๑۩۞۩๑ Kitap Dünyası - İlim Dünyası Kütüphanesi ๑۩۞۩๑ => Hüccetullahil Baliğa => Konuyu başlatan: Sümeyye üzerinde 29 Ocak 2011, 15:49:29



Konu Başlığı: Zekât yoksulluk kapısını kapatır
Gönderen: Sümeyye üzerinde 29 Ocak 2011, 15:49:29
 
Zekât, Yoksulluk Kapısını Kapatır:


Zavallı bir insan, şiddetli bir sıkıntı içine düştüğünde, Al­lah'ın tedbiri, onun ihtiyacının giderilmesini gerektirir. Bu, her­hangi bir adamın kalbine, o kimseye infakta bulunmasının ilham edilmesi yoluyla gerçekleşir. O adamın içinden bu ilham doğrultu­sunda hareket etmek gelir. Böylece ruhanî bir inşirah hali gerçek­leşir ve bu, Allah'ın rahmetini harekete geçirmede etkili, nefsin ol-gunlaştmlmasında da gerçekten çok yararlı olur. Şeriatlardaki bü­tün insanlara yönelik küllî ilham, faydaları bakımından tafsili il­hamın peşinden gelir.

Sonra insan tabiatı, hemcinsine karşı müşfik yaratılmıştır. Bu özellik, insanlara karşı güzel davranma manasına gelen iyi huylardan çoğuna kaynaklık eder. Kim bu özelliği yitirirse, onda mutlaka kapatılması gereken bir eksiklik var demektir. Hem sa­dakalar, hatalara da keffâret olmakta ve bereketi artırmaktadır. Nitekim buna daha önce temas etmiştik. [413]

 
Zekât, Fakirleri Ve İhtiyaç Sahiplerini Hayata Bağlar:
 

Zekât konusunda gözetilen ikinci temel maslahat toplum dü­zenine yöneliktir. Bir yerleşim birimi, hiç şüphesiz zayıfları, ihti­yaç sahiplerini de barındırır. Zenginlik ve yoksulluk ise, gelip geçi­cidir; bugün bunlar zengin ya da yoksul olur, yarın ötekiler. Bu du­rumda, eğer varlıklı olanların yoksul ve ihtiyaç sahibi olanlara yardımcı olmaları bir yol olmasaydı, o zaman onlar helak olur, aç­lıklarından ölürlerdi.

Hem ülke düzeninin sağlanabilmesi için, güvenliği ve ülke yö­netimini sağlamakla görevli olan kimselerin geçimlerini sağlayacak mal bulunması da zorunludur. Bunlar, ülke yararına çalıştık­ları ve bu yüzden kendi geçimlerine bakmaya fırsat bulamadıkları için, onların geçimlerinin ülke halkı üzerine olması gerekir. Kamu harcamalarını belli bir kesimin karşılaması kolay olmaz veya bu imkânsız olur. Bunun için de, ülkede yaşayan herkesten belli oran­da mal toplanması bir usul olmalıdır.

Bu iki maslahattan birinin diğeri ile iç içe olması gibi masla­hata daha uygun bir şey olmadığından, Sâri' Teâlâ, bunları birbi­riyle iç içekılmıştır. [414]



[413] Şah Veliyyullah Dihlevî, Hüccetullâhi’l-Bâliğa İslâm Düşüncesinin İlkeleri, İz Yayınları: 2/120.

[414] Şah Veliyyullah Dihlevî, Hüccetullâhi’l-Bâliğa İslâm Düşüncesinin İlkeleri, İz Yayınları: 2/120-121
.