Konu Başlığı: Ölüm temennisinde bulunmamak Gönderen: Sümeyye üzerinde 29 Ocak 2011, 16:15:40 Ölüm Temennisinde Bulunmamak: Rasûlullah (s.a.) şöyle buyurmuştur: "Sizden hiç biri ölüm temennisinde bulunmasın![342] İnsanın Rabbine karşı takınması gereken edepten biri de, üzerine olan nimetini kendisinden almasını istememesi, böyle bir cüret göstermemesidir. Hayat, büyük bir nimettir. Zira o, iyiliklerin elde edilmesi için sebeptir. İnsan öldüğü zaman, amelinin çoğu kesilir ve artık yükselemez. Sonra ölüm temennisi, taşkınlıktır, feveran ifadesidir ve bu iki özellik, en kötü huylardandır. [343] Allah'a Kavuşma Arzusu: Rasûlullah (s.a.) şöyle buyurmuştur: "Kim, Allah'a kavuşmayı severse, Allah da ona kavuşmayı sever; kim de Allah'a kavuşmayı sevmezse, Allah da ona kavuşmayı sevmez. [344] Bence, Allah'a kavuşmadan maksat, gaybî imandan, müşaha-de yoluyla olan imana intikal etmektir. Bu ise, kendisini saran hayvani yoğun perdelerin açılması ve melekî nurun ortaya çıkması ile olur. Bunun üzerine kendisine, Hazîre-i kuds'ten yakın iner. Böylece, aracılar vasıtasıyla vaad edilen şeyleri, gözüyle görür, kulağıyla işitir olur. Hayvanı zayıflatmak, melekî yönünü güçlendirmek uğrunda çalışmaya devam eden mü'min kul, her unsurun kendi yerine özlem duyması, her duyu organının, o organa mahsus lezzetleri algılamaya arzulu olması gibi Rabbine kavuşma haline iştiyak duyar. Her ne kadar, bünyesinin yapısı bakımından elem duyar, ölümden ve sebeplerinden hoşnutsuz olursa da, neticede o hali özler. Hayvanı yönünü güçlendirme uğrunda koşuşturan günahkar kul ise, dünya hayatına karşı büyük özlem duyar ve aynı şekilde ona meyleder; Allah'a kavuşmaktan hoşlanmaz. Hadisteki, Allah'ın sevmesi ve sevmemesi ifadeleri, söz ahenginin sağlanması (müşâkele) içindir. Çünkü bu gibi kalbi duygular Allah için sözkonusu değildir. Bunlardan maksat, kula yararlı ya da zararlı olacak şeyi hazırlaması, onları gözetir olmasıdır. Hz. Âişefra.), insan tabiatının ölümden hoşlanmamasıyla, mü'min kulun Allah'a kavuşmayı sevmesi arasını telifte zorlanmıştı. Bunun üzerine Rasûlullah (s.a.), kavuşmaktan murad olunan manaya, ölüm meleklerinin gözükmesi halinde, Allah'a kavuşma arzusu olduğunu beyanla dikkat çekmiştir. [345] [342] Buhârî, Merdâ, 19; Müslim, Zikir, 10. [343] Şah Veliyyullah Dihlevî, Hüccetullâhi’l-Bâliğa İslâm Düşüncesinin İlkeleri, İz Yayınları: 2/103. [344] Hadisin devamı şöyle: Hz. Âişe (r.a.), "Ya Rasûlallah! Bu ölümden hoşlanmamak mı? O halde hepimiz ölümden hoşlanmıyoruz." dedim. Bunun üzerine Rasûlullah (s.a.) şöyle buyurdu: "öyle değil! Lâkin mü'mi-ne Allah'ın rahmeti, rızası ve cenneti müjdelendiği vakit, Allah'a kavuşmayı diler. Allah da ona kavuşmayı diler. Kâfir ise, Allah'ın azabı ve hışmı ile müjdelendiği vakit, Allah'a kavuşmaktan hoşlanmaz. Allah da ona kavuşmaktan hoşlanmaz." bkz. Müslim, Zikir, 14-18. [345] Şah Veliyyullah Dihlevî, Hüccetullâhi’l-Bâliğa İslâm Düşüncesinin İlkeleri, İz Yayınları: 2/103-104. |