Konu Başlığı: Veda haccı hutbesi Gönderen: Sümeyye üzerinde 26 Ocak 2011, 15:52:56 Veda Haccı Hutbesi; Güneş Nemire'de iken zeval vaktine girince devesi Kasvâ'nm hazırlanmasını emretti, ona semer vuruldu. Vadinin ortasına geldi ve insanlara, "Şüphesiz ki sizin kanlarınız ve mallarınız birbirinize haramdır[699]diye başlayan meşhur Veda haccı hutbesini irad etti. Sonra Bilâl, ezan okudu ve kamet getirdi. Önce öğle namazını kıldılar, sonra ikindi namazı için kamet etti ve ikindi namazını kıldılar. Bu iki namaz arasında, başka bir namaz kılmadı. Rasûlullah (s.a.), o gün hutbesinde insanların bilmeye muhtaç oldukları, bilmemek dolayısıyla mazur olamayacakları hükümleri açıklamıştır. Çünkü o gün, görülmedik bir kalabalık vardı. Bütün insanlığa duyurulması istenilen bu tür hükümlerin açıklanması için böylesi kalabalık cemaatler fırsat telakki edilir. Rasûlullah (s.a.) da öyle yapmıştır. Öğle ile ikindi namazı cem-i takdim yoluyla, akşam ile yatsı da cem-i te'hîr yoluyla kılınmıştır. Çünkü o günde insanlar, başka bir gün ve mekanda görülmedik kalabalıkta bir araya gelmişlerdir. Bu gibi mukaddes mekanlarda tek cemaat olması, dağınık olunmaması arzulanır. Orada bulunan herkesin onu görebilmesi için, böyle kalabalık içerisinde ifa edilmesi gerekir. Böyle bir kalabalığı iki defa toplama ise son derece zor olur. Hem insanlar, burada zikir ve dua ile meşguldürler. Bunlar, bu günde yapılması gereken görevlerdir. Vakitlere riayet ise, bütün sene boyunca yerine getirilmektedir. Bu gibi yerlerde, güzel ve nadir olan şeyler tercih edilir. [700] Rasûlullah (S.A.) Vakfe Yerinde: Sonra Rasûlullah (s.a.), devesine bindi ve vakfe yerine geldi, kıbleye yöneldi, güneş batıncaya kadar vakfe halinde kaldı. Ufuktaki sarılık hafif gidince, oradan ayrıldı. Rasûlullah'ın (s.a.) Arafat'tan güneş battıktan sonra ayrılması, cahiliye döneminde sokulan tahrifi bertaraf etmek içindir. Çünkü onlar, güneş batmadan önce ayrılıyorlardı. Güneşin batmasından önce şeklinde bir belirleme, munzabıt olmaz, müphemlik arze-der. Güneşin batmasından sonra şeklinde belirlenmesi ise, açık ve munzabıttır. Böylesi kalabalıkların düzenli bir şekilde hareketlerini sağlayabilmek için, munzabıt olan belirlemelere ihtiyaç vardır. [701] Müzdelife'de Konaklama: Rasûlullah (s.a.), Arafat'tan yola koyulmuş ve Müzdelife'ye varmıştır. Burada, akşam ile yatsıyı cem-i tehir şeklinde bir ezan ve iki kametle kıldırmıştır. Aralarında nafile (sünnet) namazı kıl-mamıştır. Sonra fecir doğuncaya kadar uzanmıştır. Burada ezan ve kametle sabah namazını kılmış ve ortalık ağarmıştır. Sonra Kasvâ'ya binmiş ve Meş'ar-i Haram'a[702] gelmiş, orada kıbleye doğru dönmüş, Allah'a dua etmiş, tekbir getirmiş, tehlîl ve tevhidde bulunmuştur. İyice aydmlanıncaya kadar orada vakfe yapmıştır. Güneş doğmadan önce oradan ayrılmış ve Batn-ı Muhassir'e[703] varınca, orada biraz hızlanmıştır. [704] [699] bkz. Müslim, Hacc, 147. [700] Şah Veliyyullah Dihlevî, Hüccetullâhi’l-Bâliğa İslâm Düşüncesinin İlkeleri, İz Yayınları: 2/198. [701] Şah Veliyyullah Dihlevî, Hüccetullâhi’l-Bâliğa İslâm Düşüncesinin İlkeleri, İz Yayınları: 2/198-199. [702] Yani Kuzah tepesine. [703] Vaktiyle Fil ordusunun hezimete uğratıldığı yerdir.(Ç) [704] Şah Veliyyullah Dihlevî, Hüccetullâhi’l-Bâliğa İslâm Düşüncesinin İlkeleri, İz Yayınları: 2/199. |