> Forum > ๑۩۞۩๑ Kitap Dünyası - İlim Dünyası Kütüphanesi ๑۩۞۩๑ > Usulü Fıkıh Eserleri > Hukuku İslamiye > Kefalete dair istilahlar
Sayfa: [1]   Aşağı git
  Yazdır  
Gönderen Konu: Kefalete dair istilahlar  (Okunma Sayısı 1886 defa)
10 Mart 2010, 17:41:25
Ekvan
Varlıklar, alemler, dünyalar. (Evren).
Tecrübeli Üyeler
*
Çevrimdışı Çevrimdışı

Cinsiyet: Bayan
Mesaj Sayısı: 19.233


« : 10 Mart 2010, 17:41:25 »



ON SEKİZİNCİ KİTAP
KEFALETE AİT OLUP BİR MUKADDİME İLE İKİ: BÖLÜME AYRILMIŞTIR
(MUKADDİME) KEFALETE DAİR ISTILAHLAR :



1 - (Kefalet) : Lug^.tu iam ve ilâve manasınadır. Istılahta: «Bir şe­yi;* mutalebesî hakkında zimmeti zimm&te zam etmektir. Yani bir malın veya bir nefsin mutalebesi - istenmesi hususunda kendi zatını başkasının zatına ilâve ederek o başkasının hakkında lâzım gelen mutalebe hakkını kendisi de iltizam ve taahhüt etmektir.

Kefalete, zeamet, kabale, hemale, zaman da denir, Garamet de edası, lâzım olan şey ve böyle bir şeyi eda mçnasınadır, kefalet yerinde de kul­lanılır.

2 - (Kefalet binnefs) : Bir kimsenin şahsını mahkemeye veya muay­yen sair bir yere ihzar ye teslimi iltizam etmektir. Buna «Kefalet büvech» de denir.

3 - (Kefalet bittaleb) : Borçluyu teftişe ve onun şahsına, bulunduğu yere delâlet etmeğe kefil olmaktır ki, medyunu ihzar hususunda kefalet büvech ile müşterektir. Şu, kadar var ki, kefalet bilvech, yalnız medyun­lar hakkında câridir, kefalet bittaleb ise yalnız mala, medyunlara muhtes değildir. Kısas, hudut gibi bedenî haklardan dolayı da caizdir.

4 - (Kefalet bitteslim) : Ayan kabilinden olan bir malın yalnız tesli­mine kefil olmaktır ki o ayn baki oldukça kefil onu teslime mecbur oku1, teJef olduğu takdirde.ise kefil, mutalebeden kurtulur.

5 - (Kefalet bil´mal) : Hariçte mevcut veya zimmette sabit bir malın edasına kefil olmaktır. Bu cihetle mala kefalet, «Kefalet bil´ayn» ile «Ke­falet biddeyin» kısımlarına ayrılır.

Deyin = borç, zimmette sabit bir vasıf ise de kabz edildikten sonra ken­disinden istifade olunacak bir ayn olacağı cihetle o da bu kibar ile mal sa­yılmıştır.

6 - (Kefalet bidderek) : Satılan şey bilistihkak müşterinin elinden zabt olunduğu takdirde müşterinin vermiş olduğu semeni kendisine eda ve tes lime veya fatan kimsenin şahsım müşteriye- teslime kefil olmaktır. Demekki kefalet bidderek, kefalet bil´mal ile kefalet binnefs kısımlarına ayrıl­mıştır.

Derek ve derk lâfızları İse lûgatta bir kimsenin ardından yetişmek, ona lâhik olmak manasınadır.

7 - (Kefaleti mutlaka) : Tecil, tacir ve taksit şartı zikredilmeksizin yapılan kefalettir. Buna «Kefaleti mürsele» do denir, «Ben filânın borcuna kefilim» denilmesi gibi.

8 - (Kefaleti mukayyede) : Bir şeyin muta lebes inde bir kayıt ile mu­kayyet olarak kefil olmaktır. «Filân kimse borcunu vermeden vefat ettiği takdirde o borca ben zaminim» denilmesi gibi.

9 - (Kefaleti muallâka) : Meşru mülayim, yani: Kefalete elverişli bir şarta talik edilmiş olan, kefalettir. «Filân kimse başka yere çıkıp giderse gu borcuna ben kefilim» denilmesi gibi.

10 - (Kefaleti muzafe) : Müstakbel bir zamandan itibaren muteber ol­mak üzere yapılan kefalettir. «Ben filânın borcuna gelecek ayın başından itibaren kefilim» denilmesi gibi.

11 - (Kefaleti münecceze) : Bir şarta muallâk veya bir zamana muzaf olmayan kefalettir. Bir borcun edasına filhal kefil olmak gibi.

12 - (Kefaleti muaccele) : Bir şeye kefaletin akti zamanından itiba­ren kefil olmaktır. Yahut bir şeye muaccelen eda olunmak üzere kefalette bulunmaktır.

13 - (Kefaleti müeccele) : Tecil kaydile mukayyet olarak yapılan ke­falettir, «Filânın borcunu filân vakitte ödemek üzere kefil olmak» gibi. Ya­hut muayyen bir müddetten sonra muteber olmak üzere yapılan kefalettir. «Filânın borcunu odaya veya nefsini teslime bir aya kadar kefilim» denil­mesi gibi ki, kefalet, bu sözden itibaren bir ay geçtikten sonra başlar. O bir ay içinde kefil, kefaletle mutalebe olunamaz. Çünkü bu müddetin zikre­dilmesi, bu mutalebeyi tehir içindir. Hattâ «Ben bir aya kadar kefilim, on­dan sonra kefaletten beriyim.» denilse kefalet asla münakit olmaz. Zira bir aydan evvel, kefalet vücuda gelmiş olmıyacaktır, ondan sonra ise kefalet­ten beraet dermeyan edilmiştir,

14 - (Kefaleti muvakkate) : Muayyen bir zaman için vukubulan kefa­lettir. «Filânın borcunu edaya veya şahsım teslime bugünden şu güne ka­dar kefilim» diye yapılan kefalet gibi ki, o günden sonra kefalet gibi ki, o günden sonra kefalet zail olmuş olur.

15 - (Kefaleti müteselsile) : Bir haktan dolayı kefil olana diğer bir şahsın, o şahsa da başka bir şahsın kefil olması suretiyle yapılan:kefalettir. işte Fıkıhta «Müteselsil kefalet» bu suretle vücuda gelir. Nitekim Malikî kitaplardan «Şerh-i ebü´berekât» da buna işaret olunmuştur. Yoksa ayni haktan dolayı asilin kefile kefaleti zaid olduğundan buna «Kefaleti müte­selsile» denilemez.

16 - (Kefaleti müştereke) : Bir hakkın edasına veya bir nefsin tesli­mine iki veya daha ziyade- kimselerin birlikte kefil olmalarıdır.

17 - (Kefaleti meşrûte) : Bir şart ile mukayyet olmak üzere yapılan kefalettir. O gart, mütearef olunca kefalet sahih, şart muteber olur. Müte-aref olmayınca kefalet sahih olur, fakat* şart muteber olmaz.

Meselâ : Bir kinişe daine hitaben «Ben senin filân şahıstaki alacağına kefilim, şu şart ile ki bu alacağını filân tacirin üzerine havale edeyim.» de yip dain ile tacir de kabul etse bu kefalet sahih, şart da muteber olur. Bunu dain veya tacir kabul etmeyince de o kimseye bir şey lâzım gelmez.

Fakat cBen alacağına kefilim, şu şart ile ki filân ve filân şahıslar d.a alacağın şu miktarına kefil olsunlar.» dese kefalet sahih olur, bu şart mu­teber olmaz. Çünkü bu şartı icra, ilk kefil ile menfûlünlehin yedi iktidarında değildir. Bu cihetle bu şart batıldır, hükümsüzdür. Artık onlar bu kefalet­ten imtina etseler de o kimse bu kefaleti iltizam etmiş olur (Hindiyye).

18 - (Zaman) : Başkasının üzerindeki vacip bir hakkı iltizam etmek, bir şeyin misilliyattan ise mislini ve kıyemiyattan ise kıymetini vermektir. O şeye de «Mazmun» denir. ,

Zaman, kefil olmak manasınadır. Kefile zâmin, zamîn denir ki, zaman ~ kefalet sahibi demektir.

Tazmin de bir kimseyi ilzamla borçlu etmek ve bir şeyi garameten ödemek manasınadır. Tazmini kabul etmeğe de «Tazammün» denilir. Tazam-mürt bir şeye, şâmil olmak, onu müştemil bulunmak yerinde de kullanılır. îZımın» da bir şeyin içerisi, arası demektir. Nitekim bu mesele, bu kaide­nin zımmmda mündemiştir denilir.

19 - (Kefil) : Kendi zimmetini başkasının zimmetine zam eden yani: başkasının üzerine lâzım gelen veya gelmeyen bir mutalebeyi kendisi için iltizam eyleyen kimsedir. Başkasına ait olup ikrar edilen veya edilmeyen bir borcun edasını iltizam eden kimse gibi.

Kefile : Zâmin, garim, zayîm, kabil sabîr dahi denir.

20 - (Mekfûlünleh) : Bir malın edasını veya bir şahsın teslimini kefi­linden talep ve dâvaya hakkı olan kimsedir ki, kefaletin menfaati kendisi­ne ait bulunur. Buna talip, mazmunünleh de denir. Dâin gibi.

21 - (Mekfûlun anh) : Borcunun edası veya şahsının teslimi hususunda kefalet yapılmış olan kimsedir. Buna asîl de denir. Medyun gibi.

22 - (Mekfûlünbih) : Kefilin edasını veya teslimini iltizam ettiği şey­dir. Buna «Mazmun» da denir. Kefalet binnefsde mekfûlünanh ile mekfû-lünbih birdir. [2]


BİRİNCİ BÖLÜM
KEFALETE MÜTEALLİK UMUMİ HÜKÜMLER İLE MESELELERİ HAVİDİR
İÇİNDEKİLER : KEFALETİN RÜKNÜ VE MAHİYETİ, KEFALETİN HİKMETİ TEŞRllYESl, KEFALETLERİN NEVİLERİ VE ŞARTLARI
KEFALETİN RÜKNÜ VE MAHİYETİ :



23 - : Kefaletin rüknü «Kefil oldum, kabul ettim» gibi icap ve kabul­dür. Bu İmam Âzam ile îmam Muhammed´e göredir, imam Ebû Yusuf´un ilk kavli de böyledir. Fakat îmam Ebû Yusuf´un ikinci kavline göre kefa­let, yalnız kefilin icabiyle, meselâ: Şu borca kefilim demosile münakit ve nafiz olur. Kabule veya mekfûlünlehin veya başkasının teklifine tevakkuf etmez. Fetva da bu veçhiledir. Mecellede bu kabul edilmiştir.

İmam Yusuf dan bir rivayete göre de yalnız kefilin icabile kefalet mü­nakit olursa da nafiz olmaz. Mekfûlünlehin kabulüne mütevakif bulunur, ka­bul etmeden vefat ederse kefalet batıl olur.

îmanu Âzam ile İmam Muhammed´e göre kefalet, bir iltizamı matız de­ğildir, bunda temlik mânası da vardır. Temlik ise beyide olduğu gibi icap ve kabul ile tamam olur. îmam Ebû Yusufa göre iso kefalet, asil hakkın­daki bir şeyin imi talebesin i iltizam etmektir. Bunda temlik mânası yoktur. Bu cihetledir ki bunda mühlet ve şarta talik carîdir. Binaenaleyh bu yal­nız icab ile mün´akit olur. (Bedayi, Nohrifaik, Bahrirâik).

24 - Kefilin icabım, yani: kefaleti deruhte etmesini mekfûlünleh diker­se reddedebilir. Fakat reddetmedikçe kefalet devam eder, kefil kendisini kefaletten çıkaramaz.

Mselâ: Bir kimse, bir şahsın gıyabında birinden alacağına kefil olsa da o.şahıs, bu kefalet haberini almadan vefat etse o kimse bu iltizam etmiş olduğu kefaletle mutalebe ve muahaza olunur.

Bu mesele yukarıda yazıldığı üzere imam Ebû Yusufa göredir. Mecel­lede de bu kabul edilmiştir.

Fakat bir kefalet mekfûlünanhın emri ve kefil ile mekfûlünlehin icap ve kabuliyle yapılırsa biîittifak mün´akit ve nafiz olup mahzurlardan h ili bulunur. (Hindiyye, Ankaravî).

25- : Kefilin icap iğin kullanacağı lâfızlar, örf ve âdette bir şeyin eda­sını veya teslimini taahhüt ve iltizama delâlet eden sözlerdir.

Meselâ: Bir kimse, şu şahsın şu borcuna veya nefsini teslime kefilim veya kefil oldum dese kefalet münakit olur. «Su borcu zaminim, şu borca zaimim, §u borcun verilmesini İltizam ettim, şu borç benim üzerim© olsun gibi sözler de kefalet sayılır.

26 - : Nüfse kefalet, mala kefaletin dun undadır. Binaenaleyh bir kimse «filâna kefilim» deso bu ıtlak üzere olan söz, kefalet binnefse hami olunur. Meğer ki hunun mala kefalet olduğuna bir karine bulunsun, o halde mala kefalet olur. Bu cihetledir ki, kefalet bümal beyyinesi, kefalet binnofs bey-yinesine tercih olunur. (Reddimuhtar, Behçe).

27 - : örf ve âdette taahhüt ...
[Bu mesajın devamını görebilmek için kayıt olun ya da giriş yapın
Bu Sayfayi Paylas
Facebook'a Ekle
Kayıtlı

Müslüman
Anahtar Kelime
*****
Offline Pasif

Mesajlar: 132.042


View Profile
Re: Kefalete dair istilahlar
« Posted on: 26 Nisan 2024, 02:08:36 »

 
      uyari
Allah-ın (c.c) Selamı Rahmeti ve Ruhu Revani Nuru Muhammed (a.s.v) Efendimizin şefaati Siz Din Kardeşlerimizin Üzerine Olsun.İlimdünyamıza hoşgeldiniz. Ben din kardeşiniz olarak ilim & bilim sitemizden sınırsız bir şekilde yararlanebilmeniz için sitemize üye olmanızı ve bu 3 günlük dünyada ilimdaş kardeşlerinize sitemize üye olarak destek olmanızı tavsiye ederim. Neden sizde bu ilim feyzinden nasibinizi almayasınız ki ? Haydi din kardeşim sende üye ol !.

giris  kayit
Anahtar Kelimeler: Kefalete dair istilahlar rüya tabiri,Kefalete dair istilahlar mekke canlı, Kefalete dair istilahlar kabe canlı yayın, Kefalete dair istilahlar Üç boyutlu kuran oku Kefalete dair istilahlar kuran ı kerim, Kefalete dair istilahlar peygamber kıssaları,Kefalete dair istilahlar ilitam ders soruları, Kefalete dair istilahlarönlisans arapça,
Logged
Sayfa: [1]   Yukarı git
  Yazdır  
 
Gitmek istediğiniz yer:  

TinyPortal v1.0 beta 4 © Bloc
|harita|Site Map|Sitemap|Arşiv|Wap|Wap2|Wap Forum|urllist.txt|XML|urllist.php|Rss|GoogleTagged|
|Sitemap1|Sitema2|Sitemap3|Sitema4|Sitema5|urllist|
Powered by SMF 1.1.21 | SMF © 2006-2009, Simple Machines
islami Theme By Tema Alıntı değildir Renkli Theme tabanı kullanılmıştır burak kardeşime teşekkürler... &
Enes