๑۩۞۩๑ Kitap Dünyası - İlim Dünyası Kütüphanesi ๑۩۞۩๑ => Hz. Muhammed ve Evrensel Mesajı => Konuyu başlatan: Safiye Gül üzerinde 17 Mayıs 2011, 18:56:13



Konu Başlığı: Hz Peygamber in Mekke dönemindeki mesajı
Gönderen: Safiye Gül üzerinde 17 Mayıs 2011, 18:56:13
14- Hz. Peygamber'in Mekke Dönemindeki Mesajına Toplu Bir Bakış

Buraya kadar Hz. Muhammed (s.a.s.)'in peygamber olarak gönderildiği ortam, peygamberlik öncesi hayatı ve kendisine vahiy geldikten sonraki faaliyetleri üzerinde duruldu. Hz. Peygamber'in hicretine ve Medine'deki hayatına geçmeden önce, ortaya konulan bu târihî zemin üzerine onun Mekke'de tebliğ ettiği mesaja özet olarak göz atmak, faaliyetlerinin daha iyi anlaşılması ve uğruna mücadele verdiği hususların ortaya konulması açısından önem arzetmektedir. Çünkü peygamberliğin Mekke dönemi büyük çapta vahyin tebliği ve bu konuda gösterilen çabalarla geçmiştir. Mesajın ortaya konulması için de Mekke döneminde nâzil olan ayetlerin muhtevâsını gözden geçirmek gerekecektir. Kur'ân-ı Kerim'in sayfa itibarıyla yaklaşık beşte üçlük kısmının Mekke döneminde nâzil olduğunu da burada belirtelim.

İslâm'ın Mekke döneminde nâzil olan âyetlerde genel olarak tevhid, nübüvvet, ahiret gibi temel inanç konuları işlenmiş, ibadet ve ahlakla ilgili esaslar konulmuştur. Bu dönemde Hz. Peygamber'in daveti her şeyden önce inancı putperestlikten, şirkten, âhireti inkârdan temizleme noktasında odaklanmıştır. Bu çerçevede tevhid inancını kalplere yerleştirme, Allah'a, kitaplara, meleklere ve peygamberlere iman üzerinde durulmuştur. Bu esasların kabulüne zemin hazırlamak, insanların kanıtla ve gönül rızası ile inanmasını sağlamak için de, aklın kabul edebileceği gerçekler dile getirilmiş, insanın ve evrenin yaratılışındaki düzenle ilgili deliller ortaya konulmuştur. Ayın ve güneşin, belirlenen ve bir ölçüye göre kendi yörüngelerinde akıp gittikleri, yer ve göğün yaratıldıkları, bunların aralarında denge ve düzen sağlandığı belirtilmiştir. Bir âyet-i kerîmede "Sizi yaratmak mı daha güç, yoksa gökyüzünü yaratmak mı, ki Allah onu bina etti"[178] buyrulmuştur.

Mekke döneminde mesajın inançla ilgili hususlar üzerinde yoğunlaşması tabiîdir. Çünkü Hz. Peygamber, putlara tapan, öldükten sonra dirilmeye ve risâlete inanmayan bir topluma peygamber olarak gönderilmiştir. Kalplere inancın yerleşmesi için ilk önce bu esaslara inanmayı sağlamanın gerekli olduğu ortadadır. Bu, tebliğin daha sonraki safhalarında kişilerin helal-haram gibi konulardaki esasları kolayca kabul etmelerini sağlamak açısından özellikle önemlidir. Bu hususu Hz. Âişe şu sözleriyle açık bir şekilde dile getirmiştir: "...Kur'an'dan ilk nâzil olanlar, cennet ve cehennemin anlatıldığı mufassal sûrelerdir. İnsanlar İslâm'da toplandıkları zaman helal ve haram konularını içeren sûreler inmiştir. Eğer başlangıçta 'içki içmeyin' şeklinde vahiy inseydi 'biz asla içki içmeyi terketmeyiz', 'zinâ etmeyin' şeklinde vahiy inseydi 'biz asla zinayı terketmeyiz' derlerdi..."[179]

Tevhide aykırı inanışlar, Allah'a ortak tanımak anlamına gelen "şirk" kavramıyla ifade edilmiştir. Allah'ın varlığı konusunda Kur'an'ın üslûbu ve kullandığı deliller, selîm yaratılışı bozulmamış insanlar tarafından doğal olarak bilinip benimseneceği esasına dayanır. Vahiy de fıtrata yardımcı olur. Kur'ân-ı Kerîm'de O'nun hak olduğunu ispat eden belgelerin, hem insanın kendi içinde, hem de dış dünyada bulunduğu ifade edilmiş,[180] kainatın sahip olduğu olağanüstü düzen ve ve ahenk işlenmiştir. İlahlığın Allah'tan başka bir şeye yakıştırılmasının manevî açıdan tahrip edici ve mantıksal olarak da kabul edilemez olduğu vurgulanmıştır. Tevhidle birlikte, ahiret ve öldükten sonra dirilme, cennet ve cehennem üzerinde durulmuş, ahiretin vuku bulacağı sık sık dile getirilmiş, geçmiş peygamberlerin de kendi ümmetlerine ahiret inancını telkin ettikleri ifade edilmiştir. Bunun yanında, dünyadan el-etek çekme de hoş karşılanmamış, dünya-âhiret dengesi vurgulanmıştır;[181] "İnsanın ahirete hazırlanırken dünya nimetlerinden nasip almayı da unutmaması gerektiği"[182] belirtilmiştir.

Mekke döneminde inanç konularının yanısıra mesaj, genel teşrî ve âdâb esaslarını, zamanın ve mekânın değişmesiyle değişmeyen hususları da içeriyordu; sözgelişi iyi davranışlar emredilirken, kötü davranışlar da yasaklanıyordu; inanç üzerinde sebat gösterme, sabır ve tahammül; temizlik, namaz, iffet, doğruluk, ana-babaya iyi davranma, akraba ziyareti, adalet, iyilik, hakkı ve iyiliği tavsiye etme gibi güzel davranışlar övülüp emrediliyor; buna karşılık, adam öldürme, kız çocuklarını diri diri toprağa gömme, haksızlık, baskı, zulüm, insanların malını haksız yere yeme, gurur ve kibir gibi hususlar da kötülenip yasaklanıyordu.

İyilik ve adalet, üzerinde çok durulan hususlardır. İyiliğin karşılığının ancak iyilik olduğu,[183] iyilikle kötülüğün bir olmayacağı hatırlatılmış, kötülüğün en güzel bir şekilde önlenmesi istenmiştir; o takdirde düşmanın bile candan bir dost olacağı bildirilmiştir.[184] Adalet emredilmiş; suçun ferdîliği ve ancak suç işleyenin cezalandırılacağı,[185] her insanın kendi davranışlarından bireysel olarak sorumlu olduğu dile getirilmiştir.

Cimrilik ve israf kötülenmiş; cimri,[186] nankör,[187] mala çok düşkün,[188] daima kusur arayıp kınayan, durmadan laf götürüp getiren, iyiliği engelleyen, saldırgan, günahkâr, kaba ve haşin kimse[189] kötülenmiş; ayrıca kız çocuklarının hor ve hakir görülmesi[190] kınanmış, kız çocuğuna karşı takınılan olumsuz tutum eleştirilmiştir.[191] Yetim malı yenilmemesi, ölçüde tartıda dürüst davranılması, bilgisiz olarak iddialarda bulunulmaması istenmiştir.

Mekke döneminde ibadetler de şekillenmeye başlamıştır; Bu dönemin sonuna doğru namaz beş vakit olarak kesinleşmiş, zekât üzerinde de durulmuştur. İbadetler emredilirken, Allah'ın emir ve yasaklarında insanın gücü üstünde ve yapılamayacak bir şey bulunmadığı ifade edilmiş,[192] ibadette de ihlas emredilmiştir.[193]

Namusun korunması,[194] emânete riâyet etme ve verdiği sözde durma;[195] doğruluk, danışarak iş yapma, haksızlık karşısında yardımlaşma,[196] ana-babaya iyilik yapılması,[197] akrabaya, yoksula, yolcuya yardım edilmesi istenmiştir. Muhtaçlara ve yoksullara yardım edenler övülürken,[198] Hz. Yahyâ'nın şahsında, ana-babaya iyi davranan, isyânkâr ve zorba olmayan,[199] alçak gönüllü ve barış taraftarı olanlar,[200] yalan yere şahitlik yapmayanlar,[201] israf ve cimriliğin ortasında orta yol izleyenler[202] övülmüş; yoksula yardım etmeyen[203] kınanmıştır. Kezâ adam öldürmeyenler ve zinaya yanaşmayanlar övülürken, bunları işleyenlerin cezaya çarptırılacakları bildirilmiştir.[204] Para ve mevki gibi dünyevî imkanların Allah katında mutlak bir değer ifade etmediği[205] belirtilmiştir.

Hz. Peygamber'e ve müslümanlara yapılan baskı ve işkencelere karşı sürekli sabır tavsiye edilmiştir.[206] Ona ve sahâbîlere moral vermek amacıyla, önceki peygamberlerin mücedelelerinden ve başarılarından söz eden kıssalar anlatılmıştır. Hz. İbrahim'in, Hz. Nuh'un, Hz. Musa'nın, Hz. İsa'nın kıssaları, Hz. Peygamber'in yaşadığına, tecrübe ettiğine benzer durumları gözler önüne serilmiştir. Bu kıssalarda Allah'ın peygamberlerine nasıl yardım ettiği ve onları başarıya erdirdiği, sonunda inkâr eden toplumların nasıl yok edildikleri dile getirilmiştir.[207] Birtakım evrensel ahlâkî gerçekleri temsiller yoluyla dile getirmek için sıkça kıssalar kullanılmıştır.

Ayrıca Mekke döneminde nâzil olan âyetlerde geçmiş peygamberlerin ve onlara uyanların hicrete zorlandıklarından ve hicret ettiklerinden bahsedilir. Bu konuda Hz. İbrahim, Hz. Lût, Hz. Şuayb ve Hz. Mûsâ'nın hicretlerinden örnekler sunulur.[208] Bunun da Hz. Peygamber'i ve müslümanları manevî olarak hicrete hazırlama amacına yönelik olduğu söylenebilir.

Mekke döneminin sonlarına doğru inen âyetlerde Hz. Muhammed (s.a.s.)'in diğer bütün insanlar gibi fevkalade bir güce sahip olmadığı, sadece kendisine vahyedilene uyduğu[209] vurgulanır. İnsanın ilâhî vahyin rehberliğine ihtiyacı bulunduğu, Allah'ın peygamberler vasıtasıyla insanlara bildirdiği mesaj ve semâvî dinlerin hepsinin özünde bulunan temel gerçeklerin aynı ve birbiriyle özdeş olduğu, peygamberlerin hepsinin de tek ve aynı temel gerçeği tebliğ ettikleri ana tema olarak işlenir. Hz. Muhammed (s.a.s.)'in peygamberliği ve onun doğru yol üzerinde bulunduğu,[210] Kur'ân'ın Hz. Muhammed (s.a.s.)'e indirilen vahiyden başka bir şey olmadığı; lafzı ve anlamıyla Allah katından indirildiği; insanların hepsine peygamber olarak gönderildiği;[211] Kurân'ın mü'minler için gerçekten bir hidayet rehberi ve rahmet olduğu[212] vurgulanır.

Yine Mekke döneminin sonlarına doğru, İslâm toplumunun önemli bir özelliği olan şûrâyı bir prensip ve toplumsal ilke haline getiren ayet nâzil olmuştur. Müstakil bir sûreye de adını veren bu ayette Müslümanların işlerini danışma ile yapmaları gerektiği bildirilmiştir.[213] Medine döneminde bu husus üzerinde tekrar durulacak; Cenâb-ı Hak tarafından bizzat Hz. Peygamber'e iş konusunda danışması emredilecektir.[214] Tevhid ve ahiret konuları başta olmak üzere Mekke döneminde üzerinde durulan hususlar Medine döneminde nâzil olan surelerde de sık sık tekrarlanacaktır. Medine döneminde daha ziyade bireysel ve toplumsal hayatı düzenleyen âyetler inecek, ibadet ve muamelâta dair hükümler konulacaktır.


178. Nâziât Sûresi 27-28.

179. Buhârî, VI,101.

180. Fussilet Sûresi 53.

181. İnşirâh Sûresi 7-8.

182. Kasas Sûresi 77.

183. Rahmân Sûresi 60.

184. Fussilet Sûresi 34.

185. Necm Sûresi 38; Fâtır Sûresi 18.

186. İsrâ Sûresi 100.

187. Abese Sûresi 17.

188. Âdiyât Sûresi 8.

189. Kalem Sûresi 11-13.

190. Zuhruf Sûresi 17.

191. Nahl Sûresi 57-59.

192. A'râf Sûresi 42.

193. Zümer Sûresi 14.

194. Meâric Sûresi 29.

195. Meâric Sûresi 32.

196. Şûrâ Sûresi 38,39.

197. Ahkâf Sûresi 15; Lokmân Sûresi 14, 15; Ankebût 8; İsrâ Sûresi 23-25.

198. Zâriyât Sûresi 19.

199. Meryem Sûresi 14.

200. Furkân Sûresi 63.

201. Furkân Sûresi 72.

202. Furkân Sûresi 67.

203. Kalem Sûresi 24-25.

204. Furkân Sûresi 68.

205. İsrâ Sûresi 18.

206. Meâric Sûresi 5; Sâd Sûresi 17; Kâf Sûresi 39; Tâhâ Sûresi 130.

207. Fecr Sûresi 1-14; Kâf Sûresi 12-14; Mehmet Paçacı, İslâm Dininin Temel Kaynakları, (Kur'ân), Eskişehir, 1999, 205.

208. Ankebût Sûresi 26; Hûd Sûresi 81;Hicr Sûresi 65; Tâhâ Sûresi 77.

209. En'âm Sûresi 6.

210. Yâsîn Sûresi 3-4.

211. A'râf Sûresi 158 .

212. Neml Sûresi 77.

213. Şûrâ Sûresi 38.

214. Âl-i İmrân Sûresi 159.


Konu Başlığı: Ynt: Hz Peygamber in Mekke dönemindeki mesajı
Gönderen: Derya 7/B üzerinde 18 Ocak 2015, 23:56:36
 Medine döneminde daha ziyade bireysel ve toplumsal hayatı düzenleyen âyetler inecek, ibadet ve muamelâta dair hükümler konulacaktır.


Konu Başlığı: Ynt: Hz Peygamber in Mekke dönemindeki mesajı
Gönderen: MELİKE 7D üzerinde 04 Nisan 2015, 18:03:43
Buraya kadar Hz. Muhammed (s.a.s.)'in peygamber olarak gönderildiği ortam, peygamberlik öncesi hayatı ve kendisine vahiy geldikten sonraki faaliyetleri üzerinde duruldu.


Konu Başlığı: Ynt: Hz Peygamber in Mekke dönemindeki mesajı
Gönderen: ✿ Yağmur ✿ üzerinde 04 Nisan 2015, 19:23:03
Esselamu aleykum
Peygamber efendimiz sav insanlara karsi davasini avarkwn onlari hicbir sekilde zorlamamistir ve nazikce basina gelecek olaylari soylemistir ve onlari bu konuda ikazetmistir.Rabbim Peygamber efendimiz sav in izinden gitmeyi nasiip etsin inşallah...


Konu Başlığı: Ynt: Hz Peygamber in Mekke dönemindeki mesajı
Gönderen: Kaan Han üzerinde 27 Nisan 2015, 19:55:57
İslâm'ın Mekke döneminde nâzil olan âyetlerde genel olarak tevhid, nübüvvet, ahiret gibi temel inanç konuları işlenmiş, ibadet ve ahlakla ilgili esaslar konulmuştur. Bu dönemde Hz. Peygamber'in daveti her şeyden önce inancı putperestlikten, şirkten, âhireti inkârdan temizleme noktasında odaklanmıştır. Bu çerçevede tevhid inancını kalplere yerleştirme, Allah'a, kitaplara, meleklere ve peygamberlere iman üzerinde durulmuştur.


Konu Başlığı: Ynt: Hz Peygamber in Mekke dönemindeki mesajı
Gönderen: Pelinay üzerinde 17 Ekim 2015, 10:40:27
Ve aleykumusselam ve rahmetullah.ayetlerin o donemin durumuna gore basta inanc konularina agirlik verilerek indigini de boylece gormus olduk.Rabbim Kurani hakkiyla anlayip ,olabildigince yasamaya gayret gosterenlerden wylesin bizleride insallah.Allah razi olsun


Konu Başlığı: Ynt: Hz Peygamber in Mekke dönemindeki mesajı
Gönderen: Ramazan. üzerinde 05 Kasım 2016, 21:59:52
Ve Aleykümüs Selam . Mekke döneminde inen ayetler inanç ve ahlak üzerinde olan ayetlerdir . İnsanları ibadetlere hazırlıyordu bu ayetler.  İnsanlar islama tabii olup çoğalınca ibadetle ilgili farz emirler indi .
Rabb'im bizlere hidayetten ayrılmamayı nasip etsin.