๑۩۞۩๑ Kitap Dünyası - İlim Dünyası Kütüphanesi ๑۩۞۩๑ => Hüccetullahil Baliğa => Konuyu başlatan: Sümeyye üzerinde 11 Şubat 2011, 15:35:34



Konu Başlığı: Peygamberler hükümdarları düzeltirler
Gönderen: Sümeyye üzerinde 11 Şubat 2011, 15:35:34
 

Peygamberler, Hükümdarları Düzeltirler:

 

İlk başta, şehvetlerinin peşinde koşan hasta ruhlu insanlar, saldırgan tabiatlı kimseler, etrafındakilere kötü davranıp, yeryü­zünü fesada vermeye başladılar. Bunun üzerine Allah Teâlâ, diğer insanlara aracısız ya da peygamberler aracılığıyla, onların güç ve kudretlerinin kırılmasını, temelli ıslâhı mümkün olmayanlarının öldürülmesini ilham etmiştir. Bunlar, insan türüne nisbetle, kang­ren olmuş organ mesabesindedirler. Aşağıdaki âyet-i kerîmeler iş­te bu ihtiyaca işaret etmektedir:

“Eğer Allah, bir kısım insanları diğer bir kısmı ile defetmeseydi, mutlak surette, içlerinde Allah’ın ismi bol bol anılan manas­tırlar, kiliseler, havralar ve mescidler yıkılır giderdi.” [275]

“Hiçbir bozgunculuk (fitne) kalmayıncaya kadar onlarla savaşım.” [276]

 

Halifenin, Adamları Ve Mal Varlığı Olmalıdır:

 

Halifenin, zorba hükümdarlarla savaşabilmesi, onların kud­ret ve saltanatlarına son verebilmesi için mutlaka büyük miktarda bir mal varlığına ve etrafında toplanmış adamlara ihtiyacı vardır; başka türlü edemez. Keza halifenin; savaş, barış, haraca bağla­mak, cizye koymak gibi durumları gerektiriri sebepleri bilmesi, sa­vaşa başlamadan önce neyi kastettiği üzerinde iyice düşünmesi, savaşla; zulmü önlemeyi, yola gelme ihtimali kalmayan habis ruh­lu muzır kimseleri ortadan kaldırmayı, burunlannı yere sürtmek suretiyle harekete geçmek isteyen kötülerin kötülüklerini kursa­ğında bırakmayı, yeryüzünde fitne ve fesat çıkaran bir kavmin elebaşlarını öldürmek veya hapsetmek suretiyle ya da mal ve toprak­larına el koymak, ya da teba ile olan ilişkilerini kesmek gibi yollar­la onlan zararsız hale getirmeyi amaçlamalıdır.

Halifenin, büyük işlere öyle olur olmaz atılması uygun değil­dir. Kendi taraftarlarından iyi hal sahibi insanları ortadan kaldı­rarak, onların mallarına göz koymamalıdır. Mutlaka halkın kalbini kendisine çekebilmeli ve herkesin çıkarlarını düşünmelidir. Gerçekçi olmalı ve yanında bulunan imkânları aşacak tasarruflara girişmemelidir. Halkın ileri gelenlerini ve deha sahibi kimseleri taltif etmeli, onlara değer vermelidir. Kâh arzulara hitap ederek, kâh korkutarak savaşa teşvik etmelidir. Üzerinde ilk duracağı şey, düşmanın birliğini dağıtmak, onları köreltmek ve kalplerine korku salmak olmalıdır. Öyle ki, önünde saygıyla eğilmekten ve hiçbir şey yapamadan teslim olmaktan başka bir şey yapamasmlar. Eğer bunu başarabilirse, onlar hakkında savaş öncesinde hazırladığı düşüncesi gerçekleşmiş olacaktır. Eğer onların tekrar bozgunculuk yapacaklarından korkarsa, kendilerini asla ondurmayacak haraca, başını bile kaşımaya fırsat vermeyecek cizyeye bağlamak, kaleleri­ni yıkmalı ve onları, bir daha asla bellerini doğrultup da tekrar bozgunculuk yapamayacak hale getirmelidir.



[275] Hacc: 22/40.

[276] Bakara: 2/193.