๑۩۞۩๑ Kitap Dünyası - İlim Dünyası Kütüphanesi ๑۩۞۩๑ => Hüccetullahil Baliğa => Konuyu başlatan: Sümeyye üzerinde 31 Ocak 2011, 16:35:58



Konu Başlığı: Sahabe ve teravih namazı
Gönderen: Sümeyye üzerinde 31 Ocak 2011, 16:35:58
Sahabe Ve Teravih Namazı:


Sahabe ve daha sonra gelen nesiller, Ramazan gecelerinin ih­yası konusunda üç yeni şey getirmişlerdir:

1.Mescidlerde toplanmışlar ve teravihi cemaat halinde kıl­maya başlamışlardır. [171] Çünkü ibadetin topluca yapılması, avam-havas herkes için daha kolay gelmektedir.

2. Gecenin son bölümünde kılınan namazın şahitli olduğu ge­çer görüş olmakla birlikte, teravih namazı gecenin başında kılınır olmuştur.   Aslında  Hz.   Ömer'in   de   işaret   ettiği   gibi geciktirilmesi daha sevaptır, bununla birlikte uygulama, kolaylık ilkesinin gereği olarak bu doğrultuda yerleşmiştir.

3.Yirmi rekat olarak yerleşmesi. Müslümanlar, Rasûlullah'ın (s.a.), ihsan mertebesinde olanlar için, sene boyunca kılınmak üze­re on bir rekat namaz[172] koyduğunu görmüşlerdi. Bundan hareket­le, bir müslümanın Ramazan ayında kendisini ibadete vermesi, melekleşmeye çalışması halinde kılacağı namazın, onun koyduğu miktarın iki katından daha az olmasının uygun olmayacağı hük­müne vardılar ve teravih namazını böylece yirmi rekat olarak belirledirler. [173]

 
4. Kuşluk Namazı:                           
 

Kılınması istenilen nafile namazlardan biri de kuşluk nama­zıdır. Bunun hikmeti şudur: Hikmet-i ilâhî, gündüzün her dörtte bir diliminin, insanı gaflet halinden kurtaracak ve Allah'ı anması­nı sağlayacak ibadetten hali olmamasını gerektirmiştir. Gündüzün dörtte biri, üç saat gibi bir zaman eder ve bu süre, Arap-Acem bü­tün insanlarca zaman birimi olarak kullanılan Ölçüyle çok sayılan miktarın en alt sınırıdır. Bu yüzden kuşluk namazı, Rasûlul-lah'tan (s.a.) önce sâlihlerin sünneti olarak mevcut bulunuyordu.

Hem şu var: Gündüzün ilk saatleri, rızık arama ve geçim telaşesi için koşuşturma anıdır. Bu saatte sünnet kılman kuşluk na­mazının, insanı saran gaflet haline karşı bir tür ilaç olması amaç­lanmıştır. Nitekim, Rasûlullah (s.a.), çarşı ve pazara giren kimse­nin, "Lâ ilahe illallahu vahdehû lâ şerike leh..." zikrini okumasını sünnet kılmıştır. [174]



[171] Bu ilk kez Hz. Ömer devrinde başlamıştır.(Ç)

[172] Vitir dahil gece namazı.(Ç)

[173] Şah Veliyyullah Dihlevî, Hüccetullâhi’l-Bâliğa İslâm Düşüncesinin İlkeleri, İz Yayınları: 2/51-52.

[174] Şah Veliyyullah Dihlevî, Hüccetullâhi’l-Bâliğa İslâm Düşüncesinin İlkeleri, İz Yayınları: 2/52.