Konu Başlığı: Zikir vakitleri Gönderen: Sümeyye üzerinde 25 Ocak 2011, 18:11:22 Zikir Vakitleri: Bil ki: Şer'î hükümlerin belirlenmesi gibi ince olmasa bile, zikirlerin de müsamahalı biçimde bir tür belirlenmesine ihtiyaç vardır. Zira, belirlenmediği takdirde, gevşek insanlar gerekli ilgiyi göstermezler. Belirleme ya vakitlerle ya da sebeplerle olur. .Daha önce de açıkça ya da işaret yoluyla belirttiğimiz üzere, zikir için belli bir vaktin belirlenmesinde etkin olan şeyler şunlardı: i. Ruhâniyetin yayılması anı olması, sabah ve akşam saatleri gibi, ii. Nefsin hey'ât-ı rezîleden uzak olması, uykudan uyanma anı gibi, ili. Nefsin, cilalanmasmı sağlayacak, dünya meşgalelerinden ve konuşmalarından uzak olduğu anların seçimi, uykuya gireceği anlar gibi. Zikir için sebepliği belirleyen şeyler de şunlardı: i. Allah'ı anmayı unutturacak, nefsin Cenâb-ı Allah'a yönelmekten gafîl olmasını gerektirecek bir durumun olması. Bu durumda, bu gaflet halinin Allah'ı zikirle tedavi edilmesi gerekir. Zikir, bir tür panzehir vazifesi görür ve gaflet halinin zehrim giderir, meydana gelen eksikliklerin telafisini sağlar. ii. Tâatin, kendi başına eksik olması, faydasının tam olmaması hali. Bu durumda eklenilen zikirlerle, o tâatin tamamlanması amaçlanır. Namazlarda okunması sünnet olan zikirler gibi. iii. Allah korkusunu, O'nun güç ve kudretinin ululuğunu hatırlatmak suretiyle, nefsin uyarılmasını gerektiren hallerin olması. Bu durumda nefis, nereden ve nasıl etkilendiğini bilerekten ve bilmeyerekten hayra yöneltilmiş olacaktır. Rüzgar, karanlık, güneş tutulması... gibi kevnî âyetlerle ilgili zikirler böyledir. iv. Kendisine zarar vermesinden korktuğu hallerin olması. Bu durumda Allah Teâlâ'dan, kendisine fazl kereminden lutfetmeşini istemesi ve o halin başlangıcında Allah'a sığınması vacip olur. Yolculuğa çıkmak ve bineğe binmek gibi. v. Cahiliye döneminde insanların, cine sığınmak, hilali görünce sığınmak gibi şirke çalan batıl inanışları, ya da uğursuzluk telakkisi sebebiyle afsunlanma (rukye) yoluna başvurdukları hallerin olması. [859] Zikrin Faydaları: Rasûlullah (s.a.), zikirlerin faziletlerini, dünya ve âhiretteki etkilerini açıklamış, böylece zikirlerden beklenen faydanın tam olmasını ve yeterince teşvikte bulunulmuş olmasını amaçlamıştır. Bu konuda açıklanması amaçlanan esas noktalar şunlar olmuştur: i. Zikir, nefsin arınmasını ve olgunlaşmasını sağlar. Bu faydasını dikkate alan Rasûlullah (s.a.), nefsin arınması ve olgunlaşması için gerekecek sonucu, zikre bağlamıştır. Meselâ şu hadisi böyledir: "Kim onları[860] der ve sonra ölürse, fıtrat üzere ölür. [861] Yahut "cennete girer", yahut "günahları affolunur" ve benzeri ifadeler gibi. ii. Zikir edene hiçbir şey zarar vermez, her türlü kötülüklerden korunur. Çünkü ilâhî rahmet o kişiyi bürümüş ve meleklerin duası onu çepeçevre kuşatmıştır. iii. Zikir, günahların silinmesini, hasenatın çoğaltılmasını sağlar. Çünkü, daha önce de açıkladığımız gibi Allah'a teveccühte bulunmak, rahmet bürgüsüne tutunmak, günahları yok eder, melekî gücü teyit eder ve onu destekler. iv. Aynı hikmetten dolayı, şeytanlar o kimseden uzak olur. [862] [859] Şah Veliyyullah Dihlevî, Hüccetullâhi’l-Bâliğa İslâm Düşüncesinin İlkeleri, İz Yayınları: 2/240-241. [860] Uyku anında söyleyeceği "Allahümme eslemtu..." diye başlayan bir duayı.(Ç) [861] bkz. Buhârî, De'avât, 9; Müslim, Zikir, 57. [862] Şah Veliyyullah Dihlevî, Hüccetullâhi’l-Bâliğa İslâm Düşüncesinin İlkeleri, İz Yayınları: 2/241. Konu Başlığı: Ynt: Zikir vakitleri Gönderen: Ekvan üzerinde 25 Ocak 2011, 20:17:55 i. ALLAH'ı anmayı unutturacak, nefsin Cenâb-ı ALLAH'a yönelmekten gafîl olmasını gerektirecek bir durumun olması. Bu durumda, bu gaflet halinin ALLAH'ı zikirle tedavi edilmesi gerekir. Zikir, bir tür panzehir vazifesi görür ve gaflet halinin zehrim giderir, meydana gelen eksikliklerin telafisini sağlar. Aslında teşhis belli,tedavi belli..Ama uygulamaktan acizkalıyoruz çoğu zaman.. Rabbim razı olsun..Önemli bir mevzu..İnşaallah faydalanmak nasib olur.. |