> Forum > ๑۩۞۩๑ Kitap Dünyası - İlim Dünyası Kütüphanesi ๑۩۞۩๑ > İslam Fıkhı Eseleri > Hüccetullahil Baliğa > Ümmete önderlik edecek kişi
Sayfa: [1]   Aşağı git
  Yazdır  
Gönderen Konu: Ümmete önderlik edecek kişi  (Okunma Sayısı 865 defa)
09 Şubat 2011, 18:46:09
Sümeyye

Çevrimdışı Çevrimdışı

Mesaj Sayısı: 29.261



Site
« : 09 Şubat 2011, 18:46:09 »



Ümmete Önderlik Edecek Kimsenin, Hatadan Korunmuşluğu, Herkesçe Belli Olmalıdır:


Ümmete önderlik edecek hak ve hakikat bilgisine sahip zatın, masum olduğu herkesçe sabit olmalı ve insanlar onun hakkında, hak yolu bildiği ve söylediği şeylerde hataya düşmekten ya da sap­tırıcı olmaktan korunduğu, ıslâh için gerekli hususlardan bir kıs­mını bilip, bir kısmını bilmemekten uzak bulunduğu inancında ol­malıdır. Bu ise ancak iki yolla sabit olabilir:

1. O zat, ya kendisinden önce yaşayan birinden rivayette bu­lunur ve o kişinin kemali, masumiyeti üzerinde insanlar görüş bir­liği halinde olur ve ondan yapılan rivayetler kendilerince de sabit olur. [410] Böylece o zat, insanları, kendi inançları ile sorumlu tutar, o rivayetleri onlara karşı hüccet olarak kullanır ve onları ilzam eder.

2. Ya da bizzat kendisi, masumiyeti üzerinde icma edilen zât olur. [411]                                                                                             

Kısaca, mutlaka insanlar için, ya kendi içlerinden çıkan, ya da (daha önceden geçmiş ama) rivayetleri kendilerinde mahfuz olan üzerinde masumiyetine dair icma bulunan bir zatın (önder, mürşid) varlığı zorunludur. Bu zatın, takip edilmesi istenilen ve hayvanı gücün melekî güce uymasını sağlayacak olan yol ve fayda­ları hakkındaki bilgisi, yine günahlara ve onların zararlarına yö­nelik bilgisi ne burhan, ne akıl, ne de duyular yoluyla elde edilme­yen, bilâkis hakikatine ancak vicdan (zevk) yoluyla ulaşılabilen bilgidir. Nasıl ki açlık, susuzluk, hararet ya da soğukluk veren ila­cın etkisi gibi şeyler ancak yaşanarak algılanabüiyorsa, aynı şekil­de bir şeyin ruha uygunluğu, ya da tersliği bilgisi de ancak zevk-i selîm yoluyla elde edilebilir, bu tür bilgilere ulaşmanın başka yolu yoktur.

 

Hak Ve Hakikat Bilgisine Sahip Önderin Hatadan Korunmuşluğu, Ancak Allah Teâlâ Tarafından Sağlanabilir:

 

Bu zatın, bizzat kendisinin hata etmiş olmaktan emin kılın­ması, ancak Allah Teâlâ’nın, içinde, idrak ettiği, bildiği her şeyin hak ve hakikat, gerçeğe tamamen uygun olduğuna dair zorunlu bir bilgi yaratması yoluyla olur. Bu zorunlu bilgi, gören birinin görme­si anında kendinde hasıl olan bilgi mesabesinde olur. Nasıl ki kişi, bir şeyi gördüğü zaman, o şeyin yokluğuna ya da görme olayının hilâf-ı hakikat üzere gerçekleştiğine dair bir ihtimale yer vermez­se, burada da öyle olur. Yine, sözcüklerin nesnelere delâleti bilgisi gibidir. Meselâ, herhangi bir Arap, “mâ” sözcüğünün suyu, “arz” sözcüğünün de yeri ifade etmek üzere konulmuş olduğunda en ufak bir kuşku duymaz. Halbuki, bu konuda ne kendisine karşı ge­tirilmiş bir burhan, ne de bu sözcüklerle, delâlet ettikleri şeyler arasında aklî ayrılmazlık ilişkisi (telâzum) bulunmaktadır. Buna rağmen içinde, bu sözcüklerin o şeylere delâlet ettiğine dair zorun­lu bir bilgi yaratılmaktadır.

 

Hak Ve Hakikat Bilgisine Sahip Önder Zatın Cibillî Bir Melekeye Sahip Olması Gerekmektedir:
 

Bu zorunlu bilgi, çoğu kez, kendisinde bulunan cibillî bir me­leke sayesinde olur. Kendisinde bulunan bu meleke sayesinde, zevk (vicdan) yoluyla aldığı bilgileri, devamlı olarak doğru bir tarz­da alır. Bu yolla aldığı bilgilere tabi olması ve tecrübe ederek tek­rarlaması halinde, vicdanının doğruluğunu görür.

Hatadan korunmuşluğunun insanlarca sabit olması ise şöyle olur:

a) Burhanî ya da hatabî pek çok delille, davet ettiği şeyin hak olduğu ortaya konur,

b) Yaşantı olarak dürüst ve yalandan uzak olduğu gözler önü­ne serilir,

c) Mucize göstermesi, duasının kabul edilmesi gibi Allah ka­tında üstün bir mevkiinin bulunduğunu belirten şeyler gösterilir.

Böylece insanlar, o zat hakkında müsbet bir inanca sahip olurlar ve onun Tedbir-i İlâhî’de önemli bir yeri bulunduğu, nefsi­nin melekleşmiş kudsî nefislerden olduğu, onun gibi birisinin Al­lah Teâlâ hakkında asla yalan söylemeyeceği, günah işlere yellen­meyeceği hakkında en ufak şüphe duymazlar. Sonra bazı olaylar meydana gelir ve o zata karşı büyük bir saygı ve muhabbet duyar­lar. Bu gelişmeler; insanlara o zatı, mallarından, çocuklarından, susuzluktan içi yanmış birine nisbetle tatlı sudan daha sevimli bir hale getirir. Bütün bunlar, ümmetin istenilen kıvama gelebilmesi için olması zorunlu bulunan şeylerdir; başka türlü ümmetlerin is­tenilen şekle sokulması mümkün değildir. Bunun içindir ki, çeşitli şekillerde kendilerini ibadete vermiş kimseler, durumlarını, bu özellikleri taşıdığına inandıkları bir kimseye nisbet etmektedirler. İsabetli olmaları ya da hatalı olmaları ayrı bir şeydir; ama göster­dikleri yaklaşım budur.

Allah’u a’lem!

 

2) Peygamberliğin (Nübüvvet) Hakikati Ve Özellikleri
 
Hak Ve Hakikat Bilgisine Mazhar Olanlar Tabaka Tabakadır:
 

Bil ki: İnsanların en üst tabakasını, “müfehhemûn” diyeceği­miz üstün anlayış gücüne sahip kimseler teşkil ederler. Bunlar, melekî ve hayvanı güçleri barışık olan insanlardır, melekî güçleri son derece yüksektir. Bunlar, hakkanî bir saikle istenilen düzeni kurmak için harekete geçebilirler, üzerlerine Mele-i a’lâ’dan ilahî bilgi ve haller [412] iner.

Bu insanların özellikleri: Bunlar, mutedil bir mizaca sahip olurlar; hem yaratılış, hem de huy bakımından güzeldirler. Onlar­da aşırı davranışlar ve istikrarsızlık olmaz. Onlar, kendilerini külliden cüzîye, ruhtan surete çekecek anormal zeka durumundan, keza cüzîden külliye, suretten ruha ulaşmalarını engelleyecek ap­tallıktan (geri zekalılık) uzaktırlar.

Bunlar, hak yola (sünnet-i râşide) sıkı sıkıya bağlı olurlar, ibadetlerinde örnek bir tavır sergilerler, insanlarla olan ilişkilerin­de adalet ölçüsünün timsalidirler, küllî tedbiri severler, herkesin yararım arzularlar, hiçbir kimseye -toplum yararı söz konusu ol­madıkça- eza vermezler, gayb âlemine meylederler, onların bu meylinin eseri, sözlerinde, yüzlerinde ve tüm davranışlarında ken­disini gösterir. Onların gayb âleminden desteklendikleri görülür. Başkaları için kolay kolay açılmayan yakınlık ve huzur (sekînet) kapıları, en ufak bir riyazet sonucunda onlara açılır.


 


[410] Daha önceki Rasûl'ün şeriatıyla amel eden nebilerin durumu gibi. (Ç)

[411] Kendi şeriatıyla tebliğe memur olan Rasûller gibi. (Ç)

[412] Şevk, tecrîd vb. gibi.


[Bu mesajın devamını görebilmek için kayıt olun ya da giriş yapın
Bu Sayfayi Paylas
Facebook'a Ekle
Kayıtlı

Müslüman
Anahtar Kelime
*****
Offline Pasif

Mesajlar: 132.042


View Profile
Re: Ümmete önderlik edecek kişi
« Posted on: 19 Nisan 2024, 00:34:01 »

 
      uyari
Allah-ın (c.c) Selamı Rahmeti ve Ruhu Revani Nuru Muhammed (a.s.v) Efendimizin şefaati Siz Din Kardeşlerimizin Üzerine Olsun.İlimdünyamıza hoşgeldiniz. Ben din kardeşiniz olarak ilim & bilim sitemizden sınırsız bir şekilde yararlanebilmeniz için sitemize üye olmanızı ve bu 3 günlük dünyada ilimdaş kardeşlerinize sitemize üye olarak destek olmanızı tavsiye ederim. Neden sizde bu ilim feyzinden nasibinizi almayasınız ki ? Haydi din kardeşim sende üye ol !.

giris  kayit
Anahtar Kelimeler: Ümmete önderlik edecek kişi rüya tabiri,Ümmete önderlik edecek kişi mekke canlı, Ümmete önderlik edecek kişi kabe canlı yayın, Ümmete önderlik edecek kişi Üç boyutlu kuran oku Ümmete önderlik edecek kişi kuran ı kerim, Ümmete önderlik edecek kişi peygamber kıssaları,Ümmete önderlik edecek kişi ilitam ders soruları, Ümmete önderlik edecek kişiönlisans arapça,
Logged
Sayfa: [1]   Yukarı git
  Yazdır  
 
Gitmek istediğiniz yer:  

TinyPortal v1.0 beta 4 © Bloc
|harita|Site Map|Sitemap|Arşiv|Wap|Wap2|Wap Forum|urllist.txt|XML|urllist.php|Rss|GoogleTagged|
|Sitemap1|Sitema2|Sitemap3|Sitema4|Sitema5|urllist|
Powered by SMF 1.1.21 | SMF © 2006-2009, Simple Machines
islami Theme By Tema Alıntı değildir Renkli Theme tabanı kullanılmıştır burak kardeşime teşekkürler... &
Enes