๑۩۞۩๑ Kitap Dünyası - İlim Dünyası Kütüphanesi ๑۩۞۩๑ => Hüccetullahil Baliğa => Konuyu başlatan: Sümeyye üzerinde 25 Ocak 2011, 18:09:08



Konu Başlığı: Zikir vakitleri üçtür
Gönderen: Sümeyye üzerinde 25 Ocak 2011, 18:09:08
Zikir Vakitleri Üçtür:

 

Rasûlullah (s.a.), zikir için üç vakit belirlemiştir: Sabah, ak­şam ve uyku anı. Çoğu zikirler hakkında uyanma anını, zikir vakti olarak belirlememiştir; çünkü bu an zaten genellikle fecrin doğuş anı, ya da ortalığın aydınlandığı zamandır, (sabah vakti içine gi­rer). [863]


Sabah Ve Akşam Zikirleri:

 

Bunlardan bazıları şunlardır:

"ALLAHım! Ey gaybı ve aşikâr olan her şeyi bilen ALLAH! Gökle­rin ve yerin yaratıcısı, her şeyin Rabbi, hükümdarı olan ALLAH! Şehâdet ederim ki, senden başka tanrı yoktur. Nefsimin şerrinden, şeytanın şerrinden ve tuzağından sana sığınırım. Biz akşama erdik, mülk de ALLAH'ın olarak akşamladı. Hamd ALLAH'a aittir, tek olan ALLAH'tan başka tanrı yoktur, O'nun ortağı yoktur. Mülk an­cak O'nundur, hamd ancak O'na mahsustur. O her şeye kadirdir.

ALLAHım! Şüphesiz ki ben, bu gecenin hayrını, bu gecede olan şeylerin hayrını senden istiyor; bu gecenin şerrinden ve bu gecede olan şeylerin şerrinden sana sığınıyorum.

ALLAHım! Tembellikten, yaşlılıktan, kibrin kötülüğünden, dünya fitnesinden, kabir azabından sana sığnınm."

Duayı sabah vakti yapıyorsa, metinde geçen "bu gece", "akşa­ma erdik", "akşamladı" kelimelerinin yerine, "bu sabah", "sabaha erdik", "sabahladı" kelimelerini kullanır. Devamla şöyle der:

"Seninle akşamladık, seninle sabahladık, seninle yaşar, se­ninle ölürüz; varış yeri sanadır."

Akşam vaktinde ise bunun yerine: "Seninle akşamladık, se­ninle sabahladık, seninle yaşar, seninle ölürüz; diriliş sanadır." der. Sonra üç defa şöyle söyler:

"ismi anıldığında yerde ve gökte hiçbir şeyin zarar vermeyece­ği ALLAH'ın adıyla..." Devam eder:

"ALLAH'ı her türlü noksanlıklardan tenzih eder ve O'nu gereği gibi överim. ALLAH'tan başka güç ve kuvvet sahibi yoktur. Onun di­lediği olur; dilemediği olmaz.

Bilirim ki, ALLAH Teâlâ her şeye kadirdir ve bilirim ki, ALLAH Teâlâ her şeyi ilmiyle kuşatmıştır."

Sonra şu âyeti okur:

"Akşama ulaştığınızda, sabaha kavuştuğunuzda, gündüzün sonunda ve öğle vaktine eriştiğinizde ALLAH'ı-ki göklerde ve yerde hamd O'na mahsustur teşbih edin! ölüden diriyi, diriden ölüyü O çıkarıyor; yeryüzünü ölümünün ardından O canlandırıyor, işte siz de (kabirlerinizden) böyle çıkarılacaksınız. [864]

Duaya devam eder:

"ALLAHım! Şüphesiz ben, senden dünyada ve âhirette afiyet is­terim. ALLAHım! Ben senden, dinim, dünyam, ailem ve malım hak­kında af ve afiyet isterim."                                                                      

"ALLAHım! Ayıplarımı ört, korkularımı gider, beni huzur ve güven içerisinde kıl!

ALLAHım! Beni önümden, arkamdan, sağımdan, solumdan, üzerimden kolla ve muhafaza eyle! Alt tarafımdan ansızın yaka­lanmamdan senin azametine sığınırım."

Sonra üç defa şöyle der:

"Ben Rab olarak ALLAH'tan, din olarak İslâm'dan, peygamber olarak Hz. Muhammed'den hoşnut ve razıyım."

"ALLAH'ın eksiksiz, kutsal kelimeleriyle, yaratmış olduğu şeyle­rin şerrinden kendisine sığınırım. ALLAHım! Bana ve yarattıkların­dan herhangi birine inen her nimet, sadece sendendir, senin orta­ğın yoktur, hamd sadece sana mahsustur, şükür ancak sana gere­kir."

Bundan sonra da seyyidu'l-istiğfârı okur. [865]



[863] Şah Veliyyullah Dihlevî, Hüccetullâhi’l-Bâliğa İslâm Düşüncesinin İlkeleri, İz Yayınları: 2/241.

[864] Rûm 30/17-19.

[865] Şah Veliyyullah Dihlevî, Hüccetullâhi’l-Bâliğa İslâm Düşüncesinin İlkeleri, İz Yayınları: 2/242-243.