> Forum > ๑۩۞۩๑ Kitap Dünyası - İlim Dünyası Kütüphanesi ๑۩۞۩๑ > İslam Fıkhı Eseleri > Hüccetullahil Baliğa > Şahitler
Sayfa: [1]   Aşağı git
  Yazdır  
Gönderen Konu: Şahitler  (Okunma Sayısı 1014 defa)
19 Ocak 2011, 14:15:02
Sümeyye

Çevrimdışı Çevrimdışı

Mesaj Sayısı: 29.261



Site
« : 19 Ocak 2011, 14:15:02 »



Şahitler:


Sonra kadı, şahide bakar ve onun şahitliği kabul edilebilecek bir kimse olup olmadığını inceler. Çünkü Allah Teâlâ, şahitlik ya­pacak kimseler hakkında, "Rıza göstereceğiniz şahitlerden olmak şartıyla.[351]buyurarak şahitlerin vasfına işaret buyurmuştur.

Şahidin bu vasıfta olabilmesi, kendisinde şu niteliklerin bu­lunmasına bağlıdır: Akıl, ergenlik, zabt, konuşma (dilsiz olmama), müslüman olma, adalet, mürüvvet (kişilik sahibi olma), töhmete mahal olmama.

Rasûlullah (s.a.) şöyle buyurmuştur:

"Hâin erkek va kadının, zina eden erkek ve kadının, kardeşi­ne karşı kini bulunanın şahitliği caiz değildir. Ev halkından sayı­labilecek kimselerin[352]lehte olan şahitliği reddedilir. [353]

Allah Teâlâ, kazf haddine uğramış kimseler hakkında şöyle buyurmaktadır:

"Namuslu kadınlara zina isnadında bulunup, sonra (bunu isbat için) dört şahit getiremeyenlere seksener sopa vurun ve artık onların şahitliğini hiçbir zaman kabul etmeyin. Onlar tamamen günahkârdırlar. Ancak bundan tevbe edip ıslâh olanlar müstesna­dır. Çünkü Allah çok bağışlayıcı ve merhametlidir. [354]

Diğer büyük günahlar da, kazf ve zina hükmündedir. Çünkü haber, haddi zatında doğru da yalan da olabilir. Bu iki ihtimalden birinin diğerine ağır basması ancak bir karine ile olur. Bu karine de, ya haberi verenin kendisinde, ya kendisinden haber verilende ya da bunların dışında bulunur. Bunlar içerisinde teşrîî hükmün üzerine bina edilmesine elverişli, -zikrettiğimiz zahirin ve ıstısâb-ı halin delâletinden başka- haber verenin sıfatlan dışında

mazbut bir şey yoktur. Bazen bu itibara alınmış ve beyyine davacı, yemin de davalı için konulmuş, bazen de şahitlerin sayısı dikkate alınmış ve böylece hüküm, durumlara ve hakların türüne göre da­ğıtılmıştır.

Buna göre zina, ancak dört erkek şahitle sabit olabilmektedir. Bu konunun delili şu âyettir:

"Namuslu kadınlara zina isnadında bulunup, sonra (bunu isbat için) dört şahit getiremeyenlere seksener sopa vurun ve artık onların şahitliğini hiçbir zaman kabul etmeyin.[355]

Daha önce bunun meşru kılınışının sebebi zikredilmişti.

Kısasta ve hadlerde ancak iki erkeğin şahitliği geçerli kılın­mıştır. Bu konunun dayanağı ez-Zührî'nin (r.a.), "Rasûlullah (s.a.) zamanında sünnet, hadler konusunda kadınların şahitliğinin ka­bul edilmemesi şeklinde cereyan etmiştir." şeklindeki sözüdür.

Mâlî haklarda bir erkekle iki kadının şahitliği yeterli görül­müştür. Bu konuda asıl şu âyettir:

"Eğer iki erkek bulunamazsa rıza göstereceğiniz şahitlerden

olmak şartıyla bir erkek iki kadın gösterin ki, onlardan biri yanı-Ursa diğeri onu düzeltsin ve doğru söylesin. [356]

Allah Teâlâ, bu âyette kadın tarafının çok olması şartının se­bebini "onlardan biri yanılırsa diğeri onu düzeltsin ve doğru söyle­sin" ifadesiyle beyan buyurmuştur.

Kadınlar akılca noksandırlar. Bu durumda mutlaka bu nok­sanlığın sayının artırılması suretiyle telafi, edilmesi gerekmiştir.

Rasûlullah (s.a.), bir şahit ve yemine dayanarak hükümde bu­lunmuştur. [357] Çünkü âdil bir şahit yanında, yeminin de bulunması halinde durum kuvvet kazanır. Şehâdet konusunda genişlik gös­termek zarureti vardır. [358]

 
Şahitlerin Tezkiyesi:
 

Sünnete (uygulamaya) göre, eğer ortada bir kuşku varsa şa­hitlerin tezkiyesine ihtiyaç duyulur. Çünkü onların şahitliklerinin kabulü, doğru söylemeleri ihtimalinin daha ağır basmasına bina-endir. Dolayısıyla durumun açıklık kazanması için onların güveni­lirliklerinin bilinmesi gerekir. [359]

 
Yemin Ve Yeminin Ağırlaştırılması:
 

Yine sünnete (uygulama) göre, kuşku bulunması halinde ye­min; zaman, mekan ve lâfız itibariyle ağırlaştırıhr. Çünkü yemi­nin, haberin doğruluğuna delil oluşu, kişinin yalan söylemeye yel­tenemeyeceğini gösteren karinelerle birlikte bulunmasına binaen-dir. Dolayısıyla kuşkunun fazla olması halinde, yeminin ağırlaştı­rılması yoluna gidilmesi uygun bir hareket olacaktır. Lâfız olarak ağırlaştırılması, isim ve sıfatlar eklenmesiyle olur. Bu konuda Ra-sûlullah'ın (s.a.) hadisinden öğrendiğimiz şu lâfız esas alınır: "Kendisinden başka tanrı olmayan, gaybı ve aşikârı bilen Allah'a yemin ederim ki.[360] Benzeri ifadeler de olabilir.

Zaman olarak ikindiden sonrası seçilir. Çünkü Allah Teâlâ, "Eğer şüpheye düşerseniz o iki şahidi namazdan sonra alıkor (...) diye yemin ettirir siniz[361] buyurmaktadır.

Mekân olarak, eğer Mekke'de ise Rükün ile Makam arası, Medine'de ise, minberin yanı, diğer yerlerde ise, camide minberin yanı seçilir. Çünkü bu mekânların faziletine ve buralarda yalan söylemenin çok büyük bir günah olduğuna delâlet eden haberler vardır.   [362]                                                                                           

 
Kazada Haktan Sapmanın Vehameti:
 

Sonra insanların, meselelerin hallü faslı, ya da işin içyüzünü öğrenme konusunda Allah Teâlâ'nın meşru kılmış olduğu şeyin hilâfına harekette bulunma gibi bir cürette bulunmalarının veha­meti üzerinde durulması gerekmiştir.

Bu uyanlar (terhîb) konusunda üç şey esas alınmıştır:

i. Allah Teâlâ'nın yasaklamış olduğu ve yasağın dozunu ar­tırdığı bir fiile yeltenme, vera (takva) azlığının ve Allah'a karşı cüretkârlığın bir delilidir. Bu durumda cüretkârlıkla ilgili hüküm, bu şeyler üzerine bina edilmiş ve cehenneme girmesinin vacipliği, cennetin kendisine haramlığı gibi sonucu ona bağlanmıştır.

ii. Bunun bir zulüm olduğu belirtilmiştir; bu aynen hırsızlık yapmak, yol kesmek gibidir ya da en azından hırsıza malı çalması için yol göstermek, yol kesene destek vermek gibidir. Bu durumda Allah'ın, meleklerin ve tüm insanların yeryüzünde bozgunculuk için koşuşturan kimselere yönelik laneti, bu âsiye yönelir ve ce­hennemi hak eder.

iii. Bu davranışta, Allah Teâlâ'nın kulları için meşru kılmış olduğu şeye muhalefet, kazanın Allah Teâlâ'nın şer'î hükümlerde murad ettiği şey üzere cerayanını önleme çabası vardır. Çünkü ye­min, hakkın öğrenilmesi, beyyine ise, işin içyüzünü beyan etmek için meşru kılınmıştır. Eğer yalan şahitlik ve yalan yemin bir yol olsaydı, o zaman beklenen maslahat kapısı kapanırdı. [363]



[351] Bakara 2/282.

[352] Uşak, kahya gibi kimselerin şahitliği töhmet taşıyacağından kabul edil­mez.

[353] Ebû Dâvûd, Akdıye, 16.

[354] Nûr 24/4-5.

[355] Nûr 24/4-5.

[356] Bakara 2/282.

[357] EbûDâvûd,Akdıye,21(3608).

[358] Şah Veliyyullah Dihlevî, Hüccetullâhi’l-Bâliğa İslâm Düşüncesinin İlkeleri, İz Yayınları: 2/531-532.

[359] Şah Veliyyullah Dihlevî, Hüccetullâhi’l-Bâliğa İslâm Düşüncesinin İlkeleri, İz Yayınları: 2/532.

[360] bkz. Ebû Dâvûd, Akdıye, 24 (3620).

[361] Mâide 5/106.

[362] Şah Veliyyullah Dihlevî, Hüccetullâhi’l-Bâliğa İslâm Düşüncesinin İlkeleri, İz Yayınları: 2/533.

[363] Şah Veliyyullah Dihlevî, Hüccetullâhi’l-Bâliğa İslâm Düşüncesinin İlkeleri, İz Yayınları: 2/533-534.



[Bu mesajın devamını görebilmek için kayıt olun ya da giriş yapın
Bu Sayfayi Paylas
Facebook'a Ekle
Kayıtlı

Müslüman
Anahtar Kelime
*****
Offline Pasif

Mesajlar: 132.042


View Profile
Re: Şahitler
« Posted on: 24 Nisan 2024, 01:08:42 »

 
      uyari
Allah-ın (c.c) Selamı Rahmeti ve Ruhu Revani Nuru Muhammed (a.s.v) Efendimizin şefaati Siz Din Kardeşlerimizin Üzerine Olsun.İlimdünyamıza hoşgeldiniz. Ben din kardeşiniz olarak ilim & bilim sitemizden sınırsız bir şekilde yararlanebilmeniz için sitemize üye olmanızı ve bu 3 günlük dünyada ilimdaş kardeşlerinize sitemize üye olarak destek olmanızı tavsiye ederim. Neden sizde bu ilim feyzinden nasibinizi almayasınız ki ? Haydi din kardeşim sende üye ol !.

giris  kayit
Anahtar Kelimeler: Şahitler rüya tabiri,Şahitler mekke canlı, Şahitler kabe canlı yayın, Şahitler Üç boyutlu kuran oku Şahitler kuran ı kerim, Şahitler peygamber kıssaları,Şahitler ilitam ders soruları, Şahitlerönlisans arapça,
Logged
Sayfa: [1]   Yukarı git
  Yazdır  
 
Gitmek istediğiniz yer:  

TinyPortal v1.0 beta 4 © Bloc
|harita|Site Map|Sitemap|Arşiv|Wap|Wap2|Wap Forum|urllist.txt|XML|urllist.php|Rss|GoogleTagged|
|Sitemap1|Sitema2|Sitemap3|Sitema4|Sitema5|urllist|
Powered by SMF 1.1.21 | SMF © 2006-2009, Simple Machines
islami Theme By Tema Alıntı değildir Renkli Theme tabanı kullanılmıştır burak kardeşime teşekkürler... &
Enes