๑۩۞۩๑ Kitap Dünyası - İlim Dünyası Kütüphanesi ๑۩۞۩๑ => Hüccetullahil Baliğa => Konuyu başlatan: Sümeyye üzerinde 13 Şubat 2011, 14:56:52



Konu Başlığı: Teklifin sebebi
Gönderen: Sümeyye üzerinde 13 Şubat 2011, 14:56:52
Teklifin Sebebi:


Öldürme, kılıçla vurma veya zehir içmenin sonucudur; rahim­de Çocuğun yaratılması meninin dökülmesinden sonra olur; tohumun çimlenmesi, ağacın bitmesi ekme, dikme ve sulama sonrasın­da olur. Bunlarda şüphesi olan hiçbir kişinin olacağını sanmıyo­rum. Bu istitâat (kabiliyet) sebebiyledir ki yükümlülük gelmiş ve insanlar bazı şeylerle emrolunmuşlar, bazı şeyleri yapmaktan da yasaklanmışlar; yaptıklarının iyi ya da kötü karşılığını görmüşler­dir.

 

Âleme Yerleştirilen Kuvvetler:
 

Bu kuvvetler şunlardır:

1. Cisimlerin karakter ve özellikleri.

2. Allah Teâlâ’nın türlere ait özellik olarak koymuş olduğu hükümler.

3. Alem-i misal’e ait haller ve eşyanın orada henüz yeryüzün­de meydana gelmeden önceki mevcudiyeti.

4. Mele-i a’lâ sâkinlerinin, yeryüzünde kendisini düzelten ve­ya insanların ıslahı için çalışan kimseler için hayır duaları; aksine hareket edenlere lanet etmeleri.

5. İnsanların yaşantılarını düzenlemek için yazılmış bulunan şeriatlar; bazı şeylerin haram, bazı şeylerin helâl ya da vacip kılın­ması. Bunlara uymak suretiyle bir insan Allah’ın nizamına uymuş olur ve bunun sonucunda itaatkâr sevaba, isyankâr da azaba müs­tahak olur.

6. Allah Teâlâ bir şeyi yaratır; o şey bir başka şeyi beraberin­de getirir. Çünkü o şey sünnetullahta onun lâzımıdır. Lüzum (ay­rılmazlık) ilişkisini bir nizama bağlayan Allah, bu nizamın bozul­masını istemez. Dolayısıyla bir şey meydana geldiğinde onun lâzımı olan şey de meydana gelir. Bu konuda delil Rasûlullah’ın (s.a.) şu hadisidir:

“Allah Teâlâ, bir kulun bir yerde ölmesine hükmettiği zaman, ona orada bir ihtiyaç yaratır (ve adam oraya gider ve orada ölür).” [167]

Bütün bu saydıklarımız hakında naklî deliller mevcuttur ve akıl da bunun böyle olmasını gerektirmektedir.

 

Sebeplerin Çatışması:
 


Bil ki: Sünnetullaha göre sonuçlarının doğması gereken seheplerin birbiriyle karşı karşıya gelmesi halinde, eğer o sebeplerin sonuçlarının hepsinin meydana gelmesi imkânsız ise, ilâhî hikmet bu takdirde mutlak hayra en yakın olan şeyi dikkate almayı ge­rekli kılmıştır. Bu, “Terazi (mîzân) elindedir; indirir, kaldırır.” [168] Hadisinde “terazi = mîzân” sözcüğü ile; “Her an başka bir şe’ndedir.” [169] âyetinde de “şen” kelimesiyle ifade edilen bir durum ol­maktadır.

 

Tercih, Sebeplerin Kuvvetine Göre Olur:
 

Sonra tercih, bazen sebeplerin dikkate alınması yoluyla olur ve hangisi güçlü ise o tercih edilir, bazen onlar üzerine doğacak so­nuçlar itibarıyla olur ve hangisi daha faydalı ise o tercih edilir, ba­zen “halk” [170] türünden olanların “tedbir” türünden olanlar üzeri­ne takdimi ile olur ya da daha başka yollarla yapılır.

Biz -her ne kadar sebeplerin ihatasına ve çatışmaları halin­de onlardan hangisinin daha güçlü olduğuna ilmimiz yetmese de-, şunu kesin olarak bilmekteyiz: Olan bir şey varsa, o mutlaka olmaya en layık olduğu için olmuştur. Kim bizim bu anlattıkları­mızı kavrarsa, pek çok müşkilatı halletmiş ve rahatlamış olur.



[167] Tirmizî, Kader, 11.

[168] Buhâri, Tefsir, 11/2.

[169] Rahman: 55/29.

[170] Bu terimler daha önce geçmişti.