> Forum > ๑۩۞۩๑ Kitap Dünyası - İlim Dünyası Kütüphanesi ๑۩۞۩๑ > İslam Fıkhı Eseleri > Hüccetullahil Baliğa >  Mutluluğu elde etmek için esasları
Sayfa: [1]   Aşağı git
  Yazdır  
Gönderen Konu: Mutluluğu elde etmek için esasları  (Okunma Sayısı 1168 defa)
11 Şubat 2011, 15:12:41
Sümeyye

Çevrimdışı Çevrimdışı

Mesaj Sayısı: 29.261



Site
« : 11 Şubat 2011, 15:12:41 »



4) Mutluluğu Elde Etknek İçinEsasları

 
İkinci Yol Üzere Mutluluğu Elde Etmek, Dört Hasletin Varlığına Bağlıdır:
 

Bil ki: ikinci yaklaşım üzere mutluluğa ulaşmanın yolları gerçekten pek çoktur. Şu kadar ki, Allah’ın lütfü ve keremiyle ba­na gösterdiği kadarıyla, bu yollar sonuç itibariyle dört haslete çı­kar. Bu dört haslette hayvani yön de müşterektir. Ne var ki, nefs-i natıka hayvanı gücü etkisiz hale getirip, onu kendisine uygun olan şeyi kabule zorladığı zaman bu hasletler arınmış olarak kendisini gösterir ve bu hal, insanın Mele-i a’lâ sakinlerine en çok benzediği haldir. Bu, onlara katılma, onların âleminde yer alma için bir ha­zırlıktır. Yine Allah Teâlâ bana lütfettiği ilhamında, peygamberle­rin asıl gönderiliş amacının bu yola davet ve teşvik olduğunu, şeri­atların bu yolun tafsilatından ibaret olduğunu ve ona raci bulun­duğunu bildirmiştir.

1. Birinci Haslet: Temizlik (taharet [286]):

Sözünü ettiğimiz dört hasletten ilki, temizliktir. Bunun esası şudur: İnsan, fıtrat ve sıhhat itibarıyla sağlam ve sağlıklı olduğu, kalbi güzel tedbirden alıkoyan her türlü süflî hallerden uzak bu­lunduğu zaman, işte böyle bir anda pisliklere bulaşırsa, büyük ya da küçük abdesti gelir ve sıkışık bir vaziyette olursa veya cima ya da öncesinde yapılan fiilleri daha henüz işlemişse, içi daralır, üzerine bir sıkıntı ve kasvet çöker; kendisini büyük bir tasa ve keder içerisinde hisseder. Sonra eğer, küçük ve büyük abdestini yapar ve hafiflerse, bedenini oğar, yıkanır, en güzel elbiselerini giyer ve ko­ku sürünürse, az önce kendisinde bulunan sıkıntı gider ve yerini ferahlık, sevinç ve iç açılması alır. Bütün bunlar, insanların böyle yapılmasını istediklerinden ve formaliteleri yerine getirmek gere­ğinden dolayı değildir; aksine sadece nefs-i natıkanın özellik ve is­teği sonucu olmaktadır.

Birinci ruh haletine “hades” (manevi pislik), ikincisine de “taharet” (temizlik) denilmektedir. Zeki insanlar, kendisinde beşerî özellikleri eksiksiz bulunduranlar, her iki hali de iyi bilir ve birbirinden ayırabilirler. Tabiatları gereği birine yani hades haline nefret duyarken, öbürünü yani temizlik halini severler. Aptal ve gerizekalı sayılabilecek kimseler ise, hayvani güçlerini biraz zayıf­latırlar, taharet ve dünyadan el etek çekme hallerine önem verir­ler, onları öğrenmek için zaman ayırırlarsa, onların dahi ikisi ara­sındaki farkı görmeleri ve her birini, diğerinden ayırabilmeleri mümkündür.

 

Temizlik (Taharet) Hali, İnsanî Ruhun (Neşeme) Mele-i A’lâ Sakinlerine En Çok Benzediği Yöndür:
 

İnsanî ruh (neşeme) için temizlik hali, hayvanî kir ve pislik­lerden arınma, inen nurla sevinme ve açılma konusunda Mele-i a’lâ sakinlerinin hallerine en çok benzeyen bir nitelik olmaktadır. Bunun içindir ki temizlik, gösterilen amelî güç nisbetinde nefsin kemâl haline ulaşabilmesi için bir ön hazırlık (şart) olmaktadır.

Hades (manevî kirlilik) hali, insanda yer eder ve onu her ta­rafından kuşatırsa, onu şeytanın vesveselerini kabule, hiss-i müşterek [287] gücüyle onları görmeye müsait bir hale sokar; kötü rü­yalar görme, üzerinde zulmet eserlerinin görünmesi, lânetli ve al­çak varlıkların gözüne gözükmesi gibi hallere maruz kılar.

Temizlik hali, insanda yer edip her tarafım kuşatınca, insan ona dikkat etmeye başlayıp kalbî bir meyil gösterince, bu hal onda meleklerin ilhamım alma ve onları görme kabiliyeti doğurur; güzel rüyalar görmesini sağlar, nurlar kendisine açılır, gözüne mübarek ve saygıya lâyık temiz ve güzel şeyler gözükür.

2. İkinci Haslet: Allah Teâlâ’ya Teslimiyet: İkincisi, kulun Allah Teâlâ karşısında acizliğini kabullenme­si, O’na huşu ile teslim olmasıdır. Bunun esası da şudur: İnsan sağlıklı bir ruh yapısına sahip olduğu ve meşguliyeti olmadığı za­man, Allah Teâlâ’nın âyet ve sıfatlarını düşündüğünde, onlar üze­rinde ince bir tefekkürde bulunduğunda nefs-i natıkası hemen uy anır; duyular ve beden hemen ona boyun eğer, hayret ve dehşete düşmüş gibi bir hal alır ve kudsiyet tarafına doğru bir meyil hisseder. Nasıl ki, halk hükümdarın huzurunda titrer, kendi acziyet-lerini hissederlerse, alma ve vermenin yalnızca O’na mahsus oldu­ğunu düşünürlerse, insan da aynı hali Allah Teâlâ huzurunda his­seder.

İnsanın bu hali, Yaratıcısına yönelmek, O’nun azamet ve celâli karşısında acziyet göstermek, kudsiyeti içerisinde kendisim kaybetmek gibi hususlarda Mele-i a’lâ sâkinlerinin hallerine en yakın ve en çok benzer bir özellik arzeder. Bunun içindir ki, tesli­miyet hasleti, nefsin ilmî kemâl mertebesine ulaşabilmesi için bir ön hazırlık olmaktadır. İlmî kemâlden maksadım, nefsin zihin lev­hasında marifet-i ilâhiyyenin nakşedilmiş olması, herhangi bir şe­kilde kelimelerle ifade imkânı bulunmayan o huzura katılmasıdır.

3. Üçüncü Haslet: Semâhat [288]:


Bunun esasını, nefsin, hayvanî gücün motiflerine boyun eğ­mez bir halde olması teşkil eder. Nefis, kendisini hayvanî güce tes­lim etmez, onun etkileri kendisinde belirmez, onun pisliklerinden mutazarrır olmaz. Şöyle ki: Nefis, geçimi ile ilgili konularda tasar­ruflarda bulunur, kadınlara karşı arzu duyar, lezzet verici şeylerle uğraşır veya bir yiyeceğe karşı iştiyak duyar; sonra bu isteklerinin gerçekleşmesi için çalışır ve amacına ulaşır. Keza bir şeye kızar veya cimrilik eder. Bu gibi hallerde nefis, bir süre bu haller içeri­sinde istiğrak halinde bulunur ve asla bir başka şeye karşı iltifatta bulunmaz.

Sonra bu hal kendisinden gider. Eğer cömert biri ise, bu sı­kıntılardan, sanki hiçbir şey olmamış gibi çıkar. Eğer öyle değilse, o zaman bu keyfiyetler kendisini sarsar ve -aynen mühürün mum üzerinde iz bırakması gibi- nefis üzerinde etkisini gösterir; nefis de onların şeklini alır.

Cömert nefis, bedenden ayrıldığı, üst üste binmiş zulmanî alâkalardan sıyrıldığı ve eski haline döndüğü zaman, dünyada iken mevcut bulunan melekî güce muhalefet hallerinden hiçbir şe­kilde etkilenmediğinden saf eski halini bulur; kendisi için ünsiyet hasıl olur ve en mutlu bir yaşantı içerisine girer.

Cimri olan nefsin durumu ise farklıdır; onun üzerinde sözü edilen haller iz bırakır. Meselâ birinin değerli bir malı çalınacak olsa, eğer o adam cömert biriyse fazla aldırış etmez. Yok, cimri ve dünya malına fazla önem veren biriyse; âdeta deliye döner ve çalı­nan malı gözünün önünden hiç gitmez. Semahat ve zıddı olan vas­fın, söz konusu olduğu mahalle nisbetle birçok adı vardır. Eğer mal ile ilgiliyse cömertlik ve cimrilikten; cinsî arzu ya da yemek arzusuyla ilgiliyse iffet ve şehvet düşkünlüğünden; rahat bir hayat yaşamak, sıkıntı ve meşakkatlerden uzak kalmakla ilgiliyse sabır ve tahammülsüzlükten; şeriatta yasak bulunan günahla­rın saikieri karşısındaki tavırla ilgiliyse takva ve fâsıklıktan söz edilir.

İnsan eğer semahat hasletine sahip ise, nefsi dünya şehvetle­rinden asude olur, soyut yüce lezzetlere ulaşmaya istidat kazanır. Semahat, öyle bir halettir ki, insanı hem ilmî hem de ameli yönden istenilen kemâl halinin zıddı bir haletin kendisinde yer tutmasını engeller.

4. Dördüncü Haslet: Adalet:


Adalet, nefiste bulunan bir melekedir; şehir ve mahalle düze­nini sağlayan iyi fiillerin kaynağını teşkil eder; nefis, sanki o dav­ranış şekilleri üzere kalıba konulmuş gibi olur. Bunun sırrı şudur: Allah Teâlâ’nın âlemde yaratmayı irade ettiği düzenin ıslâhı vb. gibi şeyler melekler ve cismanî alâkalardan soyutlanmış nefisler üzerinde yer eder. Böylece onların hoşnut olduğu şeyler, söz konu­su düzene uygun düşecek şeye dönüşür. Bu, soyut ruhun tabiatı ol­maktadır. Ruh, bedeninden ayrıldığı zaman, eğer kendisinde bu sı­fattan bir şeyler varsa tamamen açılır, ferahlık hisseder ve hasis (bayağı) lezzetlerden ayıran gerçek lezzete ulaşabilmenin yolunu bulur. Eğer, bedenden ayrıldığında, kendisinde bu hasletin zıddı özelliklerden bir şeyler varsa, o takdirde daralır, yalnızlık hisse­der, acı ve ızdırap duyar.

Allah Teâlâ, dini yerleştirmek, insanları karanlıklardan ay­dınlığa çıkarmak, insanlar arasında adaleti hâkim kılmak için bir peygamber gönderdiğinde, kim bu nurun yayılması için çalışır, insanlar içerisinde ona bir yer hazırlarsa, o rahmete ulaşır. Kim de onu reddetmek, sindirmek ve yok etmek için çalışırsa, o, melun ve rahmetten taşlanarak kovulmuş olur. Adalet vasfı, insanda yer et­tiği zaman, o kişi ile Arşı taşıyan büyük melekler, ihsan ve bereke­tin inmesine aracı olan ve Huzur’a yaklaştırılmış bulunan (mukarrabîn) melekler arasında bir müştereklik peydan olur ve bu, onunla sözü edilen melekler arasında açılmış bir kapı halini alır; böylece bu kapıdan onun üzerine meleklerin boyası iner de, kişi meleklerin rengini alır; nefsi meleklerin ilhamına ve onların verdiği işaretlerle harekete geçmeye kabiliyet kazanır.




[286] Taharet iki kısma ayrılmaktadır:

a) Hadesten taharet. Bu, cünüplük, abdestsizlik gibi manevî kirlerden arınmak demektir.

b) Necasetten taharet. Bu da gözle görülebilen maddî pisliklerden te­mizlenme demektir. Müellif, burada her ikisini de kastetmektedir. (Ç)

[287] Ortak işlevli duyu. (Ç)

[288] "Hoşgörü, cömertlik..." gibi manaları olan bu "semahat" kelimesinden müellifin burada kastettiği mana, daha geniş bir mahiyet arzetmektedir. Bu yüzden olduğu gibi koruduk. (Ç)


[Bu mesajın devamını görebilmek için kayıt olun ya da giriş yapın
Bu Sayfayi Paylas
Facebook'a Ekle
Kayıtlı

Müslüman
Anahtar Kelime
*****
Offline Pasif

Mesajlar: 132.042


View Profile
Re: Mutluluğu elde etmek için esasları
« Posted on: 19 Nisan 2024, 11:38:17 »

 
      uyari
Allah-ın (c.c) Selamı Rahmeti ve Ruhu Revani Nuru Muhammed (a.s.v) Efendimizin şefaati Siz Din Kardeşlerimizin Üzerine Olsun.İlimdünyamıza hoşgeldiniz. Ben din kardeşiniz olarak ilim & bilim sitemizden sınırsız bir şekilde yararlanebilmeniz için sitemize üye olmanızı ve bu 3 günlük dünyada ilimdaş kardeşlerinize sitemize üye olarak destek olmanızı tavsiye ederim. Neden sizde bu ilim feyzinden nasibinizi almayasınız ki ? Haydi din kardeşim sende üye ol !.

giris  kayit
Anahtar Kelimeler: Mutluluğu elde etmek için esasları rüya tabiri, Mutluluğu elde etmek için esasları mekke canlı, Mutluluğu elde etmek için esasları kabe canlı yayın, Mutluluğu elde etmek için esasları Üç boyutlu kuran oku Mutluluğu elde etmek için esasları kuran ı kerim, Mutluluğu elde etmek için esasları peygamber kıssaları, Mutluluğu elde etmek için esasları ilitam ders soruları, Mutluluğu elde etmek için esaslarıönlisans arapça,
Logged
Sayfa: [1]   Yukarı git
  Yazdır  
 
Gitmek istediğiniz yer:  

TinyPortal v1.0 beta 4 © Bloc
|harita|Site Map|Sitemap|Arşiv|Wap|Wap2|Wap Forum|urllist.txt|XML|urllist.php|Rss|GoogleTagged|
|Sitemap1|Sitema2|Sitemap3|Sitema4|Sitema5|urllist|
Powered by SMF 1.1.21 | SMF © 2006-2009, Simple Machines
islami Theme By Tema Alıntı değildir Renkli Theme tabanı kullanılmıştır burak kardeşime teşekkürler... &
Enes