๑۩۞۩๑ Kitap Dünyası - İlim Dünyası Kütüphanesi ๑۩۞۩๑ => Hz. Muhammed ve Evrensel Mesajı => Konuyu başlatan: Safiye Gül üzerinde 12 Mayıs 2011, 12:48:10



Konu Başlığı: Hurafeler
Gönderen: Safiye Gül üzerinde 12 Mayıs 2011, 12:48:10
5- Hurafeler/Bâtıl İnanışlar

Hurafeler, mantıksal temeli ve gerçek hayatla ilgisi bulunmayan yanlış inanç ve uygulamalardır. Bunlar din dışı alanlarda görülmekle birlikte, dinî konularda daha yaygındırlar; ırk ve din ayrımı olmaksızın çeşitli toplumlar arasında mevcutturlar. Din bazında ele alınacak olursa, tarihte ve günümüzde Yahudiler ve Hristiyanlarda olduğu gibi Müslümanlar arasında da görülmektedirler. Önceki dinlere ait bazı unsurların Müslümanlar arasına taşınması ve bilgisizlik gibi nedenler, ulûhiyet, gayb, uğur - uğursuzluk ve ölülerden yardım beklemek gibi bellibaşlıhurafelerin ortaya çıkmasına ve uygulanmasına yol açmıştır.[978]

Batıl inanışlar ve hurafeler, çağımızın olumsuz anlamda gelişme gösteren değerlerinden biridir. Oysa ilk bakışta, pozitif bilimlerin başdöndürücü bir şekilde ilerleme kaydettiği, sosyal bilimlerin de geliştiği, bilimsel araştırmaların hayatın her alanına nüfuz ettiği günümüzde, hurafelere ilginin azalması gerektiği düşünülebilir. Ne var ki, satanist hareketler, medyumluk ve fal başta olmak üzere çeşitli amaçlarla çaput bağlamak, mum yakmak, kurşun veya mum dökmek, yanlış kurban adamak, çeşitli nesneleri uğursuz saymak gibi sayısız hurafelerin ve halk inançlarının coğrafî sınır ve kültürel seviye farkı bile tanımaksızın zamanımızda ilgi gördüğü ve insanları etkilediği görülmektedir. Hatta bunlardan bir kısmının birer meslek haline geldiği ve bu alanda modern iletişim araçlarının da kullanıldığı müşahede edilmektedir. Bu tür uygulamalara,başta inanç boşluğu ve sağlıklı din anlayışından yoksunluk olmak üzere, bilgisizlik, dinî temel kaynaklarından öğrenmeme, esrarengize ve bilinmeyene karşı duyulan merak, manevî duyguları tatmin arzusu, ekonomik ve sosyal sorunlar gibi çeşitli faktörler sebep olmaktadır. Hurafelere ilginin, inanç zayıflığının ve bilgisizliğin yanısıra ekonomik ve sosyal sıkıntılarla da alakası bulunmaktadır. Ekonomik ve sosyal problemlerini gerçekçi usullerle çözüme kavuşturamayanların, birtakım hayali yollara başvurarak arzu ve emellerine ulaşmaya, ümit kaynağı aramaya çalışmalarıkaçınılmazdır.

Bu noktada, diğer alanlardaki faaliyetlerinde olduğu gibi, Hz. Peygamber'in hurafeler karşısındaki tutumunun da günümüzde değerini ve önemini koruduğu ortaya çıkmaktadır. Hz. Peygamber bu açıdan da insanlara örnekliğini göstermiştir. O nedenle biz burada Hz. Peygamber'in hurafeler karşısındaki tutumunu ortaya koymaya çalışacağız. Ancak bunu yaparken, günümüzde görülen, bilinen ve yaşayan yaygın hurafeleri kaydetmek ve tartışmak amacımız dışındadır. Batıl inançlar vehurafeler üzerinde genel olarak yazılan çok sayıda makale ve kitap bulunmaktadır.[979] Burada bizim için Hz. Peygamber'in hurafelere karşı genel tutumu ve onun bu konudaki davranışlarından çıkarılabilecek ana fikir önemlidir. İslâm'ın doğduğu sıralarda görülen her hurafeyi de değil, Peygamber'in tavrını ve genel bakışını yansıttığını bildiğimiz davranışlarınıortaya koymaya çalışacağız.Hurafelerde bölgesel ve kültürel farklılıklar da bulunabilir. Sözgelimi câhiliye döneminde Araplar arasında yaygın olan bir hurafeye o dönemde dünyanınbaşka bir bölgesinde veya bugün rastlanmaması mümkündür. Bütün bunların tersi durumla da karşılaşılabilir. Yani o dönemde dünyanın başka bir bölgesinde veya günümüzde yaygın olan bir hurafeyeo günkü Arap toplumunda rastlanmayabilir.

Öncelikle belirtmek gerekir ki, Kur'an-ı Kerim'de ve hadislerde, insanın kaderini değiştirme iddiası taşıyan, Allah'tan başka varlıklardan yardım alma gayesi güden, insanları sağlam bilgi kaynaklarından ve sebeplere başvurmaktan alıkoyan her türlü hurafe, batıl inanç ve uygulamalar açık ve kesin bir şekilde reddedilmiş ve yasaklanmıştır. Hz. Peygamber'in hemen tüm faaliyetlerinde hurafelerle mücadele ettiği görülmektedir. Sözgelimi kehâneti ve kâhinlerin eylemlerini kesinlikle hoş görmemiş, çeşitli tekniklerle gelecekten ve bilinmeyenden haber verme, gizli kişilik özelliklerini ortaya çıkarma sanatı olan ve hemen bütün milletlerde bâtıl inanç ya da folklor olarak varlığı görülen falcılığı yasaklamıştır. O sıralarda Araplar arasında falcılık son derece yaygındı. Câhiliye dönemi Arap toplumunda görülen ve kuşların adları, sesleri ve uçuşlarından uğursuz anlamlar çıkarma, kuşların uçuş tarzını inceleyerek yorumlar yapma veya çakıl taşı, nohut, bakla gibi maddelerlefal tutma gibi bütün fal çeşitleri Hz. Peygamber'in yasakladığı hususların kapsamına girmektedir.[980]

Hz. Peygamber su dolu bardağa, güneşe, billur parçasına bakarak remil atıp secili ve kafiyeli sözlerle ve bunların yanısıra, sözgelimi çocukların vücut yapılarına bakarak gelecekleriyle ilgili tahmin yürütmek gibi daha başka usullerle gâibden haber verdiğini iddia eden "arrâf"lara ve"kâhin"lere müracaatı yasaklamıştır. Arrâfa gidip bir şey sormayı yasakladığını açıkça dile getirdiğini görüyoruz.[981] Muaviye b. Hakem es-Sülemî adlı sahâbî, kendisine "Biz birtakım şeyleri câhiliye döneminde yapıyorduk. Kâhine gidiyorduk" deyince "Kâhinlere gitmeyin" buyurmuştur.[982] Adı geçen şahsın "Uğursuzlukta bulunuyorduk" demesi üzerine de, kendilerinin öyle zannettiklerini, ancak buna itibar edilmemesini veniyetlenilen işten geri kalınmamasını söylemiştir. Bir grup insanın kâhinler hakkında bilgi almak amacıyla sordukları soruya "Kâhinler birşey değildir" demiştir.[983] Kâhin veya arrâfa giderek onları tasdik etmekle iman arasında bağlantı kurmuştur. Nitekim "Böyle hareket edenlerin kendisine indirileni inkâr etmiş sayılacaklarını ve namazlarının kırk gün kabul edilmeyeceğini" bildirmiştir.[984]

Hz. Peygamber, İslâm'da uğursuzluk telakkisinin bulunmadığını, uğursuzluğa inanmanın kişiyi şirke götürebileceğini haber vermiştir. Kuşun ötmesinin ve uçmasının uğursuzluk sayılamayacağını belirterek, ilginç görünen nesne ve olayların iyiye yorulmasını tavsiye etmiştir.[985] Büyü yapmanın ve muska taşımanın tevhid inancını zedeleyeceğini bildirmiştir.[986]

İslâm öncesinde Araplar, başta güneş ve ay olmak üzere birtakım gök cisimlerine ve melek, cin ve şeytan gibi rûhânî varlıklara taparlardı. Bunun yanısıra, bu cisimler hakkında çeşitli batıl inançlara da sahip idiler. Sözgelimi yıldızların yağmur yağdırdığına inanırlardı. Hz. Peygamber ise bunun câhiliye inancı olduğunu söylemiştir.[987] Araplar güneşin melek olduğunu,[988] şeytanların putları mekân edindiklerini kabul ederlerdi.[989] Bir yıldızın kaymasını veya düşmesini, o beldede bir büyüğün doğmasına, yahut ölmesine, veyahut da bir felaketin geleceğine işaret sayarlardı.[990] Hz. Peygamber bu tür inançların bâtıl olduğunu bildirmiştir. Bu konudaki görüşünü açıkladığı bir olay şöyle gelişmiştir: Bir gece vakti Hz. Peygamber sahabîlerle birlikte otururken bir yıldız kayar ve ortalığı aydınlatır. Bunun üzerine câhiliye döneminde böyle bir durumda ne dediklerini yanındakilere sorar. Onlar da "Bu gece büyük bir adam doğdu; büyük bir adam öldü" derdik" cevabını verirler. Bunun üzerine Hz. Peygamber "Yıldız ne bir kimsenin ölümü için kayar, ne de dünyaya geldiği için" der.[991]

Kırlarda yaşadığına, çeşitli renk ve şekle girerek insanlara göründüğüne,onları yollarından saptırıp helâk ettiğine, kılıçla vurulan ilk darbede öldüğüne, ikinci darbede ise dirildiğine inanılan ve efsânevî bir varlık olan "ğûl"[992] hakkında Hz. Peygamber "Ğûl yoktur"[993] buyurmuş, bu türden hayaletlerin varlığına dair telakkilerin bâtıl olduğunu kesin bir şekilde ifade etmiştir. Bunun yanında, câhiliye inançlarının kalıntısı olarak bir hayâletin görünmesi durumunda besmele çekmek ve ezan okumak gibi Müslümanların maneviyatını güçlendiren uygulamalar da tavsiye edilmiştir. Anılan efsane, çeşitli bölgelerin yanısıra Anadolu'ya cadı, umacı, dev anası ve aynı kökten olmak üzere gulyabani gibi adlarla geçmiştir.[994]

İslâm'ın doğduğu sırada cincilik, düğüm atmak, üflemek, fal okları ve yıldıza bakmak gibi usullerle yaygın bir şekildeputperestlikle birlikte uygulanmaktaydı. İslâm buna şiddetle karşı çıkmıştır.[995] Sihir/büyü yapılmasını Hz. Peygamber büyük günahlar arasında saymış,[996] hatta bir sözünde bunu Allah'a şirk koşmanın hemen ardından zikretmiştir.[997] Sihir yapanın imanının zâyi olacağını bildirmiştir.[998] Bunun yanında büyü yapan için cezalar öngörülmüştür.[999]

Hz. Peygamber'in 9. ve 10. hicrî yıllarda yoğun bir şekilde Medine'ye gelen heyetlerle yaptığı görüşmeler, İslâm'ı tanıtma ve yayma bakımından olduğu kadar, batıl inanışlar ve hurafelerle mücadele açısından da önem arzeder. Peygamberimiz kabilelerin öteden beri sahip oldukları batıl inançları ve bunlarla ilgili uygulamalarıortadan kaldırmaya çalışmıştır. Bu hususla alâkalı örnekleri ilgili bölümde verdiğimiz için burada tekrar etmek istemiyoruz. Câhiliye döneminde insanların ay ve güneş tutulması gibi tabiat olaylarını uğur veya uğursuzluk olarak yorumladıklarını, önemli bir kişinin veya bir hükümdarın doğum, ya da ölümünün işareti saydıklarını, Hz. Peygamber'in, ay ve güneş tutulması hakkında, eski çağlardan beri kehânete dayalı bu tür yorumların yanlış olduğunu bildirdiğini de biraz evvel kaydetmiştik.

Kur'an-ı Kerim'de ve hadislerde okumaya, bilgiye, akla, düşünceye, araştırmaya son derece önem verildiği malumdur. Hz. Peygamber hayatında ve faaliyetlerinde batıl inanışlara ve hurafelere göre değil, bilakis ve daima inanç, azim, sebat, sabır, çalışma, sebeplere bağlanma ve danışarak hareket etme gibi esaslara riayet etmiş, faaliyetlerini somut adımlar atarak gerçekleştirmiştir. Batıl inanışların ve hurafelerin inanç boşluğuna, dinî hayatın zayıflamasına, hurafelerin dinî bir görevmiş gibi telakki edilmesine, dolayısıyla dinin tahrifine, hayalciliğe, gerçeklerden, bilimsel davranışlardan ve aklı kullanmaktan uzaklaşmaya, ekonomik ve duygusal açıdan insanların sömürülmesine, bazı insanların haksız kazanç sağlamasına, insanların iyi niyetinin kötü niyetli kişiler tarafından istismar edilmesine, din istismarına, insanların geleceği ve gaybı öğrenme hususundaki zaaflarının kötüye kullanılmasına, ahlâkî çöküntüye ve ruh sağlığının bozulmasına yol açtığı veya açabileceği gerçektir. Bu tür asılsız şeylere rağbeti önlemek için herşeyden evvel dinin, temel kaynaklarından, ehil kimselerden ve tatmin edici bir şekilde öğrenilmesi ve öğretilmesi gerekmektedir. Eğitim kurumlarının yanısıra, iletişim araçlarına da bu hususta büyük görevler düşmektedir. Aksi takdirde bu alandaki boşluk, ehil olmayan bilgisiz kişiler tarafından doldurulacak ve hurafeler daha da yaygınlaşacaktır.



[978]     Ali Murat Yel-Yusuf Şevki Yavuz, "Hurâfe", DİA, XVIII, 381-384.

[979]     Bu konuda şu eserlere bakılabilir: Abdülkadir İnan, Hurafeler ve Menşeleri, Ankara 1962; Kemalettin Erdil, Yaşayan Hurafeler, Ankara 1999; Mustafa Uysal, İslam'a Sokulan Bid'at ve Hurafeler, I-II, İstanbul 1975; Martin Lings, Antik İnançlar Modern Hurafeler, çev. Enes Harman-Ufuk Uyan, İstanbul 1980; İsmail Lütfi Çakan, Hurafeler ve Batıl İnanışlar, İstanbul 1981; ; Ali Çelik, "Asr-ı Saadette Halk İnançları", Bütün Yönleriyle Asr-ıSaadette İslam, V, İstanbul 1995, s. 327-443.

[980]     İlyas Çelebi, "Fal", DİA, XII, 138-139.

[981]     Müslim, II, 1751.

[982]     Müslim, II, 1748.

[983]     Müslim, II, 1750.

[984]     İbn Hanbel, II, 429; IV, 68; V, 380; Ebû Dâvud, IV, 226; Müslim, II, 175; Tirmizî, I, 243; İbn Mâce, I, 209.

[985]     Buharî, VII, 17; Müslim, I, 382.

[986]     İbn Hanbel, I, 381; Ebû Dâvud, IV, 212-213.

[987]     Müslim, I, 644.

[988]     Âlûsî, II, 215 vd.

[989]     Âlûsî, II, 197.

[990]     Hamdi Yazır,VII, 4569; Ali Çelik,  V, 334 vd.

[991]     Müslim, II, 1750-1751.

[992]     Âlûsî, II, 343 vd.

[993]     Müslim, II, 1744; Ebû Dâvud, IV, 233 .

[994]     İlyas Çelebi, "Gûl", DİA, XIV, 177.

[995]     Büyünün mahiyeti, çeşitleri ve çeşitli kültürlerdeki durumu hakkında özet bilgi için bk. Hikmet Tanyu, "Büyü", DİA, VI, 501-506.

[996]     Buhârî, VII, 34; Nesâî, Sünen, İstanbul 1981, VII, 111.

[997]     Buhârî, VII, 29, 34.

[998]     Nesâî, , VII, 112.

[999]     İbn Hanbel, I, 190-191; Tirmizî, IV, 60.


Konu Başlığı: Ynt: Hurafeler
Gönderen: Hafsa Nur 6.D üzerinde 07 Kasım 2014, 23:35:00
allah razı olsun ödevimde yardımcı oldunuz..


Konu Başlığı: Ynt: Hurafeler
Gönderen: -merve-7d- üzerinde 23 Mart 2015, 20:48:22
Yüce allahın emir ve yasaklarına uymak yerine çoğu insan bu hurafelere inanıyor. Ve bu hurafelerin çoğu çook saçma bazen insanın kendisini sorgulayıp ne yaptığını gözden geçirmesi gereklidir.


Konu Başlığı: Ynt: Hurafeler
Gönderen: sultan aktay üzerinde 08 Nisan 2015, 17:36:09
selamun alyküm
neymiş bn anlmıyorumki sn 5 vakit namazını kıl orucunu tut kısacası allahın emir ve buyruklarını yerine getir hurafeyle falan ne işin olabilirki


Konu Başlığı: Ynt: Hurafeler
Gönderen: Haktann üzerinde 08 Nisan 2015, 17:38:18
Ve Aleyküm Selam . Hurafeler Batıl İnançlar Anlamına gelir . Yüce Allah bizleri Hurafelerden Uzak Eylesin İnşallah . Paylaşım İçin Allah Razı Olsun .


Konu Başlığı: Ynt: Hurafeler
Gönderen: Tuğçe 8/D üzerinde 08 Nisan 2015, 17:56:46
  Hurafe, batıl inanç demektir. Halk arasında çok çeşitli hurafeler vardır. Aslında bunlar o kadar gereksizdir ki. Yalnızca Allah'a inanmalı ve Allah'ın emir ve yasalarına uymalı. Paylaşım için teşekkürler.


Konu Başlığı: Ynt: Hurafeler
Gönderen: besiye 8 üzerinde 08 Nisan 2015, 17:58:17
hurafeler batıl inaçlar anlamına gelir.


Konu Başlığı: Ynt: Hurafeler
Gönderen: KübraBolat üzerinde 12 Kasım 2015, 23:46:53
Hürafelere inanmak Allahın emirlerine karşı çıkmaktır buda bizim hattimizemi


Konu Başlığı: Ynt: Hurafeler
Gönderen: Pelinay üzerinde 13 Kasım 2015, 08:08:00
Ve aleykumusselam ve rahmetullah.hurafeler ayrintili bir sekilde aciklanmis.Hurafe,ugursuzluk,buyu vs gibi seyler dinizmide kesin bir dille yasaklanmistir.


Konu Başlığı: Ynt: Hurafeler
Gönderen: Alican B8 üzerinde 13 Aralık 2015, 20:30:45
Bizler hurafelerle inanmamalıyız. Eğer bizler hurafete inanıpta onu uygularsak biz Allah'a inanmamıza rağmen Allah'ı inkar etmiş oluruz. Neymiş gece tırnak kesersek ömrümüzü kısaltırmışız. Ben onlara inat her akşam tırnak kesiyorum. Kara kedi gördüğüm zaman yanından geçip gidiyorum. Annem evi süpürürken süpürgeyi alıp evdeki herkese sürüyorum ama uyuz filan olmuyor. Bu da benim hurafelerin gerçek olmadığına daha daha çok inandırıyor.


Konu Başlığı: Ynt: Hurafeler
Gönderen: Mustafa/Samed üzerinde 13 Aralık 2015, 20:48:13
Ve Aleykümüsselam. Rabbim hurafeden ve batıl inanıştan korusun. Paylaşım için Rabbim razı olsun.


Konu Başlığı: Ynt: Hurafeler
Gönderen: ilhan kütükçü üzerinde 13 Aralık 2015, 20:58:01
hurafeler batıl inançlar anlamına gelir . allah dostlarına selam olsun


Konu Başlığı: Ynt: Hurafeler
Gönderen: KübraBolat üzerinde 19 Aralık 2015, 12:26:06
Allah bizi hurafelerden ve hurafecilerden korusun. Peygamberimiz şöyle buyuruyor;imanda ugursuzluga inanmak şirk gibi birşey dir diyor.inşAllah hurafelere inanmayalım.Çünkü hurafeler uydurma ,dogru değil.Allah razı olsun. Allah bizi şirkten korusun. AMİN


Konu Başlığı: Ynt: Hurafeler
Gönderen: Damla üzerinde 19 Aralık 2015, 18:02:42
Esselamu aleykum.Hurafeler çok uydurmasyon şeyler  yapıyor.Batıl inançlarda onlardan çıkıyor.Allah böyle saçmalıklara kanmamıza izin vermesin inşAllah.Allah razı olsun..


Konu Başlığı: Ynt: Hurafeler
Gönderen: Hatice Öncü üzerinde 28 Aralık 2015, 18:02:57
Hurafelere inanmamalıyız. Çünkü hurafe aslı astarı yokken  bazı insanların uydurmasıdır.  Ve buna inanalara ise kafir denir. Bu kullardan olmamalıyız. Yüce Allah böyle kullarından korusun ve böyle kullarından etmesin.
   AMİN!!!


Konu Başlığı: Ynt: Hurafeler
Gönderen: Fatma Karadere üzerinde 28 Aralık 2015, 19:56:43
- Ateşe su dökülürse cin çarpar, yiyeceklerin ağzı kapatılmadığında gece onlardan cinlerin yediği anlayışı,
- Türbe, yatır gibi yerlerden medet ummak. Bir yatırın mezar taşına mum yakıp, dilek tutmak,

- Sünnet olan çocuğun acısının azalacağına inanılarak sünnet olma anında annesi ve diğer hanımlar tarafından oklava çevirmek,

- Yeni doğan çocuğun dindar olması için göbek bağını keserek cami avlusuna bırakmak,
- Konuşmayan çocukların konuşabilmesi için cuma namazından sonra müezzin tarafından cami anahtarını çocuğun ağzına sokup çıkarmak,

- Yürümeyen çocukların ayaklarına ip bağlayarak cuma namazından ilk çıkan kişiye ipi kestirmek,

- Küçük çocukların üzerinden atlanıldığında boylarının kısa olacağına inanmak,


Konu Başlığı: Ynt: Hurafeler
Gönderen: duyguB7 üzerinde 04 Kasım 2016, 23:28:56
Rabbim bizi hurafelerden korusun inşaAllah


Konu Başlığı: Ynt: Hurafeler
Gönderen: Ruhane üzerinde 05 Kasım 2016, 00:50:58
Rabbimizin emirleri var efendimizin sunnetleri var iken hurafeler ile.uğraşmak bizlere yakışmaz ..Rabbim uzak etsin hepimizi