๑۩۞۩๑ Kitap Dünyası - İlim Dünyası Kütüphanesi ๑۩۞۩๑ => Hukuku İslamiye => Konuyu başlatan: Ekvan üzerinde 10 Mart 2010, 17:34:28



Konu Başlığı: Mucir İle Müstecir Arasındaki İhtilaflar (6.Cilt 2.Bölüm)
Gönderen: Ekvan üzerinde 10 Mart 2010, 17:34:28
6.Cilt 2.Bölüm
Mucir İle Müstecir Arasındaki İhtilaflar :

KİTABIN SONU..

ON SEKİZİNCİ KİTAP.

KEFALETE AİT OLUP BİR MUKADDİME İLE İKİ: BÖLÜME AYRILMIŞTIR..

(MUKADDİME) KEFALETE DAİR ISTILAHLAR :

BİRİNCİ BÖLÜM...

KEFALETE MÜTEALLİK UMUMİ HÜKÜMLER İLE MESELELERİ HAVİDİR..

İÇİNDEKİLER : KEFALETİN RÜKNÜ VE MAHİYETİ, KEFALETİN HİKMETİ TEŞRllYESl, KEFALETLERİN NEVİLERİ VE ŞARTLARI.

KEFALETİN RÜKNÜ VE MAHİYETİ :

Kefaletin Hikmet-I-Teşri İyesi :

Kefaletin Nevileri Ve Şartları :

Sahih Olmıyan Bazı Kefaletler ;

(İKİNCİ BÖLÜM)

KEFALETLERİN HÜKÜMLERİNE VESAİREYE DAİR..

İÇİNDEKİLER: KEFALETLERİN HÜKÜMLERİ KEFALETTEN..

BERAETE AİT UMUMİ KAİDELER. MESELELER.

KEFALET HUSUSUNDAKİ İHTİLAFLAR..

KEFALETLERİN HÜKÜMLERİ :

Kefaletten Beraate Dair Umumi Kaideler Ve Meseleler:

Kefalet Hususunda İhtilaflar :

ONSBKİZİNCI KİTABIN SONU..

ONDOKUZUKCU KİTAP.

HAVALE HAKKINDA OLUP BİR MUKADDİME İLE İKİ BOLÜME AYRILMIŞTIR..

(MUKADDİME)

HAVALEYE AİT ISTİLAHALR :

(BİRİNCİ BÖLÜM)

HAVALEYE DAİR BİR KISIM MESELELERİ HAVİDİR..

İÇİNDEKİLER: HAVALENİN R^KNÜ, MAHİYETİ, HAVALENİN ŞARTLARI, HAVALENİN HlKMET-î TEŞRÎÎYESÎ.

HAVALENİN RÜKNÜ :

Havalenin Şartları :

Havalenin Mahiyeti

Havalenin Hikmeti Teşri İyesi :

(İKİNCİ BOLÜM)

HAVALELERE DAİR HÜKMLER İLE İHTİLAFLARI MUHTEVİDİR.

İÇİNDEKİLER : MUTLAK VE MUKAYYET HAVALELERİN HÜKMLERt HAVALE HAKKINDAKİ İHTİLAFLAR.

MUTLAK VE MUKAYYET HAVALELERİN HÜKMLERl :

Havaleler Hakkındaki İhtilaflar :

ONOOKUZUNCU KİTABIN SONU..

YİRMİNCİ KİTAP.

VEKALETLERE DAİRDİR..

İÇİNDEKİLER ; VEKALETE DAlR ISTILAHLAR. VEKALETİN RÜKNÜ VE AKSAMI. VEKÂLETİN ŞARTLARI. VEKÂLETLERİN UMUMİ HÜKÜMLERİ. SATIN ALMAYA VEKÂLE, SATMAYA VEKÂLET. MURAFAAYA = HUSUMETE VEKÂLET. BORCU KABZA VE ÖDEMEĞE VE ÂMÎR ÎLE MEMURA DAİR MESELELER. VEKİLLERİN AZİL VE IN´IZÂLİNE DA-IR MESELELER. VEKÂLET, RISALETE DAlR İHTİLÂFLAR. VEKALETİN HlKMET-î TEŞRIIYYESI.

VEKALETE DAİR ISTILAHLAR :

Vekâletin Rüknü Ve Aksami :

Vekaletin Şartları :

Vekâletlerin Umumî Hükmleri:

Satın Almaya Vekâlet :

Satmaya - Bey´e Vekâlet :

Murafaaya = Husumete Vekalet:

Borcu Kabze Ve Ödemeğe Ve Âmir İle Memura Ait Meseleler :

Vekilin Azil Ve İn´izaüne Dair Meseleler :

Vekâlete, Risalete Dair İhtilâflar ;

Vekaletin Hikmeti Teşriiyyesi :







Mucir İle Müstecir Arasındaki İhtilaflar :



298 - : İcare aktedilip edilmediğinde ihtilâf olunsa söz, maalyemin icareyi inkâr edenindir. Bu halde münkire «Senin ile şu davacı arasında falan maldan tam ve lazım bir ic.are halâ baki ve o icareden dolayı şu davacının sende hakkı mevcut olmadığına» diye hasıla yemin verilir.

299 - : Bir kimse, bir şahsın hanesinde bir müddet sakin olduktun son­ra orada ücretle sakin olduğunu o şahsın iddiasına karşı inkâr eylese, söz, bu ücreti inkâr edenindir. Beyyine ise diğer tarafa teveccüh eder.

300 - : Ücretin miktarında ihtilâf olunsa, meselâ: mucir, iki bin müs-tecir ise bin kuruş olduğunu iddia etse mucirin beyyinesi tercih olunur, iki tarafın beyyinesi bulunmazsa söz, müstecirindir. Fakat menfaatte ihtilâf edip meselâ mucir, bir seneliğine icar ettiğini* müstecir de iki seneliğine icar eylediğini iddia eylese müstecirin beyyinesi müreccah olur. Çünkü zi­yadeyi müsbittir.

301 - : Terzi ile müstecir, ihtilâf edip müstecir meselâ: «Verdiğim ku­maşın palto dikilmesini emretmiştim.» terzi de «Setre dikilmesini emret­miştin.» diye iddiada bulunsalar söz, maalyemin müstecirin olur. Yemin edince muhayyerdir, dilerse o kumaşın dikilmemiş olarak kıymetini tazmin ettirir, ücretini ´vermez, Dilerse kumaşı o suretle kabul ederek ecri müsem-mayı tecavüz etmemek üzere ecri misli verir.

302 - : Müstecir,1 boyacı ile ihtilâf edip meselâ: «Ben bu bezi yeşil bo­ya demiştim» boyacı da «sarı boya demiştin» diye iddiada bulunsalar söz, maalyemin müstecirin olur. Yemin edince muhayyerdir. Dilerse o bezin be­yaz halindeki kıymetini boyacıya tazmin ettirir. Dilerse kabul ederek sarı boyanın o beze artırdığı kıymetini boyacıya verir. Boyacıya başka bir üc­ret lâzım gelmez. Fakat boyacı, o bezi yeşil boyadığı halde fena boya ile boyamış olsa, bakılır: Bu boyanın fenalığı ehli hibre arasında fahiş sayı­lırsa boyacı, bezin beyaz halindeki kıymetini zamin olur. Ve eğer fahiş sa­yılmazsa bir şey zamin olmayıp ecri müsemmayı alır.

303 - : Çoban ile hayvanların sahibi arasında ihtilâf tahaddüs edip ço­ban, hayvanların iddia edilen adetten noksan olduğunu ifade etse, söz, eo-banın, beyyine de ziyadeyi iddia edenindir.

304 - : Hammal, ücretini almadığını, yük sahibi ise verdiğini iddia et­se söz, hamalın olur.

305 - : Çamaşırcı ile çamaşır sahibi çamaşırda ihtilâf edip kumaş sa­hibi «Bu getirdiğin çamaşır, benim değildir,» diğeri de «senin dir» dişe söz, yeminle çamaşırcının olur.

Kezalik: Terziye verilen kumaşta, meselâ: elbisenin astarında ihtilâf olunup müstecir, «Bu kumaş benim değildir» terzi de, «Senindir» diye iddia­da bulunsa söz, maalyemin terzinin olur.

306 - : Bir şey isticar edildikten sonra henüz tasarruf vuku bulmadan ücretin miktarında mucir ile müstecir ihtilâf ederek meselâ: müstecir «üc­ret bin kuruştur» mucir de «bin beş" yüz kuruştur* diye iddiada bulunsalar hangisi beyyine ikame ederse kabul olunur. îkisi birden, beyyine ikame eder­se mucirin beyyinesile hükmolunur. îkisi de dâvasını ispattan âciz olursa tahlif olunurlar, müstecirin tahlifile başlanılır. Her hangisi niikül ederse nükülile Uzam olunur, ikisi de yemin ederse hâkim, icareyi fesh eder.

Müddette´ veya mesafede ihtilâf ettikleri halde dahi hüküm böyledir. Şu kadar var ki, ikisi de beyyine ikame ederse müstecirin beyyinsile hükmolu­nur. Tehalüf suretinde ise ibtida mucire yemin tevcih edilir.

307 - : İcare müddeti esnasında mucir ile müstecir, ücretin miktarın­da ihtilâf edip aralarında tehalüf icra edildiği takdirde baki müddet hak­kında icare feshedilir. Geçen müddetin hissesinde söz, müstecirin olur. Fa­kat icare müddetinin inkızasmdan sonra yukarıdaki veçhile ihtilâf vukubul-sa tehalüf carî olmaz. Söz, maalyemin müstecirin olur.

308 - : Mucir ile müstecir, mecurun mÜBtecır tarafından tamir edilip edilmediğinde ihtilâf etseler-söz, maalyemip .tamiri inkâr eden mucirindir. Beyyine ise müstecire lâzım gelir.

309 - : Mucir ile müstecir, tamire müstecirin sarfetmiş olduğu para­nın miktarında ihtilâf edince yapılan tamirat, sanat ehline gösterilir, keş­fettirilir. Sanat erbabının bilittifak takdir ettikleri miktar, mucir ile müs-tecirden hangisinin kavline tevafuk ederse söz, maalyemin onun olur. Di­ğeri kendi iddiasını beyyine ile ispat etmek lâzım gelir. Ehli sanat da ihti­lâf edip bir kısmanın takdir ettiği miktar mucirin, diğer bir kısmının takdir edildiği miktar da müstecirin iddiasına tevafuk etse müstecir, ziyade iddia­sını beyyine ile ispata muhtaç olur. Söz maalyemin ziyadeyi İnkâr eden mucirindir.

310 - : Bir. kimsenin elinde bulunan bir haneyi iki şahıstan her biri kendi mülkü olmak üzere şehrî şu kadar kuruşa o kimseye icar ettiğini o kimsenin inkârına mukarin iddia, ikisi de beyyine ikame etse aralarında müşterek olmak üzere hükmolunur.

311 - : Ecir i´e müstecir, amelin ifasında, meselâ çobanın hayvanları otlatıp otlatmadığında ihtilâf etseler söz, maalyemin müstecirin, beyyine ise eçirin olıy. Çünkü müstecir ameli münkirdir.

312 - : Mucir ile müstecir, menfaatin nev´inde ihtilâf edip, meselâ müstecir «Ben bu dükkânı demircilik için isticar ettim.», mucir de «Hayır marangozluk için icar ettim» diye iddiada bulunsalar söz, maalyemin mûcirin, beyyine de müstecirin olur. Çünkü onun beyyînesi, ziyadeyi müsbittir.

313 - : Müsteçir ile mucir, menfaatin istifasına bir maniin uruzunda ih­tilâf edip, meselâ, müstecir; «mecura gasb arız olduğunu» veya «mecur ye­re ait suyun kesildiğini» iddia ettiği halde mucir inkâr eylese iddia zamanı tahkim kılınır. Bu iddia husumet zamanında o araza mevcut ise söz, betate yemin ile müstecirindir. Me\cut değilse söz, ademi ilme yemin ile mucirin­dir. Fakat maniin hudusunda ittifak edip devamı miktarında ihtilâf etseler söz, maalyemin müstecirindir. Zira ücretin bir kısmı münkirdir.

314 - : Mucir jle müstecir, mecûrun mucire teslim edilip edilmeme­sinde ihtilâf.ederek" meselâ müstecir, «Ben icare müddetinin nihayetinde me-curu sana teslim ettim.» dediği halde mucir, bu teslimi inkâr ederek «Icare müddetince elinde idi.» diye iddia eylese mucirin beyyinesi tercih olunur, beyyine ikame etmezlerse söz, maalyemin müstecirindir.

315 - : Mucir ile müstecir hıyarı rü´yette ihtilâf edip mucir icareden evvel mecuru görmüştün, hıyarı rü´yetin yoktur.» dediği halde müstecir, görmemiş olduğunu iddia eylese söz müstecirindir. Çünkü rü´yeti münkirdir.

316 - : Müstecir ile ecir, ıtlak ve takyid hususunda ihtilâf edip mese­lâ: müstepir «Ben bu elbiseyi bizzat sen dik diye takyid etmiştim» ecir olan terzi de «Hayır öyle takydi etmeksizin bu elbiseyi dik diye ıtlakda bulun­muştun», dişe söz, "terzinin olur. Çünkü şartı ve zamanı münkirdir. Beyyine ise müstecirindir.

317 - : Müstecir, «Kendisine toslim edilen anahtar üe mecurun kapı­sını açamadığı cihetle tesellüm tahakkuk etmediğini iddia, mucir de hila­fını dermeyan etse hali hezır, hakem kıîınır. Eğer o nahtar, mecurun kili­dine uyarsa söz, mucirin, uymazsa müstoeirin olur. Anahtarın o verilen anahtar olup olmadığında ihtilâf edilip, mucir, onun kendi vermiş olduğu anahtar olmadığını iddia etse mucirin beyyinesi tercih jolunur.

318 - ; iki kimseden her biri, bir şahıstan «Şu- akarı sen bana icar etmiştin» diye dâva, o şahıs da bunlardan yalnız birisine icar etmiş oldu­ğunu ikrar ile diğorine icar ettiğini inkâr eylese bu inkârından dolayı ken­disine yemin teveccüh etmez. Belki ikrar ettiği icar sabit olur.

319 - : Süt ana ile çocuğun ailesi arasında ihtilâf zuhur edip müstecir, çocuğu koyun südile veya taam ile beslemiş olduğunu iddia, süt ana iso kendi südile beslemiş olduğunu dermeyan etse, söz, maalyemin sütannenin olur. Fakat çocuğun ailesi, kendi iddialarına beyyino ikame ederek şahit­ler, kayun südile veya taam ile beslemiş olduğuna şehadet ederlerse süt ana, ücrete müstehık olamaz. Hor iki taraf da beyyine ikame edecek olsa süt anar. in beyyinesi tercih olunur. Çünkü bu beyyine kendisini isticar edenin zimmetinde ücretin borç olduğunu ve meşrut amelin ifa edildiğini ispat öder, iki beyyineden ise müsbit olan tereccüh eder (MebsuC Bedayi, Dürri-muhtar, Hindiyye, Mecelle, Dürerül Hûkkâm.) [1]


KİTABIN SONU