๑۩۞۩๑ Kitap Dünyası - İlim Dünyası Kütüphanesi ๑۩۞۩๑ => Hüccetullahil Baliğa => Konuyu başlatan: Sümeyye üzerinde 30 Ocak 2011, 14:36:36



Konu Başlığı: Safların düzgün olması
Gönderen: Sümeyye üzerinde 30 Ocak 2011, 14:36:36
Safların Düzgün Olması:


Rasûlullah (s.a.) şöyle buyurmuştur:

"Ya saflarınızı düzeltirsiniz, yahut Allah yüzlerinizi başka başka taraflara çevirir.[275]

"Başını imamdan Önce kaldıran kimse, Allah'ın onun başını eşek başına çevireceğinden korkmaz mı? [276]

Rasûlullah (s.a.), insanlara düzgün durmalarını ve imama uy­malarını emretti, onlar ihmal gösterdi. Bunu, onların aleyhlerine bir durum olarak belirledi, fakat aldıran olmadı. Bu kez uyarının dozunu artırdı ve eğer muhalefette bulunmaya devam ederlerse, Hakk'ın lanetine maruz kalacaklarını belirtti. Zira ilâhî feyizler­den gereği gibi istifade etmemek, onlara sırt çevirmek, laneti ge­rektiren bir şeydir. Lanetin, insanları kuşatması ise, meshi yani onların hayvan şekline dönüşmesine veya aralarında ihtilâfların doğmasına sebep olur.

Hayvanlar arasından eşeğin seçilmesindeki nükte, onun ah­maklıkta ve aşağılıkta darb-ı mesel olmasıdır. Söz konusu olan asi de, ahmaklık ve aşağılıkta onun gibidir.

Sadece yüzün, eşek başı şekline çevirileceğinden söz edilmesi­nin sırrı ise şudur: Onlar, yüzü Allah'a döndürme, sadece O'na te­veccühte bulunma konusunda, edepsizliklerini yüzleriyle yapmış­lardır. Bu itibarla onlar, kötülüğü işledikleri organ yüzlerin dağ­lanmasında da olduğu gibi yoluyla cezalandırılmışlardır.

Ayrıca onlar, ileri geri olmak suretiyle saf düzenlerini boz­muşlardır. Bu itibarla da cezaları, manevî açıdan ileri geri olmala­rı yani birbirleriyle ihtilâf ve münakaşa halinde olmaları şeklinde tecellî etmiştir. [277]

 
Mesbûk: Namaza Geç Gelen Kimsenin Durumu:
 

Rasûlullah (s.a.) şöyle buyurmuştur:

Namaza geldiğinizde, biz secdede isek, hemen siz de secdeye gidin ve onu saymayın. Kim rükûya yetişirse, o, namaza (yani o re­kata) yetişmiş demektir. [278]

Çünkü rükû, kıyam haline çok yakındır. Dolayısıyla ona yeti­şen, sanki o rekata tamamen yetişmiş gibidir. Secde, namazın te­mel direğidir. Kıyam ve rükû ise ona hazırlayıcı mahiyettedir. [279]

 
Evde Namaz Kılanın, Cemaatin Bulunması Halinde Tekrar Kılması:
 

Rasûlullah (s.a.) şöyle buyurmuştur:

"Konak yerlerinizde kılar da, sonra cemaatle namaz kılınan bir yere gelirseniz, onlarla beraber siz de (tekrar) kılın; çünkü o, si­zin için bir nafile olur.[280]

Bence bu, namazı terkedenlere, "biz evde kıldık" gibi açık bir  mazeret kapısı bırakmamaya yönelik bir tedbirdir. Öbür taraftan da, ilk bakışta da olsa müslümanların dağınık görünmelerini önle­meyi amaçlamaktadır. [281]




[275] Müslim, Salât, 127.

[276] Müslim, Salât, 114.

[277] Şah Veliyyullah Dihlevî, Hüccetullâhi’l-Bâliğa İslâm Düşüncesinin İlkeleri, İz Yayınları: 2/81.

[278] Beyhakî, 2/89. Son kısmı için bkz. Müslim, Mesâcid, 161-165.

[279] Şah Veliyyullah Dihlevî, Hüccetullâhi’l-Bâliğa İslâm Düşüncesinin İlkeleri, İz Yayınları: 2/81.

[280] Rasûlullah (s.a.), bunu, kendisiyle beraber namaz kılmayan, sebebini sorduğunda da, kendilerinin konak yerinde kıldıklarını söyleyen iki adama söylemiştir, bkz. Tirmizî, Salât, 49; Ahmed, 4/161.

[281] Şah Veliyyullah Dihlevî, Hüccetullâhi’l-Bâliğa İslâm Düşüncesinin İlkeleri, İz Yayınları: 2/82.