> Forum > ๑۩۞۩๑ Kitap Dünyası - İlim Dünyası Kütüphanesi ๑۩۞۩๑ > Usulü Fıkıh Eserleri > Hukuku İslamiye > Rehinlere aid hükümler ve itilaflar hakkindadir
Sayfa: [1]   Aşağı git
  Yazdır  
Gönderen Konu: Rehinlere aid hükümler ve itilaflar hakkindadir  (Okunma Sayısı 1347 defa)
09 Mart 2010, 14:41:16
Ekvan
Varlıklar, alemler, dünyalar. (Evren).
Tecrübeli Üyeler
*
Çevrimdışı Çevrimdışı

Cinsiyet: Bayan
Mesaj Sayısı: 19.233


« : 09 Mart 2010, 14:41:16 »



(İKİNCİ BÖLÜM)

REHİNLERE AİD HÜKÜMLER VE İTİLAFLAR HAKKINDADIR




İÇİNDEKİLER: SAHİH REHİNLERİN HÜKMLEBİ. FÂSÎD VEYA

BÂTIL REHİNLERİN HÜKMLERl. RÂHÎN İLE MÜRTEHÎNÎN MERHUNDA TASARRUFLARI. YED-1 ADLDE OLAN REHİNLERİN HÜKMLERl MEHUNUN SATÎÎJP SATILMAMASI. REHİNLERE AÎD İHTİLÂFLAR. [12]




66 - : Bir rehin sahihen akdedilince mürtehin, alacağını istifa edinceye kadar merhunu elinde haps ve imsake müstahik olur, ve râhin vefat ederse mürtehin sair garimlerden ehak olarak merhundan ilk evvel kendisi alacağını istifa eder. Merhun borca kifayet etmezse mürtehin, râhiniri sair terekesine müracaat ederek başka alacaklılar var ise onlar ile beraber terekeden alacağı nisbetinde hisse alabilir. Merhundan fazîa bir şey kalırsa o da râhinin vâris­lerine veya sair garimlerine aid bulunur.

Hâsılı mürtehin, râhinin hayatmd amerhuna râhinin sair alacaklılarından ehak olduğu gibi vefatından sonra da ehaktır (Bedayi, Mecmaül´fetâvâ).

67 - : Rehinler, fekkedilebiUr. Bir rehnin fekkedilmesi, borcun râhin ta­rafından veya vârisleri ve yahut teberruan başkaları tarafından Ödenmesiyle veya mürtehinin rahim borcundan ibra veya alacağını ona hibe edip onun da kabul etmesiyle husule gelir.

68 - : Bir kimse, bir şahısdaki müteaddit alacaklarının her biri muka­bilinde başka bir rehin almış bulunsa her rehn hakkında mukabil olduğu bor­ca göre muamele yapılır. Bir rehnin mukabili olan borç verilince o rehin, re­hin olmaktan çıkar, diğer borçlara karşılık olarak tevkif edilemez. Artık bu rehin hakkında mürtehin ile râhinin sair garimleri müsavi bir vaziyette bulu­nurlar.

69 - : Rehnin mevcudiyeti, karşılığı olan borcun râhinden mutaîebesi-ne mani olmaz. Borç, muaccel ise derhal ve müeccel ise vakti gelince onu râ­hinden istemeğe mürtehinin salâhiyeti vardır. Bu halde râhine borcunu ver­mesi için emir olunabilir. Meğer ki râhin, merhunun salimen mevcud olduğu­nu itiraf etmesin. O halde merhunun - ihzarı masrafa muhtaç değişe hâki­min emriyle - mahkemeye ihzar edilmesi lâzım gelir. Fakat masrafa muh­taç ise râhin taleb ettiği takdirde mürtehine merhunun telef olmadığına dair yemin teklif eder.

70 - : Evvelâ borç tediye edilmedikçe rehnin râhine iadesi icap etmez. Çünkü rehin, vesikadır. Borcun tediyesinden evvel iadesi icap etse onun ve­sikalığı iptal edilmiş olur.

71 - : Rehin, borcun tamamına tekabül eder, bir kısmının Ödenmesiy­le rehnin kısmen iadesi lâzım gelmez, belki borcun bakiyyesi de tamamen ödenmedikçe mürtehin, rehnin bir kısmını iadeye mecbur olmaz, yine tama­mını hapse salâhiyeti vardır. Fakat mürtehin isterse rehnin bir kısmını veya tamamını râhine reddedebilir.

72 - : Terhin edilen iki şeyden her biri için borcdan bir miktar tâyin edil­miş olursa o miktarın tediyesi halinde ona mukabil olan rehnin râhine iadesi Lâzım gelir.

Meselâ : Borç alman yüz lira mukabilinde bir hali seccade ile bir saat, bir akd ile rehn ve teslim edilip halı için yetmiş, saat için de otuz lira tayin edilmiş bulununca râhin yetmiş lirayı verince ona mukabil olan seccadeyi, otuz lirayı verince de saati istirdad edeblir.

Fakayt bu iki rehinden herbiri için böyle borcdan bir miktar tâyin edilmiş olmazsa borcun tamamı verilmedikçe bunları geri almaya râhinin hakkı ola­maz.

73 - : Rehnedilmesine mutlak surette izin verilmiş olan müstear bir reh-ni tahlis ile kendisine teslim etmek için muîrin, müsteîr olan râhine emret­meğe salâhiyeti vardır. Amma iare br vakt ile mukayyed bulunmuş olursa vak­ti hulul etmedikçe, mûîr rehni kurtarıp kendisine aide etmesi için müsteiri muahaze edemez.

74 - : Rehni, müstearin rehniyyeti, ne muîrin, ne müsteîrin ve ne de mürtehinin vefatiyle bâtıl olmaz. Binaenaleyh bu rehin, mukabili olan borç ta­mamen ödenmedikçe rehniyyetten kurtulamaz. Çünkü buna muîrin rizasiyle mürtehinin hakkı taallûk etmiştir (Kadıhan).

75 - : Müsteîr olan râhin müflisen - Asla malı olmaksızın vefat etse rehn-i müstear; mürtehinin elinde hali üzere merhun olarak kalır, bu rehn, karşılığı olan borç tamamen ödenmedikçe mürtehinden alınamaz. Ve bu rehn, muîrin rizası olmadıkça da satılamaz. Çünkü bu rehin, onun mülküdür. O, bu rehnin yalnız hapsine razı olmuştur, satılmasına razı olmamıştır. Fakat rmi-îr, bunu satıp bununla borcu ödemek isterse bakılır: Eğer bu rehnin parası borca yetişirse mürtehinin rizasına bakmaksızın satabilir. Yetişmezse mür­tehinin rızası olmadıkça satamaz. Zira ilerde rehnin kıymetinin artması veya borcun tamamını muîrin Ödemesi melhuzdur (Dürrümuhtar, Hindiyye).

76 - : Rehni ariyet veren, borcu terekesinden daha çok olduğu halde va-fat etse râhine kendi malından borcu ödeyerek bu müstear rehni tahlis´ ile sa­hibine reddetmek, üzere emrolunur. Eğer râhin, yoksulluğu yüzünden borcunu tediyeden aciz bulunursa o rehn hali kahr. Su kadar var ki, muîrirj vâris´ı üzere mürtfehinin elinde merhraı olarak

Muîrm garimleri bu rehnin satılmasını isterlerse bakılır : Semeni mürte­hinin alacağına kifayet ederse mürtebinin rızasına bakmaksızın satabilirler, kifayet etmezse mürtehinin rizası olmaksızın satamazlar (Durrümuhtar).

77 - : Müsteîr olan râhin, fakri sebebiyle borcunu ödemekten aciz oldu­ğu takdirde muîr, o borcu kendi malından mürtehine vererek onu rehniyyet-ten tahîis edebilir. üVFaîr, malım kurtarmak için bu borcu vermeğe mecbur ol­duğundan mütebcrri sayılmaz. Belki bu rehnin mürtehin elinde helaki takdî; rinde borcdan ne miktar sâkit oîacak idiyse o miktar ile müsteîre rücu eder.. Fazlasında müteberri olur (Mirat-i Mecelle).

78 - : Mürtehinin elindeki rehin, taaddisi ve taksiri olmaksızın teîef ol­sa yevm-i kabzmdaki kîymeti miktarı borcdan sâkit olur. Rehnin kıymeti nok­san olunca borcun mütebaki kısmım da mürtehin alır. Rehnin kıymeti zaid olunca ziyade miktarı mürtehinni elinde emanet bulunmuş olacağından bunu zâmin olmaz. Amma taaddisi veya taksiri bulunursa bu ziyadeyi de zâmin olur. Rehnin kıymeti borca müsavi olunca da mukabilinde borcun tamamı sâkit olur.

Kezaîik ; Mürtehinin elinde iken rehne noksan âriz olsa bakılır: Eğer ay­nine âriz olmuş ise bu noksan sebebiyle rehnin kıymetinden eksilen miktar nisbetinde borç sâkit olur. Fakat bu noksan-ı es´ar itibariyle merhunun kıyme­tine âriz olmuş İse bundan dolayı borcdan bir şey sâkit olmaz (Hindiyye).

79 - : Merhun. mürtehinin elinde telef oldukdan sonra ona bir müstahik zuhur etse muhayyer olur. Dilerse bu merhunun bedelini râhine tazmin ettirir. Çünkü râhin gasib bulunmuştur: Bu takdirde râhin zâmin olduğu şey ile mür­tehine rücu edemez. Ancak râhinden bu merhunun yevmi terhinindeki kıy­meti nisbetinde borç sâkit olur. Çünkü râhin, bu merhuna zamaniyle malik olmuş olur. Müstahik dilerse bu merhunun bedelini mürtehine tazmine ettirir. O da bununla râhine rücu eder, bundan başka alacağım da râhinden ayrıca isteyip istifa eder´ Zira râhin tarafından tağrir edilmiş, rehn elinden çıkmış­tır (Haniyye, Bezzaziyye).

80 - : Bir kimse,, iki şahsa olan borcu için bir rehin vermiş olsa her iki şahsa olan borcunu temamen tediye etmedikçe bu rehini tahlis edemez. Birine oîan borcunu tamamen tediye etse bu rehn, diğer alacaklının yanında yine iki borca mukabil merhun olarak kalır. Bu halde rehin, bunun yanında telef olsa iki borç nisbetinde mazmun olur. Alacağını istifa etmiş olan dâyin, alacağın­dan rehnin telefi sebebiyle ne miktar sâkit olması iktiza ederse onu râhine red eylemesi lâzım gelir. Fakat ikinci dâyinin taaddisi veya taksri yüzünden telef olsa bu dâyin, bu rehnin misliyyattan ise mislini ve kıyemiyattan ise itlaf günündeki kıymetini zâmin olur. Bu takdirde rehnin yevm-i kabızdaki kıymeti, itlafı günündeki kıymetinden ziyade ise bu ziyade miktar kendi kendine telef olmuş gibi sayılarak iki borç nisbetinde mazmun olur.

Meselâ : Bir altın saat, iki dâyine yüzer lira alacakları mukabilinde terhin edilip birinin alacağı oian yüz lira tediye edilmekle saat diğer dâyinin yanın­da kalıp taksir yüzünden zayi olmakla zaman-ı gasb lâzım gelse bakılır: Eğer saatin terhin zamanındaki kıymeti iki yüz, zayi olduğu samandaki kıymeti de iki yüz veya daha ziyade ise ikinci dâyin, bu kıymeti zâmin olur, yüz lirasını alacağına mahsub eder, yüz lirasını veya daha fazlasını da râhine verir. Bi­rinci dâyine bir şey lâzım gelmez. Fakat bu saatin kıymeti terhin = Kabz 2a-manında iki yüz elli, şayi olduğu zaman iki yüz lira ise ikinci dâyin, bu iki yüz lirayı zaman-ı gasb ile zâmin olmakla beraber elli lirayı da birinci dâ-yün ile nısfıyyet üzere zamanı rehn ile zâmin olurlar. Bu ziyada âfet-î. sema-viyye üe telef olmuş gibi sayılır. Binaenaleyh birinci dâyinin kabz etmiş oldu­ğu yüz liradan yirmi beş lirasını râhiae iade etmesi icap eder.

te renin Binaenaleyh râhin vefat edince bakılır: Vârisleri mükellef kimseler Iseonun

zım gelir. Amma vârisler çocuk veya mecnun gibi gayrı mükellef iseler veya mükellef olup da gaib, yani: sefer müddetinden uzak bir yerde iseler mütevef­fa râhinin vasiyyi muhtarı veya vasiyyi mensubi mürtehinin izniyle rehni se­meni misliyle satar, bununla borcu tediye eder. Fakat mürtehin. razi veya reh­nin semeni borca kâfi olmadıkça, rehin satılamaz. Çünkü rehnin semeni bor­ca kifayet etmediği takdirde ileride kıymetinin artması mülâhazasüe bu rehni sattırmakdan imtinaa mürtehinin hakkı vardır.

Mürtehin vefat edinde de rehin, onun varisleri yarunda yır.c rehn olarak kalır (Bezzaziyye, Mecelle, Dürerülhükkâm).

üikî´lere göre de rehnîn başlıca hükmü, mürtehinin hakkını r^hindon istifa etmesi ve bu istifa zamanına kadar rehni elinde hapis edebilmesidir. Kâhin borcunu ödemek için rehni satmaktan imtina ederse hâkim, satar.

Râhin gaib oîub borç ile rehin sabit olunca da-hâkim» rehni satar, velev-ki râhinin rehinden başka bir mahnı satmak evlâ olsun. Çünkü mürteh...
[Bu mesajın devamını görebilmek için kayıt olun ya da giriş yapın
Bu Sayfayi Paylas
Facebook'a Ekle
Kayıtlı

Müslüman
Anahtar Kelime
*****
Offline Pasif

Mesajlar: 132.042


View Profile
Re: Rehinlere aid hükümler ve itilaflar hakkindadir
« Posted on: 19 Nisan 2024, 16:38:13 »

 
      uyari
Allah-ın (c.c) Selamı Rahmeti ve Ruhu Revani Nuru Muhammed (a.s.v) Efendimizin şefaati Siz Din Kardeşlerimizin Üzerine Olsun.İlimdünyamıza hoşgeldiniz. Ben din kardeşiniz olarak ilim & bilim sitemizden sınırsız bir şekilde yararlanebilmeniz için sitemize üye olmanızı ve bu 3 günlük dünyada ilimdaş kardeşlerinize sitemize üye olarak destek olmanızı tavsiye ederim. Neden sizde bu ilim feyzinden nasibinizi almayasınız ki ? Haydi din kardeşim sende üye ol !.

giris  kayit
Anahtar Kelimeler: Rehinlere aid hükümler ve itilaflar hakkindadir rüya tabiri,Rehinlere aid hükümler ve itilaflar hakkindadir mekke canlı, Rehinlere aid hükümler ve itilaflar hakkindadir kabe canlı yayın, Rehinlere aid hükümler ve itilaflar hakkindadir Üç boyutlu kuran oku Rehinlere aid hükümler ve itilaflar hakkindadir kuran ı kerim, Rehinlere aid hükümler ve itilaflar hakkindadir peygamber kıssaları,Rehinlere aid hükümler ve itilaflar hakkindadir ilitam ders soruları, Rehinlere aid hükümler ve itilaflar hakkindadirönlisans arapça,
Logged
Sayfa: [1]   Yukarı git
  Yazdır  
 
Gitmek istediğiniz yer:  

TinyPortal v1.0 beta 4 © Bloc
|harita|Site Map|Sitemap|Arşiv|Wap|Wap2|Wap Forum|urllist.txt|XML|urllist.php|Rss|GoogleTagged|
|Sitemap1|Sitema2|Sitemap3|Sitema4|Sitema5|urllist|
Powered by SMF 1.1.21 | SMF © 2006-2009, Simple Machines
islami Theme By Tema Alıntı değildir Renkli Theme tabanı kullanılmıştır burak kardeşime teşekkürler... &
Enes