๑۩۞۩๑ Kitap Dünyası - İlim Dünyası Kütüphanesi ๑۩۞۩๑ => Hüccetullahil Baliğa => Konuyu başlatan: Sümeyye üzerinde 26 Ocak 2011, 15:51:51



Konu Başlığı: Rasûlullah müzdelife gecesinde teheccüd kılmamıştır
Gönderen: Sümeyye üzerinde 26 Ocak 2011, 15:51:51
Rasûlullah (S.A.), Müzdelife Gecesinde Teheccüd Kılmamıştır:


Rasûlullah (s.a.), Müzdelife gecesinde teheccüd kılmamıştır. Çünkü o, müstehap olan bir çok şeyi, yapmayı arzu etmesine rağ­men, insanlar sünnet edinirler korkusuyla terkederdi.

Meş'ar-ı Haram'da, vakfede bulunmanın sırrından daha önce söz etmiştik.

Muhassir'de biraz hareketlenmesinin sebebi, buranın ashâb-i filin helak oldukları yer olmasıdır. Allah'tan ve onun azametinden korkan kimseler, bu gibi yerlerden korku duyarlar, gazaba uğra­maktan kaçarlar. Rasûlullah (s.a.), bu duyguyu, açık olmadığı için, nefsi uyarıcı açık bir fiille munzabıt hale getirmeyi arzu etmiş ve bunun için oradan hızlıca geçmiştir. [705]


Şeytan Taşlama:
 


Sonra Akabe cemresine gelmiş ve tekbir getirerek fiske taşı gibi ufak yedi taş atmıştır. Bunları vadinin içinden atmıştır.

Şeytan taşlaması ilk gün, erken vakitte, diğer günler ise öğle­den sonra yapılır. Çünkü ilk günde yapılması gereken görevler arasında kurban kesmek, tıraş olmak, İfâda tavafında bulunmak vardır. Bütün bunlar, şeytan taşlamadan sonra yapılmaktadır. Bu itibarla ilk gün şeytan taşlamanın erken vakitte olması bir kolay­lıktır. Diğer günler ise, ticaret günleridir ve Mina'da çarşı pazar kurulur. Bu itibarla, bu günlerde şeytan taşlama işinin ihtiyaçla­rın görülmesi sonrasına bırakılması, bir tür kolaylık olacaktır, İn­sanlar da genelde işlerini günün başında görürler ve Öğleden sonra yapılacak taşlama için boşalırlar.

Şeytan taşlaması, Safa ve Merve arasında sa'y yapılması hep tek yapılır. Çünkü tek sayısı mübarek bir sayıdır; Allah teki sever. Bir'in gerçek halefi ise, üç, yedi gibi bolünemeyen tek sayılardır. Bu durumda, yeterli olması halinde yediden ziyadeye gidilmemesi uygun olur.

Fiske taşı gibi küçük taşların atılmasına gelince, daha küçü­ğü hissedilmez. Büyüğü ise, böylesi kalabalık yerlerde insanlara zarar verebilir. [706]



[705] Şah Veliyyullah Dihlevî, Hüccetullâhi’l-Bâliğa İslâm Düşüncesinin İlkeleri, İz Yayınları: 2/199.

[706] Şah Veliyyullah Dihlevî, Hüccetullâhi’l-Bâliğa İslâm Düşüncesinin İlkeleri, İz Yayınları: 2/199-200.