> Forum > ๑۩۞۩๑ Kitap Dünyası - İlim Dünyası Kütüphanesi ๑۩۞۩๑ > Usulü Fıkıh Eserleri > Hukuku İslamiye > Hacr ile izne ve ikrahe dair
Sayfa: [1]   Aşağı git
  Yazdır  
Gönderen Konu: Hacr ile izne ve ikrahe dair  (Okunma Sayısı 2164 defa)
08 Mart 2010, 01:22:23
Ekvan
Varlıklar, alemler, dünyalar. (Evren).
Tecrübeli Üyeler
*
Çevrimdışı Çevrimdışı

Cinsiyet: Bayan
Mesaj Sayısı: 19.233


« : 08 Mart 2010, 01:22:23 »



YİRMİ DÖRDÜNCÜ KİTAB

HACR İLE İZNE VE İKRAHE DAİR OLUB BİR MUKADDİME İLE İKİ BÖLÜME AYRILMISDIR.

MUKADDİME


Hacre, İzne, İkrahe Aid Istılahlar :



1 - (Hacr) : Lûgatde mutlaka men´ manasınadır. Tazyik, haram mâ nasına da gelir. Akle de hacr denilmişdir, çünkü sahibini çirkin ve akıbeti muzir şeylerden men´eder. istilanda «Bir muayyen şahsı tasarruf-ı kavlî-sinden men´etmekdir» ki o şahsa bu hacrden sonra «Mehcur» denir.

Tasarruf-ı kavli´den men, o tasarrufu hükümsüz, gayrı sabit ve gay­ri nafiz addetmek demekdir.

Hacr, fiilde carî değildir. Çünkü bir fiilin vukuundan sonra reddi mümkün olmaz ki ondan hacr tasavvur olunsun. Hicr de bu mânayadır.

2 - (Hacr-i kaviy) : Bir şahsı asl-i tasarrufdan men´ demekdir ki, o tasarruf asla nafiz olmaz. Mecnun-i mutbiki, gayri mümeyyiz çocuğu beyi, icar, nikâh, talâk, ikrar hibe gibi tasarrufatı kaliyyeden men´ gibi. Bunların bu tasarrufları asla sabit olmaz.

3 - (Hacr-i mütevessit) : Bir şahsın tasarrufi kavlisini vasfı, yani: Nefazı itibariyle men´etmektedir. Ma´tuhun, mümeyyiz çocuğun nef ile zarar beyninde dair olan tasarrufi kavilleri gibi ki bunlar, velilerinin izin­leri munzem olma-dıkca nafiz olmaz.

4 - (Hacr-i zaif) : Bir şahsın tasarruf-ı kavlîsinin vasfının vasfım, yani: Nefazının fil´hâl tahakkukum men´etmekdir. Mehcur olan medyu­nun başkasına borç ikrarının hal-i hacrinde nefazını men´ gibi ki, bu ik­rarı bilâhare hacri fek edilince zimmetine taallûk etmiş olarak mutebe: olur.

5 - (Fekk-i hacr) : Hacri izâle etmek, mehcure mezuniyyet vermek, mehcurun tasarrufatına müsaade etmekdir.

6 - (îzn) : Lûgatde mutlaka itlâk = Salıvermek manasınadır. îba-haye, müsaadeye, ilâma, fekk-i hacre de izin denilir, istilanda bir şahs hakkındaki hacri fekketmek, meni´ hakkım ıskat eylemek, tasarrufatda bulunmasına müsaade vermek demekdir. Kendisine böyle izin verilen şah­sa da «Mezun» denilir ki «Mezunünleh» demekdir.

Bu izn, İmam Züfer ile İmam Şafiî´ye göre tevkildir, inâbedir.

7 - (Sağir) : Sabiy, yani: Henüz bulûğ çağına ermemiş çocuk demek-dir. Mümeyyiz ve gayri mümeyyiz kısımlarına ayrılır: Şöyle ki: «Sağir-i mümeyyiz» alış verişi anlayan, yani: Satmanın mülkü izâle etdiğini, satın almanın da mülkü calib olduğunu bilen ve onda beş aldanmak gibi gabm fahiş olduğu zahir ve herkesçe malûm olan bir gabni, gabni yesîrden ayı­rabilen çocukdur. «Sağir-i gayri mümeyyiz» ise satışını sâlib, satın alma­nın calib olduğunu bilmeyen, gabni fahişi gabni yesirden temyiz ve tef­rika kadir bulunmayan çocuk demekdir.

8 - : (Ma´tuh) : Şuuru muhtel olan kimsedir ki; fehmı az, lâkırdısı karışık, tedbiri bozuk olur. Böyle bir hâle «Eteh ™ Bunaklık» denir ki, aklın noksanlığından ibaretdir. Şu kadar var ki matuh, onun bunun has-kmda mecnun gibi darb ve şetimde bulunmaz.

9 - (Mecnun! ; Deii demekdir. iki kısma ayrılır. Biri (Mecnun-i müt-bik) dir ki, deliliği en az bir ay içinde ve diğer bir kavle göre bir sene içinde bütün vakitlerini kaplamış bulunur, cinneti bilâ fasıla devam eder. Diğeri «Mecnun-i gayri mütbik» dir ki, bir ay veya bir sene içinde bazen deli olub bazen de ifakat bulan kimsedir, deliliği bilâ fasıla temadi etmez.

10 - (Mutbik) ; İtbâk kelimesinden mehurdur. Bir şeyi tamamen örtüb kaplayan, bir şeyden asla ayrılmayan şey demekdir. Bu cihetle sa-hibind-en ayrılmayan bir cinnete «Cünun-i mutbik», vakit vakit ayrılaj cinnete de «Cünun-i gayri mutbik» deniîmişdir. Hümayı mutbika, hüma-yı gayri mutbika tâbirleri de bu kabildendir.

Cünun-i mutbikm müddeti, îmam Ebû Yûsuf den bir rivayete göre se­nenin ekserisine şâmil olan, tedavül eden cünundur. Diğer bir rivayete gö­re bn* gün bir geceden ekser olan einnetdir. Çünkü bu kadar uzayan bir cinnet ile kaza-i salât sâkit olur. Diğer bir rivayete göre de tam bir aydır. îffiami Azam´ın bir. kavli de böyledir. îmam Muhammedi en bir rivayete göre bir aydan sı devam eden bir cinnet, uzun bir cünun sayılmaz. Nite­kim bir kimse borcunu acilen veya ankarib ödeyeceğine yemin etse bir aydan evvel ödeyince yemininde ban, bir aydan sonra ödeyince hânis olur. Ve bir syı kaplayan bir cünun ile o aya rastlayan ramazanı şerif orucu sâ­kit olur. Bundan noksanı ise böyle değildir. Maamafih îmam Muhammed´ den diğ?r bir kavle göre bu müddet tam bir senedir. İmamı Âzam´ın bif kavli de böyledir. Çünkü bu kadar uzayan bircinnet ile zekât ve saire gibi bütün ibadetler sâkit olur. Bir de böyle füsûli erbaayı cami bir müddet için-de ifakat bulmayınca bunun asıl akuda bir âfet olduğu bilinmiş, mec­nunun cinneti tekarrür etmiş olur. Binaenaleyh tasarrufatda muhtar olan da îmam Muhammed´in bu kavlidir. (Mebsût, Mecmaül´enhür.)

11 - (Sefih) : Malını beyhude, faidesiz yere sarf ve masraflarında israf ve tebzir ile mamelekini itlaf ve izaa eden kimssdir. Bu hale sefeh, sefahet denir. Sefihin cem´i süfehadır. Havasına uyub şer´i şerifin ahkâ­mı mucebince amel etmeyen kimse de süfehadan sayılır.

Ebleh ve sâde dil olmak yüzünden kazanç yolunu bilemeyib alış veriş­lerinde aldanan kimse de sefih demekdir.

Mâlini şer uğrunda ibzal eden bir şahs, hacr edileceği gibi bütün em­valini hayra sarf edib da fakir, sıfrüTyed kalacak kimse de hacr edilebilir.

12 - fîsrafl : Bir şeyi lâyık olan mahalde münasib olan mikdardan ziyade sarf etmekdir. Sahibine «Müsrif-» denir.

13 - (Tebîir) : Bir şeyi lâik olmayan mahalde sarf etmekdir. Sahibi­ne «Mübezzir» denir.

İ4 - (Dâin) : Alacaklı, bir vâde ile alacak sahibi, bir kimsenin zim­metinde alacağı olan şahs demekdir. Buna «Garim» de denir. Cem´i «Gu-rema» dır.

«Medyun» da borçlu, ödünç almış kimsedir ki, buna «Medin» de denir. Borç vermeye «İdâne» borç edinmeğe de «İstidâne». denilir. «Müdayene» de karşılıklı borç edinmek, birbirine borç pars vermek yerinde müsta­meldir.

«Deyn» için üçüncü kitaba müracaat!.

15- (Maras-i mevt) : Hastayı zaif düşürüb kendisinde ölüm korkusu bulunan maraz demekdir ki araya sıhhat girmeden mevte müncer olur.

16 - (Miimatale) : Borcu, borcun vâdesini bugün yarın diye uzatıb tehire bırakmakdır. Böyle hareket eden bir borçluya «Medyûni mümatü> denir. Borcunu edaya muktedir olduğu halde tehir edib duran kimse de­mekdir.

Metal de bir şeyi, meselâ borcu uzatıb durmakdır ki, bir zarurete meb-ni-olmayınca zuîm sayılır.

17 - (tfîâs) : Bir kimsenin malı tükenib muhtaç olması, emvalinin fülûse, yani pula, mangıra tehavvül ederek sıfrül´yed kalması demekdir. Böyle bir şahsa «Müflis» denir. Bir şahsın iflâsına hâkim tarafından hükm verilmesine de «teflis» denir. «Fels» pul, mangır, kıymetsiz paradır. Cem´i «Fuhıs»dır.

18 - (îlüşd) : Dîn ve dünya seîâhıdır, dine ve dünyaya zarar verib vermeyecek şeyleri bilmekdir. Hakka, Kur´ana da «Rüşd» denir. «Reşe-d» de hayır, rahmet, hidayet demekdir. «Reşad» da kuvvetli akıl sahibi ol-makdır. Mâlini muhafaza hususunda tekayyüd ederek sefahatden, israf-dan kaçman kimseye «Reşîd» denir. Umurunc güzelce idareye muktedir suretde baliğ olan kimse de «Reşîd» namım alır.

19 - :(îkrah) : LÛgatde bir kimseyi istemediği bir sözü söylemeğe veya bir işi yapmağa zorlamakdır. istilanda bir kimseyi tehdid ile, îhafe ile rizası olmaksızın bir sözü söylemeğe veya bir işi işlemeğe haksız ye­re sevk etmekdir. Kendisine böyle cebr edilen kimseye «Mükreh» cebr edilen şeye «Mükrehünaleyh», mükrehin korkmasını mucib, rizasını sâlib olan şeye de «Mükrehünbih» denir. İkrahda bulunan şahsa da «Mükrih», «Mücbir» denir.

20 - (İkrah-i müîcî) : Nefsi itlaf, uzvu katı´ veya bunlardan birine müeddi olacak şi-ddetii darb ile yapılan ikrahdır ki, mükrehin rizasını izâ­le, ihtiyarını ifsSd eder. Maamafih asıl ihtiyarı yine sabit bulunur.

21 - (İkrah-i gayri mülcî) : Nefsi itlaf, uzvu kafa müeddi olmayıb yalnız gam ve elemi mucib olacak derecedeki darb ve habs gibi şeyler ile yapılan ikrahdır ki, mükrehin rizasını izâle ederse de ihtiyarını ifsada mü­eddi olmaz.

22 - (Cebr = İcbar) : İkrah demektir. Cebr edene «Mücbir» denir. Tahtı velâyetindeki kimseler hakkında istesinler, istemesinler tasarrufu nafiz olan veliye «Veliyyi mücbir» denir.

Kahir, galib, mütekebbir kimseye «Cebbar» denilir. «Cübar» ûz he­der olmak, tazmini lâzım gelmeksizin telef olmak manasınadır. < Cebr» lâf­zı ıslah, telâfi mânasına da gelir. Nitekim «Cebr-i mafat» denir.

Cebrin mukabili, ihtiyardır, kerahatin mukabili de rızadır.

23 - (llca) : Sevk etmek, bir jeyi yapmaya icbar etmek. Bir takım hâdiselerin vukuuna saik olan şeylere «îlcaâtı zemâne» denir. [21]

(BİRİNCİ BÖLÜM)

HACRE VE İZNE MÜTEALLİK MESELELERİ MUHTEVİDİR



İÇİNDEKİLER : Hacrin sebebleri ve mehcurlann kısımları Çocuk­lara, mecnunlara ve matuhlara aid, izne müteallik meseleler. Hacredilen medyunlara ve müflislere aid meseleler. Medyunların haps edilib edile­memesi. Maraz-i mevtin mahiyyeti ve şeraiti. Maraz-i mevt halindeki ta­sarrufların hükmleri. Hacrin hikmet-i teşrîivye .. [22]


Hacrin Esbabı Ve Mehcürların Aksamı :




24 - : Hacrin sebebleri sebavet, cinnet, eteh, nk, deyn, belâhet, sefeh, zarar-i âmmeden ibaret olmak üzere yedidir.

Mehcurlar da iki kısımdır. Bir kısmı, zaten mehcur olanlardır ki; bun­lar çocuklar, mecnunlar, matuhlar, rakiklerdir. Maraz-i mevt halinde bu­lunan kimse de bu kısma dahildir ki, bunun mehcuriyyeti maraz-i mevt ile raukayyeddir.

Diğer kısmı da hâkimin hükmiyle irfeheur olanlardır ki, bunlara med­yunlar, eblehler, sefihler, cahil tabibler, müflis mükârîler ve mâcin: yani nâsa bâtıl hileler talim etmek suretiyle fetva veren kimselerdir.

[Bu mesajın devamını görebilmek için kayıt olun ya da giriş yapın
Bu Sayfayi Paylas
Facebook'a Ekle
Kayıtlı

Müslüman
Anahtar Kelime
*****
Offline Pasif

Mesajlar: 132.042


View Profile
Re: Hacr ile izne ve ikrahe dair
« Posted on: 25 Nisan 2024, 01:41:05 »

 
      uyari
Allah-ın (c.c) Selamı Rahmeti ve Ruhu Revani Nuru Muhammed (a.s.v) Efendimizin şefaati Siz Din Kardeşlerimizin Üzerine Olsun.İlimdünyamıza hoşgeldiniz. Ben din kardeşiniz olarak ilim & bilim sitemizden sınırsız bir şekilde yararlanebilmeniz için sitemize üye olmanızı ve bu 3 günlük dünyada ilimdaş kardeşlerinize sitemize üye olarak destek olmanızı tavsiye ederim. Neden sizde bu ilim feyzinden nasibinizi almayasınız ki ? Haydi din kardeşim sende üye ol !.

giris  kayit
Anahtar Kelimeler: Hacr ile izne ve ikrahe dair rüya tabiri,Hacr ile izne ve ikrahe dair mekke canlı, Hacr ile izne ve ikrahe dair kabe canlı yayın, Hacr ile izne ve ikrahe dair Üç boyutlu kuran oku Hacr ile izne ve ikrahe dair kuran ı kerim, Hacr ile izne ve ikrahe dair peygamber kıssaları,Hacr ile izne ve ikrahe dair ilitam ders soruları, Hacr ile izne ve ikrahe dairönlisans arapça,
Logged
Sayfa: [1]   Yukarı git
  Yazdır  
 
Gitmek istediğiniz yer:  

TinyPortal v1.0 beta 4 © Bloc
|harita|Site Map|Sitemap|Arşiv|Wap|Wap2|Wap Forum|urllist.txt|XML|urllist.php|Rss|GoogleTagged|
|Sitemap1|Sitema2|Sitemap3|Sitema4|Sitema5|urllist|
Powered by SMF 1.1.21 | SMF © 2006-2009, Simple Machines
islami Theme By Tema Alıntı değildir Renkli Theme tabanı kullanılmıştır burak kardeşime teşekkürler... &
Enes