Konu Başlığı: Haşimoğullarına boykot Gönderen: Safiye Gül üzerinde 18 Mayıs 2011, 16:28:39 9- Hâşimoğullarına Boykot
Mekke müşrikleri, Müslümanların sayısının gitgide çoğaldığını, Hz. Hamza ve Hz. Ömer’in Müslüman olmalarıyla güçlendiklerini, Habeşistan’a giden muhacirlerin orada güvenlik içinde yaşadıklarını ve Necâşî’nin de onları teslim etmeyip koruduğunu görünce Hz. Muhammed (s.a.s.)’i öldürmeye karar verdiler. O öldürülünceye kadar Hâşim ve Muttaliboğullarıyla aralarında barış, emniyet akrabalık ve karşılıklı hukuka saygı bulunmadığını açıkça ifade ederek, bu iki kabileyi düşman ilan ettiler. Ebû Tâlib, yeğenini ve kabilesi mensuplarını emniyet altına almak için onları Ebû Tâlib Mahallesi’ne (Şi’bu Ebû Tâlib) taşıdı.[165] Müşrikler bunun üzerine bu iki kabile üyelerine kız alıp vermemek, alışveriş yapmamak, oturup kalkmamak ve konuşmamak üzere aralarında antlaştılar. Bir protokol imzalayıp Kâbe’nin duvarına astılar. Resûlullah kendilerine teslim edilene dek bu şartlara uyacaklarına dair karar aldılar. Müşriklerin bundan gayesi hem Hz. Muhammed (s.a.s.)’i ve hem de onu koruyan Hâşim ve Muttaliboğullarını cezalandırmak; bunlara baskı uygulayarak Hz. Muhammed (s.a.s.)'i desteklemekten vazgeçmelerini ve öldürmeleri için kendilerine teslim etmelerini sağlamaktı. Hz. Muhammed (s.a.s.)’in amcası Ebû Leheb ve oğulları dışında tüm Hâşim ve Muttaliboğulları -mü’min olanlar dinine bağlılığından, henüz iman etmeyenler ise kabilelerine bağlılıklarından- Ebû Tâlib Mahallesi'ne taşındılar. Ebû Leheb ve oğulları ise bu birliğe katılmayarak müşriklerin safında yer aldılar.[166] Hâşimoğulları üç yıl boyunca peygamberliğin yedinci yılından (616), onuncu yılına (619) kadar burada sosyal ve ekonomik boykot altında yaşadılar. Hz. Peygamber, Hz. Hatice ve Ebû Tâlib tüm servetlerini tükettiler. Çünkü bu şartlar altında kervan ticareti de yapamıyorlardı. Ancak hac mevsiminde ve haram aylarda dışarı çıkıp ihtiyaçlarını temin edebiliyorlardı. Müşrikler onları burada da rahat bırakmıyorlar, yiyecek satın alacakları zaman malın fiyatını artırıyorlardı. Şu kadar var ki, boykota katılan kabilelerden, Hâşimoğullarına evlilik yoluyla akraba olanlar, zaman zaman gizlice boykotu ihlal edip mahalleye yiyecek sokabiliyorlardı. Sonunda bazı insaflı kişiler boykotu kaldırmak amacıyla bir araya geldiler. Bunlardan bir kısmı Hâşimoğullarının akrabası oluyordu. Mesela Züheyr b. Ebû Ümeyye, Ebû Tâlib’in kızkardeşinin oğlu; Hişam b. Amr da Ebû Tâlib’in amcası Nadle’nin ana bir kardeşinin oğlu oluyordu. Bu iki şahıs, Kureyş'in ileri gelenlerinden Mut’im b. Adiy, Ebü’l-Bahterî b. Hişam ve Zem’a b. Esved’i de ikna ederek, onların da desteğiyle Ebû Tâlib mahallesine gittiler ve mahsur olanları buradan çıkardılar. Hz. Muhammed (s.a.s.) bu şahısların iyiliklerini hiçbir zaman unutmamıştır. Şi’bu Ebû Tâlib’de Hâşimoğulları ile birlikte sıkıntı çeken Muttaliboğullarını daha sonra Kur’an-ı Kerim’de ifade edilen yakın akrabası (Zilkurbâ) arasına dahil etmiştir. Hâşimoğullarına, Muttaliboğullarıyla aynı derecede akraba olan Abdüşemsoğullarıyla Nevfeloğullarını ise Zilkurbâ'nın dışında tutmuştur. Hz. Muhammed (s.a.s.) bir ağaç kurdunun Kâbe binası içine asılan boykot vesikasının, "Bismikellâhümme" sözü müstesna, zulüm ve akrabalık bağlarını hiçe sayan ifadeler içeren geri kalan kısımlarını yiyip yok ettiğini bildirdi. Müşrikler, vesikanın Hz. Muhammed (s.a.s.)’in söylediği şekle bürünmüş olduğunu gördüler ve boykot hareketine son verdiler (Peygamberliğin 10 yılı/619).[167] Müşrikler bu boykotla umduklarını elde edemediler; İslâm'ın yayılışını önlemek için başvurdukları bu girişimleri de başarısızlıkla sonuçlandı. 165. İbn İshak, s. 139-140; Belâzürî, I, 230-232; İbn Seyyidinnâs, I, 222. 166. İbn Hişâm, I, 350-354; İbn Abdilber, Dürer, s. 52; Makrîzî, s. 25. 167. İbn Hişâm, I, 373-377; İbn Sa'd, I, 208-210; Taberî, II, 335-336. |