> Forum > ๑۩۞۩๑ Kitap Dünyası - İlim Dünyası Kütüphanesi ๑۩۞۩๑ > İslam Fıkhı Eseleri > Hüccetullahil Baliğa > Namazın iki şekli vardır
Sayfa: [1]   Aşağı git
  Yazdır  
Gönderen Konu: Namazın iki şekli vardır  (Okunma Sayısı 978 defa)
01 Şubat 2011, 15:02:25
Sümeyye

Çevrimdışı Çevrimdışı

Mesaj Sayısı: 29.261



Site
« : 01 Şubat 2011, 15:02:25 »




Namazın İki Şekli Vardır:


Rasûlullah (s.a.), insanlar için namaz hakkında iki sınır koy­mak istemiştir:

i. Sorumluluktan kurtulmak için behemehal yerine getiril­mesi gerekli olan alt sınır,

ii. Namazdan beklenen faydayı tam olarak sağlayacak kâmil anlamda kılınmayı temin edecek üst sınır.

Birincisi yani namazın en alt sınırı şunlan kapsar:

i. Terki halinde namazın iade edilmesini gerektiren unsurlar,

ii. Terki halinde noksanlığa sebep olan fakat iadeyi gerektir­meyen unsurlar,

iii. Terki halinde namazın noksanlığına hükmolunmayan, fa­kat aşırı derecede kınamayı gerektiren unsurlar.

Bu mertebeler arasını ayırmak gerçekten çok zordur. Bu ko­nuda çok az yer hariç açık bir nass ya da icmâ yoktur. Bu yüz­den konuyla ilgili fukahâ arasındaki ihtilâf güçlü olmuştur.

Bu konuda delil olarak kullanılan şeyler şunlardır:

1. Namazını iyi kılmayan bir adama Rasûlullah'ın (s.a.) iki ya da üç defa, "Dön ve namazını kıl; çünkü sen namaz kılmadın!" bu­yurması, Rasûlullah (s.a.) bu adama sonunda şöyle demiştir:

"Namaza kalktığın zaman, güzelce abdest al, sonra kıbleye dön ve tekbir al, sonra Kur'ân'dan bildiğin kolayına gelen bir yeri oku, sonra rükû et ve organların yatışıncaya kadar rükûda kal, sonra başını kaldırarak iyice doğrul. Sonra secdeye git ve organla­rın yatışıncaya kadar secde halinde kal, sonra başını kaldır ve or­ganların yatışıncaya kadar otur, sonra tekrar secdeye git ve organ­ların yatışıncaya kadar secde halinde kal. Sonra bunu bütün namazlarında aynen yap.[10] Tirmizî'nin rivayetinde şu ifade vardır:

"Bunu yaptığın zaman, namazın tamam olur; eğer bunlardan noksan yaparsan, namazını da noksan yapmış olursun. [11]

O şöyle demiştir: Bu rivayet, insanlar için ilkinden daha ha­fiftir. Çünkü sözü edilen şeylerden eksik yapılması halinde nama­zın eksik olacağı, tümden gitmeyeceği ifade edilmektedir.

2. Rasûlullah'ın (s.a.) rükün olduğuna işaret eden bir ifade kullanması. Buna örnek olarak şu iki hadisi verebiliriz:

'Fatiha sûresi olmadan namaz olmaz. [12]

"Kişi, rükû ve secdeden kalkışında belini doğrultmadıkça na­mazı yeterli olmaz. [13]

3. Sâri' Teâlâ'nın namazı ifade etmek üzere kullanmış olduğu kelimeler. Bu, o şeyin namazın rüknü olduğuna dair açık bir işa­rettir. Buna Örnek olarak: Rasûlullah'ın (s.a.), "Kim, inanarak ve sevabını umarak Ra­mazanda kâim olursa. [14] "(Sizden biri mescide girdiğinde) iki rek'at rükûda bulunsun. [15] hadisleriyle, Allah Teâlâ'nın, "Rükû edenlerle beraber rükû edin! [16]"Secdelerin arkasından. [17]"Fe­cir okuması.[18]"Saygıyla Allah için kıyamda durun. [19] buyruk­larını hatırlayabiliriz. [20]

4. Namaz için gerekli olduğunu söylemiş olması. Örnek: Rasûlullah'ın, "Onun başlangıcı (tahrîm) tekbir almak, sonu (tahlil) da selâm vermektir.[21]Her iki rek'atta bir tahiyyât (te-şehhüd) vardır. [22] teşehhüd hakkında, "Eğer bunu yaparsan na­mazın tamam olmuştur. [23] buyurması ve benzeri ifadeleri de böy­ledir.

5. Müslümanların, namaz için gerekli olduğunda ihtilâf etme­dikleri, aralarında tevarüs edegeldikleri, terki halinde de birbirle­rini kınadıkları şeyler. [24]

 
Tevarüs Olunagelen Namaz Şekli:
 

Kısaca namaz, Rasûlullah'tan (s.a.) tevatüren tevarüs edile-gelen şekliyle şöyledir: Kişi önce abdest alacak, avret yerini örte­cek, ayağa kalkacak, kıbleye dönecek, yüzü ile kıbleye, kalbiyle Al­lah'a yönelecek, amelini ihlâs ile işleyecek, dili ile "Allahu ekbcr" diyecek, Fatiha sûresini okuyacak ve ilave olarak farz namazla­rın üçüncü ve dördüncü rekatları hariç Kur'ân'dan bir sûre oku­yacak, sonra rükû edecek, parmaklarının uçları dizkapaklarma de­ğecek şekilde eğilecek ve rükû halinde bir süre kalacak, sonra ba­şını kaldıracak ve tam doğrulacak ve bir süre öyle kalacak, sonra eller, ayaklar, dizkapaklan ve yüz yere gelecek şekilde yedi organ üzere secde edecek, sonra başını kaldıracak ve dümdüz oturacak, sonra aynı şekilde ikinci secdeye gidecek. Böylece bir rekat ta­mamlanmış olacaktır. (İkinci rekatı da aynen böyle kılacak) sonra her iki rekat sonunda oturacak ve tahiyyât okuyacak, eğer nama­zın sonu ise, Rasûlullah'a (s.a.) salâvât getirecek ve en çok sevdiği duayı okuyacak, sağındaki ve solundaki meleklere ve müslümanla-ra niyet ederek selâm verecek ve böylece namazım bitirecektir.

Rasûlullah'ın (s.a.) namazı işte budur; onun bu saydığımız şeylerden herhangi birini farz namazlarda mazeret olmaksızın bi­lerek terkettiği asla vaki değildir. Sahabe, tabiîn ve onlardan son­ra gelen büyük imamların namazları da aynıdır. Namaz diye teva­rüs edegeldikleri şekil budur ve bu, dinin vazgeçilemez esasların­dan biridir.

Evet, fukahanın namazla ilgili bazı detay konularda ihtilâfla­rı olmuştur; bunların, bulunmaması halinde namazın şer'î varlığını ortadan kaldıran rükünler mi, yoksa terki halinde noksanlığa sebep olan vaciplerden mi, ya da terki halinde kınamayı gerekti­ren ve sehiv secdesi ile telafisi mümkün olan kısımlardan mı oldu­ğuna dair farklı görüş beyan ettikleri olmuştur (ama hiçbiri özde farklı düşünmemiştir). [25]



[10] bkz. Müslim, Salât, 45.                                           

[11] Tirmizî, Mevâkît, 110; Ebû Dâvûd, Salât, 144.       

[12] Buhârî, Ezan, 95; Müslim, Salât, 34 vd.       

[13] Beyhakî, 2/144.

[14] Buhârî, Terâvîh, 1.                                                               

[15] Buhârî, Salât, 60.     

[16] Bakara 2/43.               

[17] Kâf 50/40.                   

[18] İsrâ 17/78.

[19] Bakara 2/238.

[20] Bu âyet ve hadislerde namazdaii1 «S^-Ödili^ken, kıyam, rükû, Secde, Kur'ân (kıraat) ifadeleri kullanılmıştı'. BÜ38&9!edilen bu fiillerin nama­zın rüknü olduğunu gösterir.(Ç)                                               

[21] Ebû Dâvûd, Taharet, 31, Salât, 73.

[22] Müslim, Salât, 240; Ebû Dâvûd, Salât, 122.

[23] Beyhakî, 2/174.

[24] Şah Veliyyullah Dihlevî, Hüccetullâhi’l-Bâliğa İslâm Düşüncesinin İlkeleri, İz Yayınları: 2/3-5.

[25] Şah Veliyyullah Dihlevî, Hüccetullâhi’l-Bâliğa İslâm Düşüncesinin İlkeleri, İz Yayınları: 2/5-6.




[Bu mesajın devamını görebilmek için kayıt olun ya da giriş yapın
Bu Sayfayi Paylas
Facebook'a Ekle
Kayıtlı

Müslüman
Anahtar Kelime
*****
Offline Pasif

Mesajlar: 132.042


View Profile
Re: Namazın iki şekli vardır
« Posted on: 23 Nisan 2024, 21:23:30 »

 
      uyari
Allah-ın (c.c) Selamı Rahmeti ve Ruhu Revani Nuru Muhammed (a.s.v) Efendimizin şefaati Siz Din Kardeşlerimizin Üzerine Olsun.İlimdünyamıza hoşgeldiniz. Ben din kardeşiniz olarak ilim & bilim sitemizden sınırsız bir şekilde yararlanebilmeniz için sitemize üye olmanızı ve bu 3 günlük dünyada ilimdaş kardeşlerinize sitemize üye olarak destek olmanızı tavsiye ederim. Neden sizde bu ilim feyzinden nasibinizi almayasınız ki ? Haydi din kardeşim sende üye ol !.

giris  kayit
Anahtar Kelimeler: Namazın iki şekli vardır rüya tabiri,Namazın iki şekli vardır mekke canlı, Namazın iki şekli vardır kabe canlı yayın, Namazın iki şekli vardır Üç boyutlu kuran oku Namazın iki şekli vardır kuran ı kerim, Namazın iki şekli vardır peygamber kıssaları,Namazın iki şekli vardır ilitam ders soruları, Namazın iki şekli vardırönlisans arapça,
Logged
Sayfa: [1]   Yukarı git
  Yazdır  
 
Gitmek istediğiniz yer:  

TinyPortal v1.0 beta 4 © Bloc
|harita|Site Map|Sitemap|Arşiv|Wap|Wap2|Wap Forum|urllist.txt|XML|urllist.php|Rss|GoogleTagged|
|Sitemap1|Sitema2|Sitemap3|Sitema4|Sitema5|urllist|
Powered by SMF 1.1.21 | SMF © 2006-2009, Simple Machines
islami Theme By Tema Alıntı değildir Renkli Theme tabanı kullanılmıştır burak kardeşime teşekkürler... &
Enes