suffe denilen bir revak veya gölgelik bulunmaktaydı. Kıble, Kudüs’ten Kâbe’ye çevrilince güney yönünde bulunan kapı kapatılarak kuzey yönünde aynı adla yeni bir kapı açıldı. Diğer kapılarda herhangi bir değişiklik yapılmadı. Suffe ise güneyden kuzeye nakledildi. Yeni plana göre harim, güneyde iki sıra halinde yerleştirilen hurma kütükleri üzerine uzatılan hurma dallarının toprakla kapatılmasıyla elde edilen bir damla örtülmüştü. Tavan, bir insanın elinin yetişeceği kadar basıktı. İlk zamanlarda camide yere ince kum döşenmişti.[228]

Başlangıçta Hz. Peygamber cuma hutbelerini, vaaz ve irşatlarını bir hurma kütüğüne dayanarak veriyordu. Cemaatin sayısı artınca ve ayakta uzun süre hitap kendisini rahatsız edince bir minber yapıldı. Bu minber, biri oturmak için olmak üzere üç basamaktan ibaretti.[229] Hz. Peygamber minbere çıktığı zaman üçüncü basamağa oturuyor, ikinci basamağa da ayaklarını koyuyordu. Peygamberimiz Mescid'in kıble tarafında belirli bir yerde namaz kıldırırdı. Bugünkü anlamda oyuntu şeklindeki ilk mihrab, Emevî halifelerinden Ömer b. Abdülaziz’in Medine valiliği sırasında yapılmıştır.

Mescid-i Nebevî’nin inşâsı tamamlandıktan sonra Peygamberimiz, geçici olarak yerleştiği Ebû Eyyûb’ün evinden ayrılarak Mescid’in hemen bitişiğine aile mensupları için yapılan odalara taşındı. Başlangıçta bu odaların sayısının, birisi Hz. Hatice’den sonra evlendiği Sevde’ye, diğeri de Âişe’ye ait olmak üzere iki olduğu söylenmektedir. Hz. Peygamber’in evlilikleri arttıkça bu odalara yenileri ilave edilmiş ve sayıları dokuza ulaşmıştır. Odaların kapı açıklığı kilim veya kumaş perde ile kapatılıyordu. Hz. Peygamber’in odalarının duvarları da kerpiçle örülmüş, üstleri hurma dal ve yaprakları ile örtülmüştü. Bu odaların dışında meşrube, şurfe, hızâne adlarıyla anılan bir başka odadan daha bahsedilir. Burası gıda maddeleri, silahlar vesaire eşyanın saklandığı bir devlet hazinesi (Beytülmâl) olarak kullanılmaktaydı. Buranın muhafaza ve idareciliği ile Bilâl-i Habeşî görevlendirilmişti.

Resûl-i Ekrem bu arada aile fertlerini Medine'ye getirmek üzere Ebû Râfi’ ile Zeyd b. Hârise’yi Mekke'ye gönderdi. Bunlar Hz. Peygamber’in zevcesi Sevde ile kızları Fatıma ve Ümmü Gülsüm’ü Medine'ye getirdiler. Zeyneb’i o sırada müşrik olan Ebü’l-Âs b. Rebî’ bırakmadı. Rukıye ise kocası Hz. Osman ile daha önce hicret etmişti. Bu arada Zeyd, eşi Ümmü Eymen ile oğlu Üsâme’yi de yanına aldı. Hepsi birlikte yanlarında Hz. Ebû Bekir’in aile bireyleri, oğlu Abdullah, hanımı Ümmü Rûmân, kızları Esmâ ve Hz. Âişe de olduğu halde topluca Medine'ye geldiler. Mekkeliler onlara herhangi bir güçlük çıkarmadılar.[230]

Mescid-i Nebevî'nin fonksiyonlarına gelince, burası her şeyden önce bir ibadet mahalli idi; cuma namazını ve beş vakit namazı cemaatle kılmak için Müslümanların toplandığı ve topluca ibadet ettiği mekandı. Beş vakit namaz her yerde kılınabilir. Ancak Hz. Peygamber, cemaatle kılınan namazın daha fazla sevap kazandıracağını bildirmişti. Sahâbîler de onun bu teşvik ve tavsiyesine azâmî ölçüde uymuşlardır.

Mescid-i Nebevî ibadet mahalli olmanın yanında, Hz. Peygamber'in sohbet ve vaaz yaptığı, askerî işlerin müzakere edildiği, elçilerin kabul edildiği, bazen duruşmaların yapıldığı, folklor gösterilerinin tertiplendiği bir mekândı. Mescid-i Nebevî, aynı zamanda bir eğitim-öğretim yeri olarak kullanılmaktaydı. Namazlardan sonra Hz. Peygamber mescidde oturduğu zaman sahabîler hemen onun etrafında halka oluştururlardı. Hz. Peygamber onlara vaaz eder, nasihatta bulunur, Allah’a itaate davet ederdi. Bunun yanında günlük hayatla ilgili tavsiyelerde bulunur, kendileriyle sohbet ederdi. "Mescid-i Nebevî, 'Rabbinin adıyla oku' diye Kur'an'ın ilk âyeti ile istenen dinle bilimin bütünleşmesinin teknik bakımdan da gerçekleşmesini" sağlamıştır.[231] Müslümanların eğitilmesinde, nâzil olan âyetlerin duyurulup hayata geçirilmesinde, Müslümanların cemaatleşmesinde ve kaynaşmasında, son derece önemli fonksiyonlar üstlenmiştir. Hz. Peygamber döneminde Mescid-i Nebevî aynı zamanda askerî işlerin görüldüğü bir mekân olarak da kullanılırdı. Dışarıdan gelebilecek her türlü saldırı ve tehditlere nasıl karşı konulacağı burada görüşülür ve karara bağlanırdı. Hz. Peygamber bir yere askerî sefer düzenleyeceği zaman birliğin başına geçecek kumandanı Mescid'e çağırır ve gerekli talimatı burada verirdi. Askerî birliklerin komutanları seferden döndükten sonra doğruca buraya gelerek sefer hakkında bilgi verirlerdi. Eğer orduya bizzat kendisi kumanda edecekse, Mescid'de iki rekat namaz kılar, sonra zırhını giyinmiş olarak buradan çıkar ve kapıya getirilen atına binerek seferi başlatırdı. Seferden dönüşte de doğruca Mescid'e gider, yine iki rekat namaz kılar ve seferin değerlendirmesini yapardı.

Savaşta yaralanan askerlerin, mescidde kurulan bir çadırda tedavi edildikleri olurdu. Nitekim Hendek Savaşı'nda yaralanan Sa’d b. Muaz, Eslem kabilesinden Rufeyde adındaki kadının Mescid'deki çadırında tedavi edilmiş, fakat kurtarılamamıştı. Gerektiğinde Mescid-i Nebevî’de harplerde ele geçirilen esirlerin hapsedildiği de olurdu. Mescid-i Nebevî, elçilerin kabul yeri olarak kullanılırdı. 5/626 yılından itibaren 11/632 yılına kadar, 9/630 yılında daha yoğun olmak üzere, Arabistan’ın çeşitli bölgelerinden Medine'ye heyetler gelmiştir. Bunların çoğu kabileleri adına Müslüman olduklarını bildirmek, bîat etmek ve İslâm dininin esasları hakkında bilgi almak üzere geliyorlardı. Peygamberimiz elçileri Mescid'de “Elçiler Sütunu” (Üstüvânetü’l-Vüfûd) adını taşıyan bir direğin önünde kabul ederdi. Hukûkî ve kazâî davalar için Mescid, sabit bir mahal olmamakla birlikte, Hz. Peygamber devrinde mahkeme ve duruşma salonu olarak kullanılmıştır. Aslında Hz. Peygamber’in bulunduğu her yer, çarşı, pazar, konaklama mahallinde bir çadır bu tür işler için uygundu. Fakat o, Mescid'de de çeşitli davalara bakmış ve kararlar vermiştir. Mescid-i Nebevî zaman zaman savaş oyunlarına da sahne olurdu. Bir defasında Peygamberimiz Habeşlilerin burada sergiledikleri bir oyunu hanımı Hz. Âişe ile birlikte seyretmiştir.Hz. Peygamber bağışları Mescid'de kabul ediyordu. Çeşitli bölgelerden gelen cizye ve zekat malları Mescid'de toplanıyor ve gerekli yerlere buradan dağıtım yapılıyordu.[232]

Medine’de daha hicretin ilk yıllarından itibaren Mescid-i Nebevî’nin dışında pekçok mescid inşâ edilmiştir. Bunların çoğu kabile adları ile, bazıları da bulundukları mekanın adıyla anılırlar. İki Kıbleli Mescid (Mescidü’l-Kıbleteyn) gibi, bazı olaylar sebebiyle değişik isim alanlar da mevcuttur. Adını kıblenin değişmesinden alan bu son mescid, Hazrec’den Benî Selime’ye aitti. Hz. Peygamber Medine'ye hicretinden sonra on altı veya on yedi ay Kudüs’e doğru yönelerek namaz kılmıştı. Hicretin ikinci yılında Hz. Peygamber sahâbîleri ile Benî Selime mescidinde öğle namazının ilk iki rekatını kılınca kıblenin değişmesi ile ilgili ayet nâzil oldu. Bunun üzerine Hz. Peygamber yönünü Kâbe’ye çevirdi. Böylece Hz. Peygamber iki ayrı kıbleye dönmüş olarak namaz kıldığı için bu mescid “İki Kıbleli Mescid” adını almıştır.[233] Kıblenin değiştirilmesi anında Hz. Peygamber’in Mescid-i Nebevî’de bulunduğu da rivayet edilmektedir. İki kıbleli mescidin dışında, Evs kabilesinin Benî Abdüleşhel kolu tarafından inşa edilen “Benî Abdüleşhel Mescidi”, yine Evs’in bir kolu olan Benî Hârise’ye ait “Benî Hârise Mescidi”, Benî Zurayk, Benî Amr b. Mebzûl, Benî Sâide, Benî Ubeyd, Râtic, Gıfâr, Eslem, Cüheyne, Benî Mâzin, Benî Adiy, Benî Beyâza, Beni’l-Hâris, Benî Harâm, Benî Vâkıf... gibi mescidler Medine’de Hz. Peygamber döneminde mevcut olan mescitlerdir. Müslümanlar buralarda vakit namazlarını kılıyorlar, cuma namazına Mescid-i Nebevî'ye geliyorlardı.[234]

Bunlardan başka Medine dışında, Cuvâsâ, Beni’l-Mustalik, Benî Sa’d b. Bekir, Benî Cezîme, Becîle mescidleri vardı. Tâif ve Yemâme’de de mescidler bulunuyordu. Ayrıca askerî seferler esnasında inşa edilen pekçok mescidin isimleri kaynaklarda yer almaktadır.[235]


227. İbn Sa'd, I, 239-241; İbn Seyyidinnâs, I, 316.

228. Nusret Çam, İslam'da Sanat Resim ve Mimari, Ankara 1994, s. 153.

229. İbn Sa'd, I, 349 vd.

230. Belâzürî, I, 269-270; İbn Seyyidinnâs, I, 315-316; Makrîzî, s. 49.

231. Ali İzzetbegoviç, Doğu ve Batı Arasında İslam, çev. Salih Şaban, İstanbul...
[Bu mesajın devamını görebilmek için kayıt olun ya da giriş yapın
Bu Sayfayi Paylas
Facebook'a Ekle
Kayıtlı

Müslüman
Anahtar Kelime
*****
Offline Pasif

Mesajlar: 132.042


View Profile
Re: Mescidi Nebevi ve Hz Peygamber dönemindeki diğer mescitler
« Posted on: 28 Mart 2024, 15:00:57 »

 
      uyari
Allah-ın (c.c) Selamı Rahmeti ve Ruhu Revani Nuru Muhammed (a.s.v) Efendimizin şefaati Siz Din Kardeşlerimizin Üzerine Olsun.İlimdünyamıza hoşgeldiniz. Ben din kardeşiniz olarak ilim & bilim sitemizden sınırsız bir şekilde yararlanebilmeniz için sitemize üye olmanızı ve bu 3 günlük dünyada ilimdaş kardeşlerinize sitemize üye olarak destek olmanızı tavsiye ederim. Neden sizde bu ilim feyzinden nasibinizi almayasınız ki ? Haydi din kardeşim sende üye ol !.

giris  kayit
Anahtar Kelimeler: Mescidi Nebevi ve Hz Peygamber dönemindeki diğer mescitler rüya tabiri,Mescidi Nebevi ve Hz Peygamber dönemindeki diğer mescitler mekke canlı, Mescidi Nebevi ve Hz Peygamber dönemindeki diğer mescitler kabe canlı yayın, Mescidi Nebevi ve Hz Peygamber dönemindeki diğer mescitler Üç boyutlu kuran oku Mescidi Nebevi ve Hz Peygamber dönemindeki diğer mescitler kuran ı kerim, Mescidi Nebevi ve Hz Peygamber dönemindeki diğer mescitler peygamber kıssaları,Mescidi Nebevi ve Hz Peygamber dönemindeki diğer mescitler ilitam ders soruları, Mescidi Nebevi ve Hz Peygamber dönemindeki diğer mescitlerönlisans arapça,
Logged
19 Nisan 2015, 19:16:41
Kaan Han
Dünyalılar
*
Çevrimdışı Çevrimdışı

Mesaj Sayısı: 778


« Yanıtla #1 : 19 Nisan 2015, 19:16:41 »

Medine’de İslâm toplumunun oluşmasında ve Müslümanlar arasında birlik ve beraberliğin sağlanmasında en önemli unsurlardan birisi Mescid-i Nebevî (Peygamber Mescidi)'dir. Hz. Peygamber devesinin çöktüğü alana bir Mescid inşa etmeye karar verdi. Medinelilerin hurma kuruttuğu bu arsayı satın almak istediğinde sahipleri, karşılıksız olarak vermek istediler. Ancak Hz. Peygamber bunu kabul etmedi. Arsanın değeri olan on dinarı Hz. Ebû Bekir ödedi.
[Bu mesajın devamını görebilmek için kayıt olun ya da giriş yapın
Bu Sayfayi Paylas
Facebook'a Ekle
Kayıtlı
Sayfa: [1]   Yukarı git
  Yazdır  
 
Gitmek istediğiniz yer:  

TinyPortal v1.0 beta 4 © Bloc
|harita|Site Map|Sitemap|Arşiv|Wap|Wap2|Wap Forum|urllist.txt|XML|urllist.php|Rss|GoogleTagged|
|Sitemap1|Sitema2|Sitemap3|Sitema4|Sitema5|urllist|
Powered by SMF 1.1.21 | SMF © 2006-2009, Simple Machines
islami Theme By Tema Alıntı değildir Renkli Theme tabanı kullanılmıştır burak kardeşime teşekkürler... &
Enes