> Forum > ๑۩۞۩๑ Kitap Dünyası - İlim Dünyası Kütüphanesi ๑۩۞۩๑ > İslam Tarihi Eserleri > Hz. Muhammed ve Evrensel Mesajı > İslamın yayılması açısından heyetlerin önemi
Sayfa: [1]   Aşağı git
  Yazdır  
Gönderen Konu: İslamın yayılması açısından heyetlerin önemi  (Okunma Sayısı 4089 defa)
16 Mayıs 2011, 11:06:50
Safiye Gül

Çevrimdışı Çevrimdışı

Mesaj Sayısı: 15.436


« : 16 Mayıs 2011, 11:06:50 »



3- İslâm'ın Yayılması Açısından Heyetlerin Önemi

Mekke fethedilip Kureyş'in; onun ardından da güçlü bir kabile olan Hevâzin’in İslâm’ı kabul etmesi ve dokuzuncu hicrî yıldaki Tebük seferi esnasında Arabistan’ın kuzey kesiminin İslâm hakimiyetine girmesi üzerine Arap Yarımadası'nın çeşitli bölgelerinde oturan kabileler Medine'ye heyetler göndermeye başladılar. Gerçi kabile temsilcilerinin Medine'ye daha önce de, mesela beşinci hicrî yılda geldikleri görülmektedir; Müzeyneliler İslâm'a girdiklerini bildirmek üzere hicretin beşinci yılında Hz. Peygamber’e heyet göndermişlerdir. Fakat hicretin dokuzuncu yılında heyetler yoğun bir şekilde gelmiş, onun için bu yıla “Heyetler Yılı” (Senetü’l-Vüfûd) denilmiştir.[500] Heyetlerin gelişi onuncu yılda da devam etmiştir. Medine'ye heyet gönderen kabilelerden bazıları şunlardır: Müzeyne, Sa'd b. Bekir, Temîm, Himyerîler, Beliy, Abdülkays, Ezd, Becîle, Has'am, Hanîfe, Tay, Esed, Tağlib, Âmir b. Sa’saa ve kolları, Fezâre, Mürre, Muhârib, Kilâb, Kinâne, Eşcâ, Kinde, Sakîf, Bâhile, Süleym, Şeybân, Havlân, Cüheyne, Kelb, Murâd, Hemdân, Neha’, Necranlılar...

Medine'ye gelip Hz. Peygamber tarafından kabul edilen heyetlerin çeşitli amaç ve istekleri vardı. Ancak genellikle mensubu bulundukları kabilenin Müslüman olduğunu bildirmek ve onlar adına bîatta bulunmak, İslâm’ın hükümlerini öğrenerek kabilelerine dönüp İslâm’ı öğretmek veya dini öğretecek kimseler talep etmek için geliyorlardı. Bunun yanında az sayıda da olsa bazı şartlarla İslâm’ı kabul etmek, dünyalık elde etmek, İslâm dinini kabul etmemekle birlikte cizye vererek İslâm hakimiyetini kabul etmek... gibi gayelerle Hz. Peygamber’e gelen heyetler de mevcuttu. Tağliblilerden hristiyan olarak gelenlerin dinlerinde kalabilecekleri, fakat çocuklarını hristiyan adetine göre vaftiz ettiremeyecekleri hükme bağlanmıştı.[501]

Heyetlerle yapılan görüşmelerin İslâm'ın yayılması açısından büyük önemi vardır. Çünkü heyetler hangi amaçla gelirlerse gelsinler, bu, İslâm'ı hangi zaman ve zeminde olursa olsun insanlara anlatmak isteyen Hz. Peygamber için iyi bir fırsattı. Heyetlerin kabileleri adına gelmeleri de büyük bir avantajdı.

Medine'ye gelen heyetlere Hz. Peygamber, birkaç tatsız küçük olay dışında müsamahakâr ve misafirperver davranmıştır. Onlara iltifat etmiş, değer vermiş, nazik davranmış ve kendileriyle ilgilenmiştir. Hz. Peygamber İslâm’ı kabul ederek gelen ve kendisine bîat eden veya Medine’de Müslüman olan heyetlerin burada bir müddet kalarak Kur’an-ı Kerîm’i öğrenmelerini, dinin prensip ve esaslarına vâkıf olmalarını, bizzat kendisinin ve sahâbîlerin tatbikatını, İslâm’ın yaşanış ve uygulanış tarzını görmelerini sağlamaya çalışıyordu. Heyet üyelerinin sorularını cevaplandırıyor ve mükellef oldukları hususları bildiriyordu. Hz. Peygamber elçileri Mescid-i Nebevî’de “Heyetler Sütunu“ (Üstüvânetü’l-Vüfûd) adını taşıyan bir direğin önünde kabul ediyordu. Bu sütunun yeri günümüzde de Mescid-i Nebevî’de, üzerinde “Bu Hey’etler Sütunudur” (Hâzihî Üstüvânetü’l-Vüfûd) yazılı sütunla gösterilmektedir.

Medine’de bazen on gün, bazen de daha fazla kalan heyetlerin ağırlanmalarına tahsis edilmiş evler vardı. Abdurrahman b. Avf, Muğîre b. Şu’be, Ebû Eyyûb el-Ensârî ve ensardan bazılarının evleri bu iş için kullanıldığı gibi, Mescid-i Nebevî’nin bitişiğindeki Suffe ve Mescid'in yanında kurulan bir çadır, gerektiğinde misafirhane olarak kullanılıyordu. Hz. Peygamber heyetler Medine’den ayrılırken onlara çeşitli hediyeler veriyordu. Bazılarına emânnâme, ahidnâme (yazılı emir ve talimat, bazı şahıs ve gruplara tanınan hak ve imtiyazları, yabancılarla yapılan antlaşma hükümlerini içeren belge) ve kendilerine tahsis edilen arazileri bildiren yazı veriyor; bazı kabilelere kendi içlerinden valiler tayin ediyordu. Müslüman olanlara zekat tahsildarı, hristiyan olarak kalanlara da cizye tahsildarı gönderiyordu. Heyetlerin gelmesiyle birlikte hemen hemen bütün Arap Yarımadası Hz. Peygamber’in ya peygamberliğini, ya da hâkimiyet ve zaferini kabul etmiş oluyordu.

Heyetlerle ilgili bu ortak ve temel bilgileri sunduktan sonra bunların İslâm'ın yayılmasındaki rolü ve yeri üzerinde durmak istiyoruz. Hz. Peygamber'in süt annesi Halime'nin kabilesi olan Sa'd b. Bekir Medine'ye bir heyet gönderir. Heyetin başkanı Dımâm b. Sa'lebe devesini Mescid-i Nebevî'nin önünde bağladıktan sonra içeriye girer. Sahâbe ile oturan Hz. Peygamber'i tanıdıktan sonra kendisine biraz sert ve haşin davranacağını söyler ve kırılmamasını ister. Peygamberimiz istediğini sorabileceğini ve incinmeyeceğini ifade eder. Dımâm, "Ben senin ilâhın, senden öncekilerin ve senden sonrakilerin ilâhı adına and içerek soruyorum. Seni bize Allah mı elçi olarak gönderdi?" diye sorar. Peygamberimiz "Evet" cevabını verir. Dımâm aynı yemini her soruda tekrarlayarak şu soruları sorar: "Yalnız kendisine ibadet etmemizi, kendisine hiçbir şeyi ortak koşmamamızı, babalarımızın tapmış olduğu putları terketmemizi bize emretmeni Allah mı sana emretti?", "Beş vakit namaz kılmayı Allah mı emretti?". Peygamberimiz her defasında "Evet" cevabını verir. Sonra Dımâm, zekat, oruç, hac ibadetlerini ve İslâm'ın diğer hükümlerini teker teker sayar, kelime-i şehadet getirerek Müslüman olur ve "Ben Allah tarafından getirdiklerinin hepsine iman ettim ve bunların tamamını eksiksiz yerine getireceğim. Ben kabilemi temsilen gönderilmiş bulunuyorum. Dönünce onlara burada duyduklarımı anlatacağım" der ve memleketine hareket eder. Peygamberimiz onun arkasından bakarak "Eğer bu adam sözünde durursa kurtuluşa erdi" der. Dımâm b. Sa'lebe, kendisini heyecanla bekleyen kabilesinin yanına döner. Onların tapmakta olduğu putları kötüleyerek konuşmaya başlar. Kabiledaşları onu putları kötülediği için başına bir belâ gelebileceği hususunda ikaz ederler. Fakat o bunlara aldırmaz. Hz. Peygamber'le yaptığı konuşmayı ayrıntılarıyla anlatır. Kısa bir tereddütten sonra kabile mensupları o gün Müslüman olurlar. Tapmakta oldukları putlarını hemen tahrip ederek mescid yaparlar ve namaz kılmak için ezan okurlar.[502]

Yukarıdaki olayda, elçinin sorduğu sorulara ve öğrenmek istediği hususlara bakıldığında, onun İslâm hakkında önceden birtakım bilgilere sahip olduğu görülmektedir. O bu bilgileri kabilesine Hz. Peygamber tarafından daha önce İslâm'a davet amacıyla gönderilen elçiden almıştır.[503] Bu bilgilerin doğruluğunu tetkik etmek ve bizzat Hz. Peygamber'le görüşmek için de Medine'ye kadar gelmiştir. Hz. Peygamber'in Dımâm'la konuşması sonucu İslâmiyet adına elde edilen başarı fevkalâde önemlidir. O, elçinin serbest davranmasına müsade etmiş, istediğini sorabileceğini belirtmiş, bu suretle rahatça düşüncelerini ifade etmesine fırsat tanımıştır. Elçi, karşısında kendisine güveni tam, kesin konuşan, getirdiği mesajdan emîn bir şahsiyet bulmuştur. Peygamberimizin tavrı, sorulara ikna edici ve kesin cevap verişi ziyaretçi üzerinde o derece etkili olmuştur ki, yurduna dönünce kabilesine İslâm'ı kabul ettirmeyi başarabilmiş, eski inançlarını terkettirmiş, taptıkları putları kırdırmış, cami yaptırtmış ve ezan okutmuştur. Onun gibi pekçok kabile temsilcisinin Medine'de İslâm'ı kabul ederek yurduna döndüğü ve kabilesinin Müslüman olması için faaliyetlerde bulunduğu görülmektedir.

Heyetlere Medine'de kaldıkları süre içinde Kur'an, Sünnet ve İslâm'ın temel esasları öğretiliyordu. Hz. Peygamber Esed kabilesi heyetinden Hadramî b. Âmir'e bizzat kendisi Abese ve A'lâ sûrelerini öğretmiştir.

Peygamberimiz bazı kabilelerin özel durumlarını dikkate alarak makul isteklerini kabul etmiştir. Esed kabilesini İslâm'a davet ettiğinde onlar mallarından alınan zekatın kendi fakirlerine verilmesi ve kıtlık durumunda başka yerelere göç etmeleri şartıyla bîat ederek Müslüman olmuşlardır.[504]

Peygamberimiz kabilelerin öteden beri sahip oldukları batıl inançları ve bunlarla ilgili uygulamaları ortadan kaldırmaya çalışıyordu. Esed kabilesi heyeti kuşları azarlamak, onların isimlerinden, seslerinden ve geçişlerinden anlamlar çıkarmak (ıyâfet), taşları işaretleyip avuçlarında sallayarak birtakım anlamlar çıkarmak ve kehanet gibi uygulamaların hükmünü sorduklarında Peygamberimiz bütün bunları yasaklamıştır.505 Uzre heyeti aralarında bir kâhin kadın bulunduğunu, ona muhakeme için başvurduklarını bildirirler. İçinden çıkamadıkları bir meseleyi ondan sorup soramayacaklarını öğrenmek isterler. Peygamberimiz ondan bir şey sormamalarını emreder; ayrıca putlar adına kestikleri hayvanların etlerini yemelerini yasaklar.[506]Kinde temsilcileri tereyağının içine bir çekirge gözü saklayarak Hz. Peygamber'in yanına girerler ve gizledikleri şeyin ne olduğunu sorarlar. Peygamberimiz "Sübhanallah! Bu ancak kâhinlerin işidir. Kâhine, kâhinliğe özenmek ateştedir"[507] buyurur. Hz. Peygamber'in İslâm'a aykırı batıl anlayış ve adetleri ortadan kaldırmaya yönelik uygulamalarına şu olayı da örnek olarak kaydetmek istiyoruz:

Peygamberimiz Cahiliye döneminde kendilerine hayvan yüreği yemeyi yasaklayan Cu'fî temsilcilerine kızarmış bir yürek ikram eder. Eti yemek üzere eline alan heyet üyesi Seleme b. Yezid'in, muhtemelen heyecandan ve yasak saydığı bir şeyi yemekten korktuğu için eli titrer. Peygamberimiz kendisine cesaret vererek "Ye onu!" deyince adam yürek etini yer.[508]

Hz. Peygamber kabileler arasında dengeyi korumak, sınır tecavüzleri sebebiyle ortaya çıkabilecek tatsız olayları önlemek ve kabilelerin karşılıklı olarak haklarına riayet etmesini sağlamak istiyordu. Bu amaçla kabilelerin birbirinin topraklarına izinsiz girmelerini yasakladığı oluyordu. Nitekim Esed kabilesine Tay kabilesinin sularına ve topraklarına izinsiz girmelerini yasaklayan bir emirnâme vermiştir.[509] Sözkonusu yazı sadece bu hükümle, başlarına Kudâî b. Âmir'in tayin edildiğini bildiren ibareyi içeriyordu. Hz. Peygamber'in ...
[Bu mesajın devamını görebilmek için kayıt olun ya da giriş yapın
Bu Sayfayi Paylas
Facebook'a Ekle
Kayıtlı

Müslüman
Anahtar Kelime
*****
Offline Pasif

Mesajlar: 132.042


View Profile
Re: İslamın yayılması açısından heyetlerin önemi
« Posted on: 28 Mart 2024, 13:49:50 »

 
      uyari
Allah-ın (c.c) Selamı Rahmeti ve Ruhu Revani Nuru Muhammed (a.s.v) Efendimizin şefaati Siz Din Kardeşlerimizin Üzerine Olsun.İlimdünyamıza hoşgeldiniz. Ben din kardeşiniz olarak ilim & bilim sitemizden sınırsız bir şekilde yararlanebilmeniz için sitemize üye olmanızı ve bu 3 günlük dünyada ilimdaş kardeşlerinize sitemize üye olarak destek olmanızı tavsiye ederim. Neden sizde bu ilim feyzinden nasibinizi almayasınız ki ? Haydi din kardeşim sende üye ol !.

giris  kayit
Anahtar Kelimeler: İslamın yayılması açısından heyetlerin önemi rüya tabiri,İslamın yayılması açısından heyetlerin önemi mekke canlı, İslamın yayılması açısından heyetlerin önemi kabe canlı yayın, İslamın yayılması açısından heyetlerin önemi Üç boyutlu kuran oku İslamın yayılması açısından heyetlerin önemi kuran ı kerim, İslamın yayılması açısından heyetlerin önemi peygamber kıssaları,İslamın yayılması açısından heyetlerin önemi ilitam ders soruları, İslamın yayılması açısından heyetlerin önemiönlisans arapça,
Logged
20 Ocak 2015, 16:31:06
Bahrişan 8

Çevrimdışı Çevrimdışı

Cinsiyet: Bay
Mesaj Sayısı: 308


« Yanıtla #1 : 20 Ocak 2015, 16:31:06 »

HZ MUHAMMED KABILELER ARASINDA SAVAS CIKMASINI ISTEMIYOR
[Bu mesajın devamını görebilmek için kayıt olun ya da giriş yapın
Bu Sayfayi Paylas
Facebook'a Ekle
Kayıtlı
20 Ocak 2015, 16:47:01
Yunus Emre

Çevrimdışı Çevrimdışı

Cinsiyet: Bay
Mesaj Sayısı: 499



« Yanıtla #2 : 20 Ocak 2015, 16:47:01 »

allahim sen iyi niyetli muslumanlara peygamber efendimizi gormeyi nasip eyle yarabbim
[Bu mesajın devamını görebilmek için kayıt olun ya da giriş yapın
Bu Sayfayi Paylas
Facebook'a Ekle
Kayıtlı

Her Anımızda Allah için Niyet Edelim ( Allah için )  Yerken , İçerken , Giyerken , Çıkarırken , Gezerken , Dinlenirken Bakarken , Duyarken , Yatarken , Kalkarken , Otururken , Okurken , Yazarken ve daha nicesinde... ( Allah için ) Niyet Edelim.
Sayfa: [1]   Yukarı git
  Yazdır  
 
Gitmek istediğiniz yer:  

TinyPortal v1.0 beta 4 © Bloc
|harita|Site Map|Sitemap|Arşiv|Wap|Wap2|Wap Forum|urllist.txt|XML|urllist.php|Rss|GoogleTagged|
|Sitemap1|Sitema2|Sitemap3|Sitema4|Sitema5|urllist|
Powered by SMF 1.1.21 | SMF © 2006-2009, Simple Machines
islami Theme By Tema Alıntı değildir Renkli Theme tabanı kullanılmıştır burak kardeşime teşekkürler... &
Enes