Konu Başlığı: Peygamber tasvirlerle süslenmiş eve Girmez Gönderen: Sümeyye üzerinde 21 Ocak 2011, 13:09:53 Peygamber, Tasvirlerle Süslenmiş Eve Girmez: Rasûlullah (s.a.) şöyle buyurmuştur: "Ne ben ne de başka bir peygamber, tasvirlerle süslenmiş bir eve girmeyiz. [1461] Bunu şu şekilde izah edebiliriz: Suret yapmak, suretlerle süslenmiş elbise giymek haram kılınınca, bunun gereği olarak, içinde suret bulunan evi terketmek, bunun kınamayı gerektirici bir durum olduğuna hükmetmek de gerekecektir, özellikle de peygamberlerin buna çok dikkat etmeleri gerekir. Çünkü onlar, iyiliği emretmek, kötülüklere karşı koymak üzere gönderilmiş kimselerdir. Sonra aşırı tezyinata kaçmak, dünyaya aşırı derecede bel bağlamaya sebep olur. Bu tutum, Acem ülkelerinde iyice yer etmişti. O derecede ki bu, onlara âhireti unutturmuştu. Bu durumda şeriatın böyle bir sonuca götürecek davranışlara karşı tavır alması ve nefretini açıklaması, bazı yasaklar getirmesi gerekir. [1462] Gösteriş Ve Öğünç İçin Verilen Davetlere Katılmamak: Rasûlullah (s.a.), gösteriş için verilen davetlere katılınmasını, onların yemeklerinin yenmesini yasaklamıştır. [1463] Cahiliye döneminde insanlar birbirlerine karşı öğünürler ve herkes en büyük ziyafetin kendisi tarafından verilmiş olmasını isterdi. Sırf bunun için büyük harcamalara girerlerdi. Bu, İnsanlar arasında kin duygularının yerleşmesine, araların bozulmasına, dinî ve medenî bir maslahata yönelik olmaksızın mal ziyanına sebep olmakta idi. Sadece nefsânî bir dürtünün gereği olarak yapılıyordu. İşte bu yüzden böyle bir kimsenin davetine iltifat edilmemesi, ona önem verilmemesi ve böylece bu kapının kapatılması gerekmiştir. Bu tür davranışların yasaklanmasının en güzel yolu, onun yemeğinin yenmemesidir. [1464] Davetlerde Tercih: Rasûlullah (s.a.) şöyle buyurmuştur: "iki davet aynı zamana rastladığı zaman, kapısı daha yakın olana icabet et! Eğer ikisinden biri daha önce davette bulunmuşsa, Öncekinin davetine katıl![1465] Davetlerin çakışması halinde tercih iki yolla olur: i. Öncelik ilkesinden hareketle daha Öncekinin davetine katı-lınır. ii. Öncelik yoksa yakınlık ilkesine itibar edilir. [1466] [1461] Bir adam Hz. Ali'yi (r.a.) misafir etmiş ve ona yemek hazırlamıştı. Hz. Fâtıma (r.a.), peygamberimizin de çağırilmasını ve beraberce yemelerini istedi. Rasûlullah (s.a.), gelip de kapıya dayandığında içeride süslü perdeler gördü ve geri döndü. Hz. Fâtıma, Rasûlullah'ın (s.a.) niçin geri döndüğünü öğrenmesi için hemen arkasından Hz. Ali'yi gönderdi. Rasûlullah (s.a.) sebebini yukarıdaki şekilde açıkladı, bkz. İbn Mâce, Afime, 56.(Ç) [1462] Şah Veliyyullah Dihlevî, Hüccetullâhi’l-Bâliğa İslâm Düşüncesinin İlkeleri, İz Yayınları: 2/405. [1463] bkz. Ebû Dâvûd, Afime, 7 [1464] Şah Veliyyullah Dihlevî, Hüccetullâhi’l-Bâliğa İslâm Düşüncesinin İlkeleri, İz Yayınları: 2/405-406. [1465] Ebû Dâvûd, Afime, 9. [1466] Şah Veliyyullah Dihlevî, Hüccetullâhi’l-Bâliğa İslâm Düşüncesinin İlkeleri, İz Yayınları: 2/406. |