Konu Başlığı: Kurban kesilecek yere gitme Gönderen: Sümeyye üzerinde 26 Ocak 2011, 15:48:08 Kurban Kesilecek Yere Gitme; Rasûlullah (s.a.), sonra kurban keseceği yere çekilmiş ve altmış üç tane deveyi bizzat kendi elleriyle kurban etmiştir. Geri kalanlarının kesilmesini ise Hz. Ali'ye (r.a.) havale etmiş; onu kurbanlarına ortak kılmıştır. Sonra emretmiş ve her kurbandan bir parça alınarak bir tencereye konulmuş ve pişirilmiştir. Rasûlullah (s.a.) ve Hz. Ali (r.a.) onların etinden yemişler, çorbasından içmişlerdir. Rasûlullah'm (s.a.) kendi eliyle altmış üç tane kurban etmesinin hikmeti, Allah Teâlâ'nm kendisine bahşettiği Ömrün her senesine karşılık bir kurban keserek şükretmek istemesidir. Kurbanın önemini vurgulamak ve Allah için kurban edilen şeyle bereketlenmek için onların etinden yemiş, çorbasından içmiştir. [707] Arafat'ın Her Yeri Vakfe, Mina'nın Her Yeri Kurban Kesme Yeridir: Rasûlullah (s.a.} şöyle buyurmuştur: "Ben şurada kurban kesti/n. Mina'ntn her yeri kurban yeridir. Binaenaleyh siz, konakladığınız yerlerde kurban kesin! Ben şurada vakfe yaptım. Arafat'ın her yeri vakfe yeridir. Ben şurada vakfe yaptım. Müzdelife'nin her yeri vakfe yeridir.[708] Bir rivayette şu ilave vardır: "Mekke'ye açılan her düzlük, yoldur ve kurban yeridir. [709] Rasûlullah (s.a.), insanlar için şeriatın bir hükmü olmak üzere yaptığı şeyle, Öyle denk düştüğü için, ya da o güne mahsus özel bir durum gerektirdiği için, ya da en iyisini tercih etmiş olduğu için yapmış olduğu işler arasını ayırmıştır. [710] Ka'be'ye Gidiş: Rasûlullah (s.a.), sonra devesine binmiş ve Allah'ın evine doğru yola koyulmuştur. Öğle namazını Mekke'de kılmış, tavaf yapmış ve Zemzem'den içmiştir. Hemen Allah'ın evini ziyarete gitmesi, tâatin ilk vaktinde olmasını istemesindendir. Hem insan, başına herhangi bir engelin çıkmayacağından emin olamaz. O yüzden yükümlülüklerin bir an evvel yapılmasında fayda vardır. Zemzem'den içmesi, Allah'ın nişanelerini tazim etmek ve rahmet olarak çıkarmış olduğu bu mübarek suydan nasiplenmek içindir. Mina günleri bitince Ebtah'a inmiş, veda tavafı yapmış ve oradan ayrılmıştır. [711] Rasûlullahhn (S.A.) Hac Dönüşünde Ebtah'a İnişi: Rasûlullah'm {s.a.) hac dönüşünde Ebtah'a (Muhassab'a) inişi hakkında ihtilâf etmişlerdir. Acaba bu, bir ibâdet amacıyla mı yapılmıştır, yoksa âdet gereği mi olmuştur? Hz. Âişe (r.a.), Ebtah'a inmenin sünnet olmadığım, Mekke'den çıkmaya daha elverişli olduğu için orada konakladığını söylemiştir. [712] "Hedefimiz, Allah fetih nasip ederse inşallah Hayf yani miişriklerin küfür üzere ahd ü peyman ettikleri yerdir.[713] hadisine bakılarak, RasûluUah'm (s.a.) bununla dini yüceltme amacı taşıdığı sonucu da çıkarılmıştır. Birinci görüş, daha sahihtir. [714] [707] Şah Veliyyullah Dihlevî, Hüccetullâhi’l-Bâliğa İslâm Düşüncesinin İlkeleri, İz Yayınları: 2/200. [708] Müslim, Hacc, 149. [709] Ebû Dâvûd, Menâsik, 64; tbn Mâce, Menâsik, 73. [710] Şah Veliyyullah Dihlevî, Hüccetullâhi’l-Bâliğa İslâm Düşüncesinin İlkeleri, İz Yayınları: 2/200-201. [711] Şah Veliyyullah Dihlevî, Hüccetullâhi’l-Bâliğa İslâm Düşüncesinin İlkeleri, İz Yayınları: 2/201. [712] bkz. Müslim, Hacc, 340. [713] bkz. Müslim, Hacc, 344, 345. [714] Şah Veliyyullah Dihlevî, Hüccetullâhi’l-Bâliğa İslâm Düşüncesinin İlkeleri, İz Yayınları: 2/201-202. |