๑۩۞۩๑ Kitap Dünyası - İlim Dünyası Kütüphanesi ๑۩۞۩๑ => Hüccetullahil Baliğa => Konuyu başlatan: Sümeyye üzerinde 08 Şubat 2011, 19:56:25



Konu Başlığı: Zekât konusunda esas alınan oranlar
Gönderen: Sümeyye üzerinde 08 Şubat 2011, 19:56:25
Zekât Konusunda Esas Alınan Oranlar:

 

Zekât konusunda esas alınan oranlar; beşte bir, onda bir, yir­mide bir, kırkta birdir. (Yüzde ifadesi: % 20, % 10, % 5, % 2.5). Ve­rilecek zekât nisbetinin artması, ürünün fazlalığı ve külfetin azlığı ile doğru orantılıdır. Ürün arttıkça, külfet azaldıkça oran yükselir. Dünyanın dört bucağında yaşayan çoğunluk halkın kazançları dört kategori içine girer. Bu durumda uygun olan, her iki mertebe arasındaki farkın en açık biçimde ortaya konulmasıdır. Bu da, bir üst mertebe için belirlenen oranın, bir alt mertebe için belirlenen oranın iki katı olması şeklinde gerçekleşir. Görüldüğü gibi zekât oranları böyledir. Bu konu ileride daha geniş bir şekilde ele alınacaktır.

Zenginlik seviyesinin belirlenmesine gerek duyulduğu zaman, (zaman ve mekan unsurları dikkate alınarak) örfen zenginlik ka­bul edilen seviye esas alınmalı, zenginlikle ilgili hükümler ona gö­re değerlendirilmelidir.

Doğulu batılı, Arap olan olmayan bütün insanların büyük ço­ğunluğunun hayat tarzı bunun böyle olmasını gerektirir. Eğer bir mani olmasa, bu, bütün insanlarca tabiî bir yol olarak kabul edilir. Bu gibi konular, çoğunluk insanların örf ve âdetleri üzerine bina edilmezse, o zaman düzen sağlanamaz.

Şeriat nazarında çok önemi olan, Kur’ân’ın kendi dilleriyle in­miş olduğu ilk muhatap Araplar’ın halidir. Şeriat, onların hallerini dikkate almış ve çeşitli belirlemelere gitmiştir. Bunun sonucu ola­rak da şeriat, “kenz”i [514], beş ukiyye olarak takdir etmiştir. Çünkü beş ukiyye [515], en küçük bir ailenin bir yıl boyunca ihtiyaçlarını karşılayabilecek bir meblağ demektir. Bu mamur bölgelerin çoğun­luğu için geçerlidir. Ancak kuraklık yılları ya da gerçekten çok bü­yük ülke ya da bögelerde durum farklı olabilir [516] (ve belirlenen bu meblağ yeterli olmayabilir. Ancak bu durum azınlıktadır. Hüküm­lerde ise, çoğunluk dikkate alınır).

Küçük davar [517] sürüsü kırk, büyük sürü ise yüz yirmi sayı­sıyla belirlenmiştir.

Ziraî ürünlerde zenginlik sınırı, beş vesk olarak belirlenmiş­tir. Çünkü en küçük bir aile karı, koca ve bir de çocuk ya da hiz­metçi olmak üzere en az üç kişiden meydana gelir. Bir insanın günde yiyebileceği en fazla miktar bir müd ya da bir rıtıl kadardır. Tabii bunun yanında katığa da ihtiyacı olacaktır. Beş vesklik bir miktar ise, böyle bir aileye tam bir sene yetecek kadardır.

(Pislik tutmayan) çok su, iki külle (kulleteyn [518]) miktarı ola­rak belirlenmiştir. Çünkü kuyu gibi kaynağında olan su, bu miktardan daha az olmaz; Arap âdetine göre kullanılmakta olan kap­lar da bu miktara çıkmaz.

Miktar belirleme ile ilgili diğer konuları, bunlara kıyas edi­niz.

Allah’u a’lem!



[515] Veya ikiyüz dirhem. (Ç)

[516] Meselâ, günümüzde "tüketim toplumları" diye nitelenen zengin ülkeler­de, bu smır çok yukarılara çıkar. (Ç)

[517] Koyun ve keçi türünde. (Ç)

[518] Külle: İkiyüz elli bağdat rıtılı kadar su alan bir küpe denmektedir.