> Forum > ๑۩۞۩๑ Kitap Dünyası - İlim Dünyası Kütüphanesi ๑۩۞۩๑ > İslam Fıkhı Eseleri > Hüccetullahil Baliğa > Mübaşeret âdabı
Sayfa: [1]   Aşağı git
  Yazdır  
Gönderen Konu: Mübaşeret âdabı  (Okunma Sayısı 2020 defa)
21 Ocak 2011, 13:02:19
Sümeyye

Çevrimdışı Çevrimdışı

Mesaj Sayısı: 29.261



Site
« : 21 Ocak 2011, 13:02:19 »



MÜBAŞERET (CİNSEL İLİŞKİ) ÂDABI


Çoğalmanın Teşvik Edilmesi:
 

Bil ki: Allah Teâlâ insanı yaratılıştan medenî yaratmış, insan türünün bekasının tenasül (üreme) yoluyla olmasını irade buyur­muştur. Bu durum, şeriatın, tenasül konusunda son derece teşvikkâr olmasını gerektirmiştir. Keza, nesli kesmenin ve nesli kesmeye götürecek sebeplerin son derece kesin bir üslupla yasak­lanmasını gerektirmiştir. Neslin oluşmasını sağlayan sebeplerin en büyüğü, en çoğu, en çok sonuç vereni, en tahrik ve teşvikte bu­lunanı cinsel organ şehvetidir. Bu şehvet, insanların doğalarına konulmuş, onlara musallat edilmiş bir güçtür; isteseler de isteme­seler de sonuçta neslin devamını sağlayan çok güçlü bir sâiktir. [1499]

 
Cinsel Sapıklıklar Haram Kılınmıştır;
 

İlişkilerin, oğlancılık şeklinde olması, kadınlara dübürlerin-den yaklaşılması Allah Teâlâ'nm yaratmış olduğu düzeni tersine çevirmektir. Çünkü bu, insanın içine konulan sâikin, amacı doğ­rultusunda işlev görmemesi demektir.

Cinsel sapıklıklar arasında en şiddetlisi oğlancılıktır. Çünkü bunda her iki taraf için de Allah'ın yaratmış olduğu düzeni tersine çevirmek vardır; erkeğin kadınlaşması en çirkin özelliktir. Üreme organının kesilmesi, cinsel iktidarı ortadan kaldırıcı ilaçlar kulla­nılması, hiç evlenmeme (rahiplik) ve benzeri fiiller de aynı şekilde yaratılış kanununa aykırıdır ve bütün bunlar neslin çoğalması maksadını ortadan kaldırıcı davranışlardır.

Rasûlullah (s.a.), bütün bunları yasaklamıştır. Bu meyanda olmak üzere şöyle buyurmuştur:

"Kadınlara, dübürlerinden yanaşmayın. Bir kadına dübü-ründen yanaşan melundur.[1500]

Aynı şekilde kısırlaştırmayı, hiç evlenmemek suretiyle rahip­ler gibi yaşamayı birçok hadisinde yasaklamıştır.

Allah Teâlâ, şöyle buyurmuştur:

"Kadınlar, sizin tarlamzdır; tarlanıza nasıl isterseniz öyle geliniz. [1501]

Yahudiler, cinsel ilişki şeklini, herhangi bir semavî hükme dayanmaksızın çok dar kalıplarda tutuyorlardı. Ensâr ve onlarla birlikte yaşayanlar, onların yollarına uyarlardı. Onlar, "Bir adam, önüne olmak kaydıyla arka tarafından karısına yanaşırsa, çocırk şaşı olur." derlerdi. Bunun üzerine bu âyetindi. [1502] Yani ister önün­den yanaşsın, ister arkasından, ilişkinin cinsel organ yoluyla ol­ması halinde hepsi birdir, caizdir. Bu durumda önünden ya da ar­kasından yanaşmış olmasında, herhangi bir medenî ya da dinî bir maslahat söz konusu değildir. Maslahat, ilişkinin cinsel organ yo­luyla yapılmasına bağlıdır. İnsan kendi maslahatını, herkesten da­ha iyi bilir, daha çok nasıl haz duyuyorsa öyle yapar.

Cinsel organ yoluyla, arkadan yanaşılarak yapılan ilişkinin kötü görülmesi yahudîlerin aşırıhklarmdandı; dolayısıyla böyle bir anlayışın neshedilmesi gerekirdi. [1503]

 
Azl Mekruhtur:
 

Rasûlullah'a (s.a.), azlin[1504] hükmünü sordular. Şöyle buyurdu:

"Onu yapmanızda size bir zarar yoktur; ancak kıyamet günü­ne kadar olması mukadder bir can varsa, o mutlaka olur. [1505]

Bence bu hadis, haram olmamakla birlikte azlin mekruhluğu-na işaret etmektedir. Bunun sebebi, azl hakkında iki maslahatın çatışmasıdır. Kişinin kendisine has olan maslahatı meselâ azlet­mesini gerektirebilir, türel maslahat ise, neslin çoğalması ve böy­lece insan türünün bekasının sağlanması için azletmemesini gerektirir. Bu gibi durumlarda türel maslahata itibar etmek, kişisel maslahata itibardan önce gelir. Bu Allah Teâlâ'nm hem teşrî'î hem de tekvînî bütün hükümlerinde böyledir. Kaldı ki azl, kadına dü-büründen yaklaşmak gibi değildir, neslin çoğalması için konulmuş fiilden yüzçevirme manası da taşımaz.

Hadis, olayların henüz meydana gelmeden önce takdir buyu-rulmuş olduğunu da ortaya koyar. Eğer bir şey takdir edilmişse, yeryüzünde de o şey için çok zayıf bir sebep bulunuyorsa, Sünne-tullah, o zayıf sebebin desteklenmesi ve güçlü sebepmiş gibi tam fayda vermesinin sağlanması doğrultusunda tecelli eder. İnsan ilişki sırasında boşalma zamanı yaklaşıp da cinsel organını çıkar­mak istediğinde, çoğu kez birkaç küçük damla içine dökülür ki, bundan hiç haberi bile olmaz ve bu kadarcık da çocuğun olması için yeterli olur. Hz. Ömer'in, kadına dokunduğunu itiraf eden kimseye, "Azil, buna mani değildir," diyerek çocuğun nesebini ona ilhak etmesinin sırrı da budur. [1506]

 
Emzikli Kadınla Cimada Bulunmak:
 

Rasûlullah (s.a.) şöyle buyurmuştur:

"Vallahi emzikli kadınla ilişkide bulunmayı yasaklamak içimden geçti. Sonra Romalılarla İranlıların bunu yaptıklarını, fakat çocuklarına bir zarar vermediğini hatırladım.[1507]

"Çocuklarınızı gizlice öldürmeyin; çünkü emzikli iken emilen süt süvariyi yakalar da onu atından düşürür (ölümüne sebep olur). [1508]

Bu hadisler, emzikli bir kadınla cinsel ilişkide bulunmanın haram olmadığını, ancak mekruh olduğunu gösterir. Bunun sebebi şudur: Emzikli kadınla cinsel ilişki, sütü bozar, çocuğu ilk büyüme ve kıvamım bulma anında zayıf düşürür, bu zaaf onun yapısına yerleşir (ve etkisini çok sonraları gösterebilir).

Rasûlullah (s.a.), bunu büyük ihtimalle zararlı bir fiil olması sebebiyle haram kılmayı düşündüğünü, sonra istikra sonucunda bu zararın bidüziyelik (muttaritlik) arzetmediğini gördüğünü, do­layısıyla bu zararın haramlık hükmüne mesnet teşkil edecek ka­dar güçlü olmadığını beyan buyurmuştur.

Bu hadis, daha önce isbat etmiş olduğumuz, Rasûlullah'ın  (s.a.) da ictihâdda bulunduğu; onun içtihadının, maslahat ve ma-zinneleri bilmek, haramlık ve mekruhluk hükümlerini onlara bağ­lamak şeklinde olduğu tezimizin delillerinden biridir. [1509]



[1499] Şah Veliyyullah Dihlevî, Hüccetullâhi’l-Bâliğa İslâm Düşüncesinin İlkeleri, İz Yayınları: 2/417.

[1500] Ebû Dâvûd, Nikâh, 45; Ahmed, 2/444.

[1501] Bakara 2/223.

[1502] bkz. îbn Kesîr, 1/260

[1503] Şah Veliyyullah Dihlevî, Hüccetullâhi’l-Bâliğa İslâm Düşüncesinin İlkeleri, İz Yayınları: 2/417-418.

[1504] Azl: İlişki sırasında çocuk olmasın diye meninin dışarı boşaltılmasıdır.(Ç)

[1505] Buhârî, Nikâh, 96; Ebû Dâvûd, Nikâh, 48.

[1506] Şah Veliyyullah Dihlevî, Hüccetullâhi’l-Bâliğa İslâm Düşüncesinin İlkeleri, İz Yayınları: 2/418-419.

[1507] Müslim, Nikâh, 140; Ebû Dâvûd, Tıbb, 16.

[1508] Ebû Dâvûd, Tıbb, 16; İbn Mâce, Nikâh, 61

[1509] Şah Veliyyullah Dihlevî, Hüccetullâhi’l-Bâliğa İslâm Düşüncesinin İlkeleri, İz Yayınları: 2/419-420.



[Bu mesajın devamını görebilmek için kayıt olun ya da giriş yapın
Bu Sayfayi Paylas
Facebook'a Ekle
Kayıtlı

Müslüman
Anahtar Kelime
*****
Offline Pasif

Mesajlar: 132.042


View Profile
Re: Mübaşeret âdabı
« Posted on: 26 Nisan 2024, 09:52:47 »

 
      uyari
Allah-ın (c.c) Selamı Rahmeti ve Ruhu Revani Nuru Muhammed (a.s.v) Efendimizin şefaati Siz Din Kardeşlerimizin Üzerine Olsun.İlimdünyamıza hoşgeldiniz. Ben din kardeşiniz olarak ilim & bilim sitemizden sınırsız bir şekilde yararlanebilmeniz için sitemize üye olmanızı ve bu 3 günlük dünyada ilimdaş kardeşlerinize sitemize üye olarak destek olmanızı tavsiye ederim. Neden sizde bu ilim feyzinden nasibinizi almayasınız ki ? Haydi din kardeşim sende üye ol !.

giris  kayit
Anahtar Kelimeler: Mübaşeret âdabı rüya tabiri,Mübaşeret âdabı mekke canlı, Mübaşeret âdabı kabe canlı yayın, Mübaşeret âdabı Üç boyutlu kuran oku Mübaşeret âdabı kuran ı kerim, Mübaşeret âdabı peygamber kıssaları,Mübaşeret âdabı ilitam ders soruları, Mübaşeret âdabıönlisans arapça,
Logged
Sayfa: [1]   Yukarı git
  Yazdır  
 
Gitmek istediğiniz yer:  

TinyPortal v1.0 beta 4 © Bloc
|harita|Site Map|Sitemap|Arşiv|Wap|Wap2|Wap Forum|urllist.txt|XML|urllist.php|Rss|GoogleTagged|
|Sitemap1|Sitema2|Sitemap3|Sitema4|Sitema5|urllist|
Powered by SMF 1.1.21 | SMF © 2006-2009, Simple Machines
islami Theme By Tema Alıntı değildir Renkli Theme tabanı kullanılmıştır burak kardeşime teşekkürler... &
Enes