Konu Başlığı: Rükû esnasında ellerin kaldırılması Gönderen: Sümeyye üzerinde 01 Şubat 2011, 14:50:56 Rükû Esnasında Ellerin Kaldırılması: Kişi, rükû etmek istediğinde ellerini omuz ya da kulak hizasına kadar kaldırır. Başını rükûdan kaldırırken de aynısını yapar. Bu hareketi secde esnasında yapmaz. Bence bunun sırrı şudur: Ellerin kaldırılması bir saygı ifadesidir; nefsi, namazla bağdaşmayan meşgalelerin terki ve Rab Teâlâ ile münâcâtta bulunma haline geçme konusunda uyarıcı Özellik taşır. Dolayısıyla tazim ifade eden her üç fiilin[80] de başlangıcında meşru kılınmış, bununla nefsin, bu fiillerden beklenen amacın oluşması için tekrar tekrar uyarılması amaçlanmıştır. Bu, Rasûlullah (s.a.) tarafından bazen yapılıp bazen terkedilen fiillerindendir. Dolayısıyla hepsi de sünnettir. Her birini sahabeden bir cemaat almış, tabiîn ve daha sonraki nesiller boyunca durum aynı şekilde devam edegelmiştir. Bu konu Medine ve Küfe ekollerinin ihtilâf ettikleri konulardan biridir. Her bir ekolün sağlam delilleri ve dayanakları vardır. Kanaatimce bunların hepsi sünnettir. Benzeri bir örnek de vitrin bir rekat mı, yoksa üç rekat mı olduğudur. Rasûlullah'a (s.a.) ref edilen bir şey, bence ref edilmeyenden (merfû olmayandan) daha değerlidir. Zira merfû hadisler daha çok ve daha sağlamdır. Durum böyle olmakla birlikte, bu gibi konularda insanın memleketinde bulunan halkı, kendisi aleyhine kışkırtıcı davranışlara girmesi uygun olmaz. Rasûlullah'ın (s.a.), Hz. Âişe'ye, Ka'be'yi Hz. İbrahim'in attığı eski temelleri üzerine yeniden bina etme hakkındaki düşüncesini açarak, "Eğer kavminin cahiliye dönemi ile ilgili olan anıları henüz taze olmasaydı, Ka'be'yi yıkardım.[81] buyurması, bu mananın bir ifadesi olmaktadır. İbn Mes'ûd'un, son zamanlarda yer etmiş sünnetin ellerin kaldırılmasının terki olduğunu zannetmiş olması uzak bir ihtimal değildir. Çünkü o, namazın organların vakur bir halde olması, hareketten kesilmesi esası üzerine kurulduğu düşüncesinin etkisi altında kalmıştır; ve bu yüzden elleri kaldırmanın, bir tür saygı ifadesi olduğu, bu yüzden de namaza ellerin kaldırarak başlandığı, keza nefsin, Allah'tan başka herşeyi geri atmak anlamına gelecek bir davranışla her fiil başlangıcında uyarılması gereğinin namazla ilgili esaslardan biri olduğu, bunun da matlup bir şey olduğu dikkatinden kaçmış olmalıdır. [82] Allah'u a'lem! Secde Anında Eller Kaldırılmaz: "Bunu, yani elleri kaldırmayı secdede yapmaz." sözüne gelince, derim ki: Kavme, rükû ile secde arasını ayırmak için meşru kılınmıştır. Dolayısıyla kavme anında ellerin kaldırılması secde için ellerin kaldırılması anlamına gelmektedir ve fiilin tekrarlanmasına gerek yoktur. Başını her indirişinde ve kaldırışında, daha önce zikrettiğimiz uyarı manası taşıması ve cemaatin duyup intikâl etmelerinin sağlanması için tekbir alır. [83] [80] Yani kıyam, rükû ve secde hali.(Ç) [81] bkz. Buhârî, Tefsir, 2/10; Müslim, Hacc, 398. [82] Şah Veliyyullah Dihlevî, Hüccetullâhi’l-Bâliğa İslâm Düşüncesinin İlkeleri, İz Yayınları: 2/22-23. [83] Şah Veliyyullah Dihlevî, Hüccetullâhi’l-Bâliğa İslâm Düşüncesinin İlkeleri, İz Yayınları: 2/23. |