> Forum > ๑۩۞۩๑ Kitap Dünyası - İlim Dünyası Kütüphanesi ๑۩۞۩๑ > Usulü Fıkıh Eserleri > Hukuku İslamiye > Vekilin Azil Ve İn´izaüne Dair Meseleler
Sayfa: [1]   Aşağı git
  Yazdır  
Gönderen Konu: Vekilin Azil Ve İn´izaüne Dair Meseleler  (Okunma Sayısı 1493 defa)
10 Mart 2010, 18:23:24
Ekvan
Varlıklar, alemler, dünyalar. (Evren).
Tecrübeli Üyeler
*
Çevrimdışı Çevrimdışı

Cinsiyet: Bayan
Mesaj Sayısı: 19.233


« : 10 Mart 2010, 18:23:24 »



Vekilin Azil Ve İn´izaüne Dair Meseleler :



135 - : Bİr müvekkil, vekilini dilediği vakit vekâletten azledebilir. Çünkü vekâlet, müvekkilin hakkıdır, onu iptal edebilir. Velev ki vekâ´et-i devriyye suretiyle olsun.

Meselâ : Bir kimse bir zata hitaben «Seni her ne zaman azledersem sen benim vekilimsin» deyip o da kabul etse aralarında bir vekâ´et-i dev­riyye vücuda gelir. Çünkü vekâletin şarta taliki sahihdir. Artık müvekkil onu azil edemez, zira her azil ettikçe vekâlet teceddüd eder.

Fakat Şemsüddin-i Serahsî´nin beyanına göre bu hususda esah olan şu­dur ki, müvekkil «Ben seni bütün vekâletlerden azlettim» dese bu azil, mu­allâk olan tevkile de, muallâkünaleyh olan tevkile de mühsarif olur. Eğer bu azil caiz .görü´mese vekâlet, ukud-i Iâzimeden kılınmış olur, bu ise hükm-ü şer´îyi tağyire müeddi olur. Vekâletin bir akd-i lâzim telâkki edil­mesi ise bâtıldır (Mebsût).

136 - : Tevkile başkasının hakkı tallûk etmiş olursa vekilin azli, hak sahibinin* rizasına tevakkuf, eder.

Meselâ : Bir medyun, malını rehin edip de borcun vâdesi hululünde rehni satmaya birini, meselâ mürtehim akd-i rehin zamanında veya bilâhare tevkil etmiş bulunsa artık mürtehinin rizası olmadıkça bu vekili azil edemez. Bey´i büvefaye tevkil de böyledir. Yani : Bir malı müşteriye vefaren saU maya vekil olan, müşterinin rızası olmadıkça azledilemez. Zira bu da rehh\ hükmünde olup buna müşterinin hakkı taâl´ûk etmiştir- Beyi bilvefa meb-hasine müracaat.

Kezalik : Bey´e vekil olan, semtni kabza hâkimin emriyle müvekkilini tevkil etse artık onu azil edemez.

Kezalik : Bir medyun, muaccel olan borcunu semeninden almak için bir malını satmaya dâyini tevkil etse bu dâyini azil edemez. Borç müeccel ol­duğu takdirde ise azil edebilir (Bahriraik, Hindiyye).

137 - : Müddeinin talebi üzerine müddeaaleyh birini müddeinin huzu­runda veya haberdar olmak üzere gıyabında husûmete tevkil etse artık bunu müddeinin gıyabında azil edemez. Çünkü kendisi de intifa edebileceğinden müddei dâvasını takip edemeyip mütezarrır olabilir.

Fakat müddei, husûmete tevkil ettiği kimseyi müddeaaleyhin rızasına muhtaç olmaksızın azil edebilir. Çünkü müddei, hak sahibi olduğundan hak­kını dilerse bizzat takip eder, dilerse bilKüIliyye terk ve tehir edebi´ir (Bahr. Hindiyye). ´

138 -: Bir hâdise hakkında husûmete vekil olan, azil edildikten sonra o hâdise hakkında müvekkilinin lehine şe"hade,tte bulunacak olsa İmam Ebû Yusuf´a göre şehadeti mjitîaka kabul edilmez. Çünkü o; vekâleti kabul etmiş olmakla müvekkili makamına kaim olmuştur. İmamı Âzam ile İmam Mu-hammed´e göre bakılır : Eğer ohâdiseden dolayı hâkimin meclisinde icrayı vekâlette bulunmuş ise bilâhare bu şehadeti kabul olunmaz. Fakat vekâlette bulunmamış ise kabul olunur. Zira müvekkilinin makamına kaim olması, hâkimin huzurunda mahasamuda bulunmuş olmasiyle tahakkuk eder. (Meb-sut).

139 - : Gaib o´an bir müddeaaleyhin vekili, müvekkilinin kendisini azil - etmiş olduğunu iddia ettiği halde müddei. onu tekzib etse bu vekilin bu azil

iddiası kabul olunmaz.

140 - : Bir vekil, kendisini müvekkilinin rızası olmasa da huzurunda veya gıyabında vekâletten azil edebilir. Çünkü vekâ´et, gayrı lâzım bir akid-dir, bir,teberru demektir. Bir kimse buna mecbur tutulamaz. Şu kadar var ki, müvekkilinin gıyabında vekâletten istifa ederse bundan müvekkilini ha­berdar etmesi lâzımdır.

Fakat bu vekâlete - yukarıdaki meselelerde yazıldığı üzere - başka­sının hakki tallûk etmiş olursa vekil, - o başkasının rizası olmadıkça - nefsini vekâletten azil edemez, vekâleti ifaya mecbur olur.

141 - Vekil, nefsini azle müstahik olduğundan müvekkelünbihi ifadan imtina etse veya bu hususda tehavün ve tekâsül gösterse bu yüzden müvek­kiline "terettüb edecek ziyam zâmin olmaz-

Mesc´â : Bir medyun sefere giderken bir kimseye «Bu malımı satarak semeninden filâna olan borcumu ver.» diye emir etmiş olmakla o kimse bu malı sattığı halde semenini bir müddet dâyine vermese de bu semen elinde tea´ddisi ve taksiri olmaksızın telef olsa bunu zâmin olmaz,

Keza´ik : Bir malı satmaya vekil olan, bir tehavün neticesi olarak o malı satmasa da o mal çürüyüp telef olsa bu vekile zaman lâzım gelmez (Tenkih).

142 - : Müvekkili tarafından gıyabında kasden azledilmiş olan bir ve­kil, haberi azi1 kendisine vâsıl oluncaya kadar vekâleti haiz bulunur. Bu vakte kadar olan tasarrufu, müvekkili hakkında nafizdir. Aksi takdirde ve­kil mutazarrır olur. Bundan bir mesele müstesnadır. Söyle ki : Bir kimse husûmete tevkil ettiği bir gaibi haber-i vekâlet, kendisine henüz vâsıl olma­dan azil edebilir. Çünkü bu takdirde, vekâlet henüz mün´akid olmuş olmadı­ğından müvekkilin bu azli, vekâlet hakkındaki icabından rücu demektir. Fakat haber-i vekâlet kendisine vâsıl olmuş olursa azlini haber almadıkça vekâletten münazil o´maz (Hindiyye, Reddimuhtar).

143 - ; Vekilin mün´azil olması için müvekkilin azline muttali olması lâzımdır. Bu ittilâ dört suretten biriyle olur. Şoyie ki, ya müvekkil vekiline azlini şifahen söyler veya bu hususda yazdığı mektup vekiline vâsıl olur veya bu azli vekiline bir resulü vasıtasiyle tebliğ eder, ve´ev ki bu resul, mümeyyiz bir çocuk olsun, velev ki vekil bunun sözüne inanmasın. Elverir ki müvekkilin resulü olduğunu söy´esin. Ve yahud müvekkilin azlini vekile bir fuzûli haber verir. Bu muhbir, âdil olursa veya âdil olmadığı halde bunu vekil tasdik ederse vekil mün´azil o?ur. Fuzûli olan muhbir en az iki kişi olduğu halde de hükm böyledir (MecmaüTenhür, Reddimuhtar),

144 - : Husûmete veya muayyen bir şeyi satın almaya vekil olan kimse, nefsini vekâletten azil ettikte âz´ini müvekkiline bildirmesi lâzımdır. Azlini müvekkiline bildirnceye kadar vekâlet uhdesnde kalır. Çünkü aksi takdirde müvekkili mutazarrır olabilir. Meselâ : Bir müddet içinde o muayyen şeyi kendi veya başkası namına satın alsa müvekkili için almış olur. Meğer ki .müvekkilinin tâyin ettiği semenden fazlasına almış olsun.´

Fakat bey´e veya gayrı muayyen bir malı iştiraya veya nikâha vekil olan kimse, nefsim azü edince vekâletten mün´azil o-ur- Velev ki azlini mü­vekkiline bildirmesin, çünkü bu takdirde müvekkili mutazarrır olmaz Kuret-tüuyünil´ahyar).

145 - : Bir dâyin, medyunun huzurunda kabzı deyne tevkil ettiği kim­seyi medyunun haberi olmadıkça bu vekâletten a´zil edemez. Çünkü bu tak­dirde medyun onu vekil sanarak borcunu ona tediye etmekle mutazarrır olabilir. Binaenaleyh medyun onun az´ine vâkıf olmadan ona borcunu verse borcundan beri olur. Fakat vekilin azlini haber aldikdan sonra verse beri ol­maz (MecmaüTenhür, Reddimuhtar).

146 - : Bir dâyin, -medyunun gıyabında ondan alacağını kabz için vekil tâyin ettiği kimseyi azil edebilir. Çünkü bu azilden dolayı medyun mutazar­rır olmaz. Meğer ki bu gıyabî tevkile muttali olmuş olsun. O takdirde zahir o´an, medyuna haber verümedikçe vekilin azli sahih olmaz (Reddimuhtar)-

147 - : Bir insan bir hususa dair vekil tâyin etmiş olduğu zevcesini üç talâk ile boşaaa veya kölesini azad etse vekâletleri yine devam eder. Çünkü talâk veya itak bu vekâletin bekasına mani değildir (Mebsut).

148 - : Müvekkelünbihin hitama ermesiyle vekâlet nihayet bulur, vekil de azle muhtaç olmaksızın vekâletten bizzarur mün´azil olur. Çünkü vekilin yapacağı bir şey kalmamış olur. Müvekkelünbih hitama ermesi ise ya mü­vekkilin veya vekilin ifa etmesiyle vücuda gelir.

Meselâ : Bir kimse, bjr şahsı bey´e veya şîrâya veya icareye veya imza-i deyne veya kabz-ı deyne vekil ettikten sonra bunlan vekjl henüz yapmadan müvekkil yapsa artık vekilin vekâletine mahal kalmaz. Bilâkis bunlan mü­vekkil yapmadan vekil yapacak olsa yine vekâleti nihayet bulur (Feyziyye, Reddimuhtar).

149 - : Müvekkilin veya vekilin mutbekan tecennün etmesiyle vekâlet bâtıl olur. Çünkü bunlarda tevkile, ifayı vekâlete liyakat kalmamış olur. Hattâ vekiîı bilâhare ifakat bulsa da vekâleti avdet etmez.

Kezâlik : Vekâlete başkasının hakkı taallûk etmiş olsa da vekilin tecen-nüniyle bâtıl olur. Zira vekilin tasarrufa ehliyeti kalmamıştır. Fakat mü­vekkilin tecennün etmesiyle bâtıl olmaz (Reddimuhtar).

150 - : Vekilin vefatiyle vekâlet zail olur, vârislerine mevrüs olmaz, onun yerine vârislerinden biri müvekkil namına bir tasarrufda bulunamaz. Şu kadar var ki, vekilin a´mış olduğu bu mal, hiyar-ı ayıb i.e bayiine red­dedilmek lâzım gelirse bu hak, vekilin vârisine veya vasisine ait olur, vârisi veya vasisi bulunmazsa bu hak, bir rivayete göre müvekkile bir rivayete göre de hâkimin nasbedeceği vasiye ait,bulunur. Bu hakk-ı red, vekile asa­leten sabit olduğundan vârisine intikâl eder (Mecmaül´enhür)-

151 - : Müvekkilin vefatiyle vekil mün´azil olur. Ve7ev ki müvekkil, bir çocuğun vasisi olsun, velev ki müvekkilin vefatına muttali bulunmasın. Çünkü vekilin azle muttali olması, azil kasdı da şarttır. Yoksa vefat s*ibi, tecennün gibi bir sebeble olan azl-i hükmî de şart değildir. Maamafih gayrı lâzım olan tevkilin devamı için bu babdaki emrin hükmen kıyamı lâ­zımdır. Vefat veya tecennün halinde ise bu emrin kıyamı mutasavver de­ğildir. Hattâ müddeinin taîebi üzerine müddeaaleyh tarafından husumete . tevkil edilen kimse de müddealeyhin vefatiyle veya tecennüniyle vekâlet­ten mün´azil olur. Çünkü bu halde müvekkilin husumeti müteazzir ve bu husumet hakkı vârislerine müntakil olur-

Fakat bu tevkile rehin veya vefaen bey´i gibi bir suretle başkasının hakkı taallûk etmiş bulunursa müvekkilin vefatiyle vekil münazil olmaz.

Meselâ : Bir rehni satıp borcu ödemeğe vekil olan, müvekkilinin vefa­tiyle vekâletten mün´aziî olmaz (Bahrirâik, Hindiyye, MecmaüTenhür. Tekmile).

152 - : Müvekkilin vefatiyle vekili mün´azil olacağı gibi bu vekiîin ayni hususa dair vekili varsa o da mün´azü olur. Çünkü bu ikinci veki...
[Bu mesajın devamını görebilmek için kayıt olun ya da giriş yapın
Bu Sayfayi Paylas
Facebook'a Ekle
Kayıtlı

Müslüman
Anahtar Kelime
*****
Offline Pasif

Mesajlar: 132.042


View Profile
Re: Vekilin Azil Ve İn´izaüne Dair Meseleler
« Posted on: 19 Nisan 2024, 23:54:22 »

 
      uyari
Allah-ın (c.c) Selamı Rahmeti ve Ruhu Revani Nuru Muhammed (a.s.v) Efendimizin şefaati Siz Din Kardeşlerimizin Üzerine Olsun.İlimdünyamıza hoşgeldiniz. Ben din kardeşiniz olarak ilim & bilim sitemizden sınırsız bir şekilde yararlanebilmeniz için sitemize üye olmanızı ve bu 3 günlük dünyada ilimdaş kardeşlerinize sitemize üye olarak destek olmanızı tavsiye ederim. Neden sizde bu ilim feyzinden nasibinizi almayasınız ki ? Haydi din kardeşim sende üye ol !.

giris  kayit
Anahtar Kelimeler: Vekilin Azil Ve İn´izaüne Dair Meseleler rüya tabiri,Vekilin Azil Ve İn´izaüne Dair Meseleler mekke canlı, Vekilin Azil Ve İn´izaüne Dair Meseleler kabe canlı yayın, Vekilin Azil Ve İn´izaüne Dair Meseleler Üç boyutlu kuran oku Vekilin Azil Ve İn´izaüne Dair Meseleler kuran ı kerim, Vekilin Azil Ve İn´izaüne Dair Meseleler peygamber kıssaları,Vekilin Azil Ve İn´izaüne Dair Meseleler ilitam ders soruları, Vekilin Azil Ve İn´izaüne Dair Meselelerönlisans arapça,
Logged
Sayfa: [1]   Yukarı git
  Yazdır  
 
Gitmek istediğiniz yer:  

TinyPortal v1.0 beta 4 © Bloc
|harita|Site Map|Sitemap|Arşiv|Wap|Wap2|Wap Forum|urllist.txt|XML|urllist.php|Rss|GoogleTagged|
|Sitemap1|Sitema2|Sitemap3|Sitema4|Sitema5|urllist|
Powered by SMF 1.1.21 | SMF © 2006-2009, Simple Machines
islami Theme By Tema Alıntı değildir Renkli Theme tabanı kullanılmıştır burak kardeşime teşekkürler... &
Enes