๑۩۞۩๑ Kitap Dünyası - İlim Dünyası Kütüphanesi ๑۩۞۩๑ => Hüccetullahil Baliğa => Konuyu başlatan: Sümeyye üzerinde 20 Ocak 2011, 18:43:01



Konu Başlığı: Kölelerin hakları
Gönderen: Sümeyye üzerinde 20 Ocak 2011, 18:43:01
Kölelerin Hakları:


Kölelerin haklarına gelince, Rasûlullah (s.a.) onlara yapılacak iyiliği iki mertebe üzere kılmıştır:

i. Gönüllü ya da gönülsüz yerine getirilmesi gereken görev­ler.

ii. Mendup olan, bağlayıcı olmaksızın teşvik edilen iyilikler. [112]


i. Kölelere Karşı Yapılması Vacip Olan Görevler:

 

Rasûlullah (s.a.), bu meyanda olmak üzere şöyle buyurmuş­tur:

"Yiyeceği ve giyeceği kölenin hakkıdır. Gücü yetmeyecek işle de yükümlü tutulmaz.[113]

Çünkü efendisine hizmetle meşgul olduğundan kendi nafaka­sını kazanmak için vakit bulamaz. Bu durumda onun nafakasının efendi üzerine ait olması gerekir.

Rasûlullah (s.a.) şöyle buyurmuştur:

"Her kim kölesine, suçsuz olduğu halde zina isnadında bulu­nursa, ona kıyamet gününde had vurulur. [114]

"Her kim kölesinin burnunu (ya da başka bir organını) keser­se, o köle kendi hesabına hür olur. [115]

Bu hüküm, efendinin böyle bir davranışa gitmesini baştan önlemek içindir.

Rasûlullah (s.a.) şöyle buyurmuştur:

"On sopadan fazla dayak, ancak Allah'ın hadlerinden birinde olur. [116]

Hadisten murat, zulüm kapısının kapatılması ve had üzerine ziyade olarak tazîrde aşırılığa kaçılmamasının sağlanmasıdır.

Yahut da murat, kişinin emrettiği bir şeyi yapmaması gibi kendi hakkı ile ilgili bir konuda daha fazla bir ceza vermesinin ya-saklanmasıdır. Bu durumda hadden maksat ise, şeriat hakkı için yasak edilmiş günah olur. Nitekim kişinin "Haddi gerektirecek bir şey işledim" derken kastettiği şey budur.

Bu ikinci izahın daha uygun olduğu kanaatindeyim. Çünkü halifeler, şeriat hakkı ile ilgili konularda on sopadan fazla tazir ce­zası uygulaya gelmişlerdir. [117]

 

ii. Kölelere Yapılması Mendup Olan Davranışlar.
 

Bu meyanda olmak üzere Rasûlullah (s.a.) şöyle buyurmuştur:

"Sizden biriniz için uşağı, sıcağına, dumanına katlanarak ye­meğini hazırlayıp getirdiği zaman, onu kendisi ile beraber oturt­sun; o da yesin. Şayet yemek az olursa, onun eline bir ya da iki lok­ma koyuversin![118]

"Her kim, bir kölesini suçsuz yere döver veya tokatlarsa, onun keffâreti o köleyi âzâd etmesidir. [119]

"Biriniz uşağını döverken, Allah'ın adını anarsa, artık onu dövmesin!" [120]

 
Köle Azadı:
 

Rasûlullah (s.a.) şöyle buyurmuştur:

"Her kim, müslüman bir köleyi âzâd ederse, Allah Teâlâ onun her organına karşılık, azâd edenin bir organını cehennemden âzâd eder. [121]

Âzâd işi, müslümanlarm hallerinin düzelmesi, esirlerinin hürriyete kavuşturulması anlamı taşır. Bu itibarla, onun karşılığı da ona uygun bir şey olacaktır.

Yine Rasûlullah (s.a.) şöyle buyurmuştur:

"Bir kimse bir köledeki hissesini âzâd ederse, malı bulunduğu takdirde onun tamamı âzâd olur. [122]

Bu hükmün gerekçesi, aynı hadisteki Rasûlullah'ın (s.a.), "Allah'ın ortağı yoktur," şeklindeki sözünde ifadesini bulmuştur.[123]

Yani âzâd, onu Allah için kılmıştır. Allah İçin kılınan bir şey­de, Allah'tan başkasının ortaklığı olması âdâbdan değildir.

Rasûlullah (s.a.) şöyle buyurmuştur:

"Kim, mahrem bir yakınına malik olursa, o hür olur. [124]

Bunun gerekçesi sılayı rahimdir. Allah Teâlâ, sılayı rahimle ilgili bazı yükümlülükler getirmiş; yükümlünün gönüllü ya da gö­nülsüz olmasına aldırmamıştır. Burada hadiste bunun Özel olarak zikredilmesi şundandır: Bir kimsenin mahrem yakınına mâlik ol­ması ve onun üzerinde her türlü tasarrufta bulunması, köle olarak istihdam etmesi ona büyük bir cefadır. Bu yüzden Rasûlullah (s.a.) bu hükmü getirmiştir. [125]

 



[112] Şah Veliyyullah Dihlevî, Hüccetullâhi’l-Bâliğa İslâm Düşüncesinin İlkeleri, İz Yayınları: 2/465.

[113] Müslim, Eymân, 41.

[114] Müslim, Eymân, 38.

[115] bkz. Müslim, Eymân, 29-30; Ahmed, 2/45, 61.

[116] Beyhakî, 10/142.

[117] Şah Veliyyullah Dihlevî, Hüccetullâhi’l-Bâliğa İslâm Düşüncesinin İlkeleri, İz Yayınları: 2/465-466.

[118] Müslim, Eymân, 42.

[119] Müslim, Eymân, 30.

[120] Şah Veliyyullah Dihlevî, Hüccetullâhi’l-Bâliğa İslâm Düşüncesinin İlkeleri, İz Yayınları: 2/466.

[121] bkz. Buhârî, 'Itk, 1; Müslim, 'Itk, 22-25.

[122] Müslim, Itk, 3; Ebû Dâvûd, 'Itk, 4.

[123] bkz. Ebû Dâvûd, 'Itk, 4.

[124] bkz. Ebû Dâvûd, 'Itk, 7; Tirmizî, Ahkâm, 28.

[125] Şah Veliyyullah Dihlevî, Hüccetullâhi’l-Bâliğa İslâm Düşüncesinin İlkeleri, İz Yayınları: 2/466-467.